GÜNDEM - 19 Haziran 2021 Cumartesi 15:05

Bakan Karaismailoğlu: 'Isparta-Burdur arası dostluk yoluyla 21 kilometreden 14 kilometreye inecek'

A
A
A
Bakan Karaismailoğlu: 'Isparta-Burdur arası dostluk yoluyla 21 kilometreden 14 kilometreye inecek'

Isparta-Burdur arasındaki dostluk yolu şantiyesinde incelemelerde bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, yol tamamlandığında iki güzide şehrin arasındaki mesafenin 21 kilometreden 14 kilometreye düşeceğini belirtti. Bakan Karaismailoğlu, yolun bu yıl tamamlanacağını açıkladı.

Isparta’yı ziyaret eden Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Isparta- Burdur arasındaki Dostluk yolunda incelemelerde bulundu.

İncelemelerinin ardından yol inşaat şantiyesinde açıklama yapan Bakan Karaismailoğlu, ticaretin, bölgesel kalkınmanın ve istihdamın millete kazandıracağı refahın dostlukları da perçinlemesinin en büyük temennileri olduğunu söyledi.

Bakan Karaismailoğlu: 'Isparta-Burdur arası dostluk yoluyla 21 kilometreden 14 kilometreye inecek'

“19 yılda Türkiye’nin yollarını en üst seviyeye çıkardık”

Ülke genelindeki yatırımlardan Isparta ve Burdur’un da hak ettikleri payı aldığını kaydeden Bakan Karaismailoğlu, AK Parti hükümetleri döneminde ulaşım ve haberleşme yatırımları alanında Isparta’ya milyar 325 milyon liranın üzerinde harcama yapılırken, Burdur’a da 2 milyar 871 milyonun üzerinde yatırım yaptıklarını ifade etti. Isparta’da bölünmüş yol uzunluğunu 226 kilometreye çıkardıklarını belirten Karaismailoğlu, “Isparta’da yapımı devam eden 4 karayolu projesinde çalışmalar devam ediyor. Burdur’da bölünmüş yol uzunluğunu 265 kilometreye çıkardık. İl genelinde hâlen devam etmekte olan 6 karayolu projesinde çalışmalar devam ediyor. Milletimizin konforunu, güvenli yolculuğunu düşünerek 19 yılda Türkiye’nin yollarını en üst seviyelere getirdiğimiz ortada” diye konuştu.

“Toplamda 25 milyon 704 bin lira tasarruf olacak”

Isparta-Burdur Dostluk yolunun iki güzide şehir arasındaki 21 kilometrelik mesafeyi 14 kilometreye indireceğini belirten Bakan Karaismailoğlu, “Projemizde, askeriye trompet tipinde köprülü kavşak ve 236 m uzunluğunda 1 adet viyadük ile birlikte yolumuz bölünmüş yol standardında olacak. Bu yıl tamamlayacağımız Isparta-Burdur Dostluk yolumuzun hizmete girmesiyle birlikte, sağlanacak tasarruf, zamandan yıllık 17 milyon lira, akaryakıttan da 8,6 milyon lira olmak üzere, toplamda 25 milyon 704 bin lira olacak” dedi.

“Isparta’ya ne yapsak yeridir ve gereklidir”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Kadim medeniyet mirası ve Anadolu’nun Akdeniz Bölgesine açılan kapısı Isparta’ya ne yapsak yeridir ve gereklidir. Bunun yanında İstiklal Marşımızın yazarı Millî Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un milletvekili olduğu, Kuvayı Millîye’nin güzel örneklerinin sergilendiği Burdur ilimiz de ulaşım ve iletişim yatırımlardan hak ettiği payı almaya devam edeceklerdir.

Bakan Karaismailoğlu: 'Isparta-Burdur arası dostluk yoluyla 21 kilometreden 14 kilometreye inecek'

“Yollar bölgelerin kalkınmalarına ciddi katkılar sağlıyor”

Hükûmetlerimiz döneminde hizmete açtığımız bölünmüş yollar ve otoyollarımız, yapıldıkları bölgelerin üretim, istihdam, ticaret, sanat ve kültürel yönden kalkınmalarına ciddi katkılar sağlamaktadır. Ham madde ile emeğin, üretimle ticaretin artı değerleri, hep yaptığımız yollardan geçmektedir.

