SAĞLIK - 12 Nisan 2021 Pazartesi 21:24

Bakan Koca korkutan oranı paylaştı: Yüzde 80! Ramazanda kapanma olacak mı?

A
A
A
Bakan Koca korkutan oranı paylaştı: Yüzde 80! Ramazanda kapanma olacak mı?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Covid-19 risk haritamız, nüfusun yüzde 80’inin çok yüksek risk grubundaki şehirlerde yaşadığını ortaya koyuyor. Şu anda iki önemli olumsuz faktör güçlerini bize karşı birleştirmiş, daha hızlı yol almamızı zorlaştırmaktadır” dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklama yaptı. Bakan Koca, virüsün yeni varyantları, aşı ile ilgili son gelişmeler ve Ramazan ayında alınabilecek önlemler hakkında bilgiler verdi.

Virüsün gücünü hala koruduğunu ve bulaşın arttığını belirten Koca, şu ifadeleri kullandı:

“Sayısal verilere ve toplumun azalan psikolojik direncine bakıldığında ülkemiz salgın boyunca yaşadığı en zor dönemlerden birini geçirmektedir. Dünkü vaka sayımız 52 bin 676, vefat sayımız 248’dir. Toplam vaka sayımız 3 milyon 798 bin 333’e, vefat sayımız 33 bin 702’e ulaşmıştır. Bildiğiniz gibi mart ayının başından itibaren vaka durumlarını il il gösteren bir harita yayınlıyoruz. Bu harita vakaların her yerde artışta olduğunu gösteriyor. Covid-19 risk haritamızsa nüfusun yüzde 80’inin çok yüksek risk grubundaki şehirlerde yaşadığını ortaya koyuyor. Şu anda iki önemli olumsuz faktör güçlerini bize karşı birleştirmiş, daha hızlı yol almamızı zorlaştırmaktadır. Faktörlerden biri, belirsizliğin verdiği gerginlik içinde zamanla yorulmuş olmamızdır, diğer olumsuz faktör virüsün yeni varyantlarıdır. Yorgunluğun haklı sebepleri var.”

“Mutantların işi zorlaştırdığı bir gerçektir”

Mutasyon ve varyantlar konusunda beklentinin şansın bizden yana olması olduğunu ama şu an için bu durumun gerçekleşmediğini belirten Bakan Koca, “Dünyanın farklı ülkelerinden bilim insanları, Covid-19’un eskisinden daha hızlı yayılım göstermesinin sebebini virüsün yeni varyantlarına bağlamaktadır. Türkiye’nin tecrübesi bunu doğrulamıştır. Varyant, ortaya çıktığı ilk şekle göre farklılık göstermiş virüs demektir. Virüsün geçirdiği değişim bazen etkisiz hale gelmesine de neden olabilir. 2003’te SARS adlı salgına yol açan virüsün ortadan kaybolması buna bağlanmıştı. Bugünse kısa vadede bunun tersi olmuştur. Vaka artışlarında etkisi yüksek olan varyantlarla virüsün daha ciddi değişime uğramış bir şekli olan mutantların işi zorlaştırdığı bir gerçektir. Hızlı yayılım dışında bunlar hastalığın daha ağır geçirilmesine de neden olabilmektedir” ifadelerini kullandı.

“Türkiye genelinde yüzde 59 olan yatak doluluk oranı ve yüzde 67,4 olan yoğun bakım doluluk oranında dramatik artış yok”

