POLİTİKA - 24 Haziran 2021 Perşembe 11:36

Bakan Varank:'Kendi üretebileceğimiz ürünlerin yurt dışından tedarik edilmesine asla tahammülümüz yok'

A
A
A
Bakan Varank:'Kendi üretebileceğimiz ürünlerin yurt dışından tedarik edilmesine asla tahammülümüz yok'

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, her zaman yerli ve milli ifadesini vurguladıklarını belirterek, “Bu bağlamda Cumhurbaşkanımızın sıklıkla vurguladığı bir konu var. Kendi üretebileceğimiz ürünlerin yurt dışından tedarik edilmesine asla tahammülümüz yok“ dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Etimesgut 3. Hava Bakım Fabrikası’nda düzenlenen Hassas Güdüm Kiti-82 teslimat törenine katıldı. Törene Bakan Varank’ın yanı sıra Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, 3. Hava Bakım Fabrikası Müdürü Hava Tuğgeneral Ercan Erzincan ve ASFAT Genel Müdürü Esad Akgün katıldı.

Bakan Varank, konuşmasında HGK-82’lerin savunma sanayiinde ilkleri gerçekleştiren TÜBİTAK SAGE tarafından geliştirildiğini dile getirerek, “Bu kitler, MK-82 genel maksat bombalarını sahip oldukları güdüm teknolojisi ile tüm hava koşullarında gece veya gündüz görev yapabilen, hassas vuruş kabiliyetine sahip akıllı mühimmatlara çeviriyor.

Malumunuz, bundan önce TÜBİTAK-SAGE ve ASELSAN ortaklığında HGK-82’lerin ilk teslimatları yapılmıştı. Bugün teslimini gerçekleştirdiğimiz HGK-82’ler ise ASFAT-TÜBİTAK ortaklığında yürütülen toplamda bin adetlik kit üretim projesi kapsamında üretimi tamamlanan ilk partilerin teslimi olmuş oluyor” dedi.

Yerli ve milli Küresel Konumlama Sistemi Alıcısı KAŞİF’in bu projeye entegre edildiğini hatırlatan Bakan Varank, “Yani, teslim edilen kitlerin içerisinde yerli ve milli KAŞİF alıcıları kullanıldı. Bu dışa bağımlılığı ortadan kaldıran çok önemli bir gelişme. Bunun da haklı gururunu elbette yaşıyoruz” diye konuştu.

“Kendi üretebileceğimiz ürünlerin yurt dışından tedarik edilmesine asla tahammülümüz yok”

Her zaman yerli ve milli ifadesini vurguladıklarını aktaran Bakan Varank, “Bu bağlamda Cumhurbaşkanımızın sıklıkla vurguladığı bir konu var. Kendi üretebileceğimiz ürünlerin yurt dışından tedarik edilmesine asla tahammülümüz yok. Bu manada savunma sanayiimiz elbette çok kritik öneme haiz. Çünkü artık ülkelerin siyasi bağımsızlığı savunma sanayiindeki bağımsızlığından geçiyor” dedi.

“Vermedikleri ürünleri yerli olarak ürettik, SİHA’larımızda bu kameralarımızı kullanmaya başladık”

Savunma sanayii alanında Türkiye’ye karşı uygulanan gizli ya da açık ambargoların yerli ve milli üretimle etkisiz hale getirildiğini belirten Bakan Varank, “Çok uzağa gitmeye gerek yok. Malumunuz, son zamanlarda SİHA’larımızda kullanılan kameralar için biliyorsunuz ambargo uygulayan ülkeler oldu. Ancak bu bizi yıldırdı mı? Bilakis biz bu engeli lehimize çevirmeyi başardık

. Vermedikleri ürünleri yerli olarak ürettik, SİHA’larımızda bu kameralarımızı kullanmaya başladık. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bugün yüzde 70’lerin üstünde yerlilik oranına sahip, 10 milyar dolarlık ciroyu, 3 milyar dolarlık ihracatı aşan bir savunma sanayii sektörüne sahibiz” diye konuştu.

“Biz sabit kanatlı İHA’larımızı TCG Anadolu’ya indirip kaldırmayı başardığımızda dünyada bunu yapabilen tek ülke olacağız“

İHA’ların dünya gündeminde en ön sıralarda yer aldığını vurgulayan Bakan Barank, şunları kaydetti:
“Göreceksiniz dünya F-35’leri değil semalarda yerini almasıyla savaşan İHA’larımızı konuşacak. Ben buna yürekten inanıyorum. TCG Anadolu gemimizin üretimi devam ediyor. Ama inşallah biz sabit kanatlı İHA’larımızı TCG Anadolu’ya indirip kaldırmayı başaracağız.

Bunu başardığımızda da dünyada bunu yapabilen tek ülke olacağız. O zaman da Türkiye’yi konuşmaya devam edecekler. İnşallah çok daha büyük başarılara imza atacağız. Çünkü Cumhurbaşkanımızın bize çizdiği Milli Teknoloji Hamlesi vizyonuyla gözümüzü en yukarılara dikmiş durumdayız” dedi.

