GÜNDEM - 09 Nisan 2021 Cuma 14:31

Bakan Kurum: 'Kanal İstanbul Türkiye’nin gücüne güç katacak'

A
A
A
Bakan Kurum: 'Kanal İstanbul Türkiye’nin gücüne güç katacak'

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, HİTAM projesinin tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada “HİTAM Proje alanı Kanal İstanbul proje alanına sadece 2 km uzaklıkta. İnşallah Kanal İstanbul projemizin de temellerini tıpkı burası gibi yaz aylarında atacağız. İnşallah eş zamanlı bir şekilde de bitirecek ve açılışlarını yapacağız. Cumhuriyet tarihimizin en büyük projelerinden biri olacak. Türkiye’nin gücüne güç katacak” dedi.

Arnavutköy’de bu yıl başlanacak olan HİTAM projesinin mikro ve küçük işletmelerin orta ölçekli büyüklüğe erişimini sağlayarak OSB’lere geçişini kolaylaştırması ve mobilyacıları, otomotivcileri, inşaat ve otomobil yedek parça üreticilerini bir araya getirerek 3 bin 500 iş yeri ile bir üretim ve ticaret merkezi olması planlanıyor. Yaklaşık 5 yılda tamamlanması öngörülen HİTAM Üretim ve Ticaret Üssü’nün Türkiye’nin sanayi, ticaret ve büyümesine katkı sağlayarak 35 milyar TL’lik değer oluşturması hedefleniyor. Hadımköy’de bin 650 dönüm üzerinde başlatılmaya hazırlanan ‘HİTAM Üretim ve Ticaret Üssü’ projesi, bugün Haliç Kongre Merkezinde düzenlenen bir toplantıyla kamuoyuna tanıtıldı.

Toplantıya Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da katıldı. HİTAM projesinin bölge ve ülke ekonomisine vereceği katkıları anlatan Kurum, bu projeyle 70 bin kişiye istihdam sağlanacağını ifade etti. Kurum, HİTAM projesinin uygulanacağı alanın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müjdesini verdiği Kanal İstanbul Projesi ile olan yakınlığını belirterek, her iki projenin de öngörülen sürelerde tamamlanıp “Güçlü Türkiye” olma yolunda sağlam bir adım atılmış olacağını dile getirdi.

“HİTAM, 70 bin kardeşimize istihdam sağlayacak”

HİTAM projesiyle birlikte kurulacak alanlarla kalkınma seferberliğine yeni bir halka ekleneceğini ve on binlerce kişiye iş imkanı sağlanacağını söyleyen Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, “Bugün hep birlikte, Türkiye’de bir ilki gerçekleştiriyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde başlayan büyük kalkınma seferberliğimize yeni bir halka, yeni bir model proje daha ekliyoruz. HİTAM Orta Ölçekli Üretim ve Ticaret Üssü’nü büyük bir heyecanla milletimize tanıtıyoruz. HİTAM projemiz; Arnavutköy’de, 1 milyon 650 bin metrekarelik bu alanda kurulacak, ekonomimize yıllık 35 milyar liralık katkı verecek ve 70 bin kardeşimize istihdam sağlayacak. İçerisinde otomotivden, mobilya, yedek parça, inşaat ve yapı malzemelerine kadar çok farklı sektörlerde 3 bin 500 iş yerimiz bulunacak.

Bu anlamda dünyanın en büyük satış ve servis merkezi olacak. Hedef, yılda 3 milyon vatandaşımıza hizmet sunmak. Yine tüm iş alanlarında ihtiyaç duyulan nitelikli personel burada yetiştirilecek. Burada kurulacak olan eğitim merkezlerinde binlerce kardeşimiz mesleki eğitim alacak. Bunun yanı sıra; 54 dönüm büyüklüğündeki ortak alanda; parklar, meydanlar, yeşil alanlar, okul, cami, Ar-Ge, sağlık, gençlik ve spor merkezleri olacak. Tabii bu yerli ve milli üretim üssü aynı zamanda; Yavuz Sultan Selim Köprüsü, 3. Havalimanı, Kuzey Marmara Otoyolu ve inşallah yaz aylarında temelini atacağımız Kanal İstanbul’a çok yakın bir noktada kuruluyor. Bu da yerli ve milli ürünlerimizin tüm dünyaya pazarlanmasında çok büyük avantajlar sağlayacak. İnşallah birlikte ürettiğimiz değerleri tüm dünyaya Türkiye markasıyla buradan taşıyacağız. 2021 yılının en büyük projelerinden biri olan HİTAM Milli Üretim ve Ticaret üssünün temelini, en geç Temmuz ayı içerisinde atacağız” dedi.