Mutasyonlu virüslerin aktif olarak yer aldığını ve bu durumun vaka artışında etken durumlardan biri olduğunun altını çizen Bakan Koca, “Bildiğiniz gibi son haftalarda çok sayıda mutant ve varyant virüs tespit ettik. Yeni vakaların yüzde 85’i İngiltere mutasyonu kaynaklıdır. Virüsün değişime uğramış bu şekli, ilk korona virüse göre daha hızlı yayılmaktadır. Bugün, virüsün dünyada yaygın olan tipi budur. Bunun dışında tespit edilen başka varyantlar var. Güney Afrika varyantı 11 ilimizde 285 kişide, Brezilya varyantı ise 9 ilimizde 166 kişide görülmüştür. Az sayıda olmakla birlikte Kaliforniya-New York ile B.1.525 varyantı da tespit edilmiştir. Dünya Sağlık Örgütünün yüksek bulaştırıcılığı nedeniyle sıkı takibini tavsiye ettiği E484K mutasyonuna ise 4 bin 820 vakada rastlanmıştır. Verdiğim bilgilerden anlaşılacağı gibi bu yeni durum vaka sayılarını etkilemekle kalmadı, günbegün hastaneye başvurular ile yatan hasta sayısına da yansımaya başladı. Türkiye genelinde yüzde 59 olan yatak doluluk oranı ve yüzde 67,4 olan yoğun bakım doluluk oranında dramatik artış yoktur, ama gelişmeler ciddi, veriler ikaz edicidir” şeklinde konuştu.

“Günlük vaka sayıları 50 binin üzerine çıkmışken başkasından duyulacak uyarıya ihtiyaç olmamalıdır”

“Sağlık hizmetlerimiz, halen genel sağlık hizmetlerini muntazam olarak kapsayacak şekilde eksiksiz sürmektedir” diyen Bakan Koca sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Şayet yükümüz önü alınamaz derecede ağırlaşırsa örneğini daha önce yaşadığımız gibi bir düzenlemeye gitmek zorunda kalabiliriz. Bu bilgiler günlük hayatımızın, Covid-19 test laboratuvarlarının, vaka tablolarının gerçeğidir. Bu gerçek, bizi uyarıyor. Gerçeğin uyarısına dikkat etmek zorundayız. Aşının etkisini hep birlikte gördük. Kasım ayında yoğun bakıma yatan hastaların yüzde 69’unu 65 yaş üstü oluştururken, bugün bu oran yüzde 53’e düştü. Belirlenen gruplardan başlayarak aşı programı devam ediyor. En çok aşılama yapan ülkeler arasındayız. Yakın zamanda hem tedarik yoluyla aşı çeşitliliğini sağlayarak hem de yerli aşı üretimiyle toplum bağışıklığını gerçekleştireceğiz. Şu ana dek 18 milyon dozdan fazla aşı yapılmıştır. İkinci doz aşısını olan vatandaşlarımızın sayısı 7,5 milyonu bulmuştur. Bu bilgi ışığında, ister ‘Türkiye aşıda başarılı’ diyelim, ister başarısızdır diyelim şurası tartışma götürmez bir gerçektir; Türkiye, dünyada en çok aşı yapan 6'ıncı ülkedir. Şartlar bizi hızla toparlanmaya davet ediyor. Günlük vaka sayıları 50 binin üzerine çıkmışken başkasından duyulacak uyarıya ihtiyaç olmamalıdır. Haritalar, tablolardaki sayılar güçlü birer uyarıdır.”

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklama yaptı. Virüsün gücünü hala koruduğunu ve bulaşın arttığını belirten Bakan Koca, “Yarından itibaren Ramazan ayının başlaması ile birlikte ne gibi tedbirler alınabilir, önerilerimiz neler olabilir diye genel kapsayıcı bir şekilde alternatifli bir hazırlık yapıldı öneri anlamında. Yarın Cumhurbaşkanı başkanlığında Kabine Toplantısı var. Toplantıda bu önerileri, kapsayıcı, alternatifli önerileri sunmuş olacağız. O çerçevede zaten Cumhurbaşkanımız alınan kararları uygun gördüklerinde tensipleri halinde açıklarlar. Ama vatandaşımıza özellikle şunu söylemek istiyorum. Ramazan ayını tedbirler noktasında çok önemli bir dönem olarak görmeliyiz” dedi.

