GÜNDEM - 23 Ocak 2019 Çarşamba 19:24

Bakan Soylu'dan Sözcü Gazetesi'nin seçimle ilgili manşetine tepki

A
A
A
Bakan Soylu'dan Sözcü Gazetesi'nin seçimle ilgili manşetine tepki

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sözcü Gazetesi'nin "Foça'daki seçmen oyunu bozuldu" başlıklı manşetinin yalan olduğunu belirterek, "Gazetecilik yapıyorsunuz, doğru habere ihtiyacımız var. Kendi ülkemizin seçim hayatına bir düşmanlıktır bu. Saflık diyemeyeceğim çünkü bu bir düşmanlık" dedi.

İçişleri Bakanı Soylu, Gölbaşı Vilayetler Evi'nde düzenlenen "Seçim Bölge Güvenlik Toplantısı"na katıldı. Toplantı öncesi açıklamalarda bulunan Soylu, geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirdikleri 4 bölge toplantısında toplam 43 ilin vali, il emniyet müdürleri, il jandarma komutanları ile bir araya geldiklerini hatırlattı.

Soylu, bugün de İç Anadolu ve Batı Karadeniz'den 18 ilin ilgili yöneticileri ile bir araya gelme imkanı bulduklarını söyledi. Türk milletinin seçime yönelik algısı, ilgisi ve sandığa yüklediği anlamın dünyadaki diğer ülkelerden oldukça farklı olduğunu belirten Soylu, 1830’lardaki muhtarlık seçimlerinden bugüne kadar yapılan her seçimde, bu bilinç ve bu kültürün çok daha geliştiğini ve Türkiye'deki seçimlerin temsil kabiliyeti, halkın iradesini yansıtma gücünün dünya standartlarının üstünde olduğunu kaydetti.

Soylu, İngiltere’de 2000 yılından bugüne kadar yapılan 5 genel seçimde katılım oranının yüzde 53, Fransa’da aynı dönemde yapılan yine 4 genel seçimde yüzde 54,6, Japonya’da yüzde 61,5, Almanya'da yüzde 75 olduğunu dile getirerek, Türkiye’de ise 2000 yılından bugüne kadar yapılan 6 genel seçimin katılım ortalamasının yüzde 83,6 olduğunu kaydetti.

Sözcü'ye tepki: "Kendi ülkemizin seçim hayatına bir düşmanlıktır bu"

Son yıllarda hemen hemen her seçim öncesinde seçim spekülasyonlarının, seçim yalanlarının ortaya atıldığını vurgulayan Bakan Soylu, Sözcü Gazetesi'nin bugünkü "Sözcü yazarı Yılmaz Özdil uyarmıştı Foça'daki seçmen oyunu bozuldu" manşetine tepki gösterdi. Soylu, "yalan haber" olduğuna dikkat çektiği manşete ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu:

"Geçen gün bir belediye başkanını uyardım tık yok. Şimdi bir gazeteye söylüyorum aynısını. Kendi ülkemize bunu yapmayalım. Bu bizim ülkemiz, başkasının ülkesi değil. 'Foça'daki seçmen oyunu bozuldu. Sözcü yazarı Yılmaz Özdil uyarmıştı.' Karga misali. Onun göstereceği anca odur. Bu yalanı yazan gazete, ben söylüyorsam onlarda çıksın aynı şekilde ifade etsinler. Bu yalanı buraya yazan gazete biraz araştırsın. Ufak bir araştırma ortaya koysa, oradaki seçim kuruluna gitse, oradaki ilgili nüfus idarelerine gitse, sorsa.

Kamuoyuna bir izahatta bulunayım. Jandarma bir kolluk kuvvetidir, askeri kuvvet değildir. Polis nasıl kendine ait yetişirken de oy kullanma hakkına sahipse jandarma Foça'daki eğitiminde de diğer yerlerdeki eğitimlerde de askeri öğrenci olmadığı için, kolluk kuvveti olduğu için, Anayasa, yasalar, kanunlar, ilkeler bunu böyle değerlendirdiği için Anayasal olarak oy kullanma hakkına sahiptir. Buraya dönem dönem insanlar gider, eğitim görürler, bunlar kursiyerlerdir. Netice itibariyle sonra görev birliklerine geri dönerler.