“Güçlü şehirler güçlü Türkiye” vurgusu

Güçlü Türkiye olma şehirleşme ve çevre düzenlemelerinin öneminden bahseden Kurum, “Bir olursak iri oluruz, İri olursak diri oluruz, Diri olursak biz oluruz. Ben şu salona baktığımda görüyorum ki; hayalini kurduğumuz büyük Türkiye yakındır. Bölgesinin ve dünyanın lider ülkesi Türkiye için hep birlikte gece gündüz demeden çok çalışacağız. Bu noktada şehirlerimiz, lider ülke Türkiye’nin mihenk taşıdır, dinamosudur. Israrla söylüyor ve her zamankinden daha gür bir sesle diyoruz ki “Güçlü şehirler Güçlü Türkiye”. Bugünün dünyası çok büyük değişim ve dönüşümlerin arifesindedir” diye konuştu.

“Tarım ülkesinden orta ve yüksek ölçekli sanayiye”

Murat Kurum, yeni dönemde oluşacak dünya düzeninin merkezinde olmak için çalıştıklarını ve yıllar önce tarım ülkesi olarak anılan Türkiye’nin bugün birçok anlamda gelişerek sanayi ve teknolojisiyle önemli bir konuma geldiğini ifade ederek, “Yine insanlık âlemi, birçok küresel sorunla da mücadele ediyor. Bölgesel çatışma ve savaşlar, küresel ticarette yaşanan durgunluk ve iklim krizi gibi meseleler artık insanoğlunu her zamankinden daha fazla tehdit ediyor. Türkiye olarak biz de, hem bu sorunlarla mücadele ediyor, hem de oluşacak yeni dünyanın merkez ülkesi olmak için önümüze çıkan tüm engelleri teker teker bertaraf ederek yolumuza devam ediyoruz.

Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, son 20 yılda siyasetten ekonomiye, eğitimden sağlığa, tarımdan şehirciliğe kadar Cumhuriyet tarihinin en büyük atılımlarını yaptık. Bir zamanlar tarım ülkesi olarak kabul gören ülkemiz, bugün orta ve yüksek ölçekli sanayisiyle, yüksek teknolojisiyle ve dünyanın en başarılı savunma sanayisiyle anılıyor. Türkiye şimdi bu gücüyle yeni hikâyeler yazmaya hazırlanıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak, bu yeni hikâyenin bir parçası olmak istiyor; bu şuurla ülkemizi, şehirlerimizi, ilçelerimizi ve köylerimizi tüm risklere ve afetlere hazırlıklı hale getirmek için var gücümüzle çalışıyoruz. Bu anlamda, kentsel dönüşümden sosyal konuta, ekolojik koridorlardan millet bahçelerine, Sıfır Atık’tan akıllı şehirlere, altyapı ve üstyapı çalışmalarından tarım köy projelerine, tarihi kent merkezlerinden sanayi alanlarının dönüşümüne kadar şehirlerimizin ihtiyaç duyduğu tüm çalışmaları kararlılıkla sürdürüyoruz.

