Çelik, “NATO müttefiki olarak dünyanın pek çok yerinde teröre karşı omuz omuza dayanışma içindeyiz" derken, Türkiye’nin darbelere karşı gösterdiği tavrı tebrik eden Johnson “Terörle mücadele konusu Türkiye ile Birleşik Krallığı birleştiren en önemli alanlardan bir tanesidir" diye konuştu.
Avrupaa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Boris Johnson ile bir araya geldi. Avrupa Birliği Bakanlığı’nda gerçekleştirilen görüşmenin öncesinde Johnson ile ortak basın toplantısı düzenleyen Çelik, yaptığı konuşmada, “Türkiye’nin terörle mücadelesi büyük bir kararlılıkla sürecektir. Bu insanlığın barbarlığa karşı mücadelesidir. Sadece Türkiye’nin meselesi değildir. PKK, PYD, DAEŞ bütün bunlarla mücadele etmeye devam edeceğiz. Birleşik Krallığın 15 Temmuz’da karşı karşıya olduğumuz hain darbe girişiminden sonra tarihsel dostluğumuza uygun bir şekilde Türkiye’yle dayanışma içinde olması bizi memnun etmiştir. Avrupa’dan ilk ziyaret Birleşik Krallığın Avrupa Birliği Bakanı Alan Duncan tarafından yapıldı. Bu aramızdaki ortak değerler ve tarihten gelen bağların ciddi bir göstergesi oldu. NATO müttefikiyiz, NATO müttefiki olarak dünyanın pek çok yerinde teröre karşı omuz omuza dayanışma içindeyiz. Balkanlar’dan Orta Doğu’ya, Kuzey Afrika’dan Orta Asya’ya geniş bir coğrafyada barış, güvenlik ve istikrar içindeyiz. Ayrıca Eski Roma İmparatorluğu’nun topraklarının iki ucundaki iki büyük demokrasi ve iki büyük Avrupa gücü olarak da pek çok açıdan benzerliğimiz var” şeklinde konuştu.
“BİRLEŞİK KRALLIK TARİH BOYUNCA BİR AVRUPA GÜCÜ OLDU"
Birleşik Krallık’ın Avrupa Birliği’nden çıkmasının, büyük bir Avrupa gücü olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğinin altını çizen Çelik, “Birleşik Krallık Avrupa Birliği’nden çıkma karı aldı ama Avrupa’dan çıkmak anlamına gelmiyor bu. Birleşik Krallık tarih boyunca bir Avrupa gücü oldu ve bir Avrupa demokrasisi olarak yoluna devam edecek. Aynı şekilde Türkiye’de Avrupa birliği üyesi olmasa da tarihi bir Avrupa gücüdür ve 100 yıldır da güçlü bir Avrupa demokrasisidir. 15 Temmuz sonrasında da birinci sınıf bir demokrasiye sahip olduğunu halkının direnişiyle göstermiştir. Eylül ayı başında Avrupa Birliği Gayrı Resmi Dışişleri Bakanları Toplantısı için beraber Bratislava’daydık. Ertesi gün ben özel bir Türkiye oturumunda 15 Temmuz darbe girişimi ile sunum yaptım. Türkiye’nin 15 Temmuz darbe girişimine karşı verdiği mücadeleye en güçlü destek sayın bakandan geldi. Türkiye’nin mücadelesini desteklediğini ve yapılması gereken işin ilk olarak Türkiye’yi ziyaret etmek olduğunu söyledi. Kendisinin de Türkiye’ye ilk fırsatta ziyaret ederek bu dayanışmasını göstereceğini ifade etti. Kendisine de espri olarak ifade etmiştim ‘İkimiz de Osmanlı’yız, kökenimiz Osmanlı’ya dayanıyor. Dolayısıyla kendi dostlarınızın olduğu ülkeye bu dayanışma ziyaretini gerçekleştirmeniz çok önemlidir’ diye. Her zaman için Birleşik Krallık Avrupa Birliği’ne üyeliğimize de önemli destek vermiştir. Ticari ve diğer ilişkilerimiz açısından da son derece verimli bir ilişkimiz var. Avrupa Birliği konusunda gerek ikili ticaret anlaşmaları gerek Avrupa’nın geleceği, istikrarı ve Avrupa’nın ihtiyaç duyduğu vizyon konusunda bunda sonrasında da Birleşik Krallıkla yakın ilişkiler sürdüreceğiz. Brexit’le alınan İngiliz halkının bu kararına saygı duyuyoruz. Bu süre içinde zaman zaman Türkiye’ye karşı söylemler oldu. Bu kötü parantezi kapatıp geleceğe odaklanmamız lazım” ifadelerini kullandı.
Avrupa’da yükselen İslamofobi’ye ve terörizme karşı birlikte mücadele edeceklerini kaydeden Çelik, “Avrupa’da yükselen aşırı sağ akımlar, bizim bölgemizdeki terör örgütlerine karşı İslamofobik ve aşırı akımlara karşı beraber yapacağımız çok iş var. Birleşik Krallık ve Türkiye Avrupa’nın geleceğinde söz sahibi ülkelerdir. Birer Avrupa gücü ve Avrupa demokrasisi olarak Avrupa’nın geleceğinin şekillenmesinde bundan sonra da söz söylemeye devam edecekler” dedi.
“FETÖ’YE KARŞI UYANIK OLMAK GEREKİYOR"
Çelik, Fetullahçı Terör Örgütü’nün ikinci bir darbe hazırlığında olduğu yönündeki iddialara ise, “Darbe girişimi sonrasında çeşitli darbe senaryolarından bahsediliyor. Kuşkusuz FETÖ dünyanın en tehlikeli örgütlerinden biri olduğu için Türkiye’ye zarar vermek adıma yeni arayışlar içinde olacaktır. Dolayısıyla FETÖ’ye karşı diğer terör örgütleri ile olduğu gibi mücadele sürecektir. Bunlar 240 vatandaşımızı şehit eden binlerce vatandaşımızı yaralayan canice işlere imza attılar. Buna karşı uyanık olmak gerekiyor. Her gün darbe tehlikesi veya korkusuyla yaşanacak bir durum yoktur. Hükümet işinin başındadır. İngiltere ya da diğer müttefiklerimizle ilgili bu tür spekülatif haberlere karşıda uzak durmak gerekir. Çünkü müttefiklerimizle teröre karşı mücadele ediyoruz. Çok sayıda haber çıkıyor bunların ciddiye alınmaması gerekir” şeklinde cevap verdi.
“MÜLTECİLER KONUSUNDA TÜRKİYE’NİN BU KONUDA EN KADAR BÜYÜK BİR YÜK ALTINDA OLDUĞUNU ÇOK İYİ BİLİYORUZ"
Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı Boris Johnson, yaptığı konuşmada Türkiye’nin darbelere karşı gösterdiği tavrı tebrik ederek, “Terörle mücadele konusu Türkiye ile Birleşik Krallığı birleştiren en önemli alanlardan bir tanesidir. Darbe girişimine karşı duruşunuzdan dolayı tebrik etmek istiyorum. Türkiye’de demokrasi üstün geldi, bu dünya için de çok çok önemli. Türk halkı sayesinde bu elde edildi ve demokratik olarak seçilmiş kurumlar ayakta kaldı. Gaziantep ve Türkiye’nin güneyinde de ziyaretlerde bulunduğumuzda görüyoruz, Türkiye gerçekten göz kamaştırıcı bir başarı ile bu süreci yürütüyor. Sayın Erdoğan’ı, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ve Türk halkını gösterdikleri cömertlikten dolayı tebrik ediyorum. 3 milyon mülteci Türkiye’de bulunuyor şuan. Bir Avrupa’nın geri kalanındaki ülkeler olarak Türkiye’nin bu konuda ne kadar büyük bir yük altında olduğunu çok iyi biliyoruz. İnsani yardım alanında katkıda bulunan, Suriyeliler konusunda katkıda bulunan ikinci büyük ülke Birleşik Krallık” diye konuştu.
Suriye’de siyasi istikrarın sağlanması konusunda da Türkiye’ye büyük iş düştüğünü söyleyen Johnson, “Umarız Suriye’de istikrar yakın zamanda gelir fakat Türkiye bu süreçte çok hayati bir rol oynamaya devam edecek. Osmanlı’dan gelen iki ülke veya şahıs olarak birbirimize bakarsak gerçekten geleceğimiz için paylaşacağımız çok şey var” açıklamalarında bulundu.
