POLİTİKA - 14 Ekim 2020 Çarşamba 11:35

Bakan Pakdemirli: 'Türkiye’nin ilk elektrikli traktörü seri üretime hazır hale geldi'

A
A
A
Bakan Pakdemirli: 'Türkiye’nin ilk elektrikli traktörü seri üretime hazır hale geldi'

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Türkiye’nin ilk elektrikli traktörü seri üretime hazır hale geldi. 45-55 dakika arası yüzde 100 şarj olup, 105 Bg gücü ile dizel traktöre göre 8 kat daha az yakıt tüketiyor" dedi.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, “Akıllı Tarım Kent Projesi”nin tanıtım toplantısına katıldı. Pandemi sonrasında tarım sektörüne yeterlilik, yerli ve milli üretim olgusunun damga vurduğunu belirten Bakan Pakdemirli, ”Bu süreçte pek çok ülkede raflar boş kalırken, temel ihtiyaçlar karşılanamazken, ülkemizde tarım-gıda sektöründe hamdolsun hiçbir sıkıntı ile karşılaşmadık. Çünkü Türkiye kendi ihtiyacını karşılamasının ötesinde, üretim gücüne sahip bir ülkedir. Yaşadığımız tecrübe, bize, tarım sektöründeki projelerimize çok daha sıkı sarılmamız gerektiğini göstermiştir” dedi.

"Tarımsal hasıla da Avrupa’da lider, dünyada ilk 10 içindeyiz"

Tarımsal hasılanın yüzde 45 artışla 275 milyar liraya ulaştığını bildiren Pakdemirli, "Tarımsal hasılada Avrupa’da lider, dünyada ilk 10 içindeyiz. Tarımsal ihracatımız iki yılda 1 milyar dolar artarak 18 milyar dolara yükseldi. Bu yılın ilk 8 ayında tarım ve gıda ürünleri ihracatımız, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,4 artış gösterdi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'yle birlikte tarım sektörü 2 yıldır tüm çeyreklerde büyüme gösteriyor. TÜİK tarafından en son açıklanan 2020 yılı 2. çeyrek büyüme rakamlarında tarım yüzde 4 büyüme ile birçok sektörün önünde gelişme gösterdi. Türkiye, 55,1 milyona ulaşan küçükbaşta Avrupa’da birinci, 18,6 milyona ulaşan büyükbaşta ikinci sırada" açıklamasında bulundu.

Kırsalda yatırımların artması, gençlerin, kadınların tarım sektöründe daha çok yer alması için önemli projeler ve destek programları uygulandığını ifade eden Pakdemirli, “Tarım arazilerinin miras yoluyla bölünmesine, verimsizleşmesine tahammülümüz yok. Tedbirlerimizi alıyoruz. Üretim potansiyeli yüksek ovaları özel koruma altına alarak, yanlış kullanımlar sebebiyle arazinin bozulmasını da engelliyoruz. Modern sulama tekniklerinde kullanım oranını; yüzde 6'dan yüzde 28 seviyesine çıkardık. Artık tüm sulama yatırımlarını, modern ve kapalı sistemde kuruyoruz. Sera tarımını ülkenin 72 iline yaygınlaştırdık. Böylelikle sera ürünleri; ülkemiz için önemli bir üretim ve ihracat kaynağı haline geldi. Yine ülkemiz, meyve ve sebzede de net ihracatçı konumdadır" dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığı olarak kırsal kalkınma alanında önemli çalışmalar yürütüldüğünü kaydeden Bakan Pakdemirli, "Ekonomik yatırımlar kapsamında 11 bin 552 projeye 3,1 milyar lira hibe verdik ve yaklaşık 100 bin kişiye istihdam sağladık. Bu projenin uygulama süresini 2025’e kadar 5 yıl süreyle uzattık. IPARD kapsamında bugüne kadar toplam 16 bin 569 projeye 4,3 milyar lira hibe ödedik, 70 bin yeni istihdam sağladık. Geçen yıl pilot olarak başlayan Uzman Eller projesi kapsamında tarım ve hayvancılık alanında herhangi bir bölümden mezun gençlerimize yeni yatırımlar için 100 bin lira hibe sunuyoruz. ORKÖY destekleri ile de 2003 yılından bugüne kadar toplam 240 bin projeye 3,4 milyar lira destek verdik. Atıl tarım arazilerinin üretime kazandırılması ile tarımsal işletmelerin etkin çalışmasına yönelik arazi edinimi uygulamaları ve buna bağlı olarak arazi bankacılığı geliştirilmesi kapsamında çalışmalarımız devam ediyor. TARSİM kapsamında son 1 yılda 3,7 milyon adet tarım sigortası poliçesi ile 100 milyar liranın üzerinde tarımsal varlığı teminat altına aldık. 2,4 milyar lira prim desteği, 1,9 milyar lira hasar tazminatı ödendi. Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Proje sayımızı 23 adetten 41 adete çıkardık" ifadelerini kullandı.

"Dijital Tarım Pazarı projesinde 5,5 ayda üye sayısı 62 bine, toplam ciro 120 milyon liraya ulaştı"

Dijital Tarım Pazarı projesinde 5,5 ayda üye sayısının 62 bine, toplam cironun 120 milyon iraya ulaştığını açıklayan Bakan Pakdemirli, "Bu yıl Mayıs ayında Dijital Tarım-Orman Akademisi'ni çiftçimizin ve tüm vatandaşlarımızın hizmetine açtık. Bu kapsamda oluşturduğumuz Dijital Tarım Kütüphanesi'yle merak edilen binlerce kitaba kolayca ulaşabilirsiniz. Temmuz ayında E-Tarım portalını hayata geçirdik. Toplam 138 hizmeti bu portaldan online olarak sunuyoruz. Bunların yanında benim büyük önem verdiğim Türkiye’nin ilk elektrikli traktörü seri üretime hazır hale geldi. 45-55 dakika arası yüzde 100 şarj olup, 105 Bg gücü ile dizel traktöre göre 8 kat daha az yakıt tüketiyor. Ayrıca akıllı küpe uygulamasını da önümüzdeki dönemde başlatıyoruz. Büyükbaş hayvanların kulaklarına takacağımız bu akıllı küpe sayesinde tüm aktivitelerini anlık olarak takip edeceğiz. Hayvan sayılarını günlük takip ederek planlamalarımızı daha doğru yapacağız. Aynı şekilde tarımda Ar-ge ve inovasyon konusunda üniversitelerle işbirliği yapıyoruz. YÖK ile yaptığımız işbirliği protokolleri çerçevesinde bu ayın başında Gebze Teknik Üniversitesi ile akıllı tarım uygulamaları konusunda işbirliği protokolü imzaladık. Akıllı tarım uygulamalarını üretimin her aşamasında kullanmaya başladık. Bu teknoloji sayesinde işgücü kullanımında yüzde 50’ye varan tasarruf sağlayacak, gübre kullanım etkinliğini yüzde 20-40’lardan yüzde 60’lara çıkaracak, bitki koruma ilaçlarını yüzde 30 daha az kullanacak sertifikalı tohum kullanımı ile verimlilikte yüzde 20-25 artış sağlayacağız" şeklinde konuştu.

Hülya Keklik - Bayram Türüdü
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Küçük Ateş’in ölümden döndüğü kavşakta babası da kazadan kıl payı kurtuldu Antalya’da babaannesi ile beraber kreşe giden 3 yaşındaki Ateş Soyipek’in, yaya geçidinden geçmek istediği sırada motosikletin çarpması sonucu kaval kemiği kırıldı. Hastanede süren tedavilerinin ardından küçük Ateş bacağı alçılı taburcu olurken, kazanın meydana geldiği yaya geçidini kullanarak yolun karşısına geçmek isteyen baba Serkan Soyipek ölümden döndü. Baba Serkan Soyipek, yaya geçidinde dakikalarca bekledikten sonra karşıya geçebildi. Olay, geçtiğimiz cuma günü sabah saat 08.15 sıralarında Muratpaşa ilçesi Meydan Kavağı Mahallesi Avni Tolunay Caddesi üzerinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre; babaanne Suzan Soyipek torunu Ateş Soyipek’i (3) kreşe bırakmak için yaya geçidini kullanarak yolun karşısına geçmek istedi. Bu sırada sürücüsü öğrenilemeyen 10 AJH 386 plakalı motosiklet küçük çocuğun da içerisinde olduğu bebek arabasına çarptı. Kazanın ardından bebek arabası içerisinde acı içerisinde yerde kalan Ateş için olay yerine sağlık ekibi sevk edildi. İlk müdahalesi olay yerinde yapılan Ateş, bir özel hastaneye kaldırıldı. Yapılan MR ve tomografi görüntülemesinde kaval kemiğinde kırık tespit edildi. Küçük Ateş, hastanede süren tedavilerinin ardından taburcu edilerek eve geldi. Bir bacağı alçıda olan küçük çocuğun yüzünde de morluklar oluştuğu görüldü. "Bize o yolda hiç saygı duymuyorlar" Yaşanılanları anlatan babaanne Suzan Soyipek, "Biz torunumla birlikte evden çıktık, yaya geçidinden karşıya geçmek istedik. Otomobiller durdu, yaya yolunda öncelik benimdi. Bu sırada hızla bir motosiklet geldi, geldiği gibi de torunumun içerisinde bulunduğu arabaya çarptı. Çocuğum elimden fırladı, ben de sürüklendim. Sağlık ekipleri hastaneye götürdü, torunumun çığlıkları aklımda duruyor. Bize o yolda hiç saygı duymuyorlar. Bundan birkaç gün önce de aynı sorunu yaşadım. Çok tehlikeli bir yol. Bir çözüm bekliyoruz, benim çocuğum kurtuldu. Biz orayı çok sık kullanıyoruz, bir üst geçit ya da ışık istiyoruz" dedi. "Az daha canından oluyordu" Yaşanılanların ardından olay yerine giden baba Serkan Soyipek ise yaya geçidinden karşıya geçmek istedi. Genç adamı dakikalarca bekledikten sonra karşıya geçebildi. Bu sırada bir otomobil dururken, bir başka otomobil ise son anda fark ederek durabildi. Sürücünün korna çalarak yol vermek için duran sürücüyü uyardığı görüldü. "Oğlumun yaşadığı durumu az daha kalsın ben de yaşıyordum" Oğlunun yaşadığı kazayı anlatan Serkan Soyipek, "Oğlum babaannesi ile buradan geçmek isterken motosiklet çarpıyor. Otomobiller o sırada duruyor. Şu an evde tedavisi devam ediyor. Bizim her zaman söylediğimiz bir şey var, burada daha öncede kazalar oldu. Biz çok başvuru yaptık, buraya üst geçit ya da ışık yapılması lazım. Biraz önce ben de karşıya geçmek için geldim ve dakikalar sonra karşıya geçebildim. Bu sırada arkadan gelen bir sürücü hem duran arkadaşa kornaya bastı, hem de diğer taraftan geçmeye çalıştı. Oğlumun yaşadığı durumu az daha kalsın ben de yaşıyordum. Burada okullar var, burayı her sabah ve akşam öğrenciler kullanıyor. Çocuklarımız güvende değiller, tek istediğimiz bu önem arz etsin. Önlemler alsın, benim çocuğum kurtulduğu için şükrediyorum ama başka çocukların canı yanmasın" sözlerine yer verdi.