Cumhurbaşkanımızın liderliğinde 81 ilimizde, 922 ilçemizde afetlere karşı risk taşıyan tüm binalarımızı yeniliyoruz. Şu anda, sahada yatırım değeri 90 milyar lira olan 300 bin dönüşüm konutumuzun inşası tüm hızıyla devam ediyor. Buraya dikkatinizi çekmek istiyorum. Tıpkı sizlerin bugün tanıtımını yaptığımız HİTAM Milli üretim ve Ticaret üssünün kuruluş amacında olduğu gibi; biz de, şehir içinde kalmış tüm sanayi alanlarımızı dönüştürüyoruz. İçerisinde otelleri, restoranları, eğitim, sosyal ve kültürel alanlarıyla şehirlerimizin değerlerine değer katacak sanayi bölgeleri inşa ediyoruz. “Yeni Sanayi Alanlarıyla Büyük Türkiye” hedefiyle bugün; Ankara, Trabzon, Uşak, Aksaray, Diyarbakır ve Kayseri’de eski sanayi sitelerimizi yeni yerlerine taşıdık. Esnafımızın, vatandaşlarımızın hizmetine sunduk.

Şu anda projelendirme ve inşaat aşamasında olan 26 sanayi alanımızda daha çalışmalarımız devam ediyor. En son Konya’mızda TOKİ Başkanlığımız eliyle 2 milyon 80 bin m2’lik alanda, Konya Yeni Sanayi Sitemizin temelini attık. Orada tam 2 bin 690 sanayi dükkânımız, 134 ticari alan olacak. Konya Sanayi Sitemiz ’de 5 binden fazla vatandaşımız istihdam edilecek. Yine Samsun’umuzda bin 526 dükkân ile 82 ticari birimin yer alacağı İlkadım Toybelen Sanayi Sitesi’nin çalışmalarını başlattık. Yeni modern sanayi sitemizi 2022 yılı ortasına kadar tamamlayarak, Samsunlu sanayi esnafımızın hizmetine sunacağız. Ben ekonomimize, istihdamımıza, şehirlerimize katkı sağlayacak bu yeni sanayi sitelerimizin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

“Kanal İstanbul Türkiye’nin gücüne güç katacak”

Yaz aylarında temellerinin atılması planlanan Kanal İstanbul projesiyle çevrede yapılacak çalışmaları anlatan Murat Kurum, “HİTAM Proje alanı Kanal İstanbul proje alanına sadece 2 km uzaklıkta. İki gün önce Sayın Cumhurbaşkanımız grup toplantısında müjdesini verdiler. İnşallah Kanal İstanbul projemizin de temellerini tıpkı burası gibi yaz aylarında atacağız. İnşallah eş zamanlı bir şekilde de bitirecek ve açılışlarını yapacağız. Türkiye, jeopolitik ve jeostratejik olarak çok önemli bir konuma sahip. İstanbul ve Çanakkale Boğazlarımız, Karadeniz ülkeleri ve Rusya’nın soğuk ve geniş ovalarından, güneyin sıcak ve engin okyanuslarına açılan koridorun tek çıkış kapısıdır. Karadeniz ülkelerini dünya piyasalarına su yoluyla bağlayan tek ticaret güzergâhıdır.

Yine bugün Türkiye, ulaşımda Demir İpek Yolu’nun en kritik ülkesidir. Bu özelliklerin yanına bir de Kanal İstanbul’u eklediğimizde, denizcilik ve ulaşım açısından tarihi değiştireceğiz. Biz “Kanal İstanbul’u yapacağız” dedik. Şimdi her zamankinden daha çok inanıyoruz. Kanal İstanbul bir çevre ve şehircilik harikası olacaktır. Akıllı şehir olduğu kadar, yatay mimariye, doğal dokuya ve mahalle kültürümüze uygun bir şehir olacak. Kanalın iki yakasında toplam 500 bin nüfusun yaşayacağı yeni bir şehir kuruyoruz. Toplam alanın yüzde 52'sini yeşil alan ve sosyal donatılara ayırdık. İçerisinde yürüyüş ve bisiklet yolları olacak, ekolojik bir koridor olacak, millet bahçeleri, geniş parklar; ar-ge merkezleri, üniversiteler, bilişim vadileri, kuluçka merkezleri olacak. Cumhuriyet tarihimizin en büyük projelerinden biri olacak. Türkiye’nin gücüne güç katacak” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un konuşmasının ardından, Kurum’a plaket takdim edildi. Hatıra fotoğrafı çektirilmesinin ardından program sona erdi.

