AK PARTİ - 09 Nisan 2015 Perşembe 13:33

Bakan Müezzinoğlu seçim startını Bursa’dan verdi

A
A
A
Bakan Müezzinoğlu seçim startını Bursa’dan verdi

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, seçim startını AK Parti 1. sıra milletvekili adayı olduğu Bursa’dan verdi.

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, eşi Faize Müezzinoğlu ile birlikte AK Parti Bursa İl Başkanlığı'nı ziyaret etti. Bakan Müezzinoğlu, “Bursa milletvekili adayı olarak ilan edildikten sonra ilk gelişim. Ümit ederim ki Bursa dinamiklerine katkı sağlarız. Şahsım, ailem, siyasi yolculuk yaptığım arkadaşlarım ve Bursa’nin siyasi dinamikleri adına hayırlı olmasını temenni ederim. AK Parti çatıları kurulduğu 14 Ağustos 2001’den bugüne Türkiye’nin vizyonunu çok farklı noktalara taşıdı. Türk milletinin hayallerini ve umutlarını daha çok geniş alanlara taşıdı. Bundan 12-13 yıl önce düşünülemeyenler. hayal edilemeyenler bugün gerçekleşti. Hayal diyerek suçlandığımız bir çok konu inşallah 2018’de farklı hedeflere ulaşmış, 2023’te de gayri safi milli hasıla (GSMH) ve milli bütçesi 2 trilyon Dolar olan bir Türkiye. GSMH’nin 20 bin Dolarları aştığı bir Türkiye, dünyanın genişmiş ülkeleri arasında hak ettiği yeri almış bir Türkiye hedefine inşallah bu çatılar vesile olacaktır. Bu çatılar altında ülke adına, millet adına, bayrak adına, ay yıldızlı bayrağın güçlü dalgalanması adına sorumluluk üstlenen tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum, onlara başarılar diliyorum” diye konuştu.

AK Parti’nin her seçimden oylarını yükselterek çıktığını vurgulayan Müezzinoğlu, “2002 yılından bu yana seçimlere girdik. Milletin beklentilerini ve ortak hayallerini hedef aldık. Siyasi hayatımızın sabit ayağı millet ve milletin kendisidir. Bize oy versin, vermesin, yaşam tarzımız bir olsun olmasın, yaşam felsefesi ne olursa olsun, 77 milyon ülke insanın yarınlarını bugünden daha iyi etme hedefimiz var. Bütün seçimlerden oy oranını artırarak çıktık. Bursa Türkiye ortalamasının hep üzerindeydi. İnanıyorum ki 7 Haziran’dan sonra bu destek artarak devam edecektir. Bize düşen her Bursalıyı kucaklamak, onlarla gönül bağı kurmaktır. Farklı düşüncede olan tüm vatandaşlarımız bu ülkenin vatandaşı olmaktan onur duyduğu, ay yıldızlı bayrağın daha güçlü dalgalandığı bir Türkiye için herkesi bağrımıza basmak için geceli gündüzlü çalışmak bizim görevimizdir” dedi.

“SIFATLAR GELİP GEÇİCİDİR”

Sıfatların gelip geçici olduğunu kaydeden Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biz, tüm kademelerimizle 3 milyon Bursalı hemşehrimizin yarınlarını bugünden daha iyi hale getirmek için çalışacağız. Yeter ki biz merkeze milleti alalım. O zaman bu millet bize desteğini verecektir. Milletin iktidarı asla bitmez. Biz de milletin bize verdiği o iktidarı 12 yıl boyunca nasıl dinamik, samimi ve dik durarak temsil ettiysek, bundan sonra da 8 Haziran’dan sonra bu milletin hak ettiği, bu millete yakışan, milletin kaderi ile kapalı kapılar ardında oynanamayacağı, parantez içinde saklanmadığı, özgürlükçü, demokrat, sivil bir anayasayı bizler bu millete sağlayacağız. Milletimizden de isteğimiz, kendisinin kaderi ile oynayanlara fırsat vermemesi."