"Sinop, İzmir, Çanakkale, Bartın, Edirne ve Rize yoğun bakım doluluk oranı yüzde 80 üzerinde"

Sağlık altyapısının ne durumda olduğunun sorulması üzerine Bakan Koca, “Şu dönemde sağlık altyapımız açısından ciddi bir sorun olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Toplamda yatan hastalar içinde yatak doluluk oranımızın şu an yüzde 56.3 olduğunu söylemek istiyorum. Yani şu an 247 bin toplam yatağımız içerisinde doluluk oranının yüzde 56.3, özellikle servis yatağı doluluk oranında bir sıkıntı olmadığını söyleyebilirim. Yoğun bakımlar içinse 47 bin yoğun bakımımızın 32 bini erişkin yoğun bakım olarak kullanılan yatağımız. Yoğun bakım içindeki doluluk oranımız da erişkin yoğun bakımı özellikle vermek istiyorum yüzde 71.3. Yani bu çerçeveden bakıldığında yüzde 30’a yakın kapasitemiz olduğunu, bunun da 10 bine yakın ağır hasta anlamına geldiğini ifade etmek istiyorum. Bazı illerimizde yer yer sıkıntılar yaşadığımız oluyor. Mesela yüzde 80’in üzerinde yoğun bakım doluluğu olan birkaç ilimizi söyleyeyim. Sinop, İzmir, Çanakkale, Bartın, Edirne ve Rize yoğun bakım doluluk oranı bu illerimizde yüzde 80 üzerinde, diğer tüm illerimizde yüzde 80’in altında” şeklinde konuştu.

“Aşıların fikri mülkiyetleri halledilerek üretme potansiyeli olan tüm ülkelerde bunun üretilmesinin önünün açılması gerektiğini düşünüyorum”

Şu an kullanımda olan aşıların fikri mülkiyet haklarının tüm insanlığa sunulmasına ilişkin soru üzerine Koca, “DSÖ’nün 2 hafta önce bir toplantısı olmuştu. O toplantı özellikler bakanlar düzeyinde katılımın nadir olduğu bir toplantı idi. O toplantıda özellikle benim bütün dünyaya ifade ettiğim konu şu oldu; özellikle aşı ile ilgili fikri mülkiyet haklarının çözülmesi gerektiğini ifade ettim. Yani bunu bir şekilde DSÖ çözmek istiyorsa bir formül geliştirebilir. Bütün dünyada üretimin yapılacağı her ülkede ya da hangi ülkede yapılabilir olacaksa fikri mülkiyet haklarının çözülmesi ile dünyada daha kolay erişilebileceğini ifade ettim. Kendileri de bu konuda haklı olduğumuzu, bu konu ile ilgili çaba içinde olacaklarını ifade ettiler. Fikri mülkiyet haklarını gerektiğinde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bunları yapabilir. Bunların da haklarına gerektiğinde çözüm getirerek, üretme potansiyeli olan tüm ülkelerde bunun üretilmesinin önünün açılması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

“Haziran ayında 30 milyon doz Biontech aşısı gelecek”

Şu an kullanılan aşıların üzerine yeni aşıların gelip gelmeyeceğinin sorulması üzerine Sağlık Bakanı Koca şunları kaydetti:

“Aslında erişebileceğimizi düşündüğümüz 3 aşı söz konusuydu. Birincisi Rusya'dan Sputnik aşısı, ikincisi Türk bilim insanlarının geliştirdiği Biontech ve üçüncüsü Çin'de üretilen kullandığımız aşıydı. Bu 3 aşı ile ilgili ağustos ayında Faz-3 çalışmasını her üçü için yapıp, ona göre aksiyon almak istiyoruz demiştim. Hem Biontech hem de Sinovac'ın Türkiye'de Faz-3 çalışması yapıldı. Sputnik aşısının Faz-3 çalışması Türkiye'de yapılamadı. Daha öncede söylediğim gibi toksikolojisi kornik toksitisitesi bu anlamda tamamlanamadığı için. Toksikolojinin ara sonuçları olumlu görünüyor ve Rusya ile görüşmelerimiz devam ediyor. Hem Türkiye'de üretimi hem de erken dönemde verebilecekleri aşı miktarıyla ilgili Rus mevkidaşımla konuşmam oldu. Erken dönemde aşıya erişim biraz daha düşük dozda görünüyor. Yakın zamanda az miktarda Sputnik aşısının Türkiye'ye gelebileceğini söyleyebilirim. Sinovac ile ilgili şu ana kadar yapmış olduğumuz anlaşma şubat ayı sonunda kadar 50 milyondu, bu ay yani nisan ayı sonuna kadar 50 milyondu, yani 100 milyon şeklindeydi. Ama bugüne kadar 26 milyon Sinovac aşısı geldi. Önümüzdeki haftalarda yeni aşıların gelebileceğini düşünüyorum. İzinlerin verilmesi ile birlikte bunun 2-3 haftada gerçekleşeceğini düşünüyorum. Bugüne kadar 4 buçuk milyon doz Biontech aşı geldi. Biz opsiyonel olarak 30 milyona gelecek şekilde anlaşma yapmıştık. Gelecek ay sonuna kadar bir miktar daha gelecek. Uğur Hoca, Türkiye'ye aşı gönderme konusunda büyük gayret sarf ediyor. 'Haziran ayı için 30 milyon doz aşıyı şimdiden söz verebilirsin' dediler. Hem mayıs sonu, hem haziranda bunu daha arttıralım diye görüşüyoruz. 10 gün içinde de rakamın ne kadar fazla olabileceğini netleştirmiş olacağız. Bizim Haziran sonuna kadar elimizde yoğun bir aşının olacağını söyleyebilirim. En geç Haziran sonu itibariyle 40 yaş üstünü aşılayabileceğimizi ama bunun 30-35 yaşıyla ilgili bu son 30 milyon rakamıyla bunu söyleyebilir duruma geldiğimizi ifade ediyorum. Aşıyı çeşitlendirmek için Ağustos ayından beri yoğun bir gayret içindeyiz.”

