GÜNDEM - 23 Ocak 2021 Cumartesi 11:14

Bakan Selçuk: 'Koruyucu aile sayımız 6 bini aştı'

A
A
A
Bakan Selçuk: 'Koruyucu aile sayımız 6 bini aştı'

Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, koruma altına alınan çocukların sıcak bir aile ortamında yetişmeleri için başlattıkları "koruyucu aile hizmeti" kapsamında koruyucu aile sayısının 6 bin 481’e yükseldiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayesinde gönüllülük kavramı ve farkındalığın geliştirilmesi, toplumsal kalkınmaya katkı sağlayacak gönüllü sayısının artırılması amacıyla gerçekleştirilen “Gönül Elçileri Projesi” ile koruyucu aile sayısı ülke genelinde her geçen gün yaygınlaşıyor.

Aile yanındaki çocuk sayımız 2020 yılı sonu itibarıyla 7 bin 862’ye ulaştı

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, ‘Her çocuğun bir ailesi olmalı’ düşüncesinden hareketle koruyucu aile ve koruyucu ailelere yerleştirilen çocuk sayısının artması için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi. Çalışmalar sonucunda toplumda koruyucu ailelik konusunda farkındalığın her geçen gün arttığını belirten Selçuk, “2018 yılı sonunda Türkiye genelinde koruyucu aile hizmetinden yararlandırılan çocuğumuzun sayısı 6 bin 465 iken 2020 yılı sonu itibarıyla 7 bin 862’ye ulaştı” dedi.

Koruyucu aile sayısı 2020 yılı sonu itibarıyla 6.481’e yükseldi

Koruyucu aile sayısında da artış olduğunu kaydeden Selçuk, “Koruyucu ailelik için başvuran aile sayımız son iki yılda arttı. 2018 yılı sonunda Türkiye genelinde koruyucu aile sayımız 5 bin 288 iken 2020 yılı sonu itibarıyla 6 bin 481’e yükseldi” diye konuştu.

4 yeni eğitim modülü oluşturduk

2020 yılında koruyucu aile hizmeti kapsamında yapılan çalışmalardan da bahseden Bakan Selçuk, “Ankara'da koruyucu ailelerimiz, koruyucu aileler yanında yetişmiş olan gençlerimiz, meslek elemanları, kamu kurumları, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarında temsilciler ile medya mensuplarının katılımıyla ‘Koruyucu Aile Temelli Çocuk Koruma Sistemi’ çalıştayı düzenledik. Koruyucu eğitim paketleri revizyon çalışmaları yaptık. Ergenlik Modülü, Özel Gereksinimli Çocuklar Modülü, Sağlıklı Geçişler Modülü, Güçlenme ve Stresle Başaçıkma Modülü ismini taşıyan 4 yeni modül oluşturduk. Hazırlanan eğitim modülleri kapsamında Türkiye genelinde 27 meslek elemanına kolaylaştırıcı eğitimi, 96 meslek elemanına Koruyucu Aile Eğitici Eğitimi verildi” ifadelerini kullandı.

Ergenlik dönemindeki bin 52 çocuğumuza destek sağladık

Selçuk, İl müdürlükleri tarafından görevlendirilen psikologlar tarafından, koruyucu aile hizmetinden yararlanan ergenlik dönemindeki bin 52 çocuğa bireysel görüşmeler yoluyla destek sağlandığını belirtti. Koruyucu aile hizmetinin tanıtımı ve yaygınlaştırma çalışmaları kapsamında rehber koruyucu aile uygulamasını hayata geçirdiklerine işaret eden Bakan Selçuk, “Aday ve yeni koruyucu ailelerimize deneyim aktarımının sağlanmasını amaçlayan ‘Rehber Koruyucu Ailelik’ sistemi İl Müdürlüklerimiz tarafından uygulanmaya başlandı” şeklinde konuştu.

Hasan Özkan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.