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’a Bursa’ya yaptıkları hizmetlerinden dolayı teşekkür eden Müezzinoğlu, 7 Haziran seçimlerinin herkese hayırlı olmasını diledi.
AK Parti İl Başkanı Cemalettin Torun ise “En önemli hedefimiz sivil bir anayasayı milletimize hediye etmektir. Bursa olarak buna en yüksek katkıyı vermek istiyoruz. Hem oylarımızı, hem de milletvekili sayımızı arttıracağız. Hedeflerimizi yakalayacağımıza inanıyorum. Adaylığınızın Bursa'mıza hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.

Başkan Torun, konuşmaların ardından Bakan Müezzinoğlu’na çiçek takdim etti. Ardından Bakan Müezzinoğlu, AK Parti İl Başkanlığı’nın Seçim Koordinasyon Merkezi’ni ziyaret etti. SKM Başkanı Abdullah Duman, Karamazak Mahalle Başkanı Ömer Bayduz ile telefonla görüşen Müezzinoğlu’na seçim çalışmaları ile ilgili bilgi verdi.

OSMAN AKIN-BURAK TÜRKER-AHMET FARUK ÇABUK

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri KTO Başkanı Gülsoy: "Gelecek, teknolojiyi en çok kullananların değil, teknolojiyi insani değerlerle en iyi harmanlayanların olacaktır" Kayseri Ticaret Odası (KTO) Başkanı Ömer Gülsoy, geleceğin teknolojiyi en çok kullananların değil, teknolojiyi insani değerlerle en iyi harmanlayanların olacağını söyledi. KTO Başkanı Gülsoy, odanın ev sahipliğinde düzenlenen "İş’te Yapay Zeka" etkinliğinde konuştu. Başkan Gülsoy, "Artık çok net bir gerçekle karşı karşıyayız: Yapay zeka sadece sohbet eden bir teknoloji değildir. Satıştan müşteri hizmetlerine, üretim planlamasından yazılıma kadar iş dünyasının adeta "beyaz yakalı kasını" otomatikleştiren bir dönüşüm aracıdır. Ancak altını özellikle çizmek isterim ki; Yapay zeka insanı devreden çıkarmak için değil, insanla birlikte çalışmak için vardır. Gelecek; teknolojiyi en çok kullananların değil, teknolojiyi insani değerlerle en iyi harmanlayanların olacaktır. Unutmayalım: Yapay zeka cevapları verir; ama hangi sorunun sorulmaya değer olduğuna hâlâ biz insanlar karar veriyoruz. Bugün dünyanın her yerinde sorulan ortak bir soru var: "Yapay zeka işimi elimden alacak mı?" Bu soru, küresel ölçekte ciddi bir kaygı oluşturuyor. İşte tam da bu noktada şirket liderlerinin sahip olması gereken en kritik beceri teknik bilgi değil, psikolojik liderliktir. Çalışanların hata yapmaktan korkmadığı, kaygılarının doğru şekilde yönetildiği, öğrenmenin teşvik edildiği kurum kültürleri oluşturmak zorundayız. Bireysel düzlemde ise yapay zekânın henüz sahip olmadığı en büyük avantajımızı yani empati ve duygusal zekâmızı güçlendirmeliyiz. Çünkü gelecek; sadece bilenlerin değil, anlayanların dünyası olacaktır. Doğrusal olmayan, neden-sonuç ilişkilerinin koptuğu bir çağdayız. Küçücük bir virüsün tüm dünyayı durdurabildiği, ezber bozan senaryoların hayatın bir parçası haline geldiği bir dönemden geçiyoruz. Bu ortamda kritik olan şey; planlara körü körüne bağlı kalmak değil, doğru yöne odaklanabilmektir" diye konuştu. Gülsoy, "Yapay zeka size veriyi verir, kodu yazar; ama o kodun hangi stratejik düşüncede, hangi etik değerlerle kullanılacağına insan karar verir. Esneklik gösterebilen, düşünceyi doğru okuyabilen ve değişime