POLİTİKA - 07 Temmuz 2017 Cuma 14:14

Bakan Bozdağ: 'Kati Piri'yi bakanlığa sokmuyorum'

A
A
A
Bakan Bozdağ: 'Kati Piri'yi bakanlığa sokmuyorum'

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Ben Adalet Bakanlığına Kati Piri’yi kabul etmiyorum. Benimle görüştüğünde karşımda PKK mı oturuyor yoksa Pensilvanya mı oturuyor belli değil” dedi.

Adalet Bakanı Bozdağ, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Avrupa Parlamentosunun (AP) Türkiye ile devam eden AB üyelik müzakerelerinin koşullu olarak askıya alınmasını öneren raporu 64'e karşı 477 oyla kabul etmesini değerlendiren Bakan Bozdağ, “AB’nin üzerinde yükseldiği değerleri yaşatmak, korumak AP’nin de en önemli görevi. Ama bugün AB üyesi ülkelerde AB’nin değerleri yok ediliyor. Örneğin Almanya’da Türkiye’nin Cumhurbaşkanına oradaki Türk toplumu ile telekonferans usulü ile veya yüz yüze toplantı yapma, konuşma imkan ve fırsatını vermiyor. ‘Demokratik bir ülkeyiz’ diyorlar, ‘Özgürlükler bizde tam, Türkiye’de eksik’ diyorlar. Ben şimdi soruyorum, Türkiye’de Almanya’nın Cumhurbaşkanı böyle bir şey yapmış olsa veya bir siyasisi, Türkiye izin vermese ne derler? Hemen dünyayı ayağa kaldırırlar, özgürlükler yok diye. Peki senin kendi ülkende özgürlük var mı? Teröristlere her türlü özgürlük var, telekonferans ile eli kanlı teröristler bağlanıp, oradaki sempatizan ve üyeleri ile konuşabiliyor ve meşru bir devletin cumhurbaşkanı orada konuşturulmuyor. Bütün bunlar AB’nin değerlerinin Avrupalılar tarafından infaz edildiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

“Kati Piri PKK ve Pelsinvanya’nın sözcüsü gibi hareket ediyor”

Bu kararların, Avrupa’nın güçlü yönü olan bu değerlerin AP tarafından da infazı anlamına geldiğini kaydeden Bozdağ, “Ben şimdi onlara soruyorum; bu raporun içerisinde yer alan bilgilerin hangisi doğru? Bilgileri biz tek tek inceledik. Kati Piri, PKK terör örgütünün sözcüsü gibi hareket ediyor. Pelsinvanya’nın sözcüsü gibi hareket ediyor. Onlarla kol kola ve AP’yi de aldattı. İftiraları koydu oraya, terör örgütlerinin iftiraları ve çarpıtmalarını koydu oraya, bazı da bunların aralarına doğru olan şeyleri koyup harmanladı. Ama şimdi rapora baktığımızda Kati Piri’nin raporunda baştan sona bir FETÖ terör örgütünün görüşleri orada, PKK terör örgütünün görüşleri orada ve DHKP-C terör örgütünü görüşleri orada. Türkiye’yi yıpratmak isteyenlerin görüşleri orada ve Sayın Cumhurbaşkanımıza düşmanlığı bir şey zanneden zavallıların görüşleri orada. Ama Türkiye’nin gerçekleri orada yok. Türkiye’nin doğruları orada yok, iftira, yalan içerisine harmanlanmış bir şey ve Kati Piri bu raporuyla AP üyelerini aldatmıştır. Ben, AP Başkanına da buradan çağrıda bulunuyorum; Kati Piri’nin hazırladığı raporun bir sağlamasını yapsınlar, yani devletin yaptığı her iş alenidir, Resmi Gazete var, her yerde var. Gelsinler baksınlar bir sağlamasını yapsınlar. Raporun nasıl büyük bir iftira raporu olduğu, çarpıtma raporu olduğu ve abartılar içerdiği kendiliğinden görülecektir. AP uzunca bir zamandır Türkiye’ye görevlendirdiği ve diğer AB kurumlarının görevlendirdiği raportörler ve çalışmacılar maalesef Türkiye’ye karşı olan kişiler, Türkiye’den rahatsız olan kişilerdir. Türkiye’yi terör örgütlerinin gözü ile gören, terör örgütlerinin dili ile Türkiye hakkında konuşan, terör örgütlerinin kulağı ile Türkiye’yi dinleyen kişiler. Bunlar vasıtası ile Türkiye hakkında doğru, adil ve objektif bilgi sahibi olmaları mümkün değildir” diye konuştu.

"Ben Adalet Bakanlığına Kati Piri’yi kabul etmiyorum"

“Benim tavsiyem bu tür terör örgütlerinin sözcülüğünü yapanları Türkiye ile ilgili ilişkilerde raportör olarak kullanmasınlar” diyerek sözlerini sürdüren Bozdağ, konuşmasına şöyle devam etti:

“Ben Adalet Bakanlığına Kati Piri’yi kabul etmiyorum. Neredeyse 2 yıl oldu bakan olduktan sonra. Yani benim ile görüştüğümde karşımda PKK mı oturuyor yoksa Pelsinvanya mı oturuyor belli değil. O zaman ben seninle niye görüşeyim. Benimle konuşuyorsun, dinliyorsun benim dediklerimin hiçbirini yazmıyorsun, terör örgütlerinin her dediği yalanı onları çürütüyorsun, bunlar iftiradır diyorsun, ona rağmen bile bile çürütülen şeyleri de raporlara koyuyorsun. Onun için de bu raporun Türkiye’de bir saygınlık uyandırması mümkün değil. AB üyesi ülkelere Türkiye karşıtlarının, Türkiye düşmanlarının, Türkiye zayıflasın diye terör örgütlerine destek olanların hazırladıkları raporlarla Türkiye hakkında doğru sonuçlara ulaşılamaz. Bakın bu rapor Türkiye’de yankı uyandırdı mı uyandırmadı. Denetime aldılar bir şey oldu mu, olmadı. Niye olmuyor. Çünkü Türk halkı görüyor AB’nin tek derdi Türkiye’nin AB üyeliği değil, tek derdi PKK Türkiye’de niye soruşturmalara tabi oluyor. PKK terör örgütü ile Türkiye niye mücadele ediyor. FETÖ terör örgütü ona bakıyor, halk kendi geleceği için bir umut görmüyor orada. Yani Türkiye lehine işler yapmıyorlar, halkın beklentilerini arttıracak adımlar atmıyorlar ve Türkiye düşmanlarının dediği gibi hareket ediyorlar. O zaman halkın da AB’den beklentileri olumsuz anlamda değişti.”

"CHP yüce bir değer olan adaleti istismar ediyor"

Bakan Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Ankara’dan İstanbul’a başlatılan “Adalet Yürüyüşü” ile ilgili de şunları söyledi:

“CHP bir hakkı kötüye kullanıyor, toplanma, gösteri hakkını kötüye kullanıyor, adaleti istismar ediyor, yüce bir değer olan adaleti istismar ediyor. Siyasal hesapları ve hedefleri olan gayri samimi bir yürüyüştür. Siyasal hedefleri hesapları nedir derseniz? Bana göre şu; bir defa CHP içerisindeki tartışmalar 16 Nisan’dan sonra ayyuka çıktı. Genel başkanlık, kongre vesaire dikkat ederseniz tartışmalar bitti. Genel başkanlık isteyenler de kongre isteyenler de yürüyüşe katıldı. Ora bitti. İkinci hedefi 16 Nisan’da ‘Hayır’ cephesinde buluşanların bundan sonra 2019’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde de bu cephenin içerisinde yer almasını sağlamak ve onları bir cephe siyasetinin parçası haline getirmek. Üçüncüsü de Türkiye’nin aleyhinde içeride dışarıda oluşan bu olumsuz havanın güçlenmesini istiyor. Terör örgütleri tarafından oluşturulan. Özellikle PKK, DHKP-C ve FETÖ terör örgütü çok ciddi paralar harcayarak. Onları istihbarat örgütleri himaye ediyor. Bazı devletler himaye ediyor. Onların da desteği ile Türkiye’nin aleyhine acayip kampanyalar yürütüyorlar. Örneğin FETÖ terör örgütü gazetecilere, televizyonculara, düşünce kuruluşlarına, senatörlere, vekillere rapor hazırlayan pek çok kişiye resmen rüşvet veriyor. Parayla raporu eline veriyor. Raporu hazırlayan altına imza atıyor. Sonra da o hazırladıkları raporları, yazdıkları makaleleri topluyorlar onları alıp ilgili kurumlara organlara gönderiyorlar. Türkiye’de işler öyle değil, falanca kişi öyle dedi, şu böyle yaptı diye kullanıyorlar. Bu yürüyüş orada bu terör örgütlerinin Türkiye’yi itibarsızlaştırmak, Türkiye’nin aleyhine algı oluşturmak için iftiralarla oluşturdukları algıya Türkiye üzerinden Kılıçdaroğlu üzerinden bir destek aktarılmasına neden oluyor. Bilerek mi yapıyorlar bunu, bilmeyerek mi yapıyorlar onu kendileri bilir ama benim buradan gördüğüm buna bir destek yapıyor.”  

Günün özeti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Türkiye’nin sağlık turizmine katlı sağlayacak yeni estetik kliniği Samsun’da açıldı Samsun’da yeni bir estetik kliniği açan Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzm. Opr. Dr. Emre Kıymık, “Yerli ve yabancı hastalara hitap etmek, sağlık turizmine katkı sağlamak istiyoruz" dedi. Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzm. Opr. Dr. Emre Kıymık’ın Atakum ilçesi Güzelyalı Mahallesi’ndeki estetik kliğini düzenlenen törenle açıldı. Çok sayıda davetlinin katıldığı açılış töreninde kurdele kesildi. Kliniği açma amacının danışanlarına kaliteli ve üst düzet hizmet sunarak Samsun’un ve Türkiye’nin sağlık turizmine katkı sağlamak olduğunu ifade eden Opr. Dr. Emre Kıymık, "Bu kliniği açma amacım bize gelen danışanlarımıza çok kaliteli, üst düzey hizmet sunabilmektir. Geçirmek istedikleri operasyonlar hakkında ayrıntılı bilgiler vererek sunumlarla onları bilgilendirebilmektir. Bütün bu ameliyat süreçlerini başarılı bir şekilde yönlendirebilmektir. Tabii ki tek yaptığımız işlemler cerrahi işlemler değil, estetik işlemler dediğimiz bir sürü halk arasında bilinen ismiyle botulinum toksin, dolgu, PRP, ip askı gibi uygulamalarda yapmaktayız. Biz plastik cerrahlar genellikle hep estetik cerrahi üzerine tanınırız. Bütün bunların haricinde de bir takım hastalıkların tedavilerini de yapmaktayız. Deri kanseri cerrahileri, çenedeki yapısal bozukluklara bağlı olarak gelişen bir takım ameliyatlarımız var. Çene ilerletme, gerileme ameliyatları yapıyoruz. Meme kanseri sonrası memenin yeninde oluşturulması ameliyatları yapıyoruz. Kliniğimizde bütün bunlara dair hizmet vermeyi planlıyoruz" diye konuştu. "Samsun şehrimize hem de ülkemize katma değer oluşturmak istiyoruz" Bu tarz kliniklerin Samsun’daki sağlık turizmini ciddi manada attırması öngörüldüğünün altını çizen Opr. Dr. Emre Kıymık, "Sebebi ise özel ve kaliteli hizmet verilen sağlık kuruluşları ne kadar çok artarsa dış ülkelerden sağlık turizmi için daha çok insan ülkemize çekebiliriz. Bu çok önemli ve değerlidir. Biz de klinik olarak sağlık turizmi yetki belgemizi alma sürecindeyiz. Bu süreç tamamlanınca bizler de sağlık turizmine Samsun adına ülkemizi daha iyi hale getirerek dışardan kendi marka ve reklamımızı oluşturmak adına çalışmalarımızı sürdürmeyi planlıyoruz. Türkiye’nin dünyada estetik anlamında önde gelen ülkelerden biri olmasının en önemli sebebi cerrahi olarak diğer ülkelere nazaran erken dönemde cerrahi süreci olgunlaştıran hekimlerimizin olmasıdır. Eğitim sistemimizin hızlı bir şekilde bizi ileriye taşıyarak cerrahi nosyonunu hızlı kazandırması en önemli avantajlardan bir tanesidir. Türkiye’nin sağlık turizminde payının giderek artması dış ülkelerden gelen hasta sayısını arttırıyor. Bu durum ise Türkiye’yi dünyada öne çıkaran önemli etkenlerden bir tanesidir. Cerrahi sayımız çok arttı. Dünyada ilk 3 gerebilecek boyuta kadar ilerledi. Bizler de bu duruma bireysel olarak katkıda bulunan kurumlardan bir tanesi olmak üzereyiz. Elimizden geldiğince sağlık turizmine önem vererek hem Samsun şehrimize hem de ülkemize katma değer oluşturmak istiyoruz. Samsun, Türkiye’de estetik cerrahi özelin iyi bir yerleşim ve konumdadır. Ciddi sayıda ameliyat sayılarımız mevcuttur. Tabii ki İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi nüfus olarak daha kalabalık ve sağlık turizmin daha fazla yapıldığı illerden sonra Samsun liste başı gelen şehirlerden biridir. Samsun bu konuda çok iyi bir noktadadır. Biz de bunu daha ileriye taşıyarak diğer illerle aramızdaki farkı kapatarak onlarla yarışabilir pozisyona gelmek istiyoruz" şeklinde konuştu. "Yurt dışından hastalar geliyor" Yerli ve yabancı olan her hastaya hitap etmek istedikleri söyleyen Emre Kıymık, "Yabancı hasta sayımız giderek artmaktadır. Zaman zaman Almanya, Fransa, Gürcistan, Azerbaycan gibi ülkelerden hastalarımız gelmektedir. Öncesinde video konferans yöntemiyle görüşmeler yapmaktayız. Hastalarımız Samsun’a geldikten sonra ağırlamalarını yapıyoruz. Sağlık açısından tamamen kurallara uygun bütün bu süreci yönlendiriyoruz. İnsan sağlığı bu işlerdeki en önemli faktörüdür. Kim olursa olsun bu işi yapmaya yetkisi olan alanında bu branşta alanında uzman hekime başvurmalıdır. İnsanlar başvurmadan önce hekim seçiminde ve gideceği kurum seçiminde çok dikkatli olmalıdırlar. Önceden araştırmalılar. Estetik ameliyatlar şu anda çok popüler ve moda olduğu için herkes yapmak istiyor. Bu yüzden insanlar öncesinde hekim ve kurum seçiminde çok dikkatli olmalıdırlar" ifadelerini kullandı.
Erzurum ETSO’da, ‘EİT 2025 Erzurum Turizm Başkenti’ istişare toplantısı Özbekistan’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) 4. Turizm Bakanları Toplantısında Erzurum’un ‘EİT 2025 Yılı Turizm Başkenti’ seçilmesinin ardından, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla başlatılan çalışmalar kapsamında, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası’nda (ETSO), EİT 2025 Erzurum Turizm Başkenti Koordinatörü Muharrem Çığlık’ın katılımıyla bir istişare toplantısı düzenlendi. Yönetim Kurulu Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıya; ETSO Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi Saim Özakalın, ETSO Meclis Başkanı Gökhan Yılmaz, Pasinler Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Taşbaşı, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı, ETSO Yönetim Kurulu Üyeleri, TOBB Genç ve Kadın Girişimciler Kurullarının Başkanları ile ilgili meslek komitelerinin başkan ve üyeleri katıldı. Özakalın, “Şehrimizin tanınırlığı için büyük bir fırsat” Toplantının açış konuşmasını yapan ETSO Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Saim Özakalın, Erzurum’un EİT 2025 Turizm Başkenti seçilmesinin önemini vurgulayarak, “Şehrimizin EİT Turizm Başkenti olarak seçilmesi bizim için büyük bir onur ve gurur kaynağıdır. Bu kapsamda ilimizde yapılacak her türlü organizasyon ve program şehrimizin, tarihi, kültürü, yaz ve kış turizmi potansiyeli, doğal güzellikleri, milli ve manevi kıymetleri gibi sahip olduğu tüm değerleri uluslararası anlamda tanıtımına ve tanınırlığına büyük katkı sağlayacaktır” dedi. “En üst seviyede çaba göstereceğiz” ‘EİT 2025 Yılı Turizm Başkenti’ çerçevesinde gerçekleştirilmesi planlanan bütün etkinliklerin, son dönemde bir çekim merkezi haline gelen Erzurum’un gerçek gücü ve cazibesinin ortaya çıkması için önemli bir fırsat olduğunu dile getiren Başkan Özakalın, ETSO olarak bu fırsatları değerlendirmek adına en üst seviyede çaba göstereceklerinin altını çizdi. Toplantıda daha sonra EİT 2025 Erzurum Turizm Başkenti Koordinatörü Muharrem Çığlık bir konuşma yaptı. 