SAĞLIK - 12 Nisan 2021 Pazartesi 21:24

Bakan Koca korkutan oranı paylaştı: Yüzde 80! Ramazanda kapanma olacak mı?

A
A
A
Bakan Koca korkutan oranı paylaştı: Yüzde 80! Ramazanda kapanma olacak mı?

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Covid-19 risk haritamız, nüfusun yüzde 80’inin çok yüksek risk grubundaki şehirlerde yaşadığını ortaya koyuyor. Şu anda iki önemli olumsuz faktör güçlerini bize karşı birleştirmiş, daha hızlı yol almamızı zorlaştırmaktadır” dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklama yaptı. Bakan Koca, virüsün yeni varyantları, aşı ile ilgili son gelişmeler ve Ramazan ayında alınabilecek önlemler hakkında bilgiler verdi.

Virüsün gücünü hala koruduğunu ve bulaşın arttığını belirten Koca, şu ifadeleri kullandı:

“Sayısal verilere ve toplumun azalan psikolojik direncine bakıldığında ülkemiz salgın boyunca yaşadığı en zor dönemlerden birini geçirmektedir. Dünkü vaka sayımız 52 bin 676, vefat sayımız 248’dir. Toplam vaka sayımız 3 milyon 798 bin 333’e, vefat sayımız 33 bin 702’e ulaşmıştır. Bildiğiniz gibi mart ayının başından itibaren vaka durumlarını il il gösteren bir harita yayınlıyoruz. Bu harita vakaların her yerde artışta olduğunu gösteriyor. Covid-19 risk haritamızsa nüfusun yüzde 80’inin çok yüksek risk grubundaki şehirlerde yaşadığını ortaya koyuyor. Şu anda iki önemli olumsuz faktör güçlerini bize karşı birleştirmiş, daha hızlı yol almamızı zorlaştırmaktadır. Faktörlerden biri, belirsizliğin verdiği gerginlik içinde zamanla yorulmuş olmamızdır, diğer olumsuz faktör virüsün yeni varyantlarıdır. Yorgunluğun haklı sebepleri var.”

“Mutantların işi zorlaştırdığı bir gerçektir”

Mutasyon ve varyantlar konusunda beklentinin şansın bizden yana olması olduğunu ama şu an için bu durumun gerçekleşmediğini belirten Bakan Koca, “Dünyanın farklı ülkelerinden bilim insanları, Covid-19’un eskisinden daha hızlı yayılım göstermesinin sebebini virüsün yeni varyantlarına bağlamaktadır. Türkiye’nin tecrübesi bunu doğrulamıştır. Varyant, ortaya çıktığı ilk şekle göre farklılık göstermiş virüs demektir. Virüsün geçirdiği değişim bazen etkisiz hale gelmesine de neden olabilir. 2003’te SARS adlı salgına yol açan virüsün ortadan kaybolması buna bağlanmıştı. Bugünse kısa vadede bunun tersi olmuştur. Vaka artışlarında etkisi yüksek olan varyantlarla virüsün daha ciddi değişime uğramış bir şekli olan mutantların işi zorlaştırdığı bir gerçektir. Hızlı yayılım dışında bunlar hastalığın daha ağır geçirilmesine de neden olabilmektedir” ifadelerini kullandı.

“Türkiye genelinde yüzde 59 olan yatak doluluk oranı ve yüzde 67,4 olan yoğun bakım doluluk oranında dramatik artış yok”