hızlı uyum sağlayabilen zihinler rekabette öne çıkacaktır. Öte yandan, algoritmaların nasıl karar verdiğini tam olarak bilemediğimiz bir "kara kutu" dönemindeyiz. Bu nedenle veri okuryazarlığı kadar, insan sezgisi de her zamankinden daha kıymetlidir. Yapay zeka cevap üretir; insan ise doğru soruyu sorar. Bugün sıkça duyduğumuz "Prompt Mühendisliği" kavramı, aslında makineyle doğru iletişim kurabilme sanatıdır. Ve bu beceri, yeni çağın okuma-yazmasıdır. Şirketler için yol haritası artık çok nettir, hibrit zekâ. Yani yapay zekayı bir araç olarak değil, bir ekip arkadaşı olarak konumlandırmak. Başarı; insanı devreden çıkarmakta değil, insan, yapay zeka iş birliğini, yani artırılmış zeka yaklaşımını hayata geçirebilmekte yatmaktadır. Rutin, veri yoğun ve analitik işleri yapay zekaya devrederken; strateji, etik ve ilişki yönetimi gerektiren alanlarda insana yatırım yapmalıyız. Bu nedenle bugün; dijital dönüşümün ve sürdürülebilirliğin yanına, üçüncü ve belki de en kritik dönüşüm alanı olarak insanı ve kurum kültürünü koymak zorundayız. Yapay zekâ kadar, yapay zekâ ile omuz omuza çalışacak insanı da tasarlamak, şirketlerimizin temel gündem maddesi olmalıdır" şeklinde konuştu.
Samsun Türk mühendislerden çocuklar için mobil yürüme robotu Samsun’da Türk mühendisler, fiziksel engeli bulunan bireylerin rehabilitasyon süreçlerine hareket özgürlüğü kazandırmayı hedefleyen yerli ve yenilikçi bir mobil yürüme destek cihazı geliştirdi. Samsun Valisi Orhan Tavlı, Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın ile birlikte, çok sektörlü AR-GE ve inovasyon ekosistemiyle bölgesel kalkınmaya katkı sunan Samsun Teknoloji Geliştirme Merkezi’nde faaliyet gösteren bir firmayı ziyaret etti. Ziyarette, geliştirme ve üretim süreçleri Samsun TEKNOPARK’ta sürdürülen ve çocuklar başta olmak üzere fiziksel engeli bulunan bireylerin robotik rehabilitasyon süreçlerini desteklemek amacıyla geliştirilen MYR KIDS Mobil Yürüme Robotu incelendi, yetkililerden bilgi alındı. Yenilikçi bir yürüme rehabilitasyon robotu olarak öne çıkan MYR, sabit zeminlerin yanı sıra hareketli platformlarda ve gerçek zemin koşullarında kullanılabilen mobil yapısıyla dikkat çekiyor. Bu özelliği sayesinde yalnızca klinik içi kullanım ile sınırlı kalmayan cihaz, sınırlı alanlarda ve dış ortamda da etkin biçimde uygulanabiliyor. Yürüme antrenmanlarının yanı sıra stabilizasyon ve eklem hareket açıklığı egzersizleri için özel modlar sunan sistem, rehabilitasyon sürecini çok yönlü olarak destekliyor. Kişiselleştirilebilir ve ayarlanabilir gövde yapısıyla hem çocuklarda hem yetişkinlerde güvenle kullanılabilen MYR’nin en önemli avantajlarından biri mobil uygulama entegrasyonu. Uygulama üzerinden eklem açıları, destek kuvvetleri ve hız parametreleri kolayca kontrol edilebiliyor; her seans için detaylı istatistikler kaydedilerek terapötik sürecin izlenebilirliği sağlanıyor. Diz ve kalça eklemlerinin birbirinden bağımsız ayarlanabilmesi ise bireysel tedavi ihtiyaçlarına uygun özelleştirilmiş programlara imkân tanıyor. Hafif yapısı ve kolay kurulumu sayesinde taşınabilirliğiyle öne çıkan cihaz, farklı mekânlarda hızlı kullanım