2025 yılında Erzurum’da Cumhurbaşkanlığının himayesinde yapılacak geniş kapsamlı programlar ve öncesindeki hazırlık süreçleriyle ilgili katılımcıları bilgilendiren Çığlık, düzenlenecek olan belli başlı programlara yönelik yürütülen çalışmaları aktardı. Erzurum’un, kış turizmi ve kış sporları alanındaki potansiyelini ön plana çıkaracak ve şehrin bu anlamda cazibesini artıracak ‘Erzurum Kış Oyunları’ organizasyonu gerçekleştirmek amacıyla çalışmalara başladıklarını anlatan Çığlık, her yıl 6-12 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirilmesi planlanan kış oyunlarıyla ilgili faaliyetlerin Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın koordinasyonunda yürütüleceğini söyledi. “Palandöken ekonomik forumu, Davos benzeri bir organizasyon olacak” Konuşmasında, etkinlikler kapsamında düzenlenecek olan ve iş dünyasını yakından ilgilendiren en önemli çalışmaların başında, 2025 Yılı Şubat ayında gerçekleştirilmesi planlanan, ‘Palandöken Ekonomik Forumu’nun (PEF)’ geldiğini ifade eden Koordinatör Muharrem Çığlık, Davos benzeri bir organizasyon olacak Palandöken Ekonomi Forumu’nun hazırlık çalışmalarına başladıklarını belirtti. Çığlık, “Ülkemizde gerçekleştirilecek ve uluslararası anlamda ses getirecek en önemli forumlardan birisi olacak bu etkinliğin, ülkemize ve Erzurum’a büyük değer katacağına inanıyoruz. Bu konuda, TOBB Başkanımız Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanımız Sayın Nail Olpak ve iş dünyamız bize büyük destek veriyor. Erzurum’da da ETSO Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Saim Özakalın zaten bizzat bu oluşumun içerisinde yer alacak ve bu forumu başarıyla gerçekleştirmek için birlikte çalışacağız” dedi. Koordinatör Çığlık ayrıca, EİT 2025 Erzurum Turizm Başkenti etkinlikleri kapsamında Mayıs 2025’te, ‘EİT Liderler Zirvesi’ ve ‘Uluslararası Gastronomi Fuarı’ gibi önemli etkinliklerin de hazırlık çalışmalarının sürdürüldüğünü sözlerine ekledi.
İstanbul Kaza yapan sürücü hıncını yanındaki kadından çıkardı: O anlar kamerada Eyüpsultan’da alkollü olduğu iddia edilen minibüs sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybederek kaldırımda bulunan beton mantarlara çarptı. Kaza anında kaldırımda yürüyen yaya faciadan kıl payı kurtuldu. Araç sürücüsü ise olayın ardından sinirle yanındaki kadını araçtan indirerek darp etti. Edinilen bilgiye göre olay, saat 06.30 sıralarında İslambey Mahallesi’nde meydana geldi. Alkollü olduğu iddia edilen minibüs şoförü direksiyon hakimiyetini kaybederek kaldırım kenarında bulunan beton mantarlara çarptı. O sırada kaldırımda yürüyen bir yaya çarpmanın etkisiyle etrafa savrulan beton parçalarından kıl payı kurtuldu. Savrulan beton parçaları çevredeki dükkanların kepenklerine hasar verdi. Önce kaza yaptı, ardından kadını darp etti Kazanın ardından minibüs