EKONOMİ - 03 Mart 2021 Çarşamba 10:08

Bakan Pakdemirli: 'Pancar ve şeker üretiminde tüm zamanların rekoru kırıldı'

A
A
A
Bakan Pakdemirli: 'Pancar ve şeker üretiminde tüm zamanların rekoru kırıldı'

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, pancar ve şeker pancarı üretiminde tüm zamanların rekorunun kırıldığını açıkladı.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, 2002 yılında 16,5 milyon ton olarak üretilen pancarın 2021 yılında yüzde 39 artış ile 23 milyon tona ulaştığını belirtti. Türkiye'de en çok üretimi yapılan bitkisel ürünün pancar olduğunun altını çizen Bakan Pakdemirli, "Dekara pancar verimimiz ise 2002 yılı öncesinde 3,5 ton seviyelerinde iken, 2020/2021 pazarlama yılında yüzde 96 artışla 6,85 ton olarak gerçekleşmiştir. 2002 yılında 1,6 milyon ton şeker üretilmiş iken, 2020/2021 pazarlama yılında yüzde 94 artış ile yaklaşık 3,1 milyon ton şeker üretilmiştir. Böylelikle pancar ve şeker üretiminde tüm zamanların rekoru kırılmıştır. Özel şeker fabrikalarının tamamında ise üretim yapılmış, üretimleri bir önceki yıla göre yüzde 24 artmıştır. Ayrıca 2021 yılında doğrudan veya dolaylı 150 milyon dolar değerinde 470 bin ton şeker ihracatı gerçekleştirilecektir. 2002 yılından itibaren yurt içi tüketime yönelik ithalat yapılmamıştır ve yurt içi şekerin tamamı yerli ve milli pancar şekeri üretimiyle karşılanmaktadır. Diğer yandan 2002 yılı öncesinde yurt içine 460 bin ton olarak satılan nişasta bazlı şeker (NBŞ), kotalarda yapılan düzenleme ile 67 bin tona düşürülmüştür” açıklamasında bulundu.

Mevlüt İşli
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Balıkesir’de hızlı gelişen tür ağaçlandırmaları gözlem altında Orman Genel Müdürlüğü İzmit Kavak ve Hızlı Gelişen Orman Ağaçları Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ile Balıkesir Orman Bölge Müdürlüğü ortak düzenlenen teknik personele ve İşletme Şeflerine yönelik, hızlı gelişen orman ağaç türleri, özellikle sahil çamı hakkında eğitim ve saha çalışması gerçekleştirildi. Eğitim, Balıkesir Orman Bölge Müdürü Kemal Kayıran başkanlığında, Bölge Müdür Yardımcısı Halil Karademir, Ağaçlandırma, Silvikültür, Orman İdaresi ve Planlama Şube Müdürleri, Etüt Proje Başmühendisi, Şube Müdürlüğü Mühendisleri ile Balıkesir, Bandırma, İvrindi ve Gönen Orman İşletme Müdürleri ve İlgili Orman İşletme Şeflerinin katılımıyla, büroda ve sahada gerçekleştirildi. Enstitü Müdürü Mustafa İşçioğlu ile Araştırma Başmühendisi Dr. Cemal Fidan ve Başmühendis Teoman Kahraman, tarafından eğitimin büro kısmında Araştırma Müdürlüğü çalışmaları, laboratuvar çalışmaları, toprak analizleri, iklime ve toprak yapısına göre dikim yapılacak türler ve dikim yapılan sahaların sürdürülebilirliği için yürütülmesi gereken teknik çalışmalar hakkında bilgiler verdiler. Saha çalışmalarında ise İvrindi Orman İşletme Müdürlüğündeki sahil çamı endüstriyel ağaçlandırma sahası, Bandırma Orman İşletme Müdürlüğündeki kızılçam endüstriyel ağaçlandırma sahasındaki mevcut sahil çamları, Gönen Orman İşletme Müdürlüğünde 2000 Yılı yangınından sonraki sahil çamı doğal gençlikleri, döl deneme sahasındaki ve tohum meşceresindeki ağaçların sürgün, boy ve çap gelişimleri, kök gelişimleri incelenerek ve toprak analizleri de açılan profillerle değerlendirildi. Eğitim neticesinde konuşma yapan Balıkesir Orman Bölge Müdürü Kemal Kayıran, araştırmacılarla müşterek yapılan bu gibi çalışmaların bir bilimsel ziyafet sofrası olduğunu, hep beraber istifade edildiğini belirtti. Araştırma Müdürü Mustafa İşçioğlu da enstitü olarak endüstriyel ağaçlandırmalarla ilgili her türlü desteğe hazır olduklarını ifade etti.
İstanbul Sarıyer’de 34 yıldır bitmeyen 27 katlı bina için yıkım kararı Sarıyer’de 34 yıldır kaba inşaat halinde bekleyen ve rezidansa dönüştürülmek istenen bina hakkında, depreme dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkım kararı çıkarılırken şantiyedeki tüm faaliyetler durduruldu. İddiaya göre, Hacıosman’da 34 yıldır kaba inşaat halinde duran binada kısa süre önce rezidansa dönüştürülmek üzere tamamlama inşaatına başlamıştı. Boğaz manzaralı 27 katlı kaba inşaat halinde duran bina için yapılan şikayetler üzerine belediye ekipleri inceleme başlattı. Korozyona uğrayan bina ile ilgili ekipler tarafından yapılan incelemeler sonucunda ’depreme dayanıksız’ denildi. Yıkım kararı verildiği öğrenilen bina için dün aralarında zabıtanın da olduğu belediye ekiplerinin incelemeye gittiği öğrenildi. Şimdilik tüm faaliyetleri belediye tarafından durdurulan binanın ne zaman yıkılacağı ise merak uyandırdı. Sarıyer’de 20 yıldır işletmecilik yapan Salim Akın, “Burası 1993 yılında inşaata başladığı söyleniyor ben de öyle biliyorum. 34 yıllık bir bina. İnşaatı zaman zaman durdu ve devam etti. En sonunda müteahhit duyduğumuza göre mal sahipleriyle anlaştılar. Binayı bitirip ortaklaşa satacaklardı. Zaman zaman belediyeden gelip gidenler oldu. İnşaatı durduruldu sonra tekrar geri başladı. Şükrü Genç’in son döneminde tekrar bir söylenti çıktı çürük diye. Bu binaya girip çıkarım bekçiler arkadaşım. Sürekli buraya gidip geliyorlardı. Binanın kolonlarının sağlamlığı bence yeni yapılan binadan daha sağlamdır. Binada yıkım olacağını zannetmiyorum. Dün çok kalabalık şekilde çevik kuvvet otobüsleri ve zabıtalar binayı yıkmaya geldiklerini duydum. Geldiğimde de kalabalığı gördüm. Ben burada yaklaşık 20 yıldır işletmeciyim gördüğüm kadarıyla bina sağlam” diye konuştu.
Denizli Akciğerindeki kötü huylu kitleden video yardımlı cerrahi yöntemiyle kurtuldu Denizli Devlet Hastanesi’nde tahlil ve tetkiklerini yaptırırken akciğerinde kötü huylu kitle tespit edilen kadın, Göğüs Cerrahi Kliniğinde ilk kez uygulanan Video Yardımlı Göğüs Cerrahisi (VATS) yöntemiyle ameliyat edilerek sağlığına kavuşturuldu. Akciğerinde kötü huylu kitle tespit edilen 69 yaşındaki Nazire K., yapılan tahlil ve tetkiklerden sonra Göğüs Cerrahi Kliniğinde görevli Op. Dr. Umut Kilimci ve Op. Dr. Yasin Ekinci tarafından ameliyata alındı. Denizli Devlet Hastanesi’nde ilk kez uygulanan VATS yöntemiyle hastanın tümörü içeren akciğer lobu çıkartıldı.1 gün yoğun bakımda, 3 günde serviste tedavisi devam eden hasta sağlıklı bir şekilde taburcu edildi. Ameliyatı gerçekleştiren Denizli Devlet Hastanesi Göğüs Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Umut Kilimci, akciğer kanserinin erken evrede teşhis edildiğinde en başarılı tedavi yönteminin cerrahi yöntem olduğunu, gelişen teknoloji ve artan tecrübe ile birlikte akciğer kanseri ameliyatlarının güvenle yapılabildiğini söyledi ve Denizli Devlet Hastanesi’nde ilk kez uygulanan VATS yönteminden bahsetti. Kilimci, “VATS yöntemi göğüs cerrahisinde vücutta minimum düzeyde hasar oluşturması hedeflenerek küçük kesiler yoluyla yapılmaktadır. VATS hastaya klasik yöntem denilen iki kaburga arasının kesilip göğüs boşluğuna girildiği açık ameliyat girişimi uygulanmadan kamera sistemi ve özel olarak üretilen cerrahi aletlerin, göğüs boşluğuna sokulması ile gerçekleşen cerrahi bir yöntemdir. VATS yönteminde açık yöntemden farklı olarak kaburga arasına ekartör konulmadığı için doku ve sinir hasarı oluşmaz. Hastanın kaburga kemikleri zedelenmediği için kanama miktarı ve cerrahi sonrası ağrı daha az olur. Hastanın hastanede kalış süreci daha kısa olur. İyileşme süreci de daha kısa olacağı için günlük yaşantısına dönme süresi de kısalır. Göğüs kafesi açılmadığı için dış ortamla temas daha az olur. Bu da enfeksiyon riskinin azalmasını sağlar. Denizli Devlet Hastanesi’nde ilk kez VATS yöntemiyle akciğer kanseri operasyonunu başarıyla tamamlamanın gururunu yaşıyoruz” dedi.