2017 yılında 17 milyon vatandaş yer değiştirdi, yani ikamet yeri değişti. 2018 yılında 16 milyon 900 bin civarında vatandaş yer değiştirdi. Burası da 24 Haziran seçimlerine gittikleri için ve orada kurs gördükleri için kendi vatandaşlık haklarını bir kısmı orada kullanmış, bir kısmı da kendi memleketlerine gitmiştir. Hayatın olağan akışı içinde görevleri bitti, kendi görev yerlerine döndüler ve ayın 17'sine kadar YSK'nın her vatandaşa verdiği hak gibi buradaki kişiler kendi görev yerlerinde kendi vatandaşlık hakkını kullanabilmek için oyunu oraya götürdü.

Yani Allah'ınızı seversiniz ya bu ülkeye bunu yapmayın. Ben İçişleri Bakanlığı yapıyorum. Eğer sizin gibi eksiklik yaparsam 100 bin defa yüzüme vurursunuz. Gazetecilik yapıyorsunuz, doğru habere ihtiyacımız var. Kendi ülkemizin seçim hayatına bir düşmanlıktır bu. Saflık diyemeyeceğim çünkü bu bir düşmanlık. Yılmaz Özdil bunu yazabilir. Seçim hukukunu bilmez, kolluk kuvveti nedir, asker nedir bilmez. Tıklanmak için, okunmak için bunu gündeme getirebilir. Ama bunu bir gazetenin manşetine koyduğunuz zaman bu gazetenin manşetleri televizyonlarda okunuyor, her yere gidiyor. Gerçekleri saptırma hakkına kimse sahip değil. Bu ülkenin dünyada, dünya seviyesinin üstündeki belki de en önemli 5-6 meselesinden birisi doğru ve adaletli seçim yapmaktır."

"Seçim güvenliğini 3 ana başlıkta ele aldık"

İçişleri Bakanlığı olarak öncelikle seçim güvenliğinin yönetimi noktasında etkin bir koordinasyon ve iletişim yapısı kurmaya odaklandıklarını ifade eden Soylu, seçimin tüm süreçlerini koordinasyon içinde takip etmek ve herhangi bir aksaklığa meydan vermemek için Bakanlık merkezinde bir bakan yardımcısının başkanlığında "Seçim Koordinasyon Komisyonu” oluşturduklarını söyledi. Soylu, bunun yanı sıra emniyet ve jandarma birimlerinde merkez ve illerde olmak üzere yine seçim koordinasyon merkezleri oluşturduklarını, bu merkezlerde toplam 6 bin 939 personeli görevlendirdiklerini ve bu personelin tamamına eğitim verdiklerini anlattı. Soylu, seçim güvenliğini "kampanya dönemi güvenliği, seçim günü güvenliği ve oyların sayım güvenliği" olmak üzere 3 ana başlıkta ele aldıklarını kaydetti.

Sahadaki güvenlik önlemlerinin yanı sıra seçime yönelik siber güvenlik çalışmalarının da olacağını ifade eden Soylu, "Hem banka hem kamu kurumları gibi diğer yerlere yönelik dijital saldırıları engellemek hem de sosyal medyanın seçim güvenliğine gölge düşürecek, provoke edecek şekilde kullanılmasını önlemek için bilişim suçları ile mücadele ekipleri oluşturulmuştur.

Bana göre bir diğer önemli konu, seçim döneminde herhangi bir sebeple infial oluşturmaya dönük faaliyetlere ilişkin tedbirlerdir. Yani, herhangi bir adli olayı, mesela bir cinayeti veya bir taciz vakasını fırsata çevirmek isteyen, ülkede bir huzursuzluk ve kaos havası oluşturmayı amaçlayan algı operasyonlarına maruz kalabiliriz. Türkiye daha önce böyle fitneleri maalesef yaşadı. Dolayısıyla her olayda toplumun yetkili birimler tarafından hızlı ve doğru şekilde bilgilendirmeye, yanlış ve yanlı bilgilerin yayılmasının önüne geçmeye de özen göstermek durumundayız" diye konuştu.

"553 bin kolluk personelimiz görev başında olacak"

Seçim güvenlik tedbirlerinin ikinci kısmını seçim günü tedbirlerinin oluşturduğunu bildiren Bakan Soylu, "Son 6 yılın seçim olayları incelendiğinde toplam olay sayısının özellikle seçim günü yoğunlaştığı görülmektedir. Yine son 6 seçim incelendiğinde olay sayısının mahalli idareler seçimlerinde nispeten genel seçimlere göre arttığı görülüyor. Bu itibarla seçim günü Sahil Güvenlik personelimiz dahil olmak üzere 553 bin kolluk personelimiz görev başında olacaktır. Yine ayni şekilde helikopter, insansız hava aracı, dronelarla seçim gününün güvenliğine azami özen gösterilecektir" şeklinde konuştu.