“Hizmet kervanımız devam ediyor”

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, günübirlik kısır tartışmaları bırakıp, tüm ilgi, bilgi ve gayretimizi ülkemizin kalkınmasına yoğunlaştırdık. Lojistik bir süper güç olmak, memleketin her karış toprağını dünyayla bağlamak, eksiksiz bir ulaşım ve haberleşme altyapısı kurmak için gece-gündüz alın teri döküyoruz. Dostluk yolumuzla, iki kardeş şehrin ekonomik, sosyal ve kültürel bağları daha da perçinlenecektir. Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki, hizmet kervanımız sizlerin desteği ile yoluna devam ediyor.”

Ali Serkan Aygün - Levent Doğan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Nakipoğlu Mahallesi’ndeki evlerin restorasyonu tamamlanıyor Konya’nın merkez Karatay ilçesinin geçmişini yansıtan ve ilçenin çeşitli noktalarında bulunan 100 yılı aşkın tarihe sahip yapılar, Karatay Belediyesi’nin çalışmalarıyla bir bir yeniden ayağa kaldırılıyor. Söz konusu yapıların korunup geleceğe taşınması amacıyla Nakipoğlu Mahallesi’nde devam eden restore çalışmalarını yerinde inceleyen Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca; “Tarihimizi korumaya ve yaşatmaya devam ediyoruz” dedi. Konya’ya özgü mimari özellikleri yansıtan; kerpiç, ahşap ve taş kullanılarak inşa edilen tarihi yapılar, Karatay Belediyesi’nin yürüttüğü restorasyon çalışmalarıyla eski günlerine yeniden döndürülüyor. Bu çerçevede Nakipoğlu Mahallesi’nde 125 yıllık geçmişe sahip iki tarihi ev, Karatay Belediyesi ekipleri tarafından restore ediliyor. Söz konusu yapıların restorasyon çalışmalarında artık sona gelinirken; Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, çalışmaları yerinde inceledi. “Konya’mızın tarihi değerlerine sahip çıkıyoruz” Konya ve Karatay’ın yüzlerce yıllık geçmişini yansıtan tarihi evleri gelecek kuşaklara aktarmak için yürüttükleri restorasyon çalışmalarının başarılı bir şekilde sürdüğünü söyleyen Başkan Kılca, “Konya’mızın tarihi mimari özelliklerini taşıyan ve zaman içinde tahribata uğrayan evlerimizi tek tek tespit ederek önce korumaya alıyoruz. Konya’mızın tarihi değerlerine sahip çıkıyoruz. Şu anda tarihi bir Konya evindeyiz. Bu tür evlerimizi kamulaştırarak, restore ediyoruz. Nakipoğlu Mahallemizde tarihi bir evimizin restoresini tamamlamak üzereyiz. Burada eski yüklüklerimiz, aynalıklarımız ve sahanlıklarımız var. Ahşaptan ve hepsi el emeği ürünler. Bunları gelecek nesillerimize taşımış oluyoruz. Eski evlerimizde kerpiç ve ahşap malzemeler ve hasır tavanlardan oluşan bu yapıyı gelecek kuşaklara aktarmamız önemli. Bu tür yapılara sahip çıkacağız. Evde detaylar çok etkileyici. 125 yıl öncesine ait bir aynalığımız var ve bunu koruma kurulunun da görüşünü alarak eski haline uygun restore ediyoruz. Karatay Belediyesi olarak bu tür projelerimize sahip çıkarak Konya’mızın ve Karatay’ımızın kadim geçmişini yüzyıllar ötesine aktarmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Diyarbakır Uzmanlar, yaz ayalarının gelmesiyle göz sağlığını tehdit eden güneş gözlüğüne dikkat çekti Diyarbakır’da uzmanlar, yaz ayalarının gelmesiyle gözlük tercihi ve kullanımında dikkat edilmediğinde göz sağlığını tehdit eden sağlık sorunlarına dikkat çekti. Güneş gözlüğü, genellikle havaların ısınmasıyla birlikte yaz aylarında ağırlıklı olarak kullanımı tercih ediliyor. Uzmanlar ise, güneş gözlüğünün her mevsim göz sağlığı için önemli olduğuna dikkat çekerken, gözlük tercihinde standartlara uyulmadığı taktirde göz sağlığında ciddi sağlık sorunları ile karşılaşacağını vurguluyor. Diyarbakır’da Memorial Hastanesi’nde Op. Dr. Belgin Ekmekçiler, güneş gözlüklerinin çoğunlukla aksesuar amaçlı düşünüldüğünü ve bunun tam tam tersi bir şey olduğunu söyledi. Güneş