Bakan Koca, sağlık çalışanlarının yüzde 14’ünün, 65 yaş üzerinin de yüzde 23.6’sının aşıları tanımlanmasına rağmen aşılarını yaptırmadığını söyledi. Bu vatandaşların erken dönemde geciktirmeden aşılarını yaptırmaları gerektiğini ifade eden Bakan Koca, Ramazan ayı içerisinde ilkokul öğretmenlerinin aşılanmasını bitirmeyi hedeflediklerini söyledi. Koca, aşı pasaportu konusunda da Sinovac firmasının Dünya Sağlık Örgütü’ne başvuru yaptığını ve ilerleyen süreçte herhangi bir sorun olmayacağını düşündüğünü ifade etti.

Utku Şimşek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Ağrı’da Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası etkinliği düzenlendi Ağrı Valisi Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç, Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası dolayısıyla 15 Temmuz İlkokulu’nda düzenlenen programda öğrenciler tarafından hazırlanan yerli ürünlerin sergilendiği stantları gezdi, yöresel lezzetleri tattı. 15 Temmuz İlkokulu’nda gerçekleştirilen programa Vali Mustafa Koç ve eşi Neslihan Gül Koç’un yanı sıra Cumhuriyet Başsavcısı Adem Çalış, Vali Yardımcısı Tarık Buğra Seyhan, AK Parti Ağrı İl Başkanı İlhami Yıldız, MHP İl Başkanı Selahattin Aktaş, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Kökrek, il protokolü, okul yöneticileri, öğretmenler, öğrenciler ve veliler katıldı. Program kapsamında Vali Koç ve beraberindekiler, Doğu ve Güneydoğu Anadolu, Ege, Marmara ve Akdeniz, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerine ait ürünlerin yer aldığı stantların yanı sıra Ağrı standı, Ağrı Geven Balı standı, TOBB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi deterjan standı, Eleşkirt Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi standı, yerli ve milli teknoloji standı, kahve ve şeker pancarı stantları ile hatıra fotoğrafı alanı olmak üzere toplam 12 stant ve alanı ziyaret etti. Stantlarda öğrencilerden bilgi alan Vali Koç, yerli malı olarak hazırlanan yöresel yiyecekleri tadarak geçmişte kullanılan araç ve gereçleri inceledi. TOBB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından üretilerek hediye edilen Türk bayrağı için öğrencilere teşekkür eden Koç, gençlerin üretim odaklı çalışmalarının önemine vurgu yaptı. Etkinlik, öğrenciler ve il protokolünün katılımıyla okul önünde sergilenen yerli otomobil T OGG önünde çekilen toplu hatıra fotoğrafıyla sona erdi. Vali Koç, programın ardından yaptığı açıklamada, Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası’nın yerli üretim bilincinin küçük yaşlarda kazandırılması açısından önemli olduğunu belirterek, organizasyonda emeği geçen öğretmenlere, öğrencilere ve velilere teşekkür etti.