Mutasyonlu virüslerin aktif olarak yer aldığını ve bu durumun vaka artışında etken durumlardan biri olduğunun altını çizen Bakan Koca, “Bildiğiniz gibi son haftalarda çok sayıda mutant ve varyant virüs tespit ettik. Yeni vakaların yüzde 85’i İngiltere mutasyonu kaynaklıdır. Virüsün değişime uğramış bu şekli, ilk korona virüse göre daha hızlı yayılmaktadır. Bugün, virüsün dünyada yaygın olan tipi budur. Bunun dışında tespit edilen başka varyantlar var. Güney Afrika varyantı 11 ilimizde 285 kişide, Brezilya varyantı ise 9 ilimizde 166 kişide görülmüştür. Az sayıda olmakla birlikte Kaliforniya-New York ile B.1.525 varyantı da tespit edilmiştir. Dünya Sağlık Örgütünün yüksek bulaştırıcılığı nedeniyle sıkı takibini tavsiye ettiği E484K mutasyonuna ise 4 bin 820 vakada rastlanmıştır. Verdiğim bilgilerden anlaşılacağı gibi bu yeni durum vaka sayılarını etkilemekle kalmadı, günbegün hastaneye başvurular ile yatan hasta sayısına da yansımaya başladı. Türkiye genelinde yüzde 59 olan yatak doluluk oranı ve yüzde 67,4 olan yoğun bakım doluluk oranında dramatik artış yoktur, ama gelişmeler ciddi, veriler ikaz edicidir” şeklinde konuştu.

“Günlük vaka sayıları 50 binin üzerine çıkmışken başkasından duyulacak uyarıya ihtiyaç olmamalıdır”

“Sağlık hizmetlerimiz, halen genel sağlık hizmetlerini muntazam olarak kapsayacak şekilde eksiksiz sürmektedir” diyen Bakan Koca sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Şayet yükümüz önü alınamaz derecede ağırlaşırsa örneğini daha önce yaşadığımız gibi bir düzenlemeye gitmek zorunda kalabiliriz. Bu bilgiler günlük hayatımızın, Covid-19 test laboratuvarlarının, vaka tablolarının gerçeğidir. Bu gerçek, bizi uyarıyor. Gerçeğin uyarısına dikkat etmek zorundayız. Aşının etkisini hep birlikte gördük. Kasım ayında yoğun bakıma yatan hastaların yüzde 69’unu 65 yaş üstü oluştururken, bugün bu oran yüzde 53’e düştü. Belirlenen gruplardan başlayarak aşı programı devam ediyor. En çok aşılama yapan ülkeler arasındayız. Yakın zamanda hem tedarik yoluyla aşı çeşitliliğini sağlayarak hem de yerli aşı üretimiyle toplum bağışıklığını gerçekleştireceğiz. Şu ana dek 18 milyon dozdan fazla aşı yapılmıştır. İkinci doz aşısını olan vatandaşlarımızın sayısı 7,5 milyonu bulmuştur. Bu bilgi ışığında, ister ‘Türkiye aşıda başarılı’ diyelim, ister başarısızdır diyelim şurası tartışma götürmez bir gerçektir; Türkiye, dünyada en çok aşı yapan 6'ıncı ülkedir. Şartlar bizi hızla toparlanmaya davet ediyor. Günlük vaka sayıları 50 binin üzerine çıkmışken başkasından duyulacak uyarıya ihtiyaç olmamalıdır. Haritalar, tablolardaki sayılar güçlü birer uyarıdır.”

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklama yaptı. Virüsün gücünü hala koruduğunu ve bulaşın arttığını belirten Bakan Koca, “Yarından itibaren Ramazan ayının başlaması ile birlikte ne gibi tedbirler alınabilir, önerilerimiz neler olabilir diye genel kapsayıcı bir şekilde alternatifli bir hazırlık yapıldı öneri anlamında. Yarın Cumhurbaşkanı başkanlığında Kabine Toplantısı var. Toplantıda bu önerileri, kapsayıcı, alternatifli önerileri sunmuş olacağız. O çerçevede zaten Cumhurbaşkanımız alınan kararları uygun gördüklerinde tensipleri halinde açıklarlar. Ama vatandaşımıza özellikle şunu söylemek istiyorum. Ramazan ayını tedbirler noktasında çok önemli bir dönem olarak görmeliyiz” dedi.

"Sinop, İzmir, Çanakkale, Bartın, Edirne ve Rize yoğun bakım doluluk oranı yüzde 80 üzerinde"

Sağlık altyapısının ne durumda olduğunun sorulması üzerine Bakan Koca, “Şu dönemde sağlık altyapımız açısından ciddi bir sorun olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Toplamda yatan hastalar içinde yatak doluluk oranımızın şu an yüzde 56.3 olduğunu söylemek istiyorum. Yani şu an 247 bin toplam yatağımız içerisinde doluluk oranının yüzde 56.3, özellikle servis yatağı doluluk oranında bir sıkıntı olmadığını söyleyebilirim. Yoğun bakımlar içinse 47 bin yoğun bakımımızın 32 bini erişkin yoğun bakım olarak kullanılan yatağımız. Yoğun bakım içindeki doluluk oranımız da erişkin yoğun bakımı özellikle vermek istiyorum yüzde 71.3. Yani bu çerçeveden bakıldığında yüzde 30’a yakın kapasitemiz olduğunu, bunun da 10 bine yakın ağır hasta anlamına geldiğini ifade etmek istiyorum. Bazı illerimizde yer yer sıkıntılar yaşadığımız oluyor. Mesela yüzde 80’in üzerinde yoğun bakım doluluğu olan birkaç ilimizi söyleyeyim. Sinop, İzmir, Çanakkale, Bartın, Edirne ve Rize yoğun bakım doluluk oranı bu illerimizde yüzde 80 üzerinde, diğer tüm illerimizde yüzde 80’in altında” şeklinde konuştu.

“Aşıların fikri mülkiyetleri halledilerek üretme potansiyeli olan tüm ülkelerde bunun üretilmesinin önünün açılması gerektiğini düşünüyorum”

Şu an kullanımda olan aşıların fikri mülkiyet haklarının tüm insanlığa sunulmasına ilişkin soru üzerine Koca, “DSÖ’nün 2 hafta önce bir toplantısı olmuştu. O toplantı özellikler bakanlar düzeyinde katılımın nadir olduğu bir toplantı idi. O toplantıda özellikle benim bütün dünyaya ifade ettiğim konu şu oldu; özellikle aşı ile ilgili fikri mülkiyet haklarının çözülmesi gerektiğini ifade ettim. Yani bunu bir şekilde DSÖ çözmek istiyorsa bir formül geliştirebilir. Bütün dünyada üretimin yapılacağı her ülkede ya da hangi ülkede yapılabilir olacaksa fikri mülkiyet haklarının çözülmesi ile dünyada daha kolay erişilebileceğini ifade ettim. Kendileri de bu konuda haklı olduğumuzu, bu konu ile ilgili çaba içinde olacaklarını ifade ettiler. Fikri mülkiyet haklarını gerektiğinde Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bunları yapabilir. Bunların da haklarına gerektiğinde çözüm getirerek, üretme potansiyeli olan tüm ülkelerde bunun üretilmesinin önünün açılması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

“Haziran ayında 30 milyon doz Biontech aşısı gelecek”

Şu an kullanılan aşıların üzerine yeni aşıların gelip gelmeyeceğinin sorulması üzerine Sağlık Bakanı Koca şunları kaydetti:

“Aslında erişebileceğimizi düşündüğümüz 3 aşı söz konusuydu. Birincisi Rusya'dan Sputnik aşısı, ikincisi Türk bilim insanlarının geliştirdiği Biontech ve üçüncüsü Çin'de üretilen kullandığımız aşıydı. Bu 3 aşı ile ilgili ağustos ayında Faz-3 çalışmasını her üçü için yapıp, ona göre aksiyon almak istiyoruz demiştim. Hem Biontech hem de Sinovac'ın Türkiye'de Faz-3 çalışması yapıldı. Sputnik aşısının Faz-3 çalışması Türkiye'de yapılamadı. Daha öncede söylediğim gibi toksikolojisi kornik toksitisitesi bu anlamda tamamlanamadığı için. Toksikolojinin ara sonuçları olumlu görünüyor ve Rusya ile görüşmelerimiz devam ediyor. Hem Türkiye'de üretimi hem de erken dönemde verebilecekleri aşı miktarıyla ilgili Rus mevkidaşımla konuşmam oldu. Erken dönemde aşıya erişim biraz daha düşük dozda görünüyor. Yakın zamanda az miktarda Sputnik aşısının Türkiye'ye gelebileceğini söyleyebilirim. Sinovac ile ilgili şu ana kadar yapmış olduğumuz anlaşma şubat ayı sonunda kadar 50 milyondu, bu ay yani nisan ayı sonuna kadar 50 milyondu, yani 100 milyon şeklindeydi. Ama bugüne kadar 26 milyon Sinovac aşısı geldi. Önümüzdeki haftalarda yeni aşıların gelebileceğini düşünüyorum. İzinlerin verilmesi ile birlikte bunun 2-3 haftada gerçekleşeceğini düşünüyorum. Bugüne kadar 4 buçuk milyon doz Biontech aşı geldi. Biz opsiyonel olarak 30 milyona gelecek şekilde anlaşma yapmıştık. Gelecek ay sonuna kadar bir miktar daha gelecek. Uğur Hoca, Türkiye'ye aşı gönderme konusunda büyük gayret sarf ediyor. 'Haziran ayı için 30 milyon doz aşıyı şimdiden söz verebilirsin' dediler. Hem mayıs sonu, hem haziranda bunu daha arttıralım diye görüşüyoruz. 10 gün içinde de rakamın ne kadar fazla olabileceğini netleştirmiş olacağız. Bizim Haziran sonuna kadar elimizde yoğun bir aşının olacağını söyleyebilirim. En geç Haziran sonu itibariyle 40 yaş üstünü aşılayabileceğimizi ama bunun 30-35 yaşıyla ilgili bu son 30 milyon rakamıyla bunu söyleyebilir duruma geldiğimizi ifade ediyorum. Aşıyı çeşitlendirmek için Ağustos ayından beri yoğun bir gayret içindeyiz.”

Bakan Koca, sağlık çalışanlarının yüzde 14’ünün, 65 yaş üzerinin de yüzde 23.6’sının aşıları tanımlanmasına rağmen aşılarını yaptırmadığını söyledi. Bu vatandaşların erken dönemde geciktirmeden aşılarını yaptırmaları gerektiğini ifade eden Bakan Koca, Ramazan ayı içerisinde ilkokul öğretmenlerinin aşılanmasını bitirmeyi hedeflediklerini söyledi. Koca, aşı pasaportu konusunda da Sinovac firmasının Dünya Sağlık Örgütü’ne başvuru yaptığını ve ilerleyen süreçte herhangi bir sorun olmayacağını düşündüğünü ifade etti.