şoförü ve kadın araçtan indi. İkili arasında olay yerinde sözlü tartışma başladı. Kazanın ardından sinirli minibüs şoförü hıncını yanındaki kadından çıkararak kadını darp etti. O anlar ise bir iş yerinin güvenlik kamerası tarafından saniye saniye kaydedildi. “O sırada bir yaya zor kurtuldu” Kadını darp eden minibüs şoförünün muhtemelen alkollü olduğunu belirten İsmail Kaya, “Kaza saat 06.00 sıralarında meydana geldi. Beyaz minibüs hızlı bir şekilde gelip buradaki dubaları parçalıyor. Dubalar savrulup bizim mağazalarımıza zarar verdi. O sırada bir yaya zor kurtuldu. Üzerine taşlar geldi. Daha sonra araç ileride durdu. İçerisinde bir bayan vardı. Muhtemelen tartışıyorlardı. Bayan indikten sonra alkollü şahıs bayanı darp etti. Tokatlayıp gönderdi. Polisler gelmeden kendisi kaçtı. Çok hızlıydı, muhtemelen alkollüydü. Burada bir yayaya zarar verebilirdi. Olan dükkanlara oldu” şeklinde konuştu.
Erzurum Başkan Akpunar, Aziziye Belediyesi’nin borçlarını açıkladı Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, kurumun borçlarını kalem kalem açıkladı. Başkan Akpunar, “Belediye iştirakleri de dahil olmak üzere toplam borç 508 milyon 886 bin 670 lira” dedi. Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, belediye borçlarıyla ilgili olarak kamuoyundaki söylentilere açıklık getirdi. Ilıca Termal Tesisleri’nde düzenlediği basın toplantısıyla habercilerin karşısına geçen Başkan Akpunar, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri sonrası devraldıkları Aziziye Belediyesi’nin borçlarını kalem kalem açıkladı. Akpunar, “Aziziye Belediyesi, kendini boşverin, iyi yönetilmesi halinde üç-dört ilçeyi de beraberinde geçindirebilecek bir kapasiteye sahip. Yapacağımız şey, pasiflerimizi aktif hale getirmek” ifadesini kullandı. Borçları kalem kalem açıkladı Aziziye Belediyesi’nin toplam borcunun an itibariyle 508 milyon 886 bin 670 lira olduğunu açıklayan Başkan Emrullah Akpunar, bu toplam içerisinde piyasa borçlarının 113 milyon 259 bin 381, banka kredi borçlarının 107 milyon 559 bin 673, teminat mektupları karşılığının 85 milyon 808 bin 243, Maliye borçlarının 15 milyon 207 bin 899, SGK borçlarının 77 milyon 723 bin 386, TOKİ’ye olan borçların 19 milyon 129 bin 391, Milli Emlak’a olan borçların ise 80 milyon lira olduğunu bildirdi. Bu tutar içerisinde 10 milyon 198 bin 694 liralık da, henüz fatura edilmemiş borç bulunduğunu ifade eden Akpunar, kurumun sadece personel giderinin 17 milyon lira olduğunun altını çizerek, “Gelen para 11 milyon, personel gideri 17 milyon. Yani aradaki eksi fark tam 6 milyon lira” diye konuştu. Pasif varlıklar aktif olacak Bu borçların ödenmesi noktasında atacakları ilk adımın belediyenin pasif varlıklarını aktife dönüştürmek olduğunu anlatan Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, “69 mahallemizde tarla vasfı taşıyan toplam 5 bin 60 dönümlük taşınmazımız var. Bu tarlalar belediyenin envanterine geçmiş. Bunlar pasif haldeler ve hiçbir katkıları yok. Köylüye var mı, aslında köylüye de pek faydaları yok. Camisi, ötesi berisi, mezarlığımız belediyenin uhdesinde; biz onlarla ilgili gerekli yükü sırtımıza alacağız ve bu yerleri kendimiz