EĞİTİM - 29 Mart 2017 Çarşamba 16:06

Bakan Işık, MIT’a rakip olarak Gebze Teknik Üniversitesi’ni gösterdi

A
A
A
Bakan Işık, MIT’a rakip olarak Gebze Teknik Üniversitesi’ni gösterdi

Gebze Teknik Eğitim ve Araştırma Vakfı, ilk genel kurul toplantısında konuşan Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, MIT’a(Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) rakip Türkiye'den Gebze Teknik Üniversitesi’ni (GTÜ) işaret etti.

Gebze Teknik Eğitim ve Araştırma Vakfı, ilk genel kurul toplantısını Milli Savunma Bakanı Fikri Işık’ın katılımı ile gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan Bakan Işık, GTÜ’ nün dünyanın en iyi üniversitelerinden biri olacağını vurgulayarak, MIT’e(Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) rakip Türkiye'den Gebze Teknik Üniversitesi’ni (GTÜ) işaret etti. Genel kurulda Gebze Teknik Eğitim ve Araştırma Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığına GTÜ Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün seçildi.

Gebze Teknik Üniversitesi(GTÜ) kampüsünde bulunan Fatih Toplantı Salonunda yapılan Gebze Teknik Eğitim ve Araştırma Vakıfı ilk genel kurul toplantısına Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Kocaeli Milletvekili Cemil Yaman, Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker, GTÜ Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün, Darıca Belediye Başkanı Şükrü Karabacak, Çayırova Belediye Başkanı Şevki Demirci, Dilovası Belediye Başkanı Ali Toltar, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, TBMM 24’üncü Dönem Kocaeli Milletvekili Mehmet Ali Okur, TBMM 22’nci Dönem Kocaeli Milletvekili Eyüp Ayar ve GTÜ Öğretim üyeleri katıldı.

Genel Kurul divanı olarak Divan Başkanı Yunus Çiftçi, Divan Üyeleri olarak Doç. Dr. Hakan Karataş, Vefa İbrahim Aracı isimleri belirlendi. Ardından 38 vakıf üyesinin açık oylaması ile Yönetim Kurulu Başkanlığına Prof. Dr. Haluk Görgün seçilirken, Yönetim Kuruluna asıl listesi Vahit Yıldırım, Ayhan Zeytinoğlu, Celal Kaya, Nail Çiler, Yönetim Kurulu Yedek Listesi Mehmet Yıldırım, Murat Ayhan, Adem Ceylan olarak belirlendi.

“GTÜ Türkiye’nin en iyileri arasına girecek”

GTÜ’ nün Türkiye’nin MIT’i (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) olacağı vurgusunu yapan Bakanı Işık, “500’e yakın yüzde elliden fazlası yurt dışı doktoralı böyle nitelikli insan kaynağının olduğu üniversite Türkiye’de parmakla gösterilecek kadar azdır. Bilişim Vadisi ile birlikte teknopark eksiğinin de tamamlanacak olması ile GTÜ çok ciddi göstergelerde Türkiye’nin en iyileri arasına girmiş olacak. Stratejik konumu ile hem Avrupa hem Asya’ya ulaşım açısından en kolay yerde bulunması en önemlisi de sanayinin kalbinde bulunması üniversitemize ayrı önem yüklemektedir. Dünyanın 4’üncü sanayi devrimine koştuğu bu zamanda en önemli vasıf yüksek teknolojiyi kullanmaktır. Bütün planlamanızı buna göre yapmalısınız. Bu konuda paranızın olması yetmiyor, burada devasa şirket olmanız bir şey ifade etmiyor, burada arkanızda nitelikli insan ve çok güçlü üniversitelerin varlığı gerekiyor” diye konuştu.