Yunus Emre Şeker

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Aliağa, ihracatta Türkiye’nin ikinci büyük gümrüğü oldu İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şube Başkanı Adem Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarına uğrak yapan gemi sayısının 5 bin 701 olduğunu, geçen yıla göre yüzde 2,40 artış yaşandığını belirterek, Aliağa’nın Kocaeli’nin ardından Türkiye genelinde ikinci sıradaki yerini koruduğunu ifade etti. İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şubesi, 2025 yılının değerlendirildiği ve gelecek döneme ilişkin hedeflerin ele alındığı yılın son meclis toplantısını gerçekleştirdi. Aralık ayı meclis toplantısında oda faaliyetleri, Aliağa limanlarına ilişkin istatistikler ve bölgenin ekonomik performansı değerlendirildi. Toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, 2025 yılı Ocak–Kasım dönemine ilişkin değerlendirmesinde Aliağa limanlarının Türkiye deniz ticaretindeki stratejik ve istikrarlı konumunu sürdürdüğünü belirtti. Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarına uğrak yapan gemi sayısının 5 bin 701 olduğunu, geçen yıla göre yüzde 2,40 artış yaşandığını ve Aliağa’nın Kocaeli’nin ardından Türkiye genelinde ikinci sıradaki yerini koruduğunu ifade etti. Ege Bölgesi gemi trafiğine de değinen Şimşek, aynı dönemde İzmir Limanı’na bin 221, Dikili Limanı’na ise 295 geminin uğrak yaptığını, Dikili Limanı’nda yüzde 68 artış yaşanırken İzmir Limanı’nda yüzde 13,58 oranında düşüş gerçekleştiğini kaydetti. Aliağa elleçlemede liderliğini sürdürüyor Yük elleçleme verilerine ilişkin bilgi veren Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarında 80 milyon 573 bin 424 ton net yük elleçlendiğini, geçen yılın aynı döneminde bu rakamın 77 milyon 992 bin 685 ton olduğunu ve yüzde 3,31’lik artışla net ton bazında liderliğin korunduğunu söyledi. Son 20 yılda Aliağa limanlarında net ton elleçleme miktarının yaklaşık üç kat artarak 2024 yılında 85,5 milyon tona ulaştığını belirten Şimşek, pandemi sonrası dönemde ise yaklaşık yüzde 30’luk büyüme yaşandığını ifade etti. Aynı dönemde 32 milyon 938 bin 440 ton yükleme gerçekleştirildiğini aktaran Şimşek, bu alanda yüzde 4,45’lik artışla Aliağa’nın lider konumda bulunduğunu dile getirdi. Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında 47 milyon 634 bin 984 ton boşaltma yapıldığını, bunun geçen yıla göre yüzde 2,53 artış anlamına geldiğini ve Aliağa’nın Türkiye genelinde en çok boşaltma elleçlemesi yapan ikinci liman konumunda olduğunu söyledi. Konteyner verilerine de değinen Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarında 1 milyon 577 bin 208 TEU konteyner elleçlendiğini, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,43’lük azalış yaşanmasına rağmen Aliağa’nın Türkiye genelinde 5’inci sıradaki yerini koruduğunu belirtti. Toplam groston bazında ise 106 milyon 234 bin 292 ton elleçleme yapıldığını ve Aliağa’nın bu alanda Kocaeli’nin ardından ikinci sırada bulunduğunu ifade etti. "Gümrük verileri Aliağa’nın stratejik gücünü ortaya koyuyor" Gümrüklere göre ihracat rakamlarını da değerlendiren Şimşek, Aliağa Gümrük Müdürlüğü’nün Türkiye genelinde ihracat hacmi bakımından ikinci en büyük gümrük noktası olma konumunu sürdürdüğünü belirtti. Aliağa’nın 2020 yılında 12,6 milyar dolar olan ihracat hacminin, 2025 yıl sonu tahminiyle 22 milyar dolar seviyesine çıkarılmasının hedeflendiğini ifade eden Şimşek, bu artışın beş yılda yaklaşık yüzde 74’lük bir büyümeye karşılık geldiğini söyledi. 