satışa çıkartacağız. Eğer satmazsak, ayda gelen 20 milyon liralık zarar, belediyemize yılda 250 milyon liralık yük bindirecek. O varlıklarımız 250 milyon ederse ve bu sene satarsak borcumuzu büyük ölçüde ödemiş olacağız. Ama bir sonraki yıla bırakırsak, seneye bu varlıklar da bir anlam ifade etmeyecek” şeklinde konuştu. “Tasfiye işlemleri başladı” Aralarında kaplıcaların bir kısmının da bulunduğu çeşitli park ve bahçelerin 10 ya da 25 yıllığına kiralandığını ifade eden Akpunar, “Bu hususta gerekli çalışmaları ve tasfiye işlemlerini başlattık. Parklarımızı kendimiz işletebileceğimiz şekilde ele alacağız ve oradaki arkadaşları da mağdur etmeden tasfiyesini gerçekleştireceğiz. Şu anda içinde bulunduğumuz termal tesisler bile zarar ediyor. 81 personel var. Ayda buraya 3 milyon lira doğalgaz geliyor, 5 milyon lira geldiği de olmuş. Nasıl kar edeceksin? Kasayı çekiyorlar günlük 40 bin lira, doğalgaz gideri günlük 150 bin lira. Buraların doldur-boşalt istasyonu olmayacak. İyi bir yönetim anlayışıyla bu tesisleri halkımızın dilediğince istefade edebildiği, huzur bulduğu, dinlendiği ve memnuniyetle ayrıldığı mekanlara dönüştüreceğiz” dedi. “Kaynağımızı kendimiz kullanırız” Gazetecilerin seralarla ilgili soruları da yanıtlayan Başkan Akpunar, bu tesisin de 10 milyon lira civarında zararının söz konusu olduğuna işaret ederek, “Seraya yakın bir bölgede 360 metre derinlikte elde edilen bir termal su kaynağımız var. Bu kaynak da, yine seçimden çok kısa bir süre önce 25 yıllığına bir yatırımcıya kiralanmış, devredilmiş. Biz bu konuyu da gündemimize aldık ve o devri iptal ettik. Kendi kaynağımızı yine biz kendimiz kullanacağız. Bu kaynağı serada değerlendirebilir miyiz, ona da bakacağız” diye konuştu. Seranın Büyükşehir Belediyesi’ne devredilmesi noktasındaki söylentilere ilişkin sorulara da cevap veren Akpunar, “Bu hususta gelen bir teklif olursa elbette değerlendiririz. Tabi burada asli mesele öncelikle belediyemizin çıkarlarını düşünmek olur” hatırlatmasında bulundu. “O siyaseti başkaları yapsın” Öte yandan parti değiştirme konusundaki görüşleri de sorulan Aziziye Belediye Başkanı Emrullah Akpunar, “Bu soruya kaçamak cevap vermeyecek kaç kişi çıkar derseniz, bilin ki bir tek Emrullah Akpunar çıkar. Millet beni bu partiden seçmiş, bu partiyle geldim, bu partiyle giderim. Geldiğim gün rozetimi çıkartıp masaya koyacağım dedim. O siyaseti il başkanları ilçe başkanları yapsınlar. Ama ben şu anda Aziziye Belediyesinde kamu adına vermiş olduğum sözleri bir bir yerine getireceğim. Sıkışma konusu da, kimse kaçış rampasına kaçmasın. Bu Emrullah Akpunar için de geçerli. Aziziye Belediyesinde beni sıkıştıracak hiç kimse olamaz. Biz 14 bin oy almışız, 100 bin sevenimiz var. Eğer illegal bir şekilde birileri bizi sıkıştırmaya başlarsa, bizim hareketimizin ismini kimsesizler koymuştuk. Bakarsınız kimsesizler 100 bin kişi olmuş, hakkımızı arıyor. Hiçbir kimse bu milletin hakkını gasp edemez. Bunlar sokakta algı oluşturmaktır. Biz devletin her kurumuyla çalışmak zorundayız, hiç bir şahsın ismi önemli değildir. Bir partiye geçmekle borçlar ödenecekse, 20 yıldır neden borçlar oluşmuş?” ifadelerini kullandı.