“Makine Kimya Endüstrisi Kurumumuz özelleştirilmeyecek, aksine kamu hüviyetini kanunla koruyacak”

Muhalefet tarafından ‘MKE özelleştiriliyor’ tarzında kirli bir dezenformasyon yürütüldüğünü söyleyen Bakan Varank, “Bazı sendikaların da bu oyuna geldiğini üzülerek takip ediyoruz. Bir şeyin altını özellikle çizelim. Mecliste görüşülecek kanun teklifine göre Makine Kimya Endüstrisi kurumumuz özelleştirilmeyecek, aksine kamu hüviyetini kanunla koruyacak.

Sermayesi hazinede, yönetimi, hak ve yetkileri Savunma Bakanlığında olan özel hukuk hükümlerine tabi bir kamu şirketine dönüşecek. Çalışanların hakları ise sonuna kadar korunmaya devam edecek” açıklamasını yaptı.

HGK-82, MK-82 bombalarını 10 metre altında hassas vuruş yapabilen mühimmata çeviriyor

HGK-82 kiti, 500 lb. (226 kilogram) MK-82 bombalarını Küresel Konumlandırma Sistemi, Ataletsel Navigasyon Sistemi ile tüm hava koşullarında görev yapabilen, akıllı ve 10 metre altında hassas vuruş kabiliyetine sahip bir mühimmata çeviriyor.

Milli Savunma Bakanlığı Tedarik Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile ASFAT arasında imzalanan protokol kapsamında bin adet HGK-82 kiti üretimi, ASFAT ana yükleniciliğinde TÜBİTAK SAGE’nin teknik desteği ile gerçekleştirildi. 25 kilometre menzile sahip olan HGK-82 kiti, bağlı uçuşta yeniden hedef belirleme, karıştırmaya karşı direnç, BRU 57 adaptörüyle iki atım yapabilme özelliklerine sahip.

Mustafa Cenik - Cem Geçim
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Takibi ömür boyu süren bu hastalık için göz hastalıkları uzmanından ‘hayati’ uyarı Halk arasında ’’sarı nokta hastalığı" olarak bilinen yaşa bağlı makula dejeneresansının, tüm dünyada görme kaybının en önemli nedeni olarak kabul edildiğini belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Turgut Yılmaz, “Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmemektedir. Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak ve Akdeniz mutfağı gibi antioksidan içeren bol yeşillikli ve omega 3 ağırlıklı gıdalarla da beslenmek faydalı olacaktır” dedi. Dünya Sağlık Örgütünün (DSÖ) verilerine göre, dünyada görme kaybıyla sonuçlanan görme bozuklukları arasında 3’üncü sırada yer alan sarı nokta hastalığı (makula dejeneresansı), tüm dünyada 30 milyon kişiyi etkiliyor. Elazığ’da özel bir hastanedeki göz hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Turgut Yılmaz da genellikle 60 yaş üzeri kişilerde görülen ve kronik bir hastalık olan bu hastalığın belirtilerini, seyrini ve tedavi süreci hakkında bilgi vererek uyarılarda bulundu. ’’Kuru cinsi, yaşa bağlı makula dejeneresansında maalesef bir tedavi yoktur’’ Hastalığın en önemli belirtilerine değinen Prof. Dr. Turgut Yılmaz, ’’Sarı nokta hastalığı diye halk arasında adlandırılan yaşa bağlı makula dejeneresansı diye tanımladığımız hastalık, genellikle 60 yaş üstü bireylerde görülen bir retina hastalığıdır. Bu hastalığın insidansı son yıllarda oldukça artmıştır. Hastalığın en önemli bulguları merkezi görmenin bozulması, hastaların insanların yüzünü seçememesi, düz zeminleri veya kenarları eğik, kırık veya bombeli olarak görmesi şeklinde sıralayabiliriz. Bu hastalığın genellikle kuru ve yaş olmak üzere iki cinsi vardır. Kuru cinsi, yaşa bağlı makula dejeneresansında maalesef bir tedavi yoktur. Sadece hastalığı stabil hale getirmek için durağanlaştırmak için vitamin desteği vermekteyiz. Ancak yaşa bağlı makula dejeneresansında ise enjeksiyonlar, göz içi iğneler yaparak hastalığın kuru cinse dönmesini sağlamaya çalışıyoruz” diye konuştu. ’’Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak faydalı olacaktır’’ Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmediğine dikkat çeken Prof. Dr. Yılmaz, ’’Sarı nokta hastalığının genellikle sebebi bilinmemektedir. Etiyolojik faktörler arasında yaş en önemli faktördür. Ancak son yıllarda ultraviyole, beslenme alışkanlıkları gibi birçok faktör nedeniyle hastalığın yaşı biraz daha erken yaşlara doğru kaymıştır. Sigara, güneşe maruz yer, çevresel faktörler de hastalığı etkileyen diğer etkenlerdir. Hastalığın ilerlemesini engellemek için sigara alışkanlığından uzak durmak ve Akdeniz mutfağı gibi antioksidan içeren bol yeşillikli ve omega3 ağırlıklı gıdalarla da beslenmek faydalı olacaktır” şeklinde konuştu.
Eskişehir Kız isteme demetleri yoğun talep görüyor Eskişehir’de düğün sezonunun açılmasıyla birlikte kız istemek üzere çiçek demedi alan damat tarafları esnafın işini yoğunlaştırdı. Hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte düğün sezonu açıldı. Bu çