POLİTİKA - 20 Mart 2022 Pazar 17:01

Bakan Çavuşoğlu: 'Dünyada barış ve huzurun tesisi için diplomatik seferdeyiz'

A
A
A
Bakan Çavuşoğlu: 'Dünyada barış ve huzurun tesisi için diplomatik seferdeyiz'

Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaşa ilişkin açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Yangını söndürmek için büyük bir çaba içindeyiz. Cumhurbaşkanımız ve bizler seferber olmuş durumdayız. Her iki tarafla konuşarak, önce insani ateşkes, sonra kalıcı ateşkes için çalışıyoruz. Taraflar bazı somut konular üzerinde müzakereleri sürdürüyor.Müzakere ekipleriyle de düzenli temaslarımız var.Tüm bu temaslarımızda tarafların temel konularda anlaşmaya yakın olduğunu görüyoruz” dedi.

AK Parti Antalya İl Danışma Meclis Toplantısı, Kepez ilçesinde bulunan Erdem Beyazıt Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Programa Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AK Parti Antalya milletvekilleri, AK Parti Antalya İl Başkanı İbrahim Ethem Taş, meclis üyeleri ve çok sayıda partili katıldı.

Toplantıda bir konuşma gerçekleştiren Bakan Çavuşoğlu, sözlerine Çanakkale şehitlerini anarak başladı. Bakan Çavuşoğlu, “1915 yılında dünya, tarihin en kanlı savaşlarından birine, metrekareye düşen 6 bin mermiyle, hem eşi benzeri görülmemiş bir saldırıya hem de eşsiz bir direnişe şahitlik etmiştir. Biz topraklarımızı, vatanımızı yalnızca savaş olduğunda savunmuyoruz. Esasen Türkiye'yi korumak sadece eller tetikte, asker nöbetinde beklemekle de olmaz. Türkiye'yi savunmak demek, bu vatana göz dikmiş hainlerin karşısına gecenin bir yarısında dikilmek, sabahın köründe onların alçak emellerini boşa çıkarmak demektir. Tıpkı 15 Temmuz'da olduğu gibi Türkiye’yi savunmak demek bu vatana aşkla hizmet etmek, asla yorulmamak, asla ye'se kapılmamak, asla şikâyet etmemek demektir” dedi.

“Krizin etkilerini mümkün olduğunca ülkemize, milletimize yansıtmamaya çalışıyoruz”

Bakan Çavuşoğlu, “Biz yerli ve milli savunma derken, yerli ve milli teknoloji derken, kalkınan ve gelişen bir Türkiye hedeflerken, ihracatta ve üretimde lider bir ülke olmak için uğraşırken, yerli otomobilini en son teknolojiyle dünyanın en prestijli markalarından biri yaparak dünya sahnesine çıkarırken, vizyoner bir yönetim anlayışıyla ilerleyen bir ülkede, küçük ve atlatılabilecek krizleri, çok büyükmüş gibi gösterip provokasyona ve itibarsızlaştırma siyasetine dönüştürenleri milletimiz görüyor, biliyor. Elbette üstesinden gelmemiz gereken sorunlar var. Elbette mücadelemiz her alanda aralıksız devam ediyor. Tüm dünyanın içinde bulunduğu krizin etkilerini mümkün olduğunca ülkemize, milletimize yansıtmamaya çalışıyoruz” diye konuştu.

“Bugün artık bu haritada en merkezde Antalya da var”

Dış politikada tüm dünyanın şahit olduğu bir Türkiye profili olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Türkiye’nin gücünü, küresel bir aktör olduğunu, uluslararası alanda oynadığı rolün önemini seven-sevmeyen herkes kabul ediyor. Bunun en son örneğini geçen hafta düzenlediğimiz Antalya Diplomasi Forumu’nda herkes gördü. 3 gün boyunca diplomasinin kalbi Antalya’da attı. 17 devlet ve hükümet başkanı, 80 bakan, 39 uluslararası teşkilat lideri ve temsilcisi foruma katıldı. 75 ülkeden katılımcıyı bir araya getirdik. Yani Dünya devletlerinin yüzde 40’ı Antalya’daydı. Cumhurbaşkanımız 11, ben 67 görüşme yaptık. Bakın bu tür faaliyetlere Davos ve Münih gibi merkezler ev sahipliği yapardı. Bugün artık bu haritada en merkezde Antalya da var. Uluslararası siyasetin geleceği burada konuşuluyor. Antalya Diplomasi Forumu’nda birçok muhatabımızdan Cumhurbaşkanımızın ve ülkemizin kendileri için nasıl bir model olduğunu duyduk; bununla gururlandık” dedi.

“Eğilip bükülmeden doğruya doğru, yanlışa yanlış dedik”

Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan savaşta barışın sağlanması için yaptıkları hakkında bilgi veren Çavuşoğlu, “Maalesef Avrupa’da bir başka savaşa daha şahit oluyoruz. Kuzeyimizdeki iki büyük komşumuzun savaşı tüm dünya gibi bizi de doğrudan etkiliyor. Biz bu krizin başından beri ilkeli bir tutum sergiledik. Eğilip bükülmeden doğruya doğru, yanlışa yanlış dedik. 2014’te Kırım’ın ilhakına en güçlü tepkiyi verdik. Cumhurbaşkanımız, Antalya Diplomasi Forumu’ndaki tarihi konuşmasında da söyledi, 'O zaman dünya gereken tepkiyi verseydi, bugün bunlar yaşanmazdı” dedi.

“Sıcak çatışma çıkmaması için büyük gayret gösterdik”

Rusya ile Türkiye’nin birçok alanda yakın ilişkinin bulunduğunu sözlerine ekleyen Çavuşoğlu, “Ancak, bu ilişkiler hakkı hukuku savunmamıza engel olmadı. Suriye’de, Libya’da bunu yaşadık. İmkan olduğunda, Kafkaslar, Libya ve Suriye gibi zor dosyalarda çözüm için birlikte çalıştık, çalışıyoruz. Ukrayna’yla da çok yakın ilişkiler tesis ettik. Birbirimize kimlikle seyahat edecek kadar yakınlaştık. Bu iki komşumuz arasındaki gerginlik tırmanınca sıcak çatışma çıkmaması için büyük gayret gösterdik. Hatta savaştan bir gün önce Cumhurbaşkanımız, Putin’le görüştü. Maalesef, Rusya çağrıları dinlemedi ve bugünlere geldik. Rusya’nın saldırısını tüm dünyayla birlikte biz de eleştirdik. Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tüm kuruluşlarda bu saldırıyı reddettik, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne güçlü destek verdik” ifadelerine yer verdi.

“Tüm bu temaslarımızda tarafların temel konularda anlaşmaya yakın olduğunu görüyoruz”

Ortada bir yangın olduğunu belirten Çavuşoğlu, “Ve söndürülmezse bu yangın herkesi daha çok etkileyecek. Yangını söndürmek için büyük bir çaba içindeyiz. Cumhurbaşkanımız ve bizler seferber olmuş durumdayız. Her iki tarafla konuşarak, önce insani ateşkes, sonra kalıcı ateşkes için çalışıyoruz. Tarafları önce Antalya’da bir araya getirdik. Bu hafta da Rusya ve Ukrayna’da mevkidaşlarımla tekrar görüştüm. Taraflar bazı somut konular üzerinde müzakereleri sürdürüyor. Müzakere ekipleriyle de düzenli temaslarımız var. Tüm bu temaslarımızda, tarafların temel konularda anlaşmaya yakın olduğunu görüyoruz. Tabii, savaş devam ederken, siviller ölürken müzakere etmek zor. Yine de bir ivme yakalandı” dedi.

“Cumhurbaşkanımız her iki liderle temaslarını sürdürüyor”

Ukrayna'nın tarafsızlık statüsü karşılığında güvenliğinin garanti edilmesini istediğini belirten Çavuşoğlu, “Güvenlik Konseyi Daimi Üyeleri (P5) ile Türkiye ve Almanya’nın da bu anlaşmanın garantörü olmasını istiyor. Bu da bize duyulan güvenin bir başka göstergesi. Cumhurbaşkanımız her iki liderle temaslarını sürdürüyor. Geçen gün yine görüştüler. Putin ve Zelenskiy’i bir araya getirme çabalarımız da devam ediyor. İnsani ateşkes için ayrıca çalışıyoruz. Birleşmiş Milletler, Kızılay, Kızılhaç gibi kuruluşları harekete geçirdik. Bu savaş şartlarında 15 binden fazla kardeşimizi ülkemize getirdik” açıklamasını yaptı.

“Hamdolsun, oyunu da kuruyoruz, oynanan oyunları da bozuyoruz”

Türkiye’nin dünya diplomasi haritasında merkez konumunda bulunduğunu belirten Çavuşoğlu, “Bunu da cumhurbaşkanımızın liderliğine borçluyuz. Biz bu kutlu yola oyun kurucu olma iddiasıyla çıktık. Hamdolsun, oyunu da kuruyoruz, oynanan oyunları da bozuyoruz. Dış politikada etkin olmak için güçlü, kararlı, ilkeli ve adil olacaksınız. Bunlar zaten millet olarak bizim özelliklerimiz. Güç ve kararlılık önemli. Antalya Diplomasi Forumu açılışında da söyledim: “Hazır ol cenge, ister isen sulh-ü salah.” Masada güçlü olmak için sahada güçlü olacağız. Yeri geldiğinde, D.Akdeniz’de, Suriye’de, Libya’da, sahaya indik, biz olmadan oyun kurulamayacağını gösterdik. Kendi hikayemizi yazarız, kimsenin senaryosunu oynamayız dedik. BM, AGİT ve İİT gibi en büyük uluslararası teşkilatlarda arabuluculuk dostlar grubunun eş başkanlığını yapıyoruz” dedi.

“Dünyada barış ve huzurun tesisi için diplomatik seferdeyiz”

2023 hedeflerine ulaşmak için gerekli liderliğe, stratejik bakışa, imkan ve kabiliyetlere sahip olduklarını belirten Çavuşoğlu, “Dünya barışı için samimi olarak çalışan, somut reform önerisinde bulunan tek lider Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ecdadımız nasıl 'Pax Ottomana' denilen Osmanlı barışını, seferden sefere giderek kurduysa, biz de dünyada barış ve huzurun tesisi için diplomatik seferdeyiz” şeklinde konuştu.

“56 sağlık tesisini hemşehrilerimizin hizmetine sunduk”

Antalya’ya önemli hizmetler yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini belirten Çavuşoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Antalya’mızı kara, hava, deniz ve demiryolu ile kolay ulaşılabilir bir şehir haline getiriyoruz. 2002 yılı sonuna kadar toplam 197 kilometre bölünmüş yol yapılmışken, hükümetlerimiz döneminde yüzde 243 artışla 480 kilometre bölünmüş yol daha yaparak toplamda 677 kilometre bölünmüş yol ağına ulaştık. Antalya-Kemer-Tekirova-Kumluca yolunu tamamlıyoruz. Kaş-Kalkan yol projesini tamamladık. Finike-Kaş arası yol proje çalışmaları da devam ediyor. Kasaba-Gömbe arasını 24 Mart’ta ihale ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın onayıyla, Antalya-Alanya Otoyolu projesini Yap-İşlet-Devret modeliyle ihaleye çıkarıyoruz. Maalesef temmuz ayı sonunda Cumhuriyet tarihinin en büyük yangın afetini yaşadık. Yangında 6 bin 522 çiftçimiz ve 35 bin 160 dekar alan zarar gördü. Vatandaşlarımızın zararlarını karşılamak için nakdi olarak 236 milyon Lirası tarım zararı olmak üzere 300 milyon Lira’nın üzerinde yardım yaptık. Hükümetlerimiz döneminde 18 Devlet Hastanesi, 24 Aile Sağlığı Merkezi, 2 adet 50 ünitelik Diş Sağlığı Merkezi, 8 adet 112 Acil Sağlık Hizmetleri İstasyonu olmak üzere toplamda 56 sağlık tesisini hemşehrilerimizin hizmetine sunduk.”