Sakarya Yapı kullanım izni olmadığı gerekçesiyle kapatılma kararı alınan tesisten açıklama Sakarya’nın Serdivan ilçesinde yapı kullanım izni olmadığı ve yurt olarak kullanıldığı gerekçesiyle kapatılma kararı alınan tesisin yönetimi Kazakistan uyruklu yaklaşık 100 öğrencinin mağduriyet yaşamasının ardından açıklamada bulundu. Beşköprü Mahallesi Tokat Dere Caddesi üzerinde bulunan tesis, yapı kullanım izni olmadığı ve yurt olarak kullanıldığı gerekçesiyle şikayet edildi. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ise Serdivan Belediyesine tesisin kapatılması konusunda yazı yazdı, ilçe belediyesi ise yurdun boşaltılması için 17 Aralık tarihine kadar müddet tanımıştı. Bu karar sonrasında tesiste kalan Kazakistan uyruklu yaklaşık 100 öğrencinin mağduriyet yaşadı. Tesis yönetimi ise öğrencilerin mağduriyeti ve kapatılma kararlarına ilişkin yazılı olarak açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, "2024 yılının Temmuz ayı gibi şirketimiz tarafından Sakarya ili Serdivan ilçesinde yer alan Univa Rezidans sitesinin site yönetimi E. Holding ile yapılan anlaşmayla tarafımıza verilmiştir. Buna bağlı olarak şirketimiz tarafından söz konusu yere yaklaşık 100 milyon liralık bir yatırım yapılmıştır. Bu yatırıma ilişkin olarak tarafımıza halihazırda ödemeler yapılmamış olup buna dair hukuki sürecimiz devam etmektedir. Firmamız tarafından site yönetimi yapılan Univa Rezidans sitesine ilişkin E. Holding ile yapılan anlaşma gereğince ve onların koyduğu şart sebebiyle sadece üniversite öğrencilerine kiraya verebilme durumumuz söz konusudur. Dairelerde öğrencilere kiraya verilip öğrencilerle kira sözleşmesi yapılmıştır buna bağlı olarak öğrencilerde ikamet tezkerelerini göç idaresinden almışlardır. Yapı ruhsatı belediyeden de incelendiğinde söz konusu sitenin adının Univa Student Residence olduğu ve konut olduğu açıkça görülecektir. Daha sonraki süreçlerde yapmış olduğumuz iş bu yatırımlara ilişkin olarak E. Holding’ten talep edilen ödemeler gerçekleşmemiş ve verilen sözler yerine getirilmemiştir. Bunun üzerine taraflar arasında hukuki süreçler başlamıştır. Hemen akabinde, E. Holding, yaptığımız tüm masrafları, işletmeyi ve menkul mallarımızı bırakarak site yönetimini ona devretmeniz konusunda her türlü yasal ve yasal olmayan baskıları yapmaya başlamıştır. Bu baskılara, daire sahipleri ile birlikte boyun eğmeyip direnmemiz karşısında E. Holding ve yetkilisi R. E., belirli mercileri de alet ederek ve kullanarak şirketimize ve siteye karşı bir kumpas başlatmıştır" ifadelerine yer verildi. "Dava devam ettiği halde sitenin kapatılıp mühürlenmesi yoluna gidilmiştir" Sakarya genelinde bu tür sitelerin olduğu belirtilen açıklamada, "Tam bu süreçte E. Holding ve holdingin yetkilisi R.E. tarafından Sakarya valiliğine sitede üniversite öğrencilerinin kaldığı ve buranın yurt olduğu iddia edilerek kapatılması talep edilmiştir. Sakarya valiliği burayı ruhsat olmadığından dolayı değil müteahhit firmanın yazılı başvurusuyla onun istemiyle kapatmıştır. Tarafımızca, Sakarya idare mahkemesinde bu yapılan işlemin hukuka aykırı olduğu belirtilerek dava açılmıştır. Davalarımız devam etmektedir. Sakarya valiliği ve Sakarya il spor müdürlüğü tarafından burada öğrenciler kaldığından dolayı yurt vasfında olduğu belirtilerek sitenin kapatılması gerektiği konusunda karar verilmiştir. Fakat Sakarya içinde bulunan ve site yönetimi yaptığımız Univa Rezidans Sitesi’nin tıpatıp aynısı Sakarya ilinde halihazırda faaliyet