Sandık çevrelerinin aydınlatmalarına özen gösterileceğini, bu noktada eksiklik varsa şimdiden tespitleri yapılıp seçim gününe kadar giderileceğini kaydeden Soylu, trafo, elektrik dağıtım tesisleri gibi yerlere sabotaj yapılması ihtimaline karşı da önlemlerin arttırılacağını dile getirdi.

Ankara Valisi Vasip Şahin ise, "Bu toplantı, Bakanımızın talimatlarıyla sahada uygulanacak olan güvenlik tedbirlerinin seçimin en adil, objektif ve doğru bir şekilde güven içerisinde gerçekleşmesi için almamız gereken tedbirlerin konuşulacağı toplantı olacak. Bu kadro birçok seçimi ve seçimle ilgili güvenlik tedbiri icrasını başarıyla gerçekleştirmiş bir kadrodur. Şundan tüm kamuoyunun emin olmasını istirham ediyorum; inşallah seçim en güzel şekilde, en güvenli şekilde bir ortamda gerçekleşecektir. Bunun için tüm arkadaşlarımız gecesini gündüzüne katacak, alması gerektiği tedbirleri alacak" ifadelerini kullandı.  

Abdullah Sarica - Nurullah Geylani

 

 

 

 


 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta minik yürekleriyle yazar oldular Tokat’ta ilkokul öğrencileri, "Dilimizin Zenginlikleri" projesi kapsamında yazdıkları öykü ve masallarla Türkiye’de bir ilke imza attı. Okulda düzenlenen Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma Yarışması’na katılan öğrencilerin eserleri, finale kalarak kitaba dönüştürüldü. Tokat’tın Artova ilçesinde Gazipaşa İlkokulu öğrencileri, "Dilimizin Zenginlikleri" projesi kapsamında yazdıkları öykü ve masallarla Türkiye’de bir ilke imza attı. Okulda düzenlenen Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma Yarışması’na katılan öğrencilerin eserleri, finale kalarak kitaba dönüştürüldü. Gazipaşa İlkokulu Okul Müdürü Göksel Taslıoğlu’nun öncülüğünde ve İlçe Kaymakamı Erkan Atam’ın desteğiyle gerçekleşen proje, ilkokul öğrencilerinin edebi yeteneklerini ortaya çıkarmayı hedefledi. Finale kalan 6 hikâye, özenle derlenerek "Minik Kalplerden Öykü ve Masallar" adıyla basılan bir kitap haline getirildi. 400 adet basılan bu kitap, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından da destekleniyor. Öğrencilerin küçük yaşta yazarlık deneyimi kazanmaları ve eserlerinin basılması, gelecekte ünlü yazarlar olma hayallerini besliyor. Projenin başarıyla tamamlanmasıyla birlikte, Artova Gazipaşa İlkokulu öğrencileri Türkiye’de ilk kez ilkokul düzeyinde kitap yazma ve yayınlama başarısına imza atmış oldu. Bu proje, öğrencilere yaratıcılık ve yazma becerilerini geliştirme fırsatı sunarken dil ve kültür zenginliğinin korunmasına da katkı sağlıyor. “Sadece Artova’da değil Türkiye’de okunması gerekiyor dedik” Proje hakkın da bilgiler veren Artova Kaymakamı Erkan Atam; “Gazipaşa İlkokulu öğrencilerimiz Anahtar Kelimelerle Hikaye Yazma yarışması düzenlemişti. Bu yarışma sonucunda öğrencilerimizin de gerçekten yetenekli olduğunu da görmüş olduk. Bu hikayelerin sadece Artova’da değil tüm Türkiye’de okunması gerektiğini düşündük. Bizler de öğrencilerimize destek olarak bu öykü ve hikayeleri kitaplaştırarak kamu kuruluşlarına ve kütüphanemize dağıttık” dedi. “Çocuklarımız projenin ruhunu kavramış” Projenin dil bilincinin gelişmesi açısından önem arz ettiğini belirten Tokat Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Kır ise “Küçük çocuklarımızın projenin ruhunu kavramaları ve bu çerçevede de metinler hazırlamaları dil bilincinin gelişmesi açısından çok önemlidir. Ayrıca bu yapılan çalışmanın okul müdürünün gayretleri, ilçe milli eğitim müdürümüzün organizesi ve ilçe kaymakamımızın da