Ertuğrul Gün - Akif Yılmaz
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Ümraniye Keyap Camii yenileme ve düzenleme çalışmaları tamamlandı Ümraniye’de Keyap Camii düzenlemesi ve yenileme çalışmaları tamamlandı. Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, "İmanı ne kadar iyi aşılayıp dini bütün bir nesil yetiştirirsek önümüz o kadar açık olur" dedi. Ümraniye Yukarı Dudullu Mahallesi’nde bulunan Keyap Camii’nde yapımı devam eden düzenleme ve yenileme çalışmaları tamamlandı. Ümraniye Belediye Başkanlığı ve Ümraniye Müftülüğü iş birliğiyle tamamlanan cami, vatandaşların hizmetine açıldı. Açılışta konuşan Başkan İsmet Yıldırım, vatandaşların dini ve manevi ihtiyaçlarının karşılanması noktasında yeni camiler açılmasının önemine değindi. "Cami hizmetlerimiz herkesin gayretleriyle çok iyi şekilde devam ediyor" Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, şunları söyledi: "Biliyorsunuz burası biraz yardıma muhtaç bir haldeydi. Önceden İSKİ problemi vardı, devamlı su basıyordu. Çevresi de böyle güzel değildi, sağ olsun mermerleri yapıldı. Biz de diğer peyzaj işlerini tamamladık, el birliğiyle yaptık. Burada 4 bin kişi çalışıyor ve sadece Keyap’ta çalışanlar değil etrafta çalışan bütün kardeşlerimiz buradan istifade ediyorlar. Çok şükür cami hizmetlerimiz kaymakamımızın başkanlığında, müftümüzün ve hocalarımızın gayretiyle çok iyi şekilde devam ediyor. Ben geldikten sonra herhalde 20’ye yakın cami inşa ettik. Geçen hafta kaymakamlık ve müftülüğümüzle birlikte bir hayırseverimiz tarafından çok güzel bir Kur’an Kursu da yapıldı. Bir taraftan gençlik merkezleri, bir taraftan Kur’an Kursları, bir taraftan da camide öğretilerin devam etmesiyle insanların dini ve manevi ihtiyaçlarının karşılanmasına gayret ediliyor. Türkiye nerelerden nerelere geldi, biliyorsunuz bir dönem her şey yasaktı; dini bütün ögeler yasaktı. ’Efendi’ demek yasaktı. Türkiye oralardan bu günlere geldi. Şimdi çok şükür Taksim Camii’ni sayın Cumhurbaşkanımız inşa etti, 250 yıllık bir hasretti. Sonra Ayasofya tekrar açıldı, yine Cumhurbaşkanımıza nasip oldu. Dini hizmetlere ne kadar çok gayret edilirse, bilhassa 4-6 yaş çocukların en iyi öğreneceği yaşlar. Allah’ını, kitabını, peygamberini ve dinini ne kadar güzel öğretebilirsek önümüz açık; yoksa karanlık. O nedenle imanı ne kadar iyi aşılayıp dini bütün bir nesil yetiştirirsek önümüz o kadar açık olur." Kurdele kesim töreni ve dua edilmesinin ardından cami vatandaşların hizmetine açıldı.
Bolu Bolu’da İhlas Mağazası açıldı Türkiye genelinde mağazalaşma atağını sürdüren İhlas Pazarlama, Bolu’daki mağazasını Aktaş Mahallesi’nde düzenlenen törenle hizmete açtı. Bolu’da uzun yıllardır mağazası bulunmayan İhlas Pazarlama, kentin en işlek noktalarından biri olan Aktaş Mahallesi’nde yeni şubesini vatandaşların hizmetine sundu. Düzenlenen açılış törenine Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Rasim Özdemir, İhlas Pazarlama Bolu Bayi Müdürü Tarık Gülcan ve çok sayıda davetli katıldı. "Türkiye genelinde 304 mağazaya ulaştık" Törende konuşan Bayi Müdürü Tarık Gülcan, şirketin mağazacılık alanındaki büyümesine dikkat çekerek, "İhlas Pazarlama mağazacılık olarak Türkiye genelinde son zamanlarda çok büyük bir başarı yakaladık. Türkiye genelinde 304 mağazaya ulaştık. Bolu’yu da bu mağazalardan bir tanesiyle kavuşturuyoruz. Hayırlı, uğurlu olsun" dedi. "Bolu’da da 47 kişiye istihdam oluşturuyor" Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Rasim Özdemir ise İhlas Holding’in köklü bir marka olduğuna vurgulayarak, mağazanın şehre katkısına değindi. Özdemir, "Mutlaka evimize giren pazarlama şirketlerinden bir tanesi. Geldiğimde ’Diğer mağaza nerede?’ diye sordum. ’İlk defa açıyoruz’ dediler. Mağaza açma konusunda biraz geç kalınmış ancak İhlas Pazarlama’nın burada devam eden faaliyetlerini görüyoruz. İhlas Holding zaten iyi bir marka. Bolu’da da 47 kişiye istihdam oluşturuyor" dedi.
Sakarya Bakan Kacır: "Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden bir ülkeydik, savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Bugün, kendi İHA’mızı, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radarlarını, elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülkeyiz. Fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolculukta her aşamada Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" dedi. Sakarya Teknokent Ar-Ge Binası, Füzyon Girişim Ofisi ve Milli Teknoloji Atölyesi açılışı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla gerçekleşti. Açılışta konuşan Bakan Kacır, "Teknolojide tam bağımsız Türkiye tasavvurumuzu gerçeğe dönüştürme yolunda hayata geçirdiğimiz tüm bu projelerin Sakarya’mıza, üniversitelerimize, gençlerimize, ülkemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum. Küresel ölçekte değişimin hız kazandığı, bilginin stratejik bir güç halinde geldiği bir çağdayız. Bu dönemde ülkelerin refah düzeyini ve rekabet gücünü bilimsel bilgi üretme kabiliyetiyle teknolojideki yenilikleri ekonomik değere dönüştürme düzeyi belirliyor. Özellikle yenilikçi teknolojilerde söz sahibi ülkeler sadece bugünün değil yarının dünyasını da şekillendiriyor. Pek çok ülkenin belirsizlikler sarmalında bocaladığı ve geleceğe dair vizyon ortaya koymakta zorlandığı bu süreçte bizler yaşanan değişimi tehdit olarak değil bilakis Türkiye adına tarihi bir fırsat olarak görüyoruz. Bu anlayışla bilimi ve teknolojiyi kalkınma yolculuğumuzun pusulası atlettik. Son 23 yılda dev bir Ar-ge ve inavasyon alt yapısı inşa ettik. Bugün özel sektörümüz bünyesinde bin 700’ü aşkın Ar-Ge ve tasarım merkezinde görev yapan nitelikli mühendislerimiz ve teknisyenlerimiz, yüksek katma değerli üretimi mümkün kılan yenilikçi çözümler geliştiriyor" dedi. "Ar-Ge harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5’ten yüzde 1,46’ya çıkardık" Bakan Kacır, "113 Teknoparkımızda 12 binden fazla firmamız inavasyon odaklı çalışıyor. Bilim insanlarımız, araştırmacılarımız özel sektörümüze sunduğumuz destekler neticesinde Ar-Ge harcamalarımızın milli gelirimizdeki payını binde 5’ten yüzde 1,46’ya çıkardık. 2002’de 29 bin olan tam zaman eş değer Ar-Ge personel sayımız şimdi 310 bini aştı. İnşa ettiğimiz güçlü Ar-Ge alt yapısı milli teknoloji hamlesinin vizyon projelerinin fikirden hakikate dönüştüğü biz zemini sundu. 23 yıl önce piyade tüfeğini yurt dışından temin eden bir ülkeydik, savunma ürünlerinde yüzde 80 dışa bağımlıydık. Bugün, kendi İHA’mızı, mühimmatını, uçaklarını, helikopterlerini, uydularını, radarlarını, elektronik harp sistemlerini geliştiren, üreten ve artık rekabetçi şekilde dünyaya ihraç edebilen bir ülkeyiz. İnsansız hava aracı üretiminde dünyada lideriz. Türkiye’nin otomobili Togg ile elektrikli ve akıllı araç devrimini ve otomotiv sektöründe yaşanan eşzamanlı dönüşümleri ülkemiz adına fırsata çevirme iddiamızı ortaya koyduk. Teknoloji üretiminde ve geliştirmede yakaladığımız bu ivmeyi farklı sektörlere taşıyarak üniversitelerimizle sanayi arasındaki iş birliğini daha da güçlendirerek Türkiye yüzyılında teknolojide tam bağımsız Türkiye hedefimizi adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz" diye konuştu. "Teknoloji girişimciliğini bu vizyonu hayata geçirecek itici güç addediyoruz" Bakan Kacır, "Teknoloji girişimciliğini bu vizyonu hayata geçirecek itici güç addediyoruz. Bu doğrultuda ülkemizde teknolojik girişimlerin yeşermesini ve ölçeklenmesini mümkün kılacak zemini çok boyutlu adımlarla inşa etti. Hayata geçirdiğimiz fonların fonu ve eş finansman mekanizmalarıyla 4,6 milyar liralık kamu kaynağını doğrudan girişimlerimize yönlendirdik. Bu etkiyle 120 milyar liralık özel sektör yatırımını harekete geçirdik. Erken aşama girişimlerine finansman sağlayan BİGG programımızla 2 bin 500’den fazla teknoloji girişiminin hayata geçmesini sağladık. 2018’den bu yana düzenlediğimiz Teknofestlerle gençlerimizi girişimcilik yolculuğuna dahil ettik. Fikirden ürüne, üründen pazara uzanan yolculukta her aşamada Türkiye teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın parlayan yıldızı olarak tarif ediliyor" şeklinde konuştu. "Her yaştan çocuğumuzu ve gencimizi bilimin büyülü dünyasıyla buluşturacağız" 81 ilde milli teknoloji atölyelerinin kurulacağını aktaran Bakan Kacır, "Bugün oyundan e-ticarete, yapay zekadan finans teknolojilerine geniş bir yelpazedeki girişimlerimiz iftihar vesilemizdir. Bu başarı ivmesini katlanarak 2030 yılına kadar ülkemizden 100 bin teknolojik girişiminin doğmasını ve milyar dolar değeri aşan unicornların bizim değimimizle Turkornların toplam kıymetinin 100 milyar doları aşmasını hedefliyoruz. Bu cennet vatanın her köşesindeki gençlerimizin teknoloji geliştirme ve dünyayı değiştirme iddiası taşıyabilmesini sağlayacak bir alt yapıyı kurmayı temel önceliğimiz olarak görüyoruz. Sakarya gerek sahip olduğu dev sanayi alt yapısı ve lojistik gücü, gerekse küresel finans ve teknoloji merkezi İstanbul’a yakınlığıyla girişimciler için önemli bir marka değerine sahip. 2010’da faaliyete geçen ve bünyesinde 130’dan fazla firmanın çalışmalarını sürdürdüğü Sakarya Teknokent, şehrimizde teknoloji girişimciliğinin nabzının attığı, üretim ile aklın buluştuğu milli teknoloji hamlemizin örnek projelerinin hayata geçirildiği ekosistemi inşa ediyor. Girişimcilerin yoğun ilgi gösterdiği Teknokentin yatırımcı talebine cevap verebilmesi adına ilave olarak 6 bin 500 metrekare kapalı alan barındıran 39 bin metrekare bir alanı ilan ettik. Bugünde bakanlığımızın 113 milyon lira ile hayata geçen yeni Ar-ge binasının açılışındayız. Teknokentimizde 3 bin 700 metrekare kapalı alanıyla girişimcilerimize çalışma alanı sunuyoruz. Aynı zamanda bina içinde faaliyet gösterecek füzyon girişim ofisiyle kuluçka ve kuluçka öncesi aşamadaki girişimcilerimize destek seti sunuyoruz. Üniversitelerimiz ve bilim merkezlerimiz bünyesinde kurduğumuz milli teknoloji atölyeleriyle ülkemizin yarınlarını inşa edecek gençlerimizi ileri teknoloji ekipmanları ve modern alt yapıyla buluşturuyoruz. Önümüzdeki yılsonuna kadar 81 ilimizde 100 milli teknoloji atölyesini tamamlamak üzere bir seferberlik ruhuyla çalışıyoruz. İki üniversitemizin de öğrencileri bu atölyede çalışacak. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak ülkemizin nitelikli insan kaynağını büyüten, yetkinliğini derinleştiren politikaları sürdüreceğiz. Her yaştan çocuğumuzu ve gencimizi bilimin büyülü dünyasıyla buluşturacağız. 60 milyon lira destek sağlayacağımız ve bünyesinde atölyeler, sergiler barındıracak olan modern tesis ile gençlerimizin merak ve keşfetme duygusunu ateşleyen bilim üssünü şehrimize kazandıracağız" ifadelerini kullandı.