göstermektedir. Bu hususa ilişkin olarak gerek valiliğe gerek il spor müdürlüğüne gerekse de idare mahkemesinde açmış olduğumuz davalarda site yönetimini yaptığımız şirketin birebir aynısı olan yerlerin mevcut olduğunun burada da yine üniversite öğrencilerinin kaldığı ve üniversite öğrencilerine kiraya verildiği tarafımızca belirtilmiştir. Daha vahim olan şudur ki, valilik tarafından idare mahkemesine vermiş oldukları dilekçede açıkça buranın kapatılmasını isteyenin müteahhit firma olan E. Holding olduğunu ve E. Holdingin, ‘üniversite öğrencileri kalıyor yurt sayılır bu sebeple kapatılması gerekir’ sözünü içeren başvuru dilekçesi üzerine bu kapatma işleminin gerçekleştirildiği belirtilmiş ve iş bu dilekçeyi dava dosyasına sunmuşlardır. Burada gerek 404 tane daire sahibi gerekse de site yönetimi olarak faaliyet gösteren şirketimiz ve kiracılarımız büyük bir mağduriyet yaşamaktadır. Burada öğrencilerin kaldığı ve öğrencilere kiraya verildiği davanın halihazırda devam ettiği için dava sonucunun şu aşamada beklenilmesi gerektiği talep edilmişse de valilik ve il spor Müdürlüğü tarafından talebimiz reddedilmiştir. Dava devam ettiği halde sitenin kapatılıp mühürlenmesi yoluna gidilmiştir" denildi. "Burada büyük mağduriyet yaşayan ilk başta öğrenci olan kiracılarımız" Sitenin yurt olarak kullanılmadığı belirtilen açıklamanın devamında, "Tamamen emsal yerler olmasına rağmen şirketimizin site yönetimini yapmış olduğu yer E. Holding ve yetkilisi R.E.’nin isteğine bağlı kalınarak valilik tarafından kapatılmıştır. Burada mağduriyet yaşayan ilk başta kiracılarımız daha sonra 404 tane dairenin sahibi ve şirketimizdir. Kişilerin dairelerini kullanmaları ve bizim de site yönetimi yapmamız valilik tarafından ve il spor müdürlüğü tarafından R.E. ve E. Holding’in taleplerine göre engellenmiştir. Şunu açıkça ve tekrar belirtmek isteriz ki burası bir yurt değildir, yurt vasfında değildir burası 404 tane dairenin olduğu ve daire sahiplerinin hepsinin farklı kişiler olduğu ve ruhsatında da açıkça belirtildiği üzere bir konuttur, sitedir. Teftiş için il spor müdürlüğü ve bağlı olduğu ilgili bakanlık kurumundan yetkililer geldiğinde buranın yapı ruhsatında konut olarak gözüktüğü sitenin yurt olmadığı kendileri tarafından tarafımıza sözlü olarak söylenmiştir. Fakat bu yetkililer daha sonrasında valilikle birlikte ruhsatına rağmen buranın yurt olduğuna karar vermişlerdir. Burada mağdur olan aslında büyük yatırımlarla hizmet etmek isteyen firmamız, daire sahipleri ve kiracılarımızdır. Hayatın olağan akışı gereğince bu tür vakalarda, dava süreci devam ederken işletmelerin faaliyetlerinin durdurulmaması gerekir. Çünkü işletmenin faaliyetleri durdurulduğu zaman davanın sonucunda dava, davacının lehine sonuçlandığında ortaya çıkacak tazminat devlete büyük bir zarar ve yük olacaktır. İş bu sebeple emsal olarak çoğunlukla kurumlar dava sonucunu beklemeyi tercih etmektedir. Burada büyük mağduriyet yaşayan ilk başta öğrenci olan kiracılarımız, maddi yatırımlar yapmış olan şirketimiz ve daire sahipleridir" ifadelerine yer verildi.