Utku Şimşek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri AKİB güçlü yapısı ve vizyonuyla dikkat çekiyor Avrupa’da faaliyet gösteren Kayserili iş insanlarını aynı çatı altında buluşturmayı hedefleyen Avrupa Kayserili İşverenler Birliği (AKİB); kurumsal yapısı, vizyoner yaklaşımı ve geniş temsil gücüyle Avrupa’nın en güçlü sivil toplum kuruluşları arasında yer alıyor. Üyelik başvurularının yönetim kurulunun çoğunluk onayı ile kabul edildiği AKİB’in ana yönetiminde görev almak isteyen üyeler için ek kriterler uygulanıyor. Buna göre, adayların Avrupa’da oturum iznine sahip olmaları veya Avrupa’da aktif bir şirkete sahip olmaları ve aynı zamanda delege statüsünde bulunmaları zorunlu tutuluyor. AKİB; doğrudan dernek bünyesinde yatırım veya ticari faaliyet yürütmemekle birlikte, birlik çatısı altında yer alan iş insanları kendi aralarında bir araya gelerek kurdukları şirketler üzerinden yatırımlarını hayata geçiriyor. Bu yaklaşım; şeffaflık, sürdürülebilirlik ve profesyonel işleyiş ilkeleri istikametinde uygulanıyor. AKİB; bugün Avrupa’daki en büyük Kayseri diasporasını temsil eden yapıların başında gelirken, yaklaşık 400 bin Kayserilinin sesi olma misyonunu üstlendi. AKİB’e üyelik başvuruları devam ediyor Kurumsal yapısı, vizyoner bakış açısı ve güçlü temsil kabiliyeti sayesinde AKİB, hem yurt içinde hem de yurt dışında devlet büyükleri ve resmî kurumlar tarafından kabul gören saygın bir sivil toplum kuruluşu olarak faaliyetlerine devam ediyor. AKİB’e üye olmak isteyen iş insanlarının, www.ak-ib.com adresi üzerinden üyelik müracaatlarını online olarak gerçekleştirebileceği bildirildi. AKİB yetkilileri birliğe katılmak isteyen adaylara; dayanışma kültürünü benimsemelerini, kurumsal vizyona katkı sunmaya hazır olmalarını ve aktif katılım göstermelerini tavsiye etti. Ali Hızar başkanlığındaki birliğin; Avrupa’daki Kayserili iş dünyasının gücünü daha da artırmak amacıyla nitelikli ve vizyon sahibi üyelerle yoluna kararlılıkla devam etmeyi hedeflediği bildirildi.
Kocaeli Darko Churlinov: "Son 2-3 maçta kendimi buldum" Kocaelisporlu futbolcu Churlinov, Türkiye’de futbol kalitesinin oynadığı diğer ülkelerden çok da farklı olmadığını, asıl farkın yaşam tarzında olduğunu söyledi. Adaptasyon sürecinin zaman aldığını vurgulayan Churlinov, "Son 2-3 maçta kendimi buldum" dedi. Trendyol Süper Lig’de ilk 17 haftalık bölümü 6 galibiyet, 5 beraberlik ve 6 mağlubiyet alarak 23 puanla tamamlayan Kocaelispor’da Ziraat Türkiye Kupası müsabakanın hazırlıkları başladı. Antalyaspor maçının ardından bir gün dinlenen takım bugün kupa mesaisine rejenerasyon (yenileme) antrenmanıyla başladı. Milli maçları nedeniyle ülkesinde olan Cafumana Show, dinlendirilen Serdar Dursun ve izinli olan Tarkan Serbest antrenmana katılmadı. Tayfur Bingöl ise takımdan ayrı çalıştı. Kocaelispor’da antrenmandan önce Darko Churlinov basın mensuplarının sorularını yanıtladı. "Son 2-3 maçta kendimi buldum ve performansım arttı" Kanat oyuncusu Churlinov, "Sezonla alakalı yani genel şunu söyleyebilirim; ilk 7 8 maç aslında birbirimizi tanımak için biraz zamana ihtiyacımız vardı. Birbirimize alıştıktan, birbirimizi tanıdıktan sonra da futbolumuzun geliştiğini, oyunumuzun geliştiğini söyleyebilirim. 