“GTÜ Kocaeli için avantajdır”

GTÜ’nün Kocaeli için avantaj olduğunu ifade eden Bakan ışık, “Bugün Silikon Vadisini Stanford Üniversitesi, Boston’u cazibe merkezi olarak MIT ve Harvard Üniversitesi yapmıştır. Kocaeli ve Gebze olarak biz iddiamızı sürdüreceksek bütün dünyaya, üretim yapmaya devam edeceksek, arkamızda güçlü bir üniversitenin varlığı kaçınılmaz. Bu noktada da gerçekten büyük bir avantaja sahibiz işte Gebze Teknik Üniversitesi. Dünyada üniversitelerin eğitim misyonu yanında araştırma misyonu hatta teknoloji geliştirme misyonu bile yetersiz kaldı. Dünyanın sayılı üniversiteleri Interdisipliner çalışma yapan üniversitelerdir. Gebze Teknik Üniversitesi bu konuda çok avantajlı, bu kadro, laboratuvar imkanları, hemen yanında TÜBİTAK kampüsü, hemen yanına kurduğumuz Bilişim Vadisi, bu stratejik konsepte bizim yapmamız gereken bu üniversitenin tüm dünya üniversiteleri ile yarışabilir bir konuma gelmesini sağlamak olacaktır. Devlet olarak biz imkanlarımızı seferber ediyoruz ama devletin sağlayamadığı imkanları da vakfımız yolu ile sağlayacağız” açıklamalarında bulundu.

“Üniversitenin geldiği konumdan büyük bir memnuniyet duyuyorum”

Yurt dışından yurda dönmek isteyen akademisyenlerin olduğunu ve bu akademisyenlerin üniversiteye çekilmesi için onların rahat edeceği imkânlara ihtiyaç olduğunun altını çizen Bakan Işık, şunları konuştu;

“Bizim öğretim üyelerimizin dünyadan kopmaması adına yapacağı araştırmalara vakıftan destek sağlayabilmeliyiz. Ve en önemlisi de maalesef zamanında önem verilmeyen lisans öğrencileri noktasında Türkiye’nin en iyi öğrencilerini alacak hale gelebilmeliyiz. Bu süreç içinde sanayi ile üniversitemizi adeta tek kurum haline getirmeyi başarırsak o zaman inşallah Kocaeli’nin, Gebze’nin sanayisi de dünyanın parmakla göstereceği konuma gelecek. Gebze Teknik Üniversitesi, Gebze’nin ve Kocaeli’nin tamamı ile bütünleşen bir süreç geçirdi, artık Gebze Teknik Üniversitesi ismi herkes tarafından biliniyor. Vakfımız sayesinde başarıya odaklı burslar vererekte üniversitemizin alt yapısını buna uygun hale getireceğiz. Vakfımız üniversitemizin en önemli destekçisi olacak. Bu vakfın mütevelli heyetinde bulunmuş olmaktan dolayı çok heyecanlıyım. GTÜ projesine baştan beri zaten büyük bir heyecanla sarıldım. Bugün de hamdolsun üniversitenin geldiği konumdan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Bugün biz MIT’yi nasıl anıyorsak, yarın tüm dünya Gebze Teknik Üniversitesini anacak. Vakfımız için emek veren tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum. Bugün biz MIT nasıl anıyorsak, yarın tüm dünya Gebze Teknik Üniversitesini anacak”.

“GTÜ artan imkan ve olanaklarla ilk sıralarda”

Toplantıda yaptığı konuşmada GTÜ Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün, GTÜ’nün ülke genelinde yapılan üniversite sıralamalarında ilk sıralara kadar yükseldiğini söyledi. Görgün, üniversitenin her geçen gün artan imkan ve olanaklarını sıraladı. Vakfın bundan önceki geçici heyeti tarafından alınan kararla 2016-2017 Akademik yılında GTÜ’yü tercih eden tüm öğrencilerin tamamına burs verildiğini belirtti. Yapılan yönetim kurulu seçimlerinin ardından tekrar yönetim kurulu başkanı olan Görgün kendisine gösterilen teveccühten dolayı teşekkür etti. Görün, “Siz değerli vakıf üyelerimizden aldığımız sinerji ile ortaya koyduğumuz başlangıç hevesi ve arzusu vakfımız adına her geçen gün biraz daha artıyor. Sayın bakanımızın ortaya koyduğu vizyon çerçevesinde 2017’ de inşallah hedefe koyduğumuz bu vizyonun bir çoğunu gerçekleştirmek adına elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” dedi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir İrem Bayraktar Aksakal, Eskişehir’de öğrencilerle bir araya geldi Eskişehir Anadolu Üniversitesi’nde öğrencilerle söyleşi gerçekleştiren T3 (Türkiye Teknoloji Takımı) Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Girişim Merkezi Koordinatörü İrem Bayraktar Aksakal, öğrencilere teknoloji ve girişimle ilgili birçok konuda bilgi aktardı. Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi Şener Şen Kültür Salonu’nda gerçekleştirilen programa katılan İrem Bayraktar Aksakal, öğrencilerle bir araya geldi. Onlarca öğrenciyle buluşan Aksakal, katıldığı programda bir söyleşi ve sunum gerçekleştirdi. Yapmış olduğu konuşmasında özellikle teknoloji ve yapay zeka hakkında birçok konuya değinen Aksakal, TEKNOFEST ve TAKE OFF’la ilgili detaylara da yer vererek gençlere tavsiyelerde bulundu. "Biz BAYKAR ve T3 tarafı büyük dil modeli üzerine T3 ayağı diye bir proje geliştiriyoruz" Yapmış olduğu konuşmasında ilk olarak yapay zekaya değinen İrem Bayraktar Aksakal, "Biz BAYKAR ve T3 tarafı büyük dil modeli üzerine T3 ayağı diye bir proje geliştiriyoruz. Bunun fonlaması tamamen BAYKAR şirketi tarafından zaten karşılanıyor. Ama yine insana ihtiyacı var. Yani o konuyu destekleyecek öğrencilere, o işte çalışacak iyi insan kaynağına ihtiyacı var. Hiçbir şey öyle bir kişiyle, sadece Selçuk beyin masada oturarak yazılım yazarak yaptığı işten ibaret değil. Her iş bir takım işi. O nedenle bunu ülkece benimsememiz ve bir noktada katkı sunmamız gerekiyor. Eğer bu alana ilgili olan varsa bunlar dil modelleridir. ChatGPT’de aslın chat kısmıdır. Büyük dil modeli dediğimiz şey sadece ChatGPT’de gördüğünüz ve sadece mesajlaştığınız gibi sınırlı değil. Bu arada çok güzel işlere vesile olacak bu konular. Yani biraz daha sektör spesifikleştiğinde sağlık alanında mesela birçok veri girildiğinde aslında süreçlerin verimliliği derinleştireceğiz" dedi. "TEKNOFEST’te yarışan ürününü geliştirmiş yarışmacı, ondan sonraki sene yarışacak olan yarışmacıya ürün tedariki yapıyor" Vakıf olarak kendilerinin de bir girişim gibi olduklarını ifade eden Aksakal, "İhtiyaç duyuluyor ya da bir bir problem oluyor. İhtiyaca yönelik bir çözüm, bir ürün üretiliyor. Sonra projelendiriliyor, uygulamaya geçiliyor. TEKNOFEST, 2018’den beri düzenleniyor. 