2024 verilerine göre Aliağa limanlarında 34,2 milyon ton ihracat ve 51,2 milyon ton ithalat gerçekleştirildiğini aktaran Şimşek, bu tablonun Aliağa’nın ham maddeyi işleyerek katma değerli ürüne dönüştüren güçlü ve entegre bir endüstriyel yapıya sahip olduğunu gösterdiğini ifade etti. Şimşek, Aliağa’nın Türkiye’nin toplam ihracatında yüzde 8 bandında istikrarlı bir paya sahip olduğunu belirterek, 2025 yıl sonu itibarıyla Aliağa’nın yaklaşık 22 milyar dolarlık ihracatla Türkiye ihracatının yüzde 8,2’sini karşılamasının beklendiğini ifade etti. Aynı dönemde Aliağa’nın ithalattaki payının ise yüzde 3,8 seviyesinde olacağının öngörüldüğünü belirten Şimşek, bu verilerin Aliağa’nın ithal ettiğinden daha fazlasını ihraç eden, dış ticaret fazlası veren ve Türkiye ekonomisine pozitif katkı sağlayan net bir ihracat merkezi olduğunu ortaya koyduğunu kaydetti. Meclis Başkanı İsmail Önal başkanlığında düzenlenen toplantıya; İMEAK DTO Aliağa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, Aliağa Bölge Liman Başkanı Günhur Şanlı, Aliağa Deniz Liman Şube Müdürü Kadir Sonocak, İMEAK Deniz Ticaret Odası Eğitim Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Görgün, Genel Sekreter Yardımcısı Alper Keçeli, Meclis Üyeleri Burak Atasoy ,Teoman Mustafa Akyol ile Eğitim Müdürü Bahadır Küçük, Şimşekler Gemi Söküm Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve İMEAK Deniz Ticaret Odası Merkez Meclis Üyesi Orbay Şimşek ile şube meclis üyeleri katıldı.
Sinop Mardin’in geleneksel tatları Sinop’ta tanıtıldı Güneydoğu Anadolu’nun köklü mutfak kültürü, Karadeniz’de lezzet dolu bir etkinlikle tanıtıldı. Sinop Üniversitesi Turizm Fakültesi ile Sinop ve Sinoplular Gastronomi Derneği iş birliğinde düzenlenen uygulamalı workshopta, Mardin’e özgü geleneksel tatlar Sinoplu öğrenciler ve akademisyenlerle buluşturuldu. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri, alanında deneyimli şeflerin rehberliğinde Mardin mutfağının simge yemeklerinden lebeniye çorbası, etli bulgur pilavı ve zerde tatlısını uygulamalı olarak hazırladı. Etkinlik boyunca öğrenciler hem yöresel mutfak kültürü hakkında bilgi edindi hem de geleneksel pişirme tekniklerini birebir deneyimleme imkânı buldu. Yaklaşık bin kişilik hazırlanan Mardin yöresel yemekleri, Öğrenci Yaşam Merkezi’nde üniversite personeli ve öğrencilere ikram edildi. Yoğun ilgi gören programa Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz, Sinop Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Sabri Bilgin ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Rıza Bayrak da katıldı. Etkinlikte yapılan değerlendirmelerde, bu tür uygulamalı çalışmaların öğrencilerin mesleki yeterliliklerini artırdığına dikkat çekilerek, Türkiye’nin farklı yörelerine ait gastronomi mirasının yaşatılması ve tanıtılması açısından önemli katkılar sunduğu vurgulandı. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hasibe Yazıt’ın koordinasyonunda gerçekleştirilen etkinliğe, Sinop ve Sinoplular Gastronomi Derneği Başkanı Muzaffer Elik, Sinop Şube Başkanı Handan Yılmazer Turan, Dernek Genel Sekreteri Yüksel Kalyoncu ile Deniz Ürünleri İşletmecisi Deniz Akpınar da katıldı.