2. yarıda bunun daha da iyiye gideceğini düşünüyorum. Kişisel olarak da; geldiğim zaman adapte olmak için süreye ihtiyacım vardı. Burası benim için farklı bir ligdi. Ben İngiltere ve Almanya’da oynadım. Adaptasyon süreci geçirmem gerekti. Orada farklı futbol anlayışı var. Son 2-3 maçta kendimi buldum. Performansım da arttı. Sezonun ilk yarısı iyi bir performans sergilemediğimin ben de farkındayım. Tabii ki hedefim ikinci yarı daha iyi bir performans sergilemek. Çünkü buraya gelirken benim hedefim Kocaelispor için her zaman elimden gelenin en iyisini yapmaktı" dedi. "Futbol ve kalitede çok büyük farklılık yok. Farklılık yaşamda" Türkiye’ye geldikten sonra kendisini en çok zorlayan konulara dair de Churlinov yaşamın farklılığına dikkat çekti. Churlinov, "Oynadığım ülkelerle karşılaştırırsak; aslında kalite ve futbol anlamında çok büyük farklılık olmadığını söyleyebilirim. Ancak burada yaşam farklı. Tabii ki bunlara alışmak için biraz süreye ihtiyacım vardı ama ben ama ben bu zamanı iyi kullanıp alıştığımı düşünüyorum" şeklinde konuştu. "Maç maçtır. Herkes her maçta yüzde 100’ünü vermek zorunda" Kupa maçlarının önemiyle ilgili ise Darko Churlinov, "Aslına baktığımızda söyleyecek çok farklı bir şey yok. Çünkü maç maçtır ve yakın bir maç, hemen oynayacağız. Bugün iyi bir yenileme yapıp hocamızın direktifleri doğrultusunda maçı hazırlanacağız. Bu sezonun ilk maçı ya da son maç olsun ya da kupa maçı olsun fark etmez, herkes her zaman yüzde 100’ünü verip elinden geleni iyisini yapmak zorunda" değerlendirmesinde bulundu. "İstatistikler maalesef bazı şeyleri göstermiyor" Antalyaspor maçına, camialar arası dostluğa ve ön bölgedeki bitiricilik sorununa dair soruları da yanıtlayan Darko Churlinov, "Oynadığım takımlardan aslında Schalke ve Nürnberg arasında bu tarz bir dostluğa şahit olmuştum. Bu çok hoş bir olay. Yani iki takımın taraftarlarının böyle bu şekilde bir dostluk kurup bu şekilde maçı izlemesi bence çok önemli bir önemli ve keyifli bir olay. Maçla alakalı; en iyi maçımız olduğunu söyleyemem. Özellikle önde bitiricilikle alakalı bazı sorunlar yaşadık. Bizim için aslında katkıyı kimin yaptığı önemli değil. Belki de taraftarımız için önemli ama bizim için katkının kimden geldiği önemli değil. Çünkü futbolun da bizler alan açarak bir şeyler yapmaya çalışıyoruz ve bu alanı kimlerin açtığı aslında çok da önemli değil. Mesela maçta Tayfur’a asist yaptığım yani yardımcı olduğum için ve puanı 3 puan aldığımız için çok mutluyum. Ama istatistikler maalesef bazı şeyleri göstermiyor" sözlerini kaydetti.
Ankara Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Sayan’dan BM’de Gazze tepkisi Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çatısı altındaki toplantıda Gazze’de yaşanan insani trajediye dikkati çekerek, "Bu gerçeği görmezden gelen bir bilgi toplumu ne kapsayıcıdır ne de insan merkezlidir" dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Sayan, sosyal medya hesabından Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çatısı altında düzenlenen WSIS+20 Yüksek Düzeyli Toplantısı’na ilişkin paylaşım yaptı. Sayan, Gazze’deki durumu bilip gerçeği görmezden gelen bir bilgi toplumunun ne kapsayıcı ne de insan merkezli olabileceğini ifade etti. "Türkiye Yüzyılı dijitalleşmenin de yüzyılı olacak" Türkiye’nin dijital dönüşüm hedeflerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki ’Milli Teknoloji Hamlesi’ doğrultusunda yürüttüğünü belirten Sayan, teknolojinin bir egemenlik meselesi olduğunu