gözlüklerini koruyucu bir tedavi olarak uyguladıklarını belirten Dr. Ekmekçiler, çünkü güneş ışınlarında göze zarar ultraviyole dedikleri gözle görülmeyen ışıkların olduğunu kaydetti. Bu ışıkların gözün birçok yapısına hasar verdiğinin altını çizen Dr. Ekmekçiler, şöyle konuştu: "Ciltten başlayıp retinaya kadar. Örneğin cildimizde kırışıklıkları artırıyor, et büyümesi yaparak görmemizi etkiliyor. Yine lensimiz dediğimiz gözümüzün merceğinde proteinleri de denature ederek katarak oluşmasını hızlandırıyor. Ve en önemlisi de gözümüzün arkasındaki fotoğraf filmi dediğimiz retinada sarı nokta oluşmasına sebep olarak da geri dönüşümü olmayan ciddi görme kayıplarına sebep oluyor. Biz de bu sebepten dolayı hastalarımızı ışıklardan korumak için güneş gözlükleri öneriyoruz." Güneş gözlüklerinin birçok yerde aksesuar olarak alınabildiğine dikkat çeken Dr. Ekmekçiler, “Ama güneş gözlüğünün asıl özelliği ultraviyole blokajının olması gerekiyor. Bu blokaj olmadan sadece renkli olmasında hiçbir anlamı olmuyor. Hatta siyah camlar göz bebeğimizi büyüterek gözümüze ultraviyole ışınlarının daha çok girmesine sebep olarak hasarı daha da katlayarak artırabiliyor. Bu sebepten güneş gözlüğü alacağımızda bunun aksesuardan çok koruyucu bir tedavi olduğunu bilmemiz gerekiyor. Ve aldığımızın camları hangi özellikte olduğunu, daha iyi bilmemizi gerektiriyor dedi. "Bizim açımızdan çerçeve önemli değil, camın üstünde olan ultraviyole blokajları" “Bizim açımızdan çerçeve önemli değil, camın üstünde olan ultraviyole blokajları” diyen Dr. Ekmekçiler, “Bunu da ancak nasıl anlayabiliriz? Gözle anlayabileceğimiz bir özellik değil. Ancak aldığımız gözlüklerin garanti belgelerinde ultraviyole yüzde 100 koruma şeklinde yazar. Ya da güneş gözlüklerinin CE belgesi dediğimiz denetlenmiş, kurumlar tarafından verilen özellikleri vardır. Bunun mutlaka olması gerektiğini kontrol etmemiz gerekiyor ki gözümüzü bu yüksek doz ultraviyoleden koruyabilelim” şeklinde konuştu. 21. Bölge Güneydoğu Optisyenler Gözlükçüler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahim Erdoğan ise, güneş gözlüğü mevsimsel olarak kullanılabilecek bir gözlük olmadığını, ultraviyole denilen olayın her ne kadar yaz aylarında özelikle bölge itibariyle güneş ışınlarının dik geldiği dönemlerde daha çok gözde ve ciltte hasara sebebiyet verse de, yılın geri kalan periyodlarında da ultraviyole yoğunluğu olduğu dönemler olduğunu söyledi. Güneş ışınların en dik geldiği baharın sonları ve yaz aylarının başlangıcına denk gelen mevsimde ultraviyole özellikli güneş gözlüğü takılması göz ve görme sağlığı adına ciddi bir önem arz ettiğini kaydeden Erdoğan, “Tüketicilerimizin dikkat etmesi gereken en önemli hususlardan biri her koyu renkli gözlük korucuyu bir güneş gözlüğü değildir. Bunu kesinlikle bilmemiz lazım. Hatta güneş gözlüğü camları ultraviyoleden değil de, boyadan elde edildiği takdirde daha koyu bir hal alır. Bu koyu cam rengi gözbebeğinin olağandan daha çok büyümesi, dolayısı ile ultraviyole dediğimiz sarı nokta görme alanlarına daha çok gelmesi, daha çok zarar vermesine sebebiyet verir. Bir güneş gözlüğü muhakkak suretle Sağlık Bakanlığının denetimi altında olan optisyenlik müesseselerinden temin edilmesi gerekir. Çünkü rutin olarak bakanlık ve sağlık müdürlüğü denetimi altında. Buna bağlı olarak ultraviyoleden elde edilen Avrupa standartlarına uyumlu güneş gözlükleri satışı mevcut” ifadelerine yer verdi. Müşterilerden Çağrı Eren, yaz aylarında genelde Diyarbakır çok sıcak olduğu için maalesef takmak zorunda olduklarını söyleyerek, “Gözlerimizi de güneş ışınlarından korumamız gerekiyor. O yüzden gözlüğümü tamire getirmiştim ve yenisini de almayı düşünüyorum” dedi.