Muğla Muğla’da hokey sınırları aşıyor Muğla’nın hokey kulüpleri ile Gürcistan Hokey Federasyonu arasında imzalanan tarihi protokol sayesinde, iki ülke arasında sporcu transferi ve ortak gelişim kamplarının yolu açıldı. Muğla, hokey sporunda uluslararası bir başarıya daha imza atarak spor diplomasisinde çıtayı yükseltti. Gürcistan’da düzenlenen Uluslararası Tiflis Kupası sırasında gerçekleşen görüşmeler neticesinde, Muğla’daki hokey kulüpleri ile Gürcistan Hokey Federasyonu arasında kapsamlı bir iş birliği protokolü imzalandı. Muğla Hokey İl Temsilcisi Serkan Şen, Tiflis’te Gürcistan Hokey Federasyonu Başkanı Avtandil Tevdoradze ve Genel Sekreter Toko Tevdoradze ile bir araya gelerek anlaşmanın detaylarını karara bağladı. Protokol; Muğla’yı temsil eden Ege Yıldızları, Köyceğiz Göl, Bodrum Gündoğan, MY Bozüyük, Muğla Hokey Kulübü ve Yatağan Muğla Olimpik Spor Kulüpleri adına imzalandı. İmzalanan protokol sonrası açıklamalarda bulunan Muğla Hokey İl Temsilcisi Serkan Şen, Muğla’nın hokeydeki potansiyeline vurgu yaparak şunları söyledi: "Muğla ilimizin hokeydeki potansiyeli çok fazla. Daha önce İran ve Tayland ile hayata geçirdiğimiz başarılı iş birliklerine bir yenisini daha ekleyerek bu kez Gürcistan ile el sıkıştık. Bu iş birliği, ilerleyen aşamalarda her iki ülkenin kulüplerinin ve sporcularının performansını ciddi anlamda artıracaktır. Muğla hokeyini dünya standartlarına taşımaya kararlıyız" ifadelerini kullandı.
Eskişehir ESOGÜ‘de anlamlı sergi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi geliri Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Servisinde tedavi gören çocuklara harcanacak olan ve 2 gün sürecek El İşi ve El Sanatları Sergisi’nin açılışı yapıldı. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi geliri kanserli çocukların ihtiyaçlarında kullanılmak üzere Çocuk Hematoloji ve Onkolojisi Bilim Dalı’nın El İşi ve El Sanatları Sergisi’nin açılışı yapıldı. Açılışa Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Haluk Hüseyin Gürsoy, Başhekim yardımcısı Prof. Dr. Pınar Yıldız , Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Hematolojisi-Onkolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Canan Özdemir, Hastane Yönetimi ve bölüm çalışanları ile hasta yakınları hastane öğretmenleri katıldı. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi öğrencileri, doktorlar, sağlık çalışanları ve gönüllü vatandaşların ürün verdiği sergi 24 ve 25 Aralık tarihlerinde sürecek. "Gerçekten çok büyük bir dayanışma sergiledi" Sergi ile ilgili Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Hematolojisi-Onkolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Canan Özdemir, "Biz hastanede bir el sanatları atölyesi kurduk ve bu el sanatları atölyesinde ben de dahil olmak üzere tüm çalışan arkadaşlarım, hemşirelerimize, öğretmenlerimiz el emeğiyle ürünler ortaya çıkardık. Tabii bunun yanında annelerimizin de çok fazla desteği oldu. Dışarıdan destek olan başka insanlar da oldu. Profesyonel destek aldık bu amaçla. Hepimizin el emeğiyle ortaya çıkardığımız eserler bunlar. Bu yeni yıl sergisinin amacı şu; Yeni yılı umutla beklediğimiz bu günlerde umudu ve dayanışmayı çoğaltmak için bu sergiyi düzenledik. Tabii ki kanserli çocuklar yararına etkinlik bu. Gelirleri oraya gidecek. Hatta bir çocuğumuza bilgisayar sözü vermiştik. Bilgisayarı olmayan bir çocuğumuza. Sergiden elde ettiğimiz gelirle çocuğumuzun ihtiyacını karşılayacağız. Tabii burada gördüğünüz her eser her bir çocuğa umut ve ailelerine destek olmak onların yalnız olmadığını hissettirmek için hazırladık bu sergiyi. Ben çok mutluyum, gururluyum. Gerçekten çok büyük bir dayanışma sergiledi. Herkes bu serginin oluşumunda pay sahibi. İnşallah güzel de satışlar yaparız ve çocuklarımıza bir nebze olsun katkımız olur" dedi.