vurgulayarak, "Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken, teknolojinin sadece teknik bir konu değil, bir egemenlik, adalet ve haysiyet meselesi olduğuna inanıyoruz. Hedefimiz, Türkiye Yüzyılı’nın aynı zamanda dijitalleşmenin de yüzyılı olmasıdır" ifadelerine yer verdi. "Gazze’deki trajediyi görmezden gelen bir anlayış ne kapsayıcıdır ne de insan merkezlidir" Dijital geleceğin en önemli köşe taşının küresel adalet olması gerektiğini ifade eden Sayan, "Küresel adaletin ve herkes için eşitliğin; Filistin ve Gazze dahil tüm çatışma bölgelerinde dijital geleceğin temeli olması gerektiğine inanıyoruz. Gazze’deki durumu bilip de kapsayıcı, insan odaklı bir bilişim toplumundan nasıl söz edebiliriz? Bu trajediyi görmezden gelen bir anlayış ne kapsayıcıdır ne de insan merkezlidir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bu salonda ifade ettiği gibi; adalet ve eşitlik pazarlık konusu edilemez değerlerdir ve güvenilir bir dijital düzenin temelidir" diye konuştu. "Teknoloji, güce değil, insan onuruna hizmet etmeli" Yapay zeka ve yeni nesil teknolojiler konusundaki etik tartışmalara da değinen Sayan, önümüzdeki on yılın uluslararası toplumun inandırıcılığı için bir test olacağını söyledi. Teknolojinin bir güç enstrümanı olmaması gerektiğini kaydeden Sayan, "Ya zekanın insanlığa hizmet etmesini sağlayacağız ya da teknolojinin insanlığı yeniden tanımlamasına izin vereceğiz. 2035 yılına kadar teknoloji, güce değil, insan onuruna hizmet etmeli ve temel hakları korumalıdır" dedi. Sayan ayrıca, Türkiye’nin BM Teknoloji Bankası’na ev sahipliği yaparak dijital fırsatların en az gelişmiş ülkeler için de sürdürülebilir kalkınmaya destek vermesi adına çalışmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.
İstanbul Bahçelievler’de çiğ köfte festivali: 5 ton çiğ köfte dağıtıldı Bahçelievler Belediyesi tarafından gerçekleştirilen "5. Geleneksel Doğu Güneydoğu Çiğ Köfte Festivali" renkli görüntülere sahne oldu. 5 ton çiğ köftenin dağıtıldığı festivale katılan binlerce vatandaş hem yöresel lezzetleri tattı hem de doyasıya eğlendi. Bu yıl 5’incisi düzenlenen "Geleneksel Doğu Güneydoğu Çiğ Köfte Festivali" İstanbul Bahçelievler’de vatandaşların yoğun ilgisiyle gerçekleşti. Bahçelievler Belediye Başkanı Dr. Hakan Bahadır’ın katılımıyla düzenlenen festivalde çiğ köfte dağıtımı, yöresel halk türküleri ve yöresel yemeklerin bulunduğu çeşitli etkinlerde vatandaşlara renkli anlar yaşattı. Binlerce vatandaş, dağıtılan 5 ton çiğ köfteden yiyebilmek için onlarca metre uzayan kuyruklarda sıra olurken, Başkan Bahadır elleriyle yoğurduğu çiğ köfteyi yine kendisi vatandaşlara dağıttı. Ardından ise Güneydoğu bölgesinin yöresel müzik grubu Harfane sahneye çıkarak kulakların pasını sildi. Festivale katılan vatandaşlar ise doyasıya eğlenirken, festivalin gelecek yıllarda da devam edeceği öğrenildi. "Çiğ köfte bizim, Anadolu’nun kültürü" Festivalde çiğ köfte yoğuran ve vatandaşlara dağıtan Bahçelievler Belediye Başkanı Dr. Hakan Bahadır, "Biliyorsunuz ki çiğ köfte bizim, Anadolu’nun kültürü. Bu bir yemek değil, bir kültür, birleştirici bir güçtür. Bizlerin karnını doyurduğu, dinlendiği hatta biraz da eğlendiği bir yemek. Nasıl çiğ köftemizde acısı da var, tatlısı da var, ekşisi de varsa aynı Türkiye gibidir. Bugün 5 ton çiğ köfte dağıtacağız. Bu festivalde emeği geçen herkese çok teşekkür ederim" dedi.