2019 ve 2020’lerde baktık ki şirketler bir kültür oluşturmuş. TEKNOFEST’te yarışan ürününü geliştirmiş yarışmacı, ondan sonraki sene yarışacak olan yarışmacıya ürün tedariki yapıyor. İş modeli. Çok güzel bence. Sonra bu da bir trend oluyor. Farklı yarışmacılar da bir sonraki gelecek olan yarışmacılara satış yapıp gelir elde ediyorlar. Tabii ki sonrasında bu küçük bir kitleye hitap ediyor. Onun büyümesi için yeni bir iş modeli uygulanması gerekiyor ama biz şunu gördük, buradan aslında ticarileşme potansiyeli çıkıyor. Şu anda TEKNOFEST’te yarışmış ve 200’e yakın şirketleşmiş girişim var. Bu çok kıymetli bir şey ve hepsinin günün sonunda teknolojiyle uğraştığını biliyoruz. TEKNOFEST’in 100’ün üzerinde paydaşı var. O girişim BAYKAR’la bir görüşme yapabilir, BAYKAR, ASELSAN, üniversiteler ya da belediyeler onun müşterisi olabilir" ifadelerini kullandı. "Daha fazla teknoloji girişimini ülkemize getirmek istiyoruz" Uluslararası bir startup zirvesi olan Take Off’a da değinen İrem Bayraktar Aksakal, konuşmasının devamında şunları söyledi: "Take Off, 2018’den beri TEKNOFEST nasıl ekiplerin ve öğrencilerin uluslararası başvuru ve proje çıkartması için bir platformsa, aslında onları globale taşıma açısından ilk günden kurgulanmış, hayata geçirilmiş bir program. Tamamen uluslararası. 100’ün üzerinde ülkeden girişim başvurusu aldık. Yanlış hatırlamıyorsam 800’den fazla girişimciyi İstanbul’da ağırladık. TEKNOFEST, farklı lokasyonlara gidiyor. Biz TAKE OFF’u İstanbul’da sabit tuttuk çünkü bu bölgenin Türk-İstanbul’un teknoloji merkezi, teknoloji girişimciliğinde bir hava haline gelmesini istiyoruz. Bunu da birçok paylaşla birlikte yürütüyoruz. Girişimcileri, mentörleri, yatırımcıları ve kurumsal firmaları bir araya getiriyoruz. 2 günde bu etkinliği düzenleyeceğiz. TAKE OFF, 11-12 Aralık’ta İstanbul Fuar Merkezi’nde gerçekleşecek. Bu aslında yurt dışıyla rekabet ettiğimiz, rekabetten kast ettiğim de bahsettiğim hiçbir projede kar amacı gütmediğimiz için daha fazla kişiye ulaşmak ve daha fazla teknoloji girişimini de ülkemizde getirerek onların burada faaliyetlerini yapması asıl misyonlarımızdan bir tanesi. O teknolojilerle ekiplerin Türkiye’ye gelmesi ve operasyonlarını buraya büyütmesi gibi bir amacımız var." "Motivasyon kaynağınız olursa ve bunu keşfetmişseniz bence elinizdeki en büyük değer oluyor" Sözlerine üniversiteli öğrencilere tavsiyelerde bulunarak son veren Aksakal, "Bundan hocama da bahsetmiştim, motivasyonumu ve ney yapmaktan çok mutlu olduğumu keşfetmem birkaç senemi aldı. Deneyerek öğrendim bunu. Ama sonra da şu an günümüze baktığımda sizlerin o kadar bir vakti de yok. Yani biz belki görecek biraz daha şanslıydık. Kötü bir taraftan algılamayın, bence onu keşfettiğiniz andaki mutluluk büyüktür. O nedenle insan düştüğünde onu kaldıracak bir motivasyonunun olması gerekiyor. Hayatımızda da mutlaka düşeceğinizi düşünüyorum. Hepimiz mutlaka bir yerlerde düştük veya bir yerlerde motivasyonumuz kırıldı. Orada sıkı sıkıya sarıldığınız bir motivasyon kaynağınız olursa ve siz bunu biliyorsanız, bunu keşfetmişseniz bence elinizdeki en büyük değer oluyor. Ben size özellikle üniversiteyi bitirmeden bu motivasyonunuzun, neyle iyi olmak istediğinizi ve neyle iyi olduğunuzu keşfetmenizi şiddetle tavsiye ederim" ifadelerini kullandı. Program, sunumun bitmesinin ardından konuşması İrem Bayraktar Aksakal’a T3 Vakfı Eskişehir İl Sorumlusu Kasım Emre Anıl tarafından