projeye sahip çıkmasıyla kitaplaşması da çok güzel bir ürünün ortaya çıkmasına vesile olmuş” diye konuştu. “Minik yürekleriyle yazılar yazan yazarlarımız var” Kitap hakkında bilgiler veren Artova Gazipaşa İlkokulu Müdürü ve kitabın editörü Göksel Taslıoğlu, “Dilimizin zenginlikleri projesi kapsamında öğrencilerimizle bir yarışma düzenledik. Bu yarışma sonucunda güzel yazılarını ölümsüzleştirmek istedik ve bugüne geldik. Artık onların kitapları var. Minik yürekleriyle kocaman yazılar yazan yazarlarımız var” dedi. Kitabın yazarı ilkokul öğrencileri ise büyüdüklerinde ünlü bir yazar olma hayali kurduklarını ifade etti.
Ankara Avrupa Komisyonu Uyum ve Reformlardan Sorumlu Komiseri Ferreira Türkiye’de ziyaretlerde bulundu Avrupa Komisyonu Uyum ve Reformlardan Sorumlu Komiseri Elisa Ferreira, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile görüşmeler gerçekleştirdi. Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgilere göre, Avrupa Komisyonu Uyum ve Reformlardan Sorumlu Komiseri Elisa Ferreira, 25-26 Nisan tarihlerinde Gaziantep ve Ankara’da temaslarda bulundu. Ferreira, ziyareti çerçevesinde Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile görüşmeler gerçekleştirdi. Görüşmelerde AB tarafından deprem bölgesindeki illerde kullanılmak üzere AB Dayanışma Fonu’ndan Türkiye’ye sağlanan 400 milyon avroluk fon ve ilerleyen süreçte yapılacak çalışmalar ele alındı. Ayrıca Komiser Ferreira ile Bakan Yerlikaya’nın görüşmede Türkiye-AB ilişkileri çerçevesinde sınır ve göç konularına da değindiği öğrenildi. Ferreira, Gaziantep’te ise Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay ile birlikte Gaziantep Valisi Kemal Çeper ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ile görüştü. Ferreira, AFAD ve Sağlık Bakanlığı temsilcileri eşliğinde Nurdağı Konteyner Kenti ve prefabrik hastanelerini de ziyaret etti. AB Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığının ilgili birimleri koordinasyonunda yürütülen AB Dayanışma Fonu çerçevesinde Türkiye’ye sağlanan fon, deprem bölgesindeki illerde konteyner kent inşası, su altyapısının inşası ve iyileştirilmesi, hastane ve okul inşası ve kültürel mirasın korunması alanlarındaki projeler için kullanılacak.
Gaziantep Türkiye’nin Uzay Vizyonu GİBTÜ’de konuşuldu Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesinde (GİBTÜ) "Dijital Dünyada Türkiye’nin Uzay Vizyonu" konulu panel gerçekleştirildi. GİBTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tarakçıoğlu, programın açılışında panelin konusunun üniversitenin misyonuyla örtüştüğünü söyledi. Dijital Dünyada Türkiye’nin Uzay Vizyonu GİBTÜ’de masaya yatırıldı. Moderatörlüğünü Uluslararası Kalkınma Toplum ve Düşünce Derneği (KATODER) Başkanı Sabiha Doğan’ın yaptığı panelde Prof. Dr. Fuat İnce (Bilişim Enstitüsü Kurucusu) “Yeni Uzay, Yeni Teknolojik Gelişmeler ve Fırsatlar”, Prof. Dr. Mehmet Emin Özel (Eski NASA Çalışanı) “Uzay ve Bilim”, Doç. Dr. Cüneyt Dirican (Astraekonomist-Dünya Gazetesi Yazarı) “Uzayda Ticari ve Ekonomik Fırsatlar, Tehditler ve Türkiye” Mali Müşavir İsmail Tekbaş (Araştırmacı-Yazar) “Uzay Keşifleri Doğrultusunda Yeni Bir Muhasebe Uzmanlığı Önerisi: Uzay Muhasebesi” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdiler. GİBTÜ öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği ve Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ile Uluslararası Kalkınma Toplum ve Düşünce Derneği (KATODER) iş birliğinde düzenlenen "Dijital Dünyada Türkiye’nin Uzay Vizyonu" konulu panel Rektörlük