olanağı sunuyor. Vali Tavlı, geleneksel yürüme rehabilitasyon yöntemlerinin sınırlılıklarını aşan, yüksek erişilebilirlik ve kullanım kolaylığı sağlayan bu yeni nesil mobil yürüme robotunu geliştiren firmayı ve mühendisleri tebrik ederek çalışmalarında başarılar diledi. Ballıca Kampüsü ziyareti Öte yandan Samsun Valisi Orhan Tavlı, yaklaşık 8 bin öğrencisiyle kente önemli katkı sunan ve Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında savunma sanayii, havacılık ve uzay teknolojileri başta olmak üzere birçok alanda nitelikli insan kaynağı yetiştirmeyi hedefleyen Samsun Üniversitesi’nin Ballıca Kampüsü’nü de ziyaret etti. Kampüste gerçekleştirilen incelemelerde üniversitenin akademik ve teknik altyapısı yerinde değerlendirildi; Milli Teknoloji Atölyesi, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu ile mühendislik laboratuvarlarında yürütülen çalışmalar hakkında bilgi alındı. Vali Tavlı, üniversitelerin sahip olduğu teknik donanım ve uygulamalı eğitim imkânlarının Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu donanımlı gençlerin yetişmesinde kritik rol oynadığını vurguladı.
Karabük KBÜ’de "Cloud Day" etkinliği düzenlendi Karabük Üniversitesinde (KBÜ) düzenlenen "Cloud Day" etkinliğinde, bilişim sektörünün profesyonelleri bulut teknolojileri, siber güvenlik ve yapay zeka alanındaki güncel gelişmeleri öğrencilerle paylaştı. KBÜ HSD Bulut Bilişim Kulübü tarafından, KBÜ Kariyer Uygulama ve Araştırma Merkezi destekleriyle gerçekleştirilen etkinlik, mühendislik öğrencileri tarafından yoğun ilgi gördü. Programda bulut bilişim, siber güvenlik ve modern teknoloji uygulamaları ele alındı. Etkinliğin açılışında konuşan KBÜ Kariyer Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Ümmet Aydan, öğrencilerin ilgisinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Biz sizlere baktığımızda Türkiye’nin geleceğinde söz sahibi olacak bilim insanlarını ve teknoloji liderlerini görüyoruz. Kendi kariyerine yatırım yapan bu gençler, yarının Türkiye’sinde önemli görevler üstlenecektir." dedi. Etkinliğin ev sahipliğini yapan HSD Bulut Bilişim Kulübü Başkanı Emirhan Küçük de organizasyonun gerçekleştirilmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Açılış konuşmalarının ardından, moderatörlüğünü Dr. Öğr. Üyesi Mesut Özdağ’ın yaptığı panele geçildi. Panelde konuşan ES4E firması CSO’su Hasan Mutlu, siber güvenlikte kriz yönetiminin önemine dikkat çekerek, siber saldırıların kritik altyapılar üzerinde ciddi etkiler oluşturabileceğini ve doğru güvenlik mimarisinin hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Huawei Bulut Çözümleri Mühendisi Sefa Bilicier ise bulut bilişimin modern dünyadaki rolünü ve teknik altyapısını anlattı. Docker ve Kubernetes gibi teknolojilerin sektör standardı haline geldiğini belirten Bilicier, bulut sistemlerinin iş sürekliliği ve maliyet avantajı sunduğunu ifade etti. Panel sonunda öğrencilerin sorularını yanıtlayan konuşmacılar, kariyer yolculuğunda sürekli öğrenmenin ve hedef odaklı ilerlemenin önemine değindi. Etkinlik, konuşmacılara plaket takdimi, toplu fotoğraf çekimi ve e-Devlet onaylı sertifikaların tanımlanmasıyla sona erdi.
Ankara Bakan Işıkhan: "İşçilerimizin taleplerini, dileklerini komisyona yansıtacağım" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "İşçi kesiminin taleplerini Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na sunacağım" dedi. Doğrudan 7 milyon çalışanı, dolaylı ise toplumun tamamını ilgilendiren yeni asgari ücretin belirlenmesine yönelik süreç devam ediyor. Bu çerçevede, Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2026’da geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında ikinci kez toplanırken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ise önce işçi tarafını temsil eden TÜRK-İş Genel Başkanı Ergün Atalay’ı ardından da HAK-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ile görüşmeler gerçekleştirdi. Burada işçi tarafının asgari ücrete ilişkin görüşlerini alan Işıkhan, söz konusu görüşleri Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na sunmak üzere Bakanlık binasına geldi. Işıkhan, burada basın mensuplarına görüşmelere ilişkin açıklamalarda da bulundu. "İşçi kesimlerinin tekliflerini aldık" Işıkhan, 2026 yılında geçerli olacak asgari ücret düzeyini belirlemek amacıyla sosyal diyaloğun gereği işçi sendikalarıyla istişare sürecini sürdürdüklerini belirtti. TÜRK-İş ve HAK-İş başkanlarıyla olan görüşmelerine değinen Işıkhan, "Burada önemli olan konu benim bu istişare sürecini yönetmemdeki amaç gerçekten şunu özellikle vurgulamak istiyorum. İşçi kesimi masada yok. Olmayabilir. Ancak ben Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı olarak biraz önce Türk İş’e giderek Türk-İş Masası’nı kurduk. Hak-İş’e giderek Hak-İş Masası’nı kurduk ve asgari ücretle ilgili olarak iki başkanın taleplerini ve geleceğe yönelik tekliflerini aldım. Biraz sonra da komisyonumuz biliyorsunuz saat 14.00’te toplanacaktı. Biraz gecikmeli de olsa ben bu toplantıya katılacağım. İşçi sendikalarımızdan almış olduğumuz bu görüşleri komisyonda ben çalışma bakanı olarak diğer komisyon üyelerimize bunları ifade edeceğim" açıklamasında bulundu. Işıkhan, asgari ücret düzeyinin belirlenmesinde birçok parametre olduğunun altını çizerek, "Sizler de biliyorsunuz asgari ücret düzeyinin belirlenmesinde birçok parametre var. Enflasyon düzeyi, satın alma gücü, uluslararası hesaplamalar, vatandaşlarımızın sosyal politika ihtiyaçları, hepsini biz bu komisyonda ele alıp değerlendireceğiz" dedi. "İşçilerimizin taleplerini, dileklerini komisyonda yansıtma fırsatım olacak" İşçi tarafının bir rakam talebi olup olmadığına ilişkin sorulan soruları da yanıtlayan Işıkhan, "Şu an zaten komisyonun toplanma amacı bu. Tüm bunları görüşmemdeki amaç zaten o. TÜRK-İş’in dile getirmiş olduğu bu talepleri biz komisyonda ele alıyoruz ve değerlendiriyoruz. En son görüşmede başkanlarla yaptığım toplantı sonrasındaki tüm verileri alıp şimdi komisyondaki komisyon üyeleriyle de paylaşacağım. Bu yüzden her şey sosyal diyalog ortamında atmosferinde gelişiyor. Ben bundan dolayı da çok büyük bir memnuniyet duyuyorum. En azından işçilerimizin taleplerini, dileklerini komisyonda yansıtma fırsatım olacak. Bu benim zaten en önemli görevlerimden bir tanesi" ifadelerine yer verdi.