bir plaket armağan edilmesi ve Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal’ın sertifika vermesiyle sona erdi. Gerçekleştirilen programa Vali Yardımcıları Salih Altun ile Hasan Çiçek, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fuat Erdal, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Muhammet Taha Güven, Gençlik ve Spor İl Müdürü Osman Ercan, İl Milli Eğitim Müdürü Sinan Aydın, T3 Vakfı Eskişehir İl Sorumlusu Kasım Emre Anıl, T3 Vakfı gönüllüleri, eğitimciler ile üniversiteli ve liseli öğrenciler katılım sağladı.
Erzurum Erzurum engelsiz yaşam merkezi gündüzlü bakım ünitesi projesinin temeli atıldı Aile ve Sosyal Hizmetler (ASH) Bakanlığı yatırım programında yer alan ve Erzurum’un sosyal altyapısına büyük katkı sağlayacak olan Erzurum Engelsiz Yaşam Merkezi Gündüzlü Bakım Ünitesi projesinin temel atma töreni düzenlendi. Aziziye İlçesinde yapılan Erzurum Engelsiz Yaşam Merkezi Gündüzlü Bakım Ünitesinin temel atma törenine Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Müfettişi Adem Kuru, ASH İl Müdürü Hasan Aykut, kuruma bağlı kuruluşların müdürleri, kurum personeli ve özel bireyler katıldı. ASH İl Müdürü Hasan Aykut burada yaptığı konuşmada, Erzurum Engelsiz Yaşam Merkezi Gündüzlü Bakım Ünitesinin temeli atmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, merkezin bin710 metrekare inşaat alanına sahip olduğunu anımsattı. Özel ihtiyaçlı bireyler için yapılan merkezin maliyetinin 24 milyon TL olduğunu belirten Aykut, “Erzurum Engelsiz Yaşam Merkezi Gündüzlü Bakım Ünitesi Erzurum’a hayırlı olsun. Bugün burada yeni bir merkezin temelini atmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu yapılacak merkez, özel ihtiyaçlı bireylerimiz ve ailelerinin nefes alacağı bir merkez olacak. Bin 710 metre alana sahip olacak merkezde, iş atölyesi, uğraş atölyesi, bilim atölyesi, marangozhane el sanatları ve tarım atölyesi gibi özel alanlarla özel ihtiyaçlı bireylere rehabilitasyonu sağlanacak ve toplumsal entegrasyonları artırılacaktır. Merkezde ayrıca grup çalışmalarına uygun alanlar, sosyo-kültürel ve sportif aktivitelerin gerçekleştirileceği alanlar, terapi ve fizyoterapi hizmetlerinin sunulacağı bölümler yer alacak. Engelli bireylerin psiko-sosyal gelişimlerini destekleyecek merkezimiz, toplumsal hayata katılımı artıracak etkinliklerle dolu bir yaşam alanı olarak hizmet verecek’’ dedi. Konuşmanın ardından, temel atma töreni, kurban kesimi ve dualar eşliğinde gerçekleşti.
Ankara TBMM Başkanı Kurtulmuş’un Anayasa mesaisi devam ediyor TBMM Başkanı Kurtulmuş’un Anayasa mesaisi devam ediyor. Kurtulmuş, HÜDA-PAR, Yeniden Refah ve Demokratik Sol Parti liderleriyle görüştü. Kurtulmuş ilk olarak HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıolu ile görüştü. Yapıcıoğlu, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada, Türkiye’nin yeni bir Anayasaya ihtiyacı olduğunu söyleyerek, “1982 yılından beri Türkiye darbe Anayasası ile yönetilmektedir. Bu Anayasada üzerinde 21 kez değişiklik yapıldı. Türkiye’nin ihtiyacı 22. kez değişiklik yapmak değil, tamamen yeni Anayasa yapmaktır" ifadelerini kullandı. Parlamentonun Anayasa yapma yetkisi konusunda Yapıcıoğlu, "Bu konu kamuoyunun önünde tartışılmalıdır. Herkes tartışmalı, eteğindeki taşları dökmelidir. Darbecilerin seçtikleri kişilerin oluşturmuş olduğu Danışma