Konferans Salonu’nda yapıldı. “Dijital çağda bilgi çok hızlı gelişiyor” Panelin açılış konuşmasını yapan GİBTÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Tarakçıoğlu, panelin konusunun üniversitenin misyonuyla örtüştüğünü ifade etti. Uzayın herkesin ilgisini çektiğini ifade eden Tarakçıoğlu, "Uzayla ilgili çalışmalar soğuk savaş yıllarına uzanmaktadır. Bu yıllarda bir taraftan ABD bir taraftan Sovyetler Birliği’nde uzaya gitme çalışmaları başlamış, ülkemizde ise 1985’te bünyesinde uzay araştırmaları merkezi kurulmuştur. Teknoloji çok hızlı ilerlemektedir. Treni bir kere kaçırınca bir daha yakalama şansınız olmuyor. Dijital çağda bilgi çok hızlı gelişiyor ve bu bilgiyi yakalamak hem çok kolay hem de çok zor. Eğer yakalayabilirseniz kopma şansınız olmaz ama treni kaçırırsanız bir daha yakalama şansınız olmayacaktır" dedi. Tarakçıoğlu, sağlıkla ilgili birçok aletin temelinde uzay araştırmalarının yer aldığına dikkati çekerek, "Mesela MR cihazı, bir görüntüleme cihazıdır; uzay araştırmalarının bir parçası olarak ortaya çıkmıştır" ifadelerini kullandı. “Öğrenciler için özel organizasyon” Panelin moderatörlüğünü yapan KATODER Başkanı Sabiha Doğan ise dünyada sivil toplum kuruluşlarının "Beşinci Güç" kabul edildiğini belirtti. Türkiye’de STK ve üye sayısını artırmak için çabaladıklarını dile getiren Doğan, bu organizasyonu da öğrencilere ulaşmak için düzenlediklerini kaydetti. “Uzay para getiren bir alan” Açılış konuşmalarından sonra panelistler söz aldı. Panelist ve Bilişim Enstitüsü Kurucusu Prof. Dr. Fuat İnce, “Yeni Uzay, Yeni Teknolojik Gelişmeler ve Fırsatlar” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. İnce, “Uzay bir prestij alanı değil sadece. Uzay bir bilim alanı da değil sadece. Uzay aynı zamanda bir teknoloji, bir ekonomi, bir ticaret, para getiren bir alan. Uzayın belirli kullanım alanları var. Uzay hukuku diye bir hukuk alanı var” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Mehmet Emin Özel, “Uzay ve Bilim” başlıklı sunumu yaptı. Özel, astroit madenciliğinin henüz çok ilerlemediğini bu alanın önümüzdeki yılarda çok büyük bir gelişme göstereceğinin altını çizdi. Dünya Gazetesi Yazarı ve astroekonomist Doç. Dr. Cüneyt Dirican da, “Uzayda Ticari ve Ekonomik Fırsatlar, Tehditler ve Türkiye” başlıklı sunumunu yaptı. Dirican, robotların artık günümüzün gerçekleri olduğunu ve uzay savaşlarının çoktan başladığını vurguladı. Dirican, Türkiye’nin uzay kuvvetlerini kurması gerektiğini de savundu. “Uzaya kim hâkim olursa vergiyi o alacak” Araştırmacı-Yazar ve Mali Müşavir İsmail Tekbaş ise “Uzay Keşifleri Doğrultusunda Yeni Bir Muhasebe Uzmanlığı Önerisi: Uzay Muhasebesi” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Tekbaş, geleceğin meslekleri arasında en önemli olanlarından bir tanesinin robot tamirciliği olacağını savundu. Tekbaş, “ Matrix filmi gerçek oluyor. Geleceğin meslekleri arasında en önemli olanlarından bir tanesi robot tamirciliği. 2030 yılında 50 milyar cihazın birbirine bağlanılacağı düşünülüyor. Gelecekte bazı insanların metaversede yaşamayı önceleyerek zamanının büyük bir bölümünü bu sanal dünyada geçireceği öngörülmektedir. Uzay insanlık için hep bir merak konusu olmuştur. İnsanlık var olduğu süreden beri uzay merak konusu olmuştur. Uzayda vergi olacak mı? Uzaya kim hâkim olursa vergiyi o alacak. Uzay yeni bir vergi cenneti olabilir” diye konuştu. Panele Büyükşehir Belediye Başkanvekili Feray Yılmaz, GİBTÜ Genel Sekreteri Mehmet Emin Arslan, davetliler ve öğrenciler katıldı.