Ağrı Ağrı Umut Kervanı Derneği, ihtiyaç sahibine aileleri yalnız bırakmıyor Ramazan ayında yürütülen çalışmalar ile raporunu açıklayan Ağrı Umut Kervanı Derneği yaklaşık 2 milyon TL değerinde yardım yaptı. Yılın her döneminde yardım çalışmasını sürdüren Ağrı Umut Kervanı Derneği ihtiyaç sahiplerine ulaşıyor. Hayırseverlerin yardımlarını ihtiyaç sahiplerine ulaştıran dernek Ramazan ayı raporunu açıkladı. Ramazan ayı boyunca binlerce ihtiyaç sahibine ulaşan dernek, toplamda 1 milyon 890 bin TL değerinde yardım yaptı. Çalışmalar ile ilgili açıklama yapan Ağrı Umut Kervanı Derneği üyesi Deniz Koçuk, çalışmaları kapsamında gıda kolisi, nakdi, kırmızı ve beyaz et yardımında bulunduklarını söyledi. Koçuk, "Ağrı Umut Kervanı Derneği olarak yardım çalışmalarımız devam ediyor. Yılın her dönemi ve ayında hayırseverlerin bağışlarını ihtiyaç sahibi ailelerimize ulaştırıyoruz. Bu bağışın adı bazen nakdi bazen gıda bazen giyim, et ya da ev eşyası olabiliyor. Bu anlamda ihtiyaç sahibi ailelerimizin ihtiyaçlarını elimizden geldiği kadarıyla karşılamaya çaba gösteriyoruz. Her ay sürdürdüğümüz çalışmalar Elhamdulillah Ramazan ayında zirveye ulaşmaktadır. Ramazan ayında yapmış olduğumuz çalışmalar kapsamında binlerce ihtiyaç sahibi ailelerimize ulaştık. Bunları kategori halinde sunacak olursak 1000 aileye 1000 TL vermek üzere 1 000 000 TL nakit yardımını ulaştırdık. 1000 aileye 800 bin TL değerinde gıda kolisi ulaştırdık. 100 ihtiyaç sahibi yetim çocuğa 1000 TL’den 100 bin TL değerinde giyim yardımında bulunduk. 100 aileye 2’şer kilodan 80 bin TL değerinde et dağıtımı yapıldı. Toplamda 1 milyon 980 bin TL değerinde yardımda bulunduk" dedi. Şimdiden Kurban Bayramı kapsamında çalışmalarına başladıklarını belirten Koçuk, "Yardım çalışmalarımız devam ediyor. Bütün ihtiyaç sahibi ailelere ulaşana kadar çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Önümüzde Kurban Bayramı var. Bu konuda hayırseverlerin duyarlılığını bekliyoruz. Hedefimiz Kurban Bayramında bütün ihtiyaç sahiplerine et dağıtımını gerçekleştirmek olacak. Yaklaşan Kurban Bayramı çalışmalarını başlatmış olduk." ifadelerini kullandı.
Sakarya Okul müdürü ile yardımcısının darp edilmesini eğitimciler protesto ederek kınadı Sakarya’nın Hendek ilçesinde İmam Hatip Ortaokulu’nda okul müdürü ve yardımcısını darp edilmesine ilişkin bir araya gelen eğitimciler yaşanan olayı protesto ederek kınadı. Hendek İmam Hatip Ortaokulu’nda meydana gelen olayda, okulda öğrenim gören bir öğrencinin velileri, okula gelerek okul müdürünü ve müdür yardımcısını henüz belirlenemeyen sebepten dolayı darp etti. Durumun haber verilmesi üzerine bölgeye sevk edilen polis ekiplerince F.K. ile S.K. isimli şüpheliler gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri sonrasında adliyeye sevk edilen şüpheliler, "Kamu Görevlisine Karşı Silahla Kasten Basit Yaralama" suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hususa ilişkin olarak okulun önüne gelen eğitimciler, yaşanan olayı protesto ederek kınadı. “Öğretmenimizi okul içinde darp etmeleri tam anlamı ile eşkıyalıktır” Eğitimciler adına açıklama yapan Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen Sakarya Şube Başkanı Murat Mengen, “Geçtiğimiz gün ilçemiz Hendek İmam Hatip Ortaokulu’nda yaşadığımız ve biz eğitim çalışanlarını derinden üzen şiddete yine ve yeniden şahit olduk. Hendek te kendisini veli zanneden kişi ve çete üyesinin, bir eğitim yuvasında, iletişimi ve çözümü şiddette bularak okul müdürümüzü ve sosyal bilgiler öğretmenimizi okul içinde darp etmeleri tam anlamı ile eşkıyalıktır. Eğitim çalışanlarına dönük şiddetin soruşturulması ciddiyetle yapılmalı, cezalar da, sosyal sonuçları da ağır olmalıdır. Biz eğitim çalışanları olarak ne bu tip olayları basında görmek, ne şahit olmak, ne de yaşamak istemiyoruz” dedi.