Meclisi’nin tamamen yeni bir Anayasa yapabileceğini kabul edip, halkın yüzde 95’inin iradesinin yansıdığı bir Parlamentonun böyle bir Anayasa yapma yetkisinin olmadığını kimler söylüyor? Bize göre bu Meclisin Anayasa yapma yetkisi vardır. Herkesin öncelikleri, kırmızı çizgileri farklı olabilir. Ama kimse bunları peşinen masaya koyup, müzakere surecini baltalamasın" şeklinde konuştu. Hakkari Belediyesine kayyum atanmasına ilişkin soruya Yapıcıoğlu, "Hiç kimse siyasi fikirlerinden dolayı soruşturulmasın, hiç bir siyasi seçilmiş olmanın istediği gibi davranma ya da kanunların dışına çıkma hakkını kendinde görmesin. Herhangi bir kişi suç işledi diye görevden alınırsa atama usulüyle görevlendirme yapılması doğru değil" diye konuştu. Kurtulmuş, daha sonra DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ile görüştü. Görüşmenin ardından Aksakal şunları kaydetti: “Mevcut Anayasa 12 Eylül darbecileri tarafından hazırlanmış ve bu süreçte neredeyse tamamı üzerinde değişiklik yapılmış bir Anayasadır. Bu Anayasayı yapanlar sivil döneme geçtikleri süreçte yargılanarak rütbeleri dahi sökülmüş, kişilerin yazdığı Anayasa haline geldi. Böyle bir Anayasa’nın kötü ruhunu arındırmamız gerekir. Elbette Demokratik Sol Parti olarak önemsediğimiz Anayasamızın ilk üç maddesinin değiştirilemeyeceği ve değiştirilmesi teklif dahi edilmeyeceği hususunu güvence altına alan ve dördüncü maddesinin kendisinin de bir güvenceye kavuşturulması gerektiğini düşüncesini Meclis Başkanıyla paylaştık." Aksakal, gensoru ve güvenoyu geri getirilmesine ilişkin dosyayı Meclis Başkanı’na ilettiklerini kaydetti. Hakkari Belediyesi’ne kayyum atanmasına dair Aksakal, "Hakkari’deki kayyum meselesi olması gereken olaylardan bir tanesidir. Terörle ilişkisi olan, terörle iltisakı olan ve devletin, halkın imkanlarını kullandırmaya gayret edenler dahil görevde bir an bile tutulmamalıdır" ifadelerini kullandı. Kurtulmuş en son Erbakan ile görüştü. Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, yeni Anayasa ile ilgili Kurtulmuş ile görüştüklerini belirterek, “Yeniden Refah partisi olarak son dönemde bu gündem doğrultusunda bir Anayasa taslağı çalışmamız var. Bunun çalışmaları hemen hemen son noktaya geldi. Bizde sayın Meclis Başkanı’na Anayasa taslağımızı Yeniden Refah Partisi olarak hazırlamış olduğumuz Anayasa taslağımızı kendilerine ileteceğimizi ilettik. Anayasa’nın bütün milletin Anayasa’sı olması gerektiğini ve her kesimin fikrinin, görüşünün alınarak mümkün olan en yüksek düzeyde mutabakatla bu Anayasa’nın yapılmasının faydalı olacağını ifade ettiler” diye konuştu. Hakkari Belediyesi’ne kayyum atanmasına ilişkin soruya Erbakan, “Van konusunda da parti olarak görüşlerimizi ifade etmiştik. Siyasi İşler Başkanımız bugün Hakkari ile ilgili görüşlerimizi çerçeve olarak ortaya koydu. Böyle bir durum olması halinde bu şahsın adaylığının gerçekleşmemesi gerekir. Burada kendisine aday olma izni verilmemesi, konunun bu noktaya gelmemesi gerekir. Bu yapılmadan veya adaylığına mani görülmeden sonradan seçilip, milletin desteğini aldıktan sonra bu gibi hareketlerin yapılması toplumsal barışa da zarar veriyor, iktidarın kendisine de zarar veriyor. O nedenle bu iş yapılacaksa, baştan gerekli tedbirin alınıp bu durumda olan kimselerin adaylığının gerçekleşmemesi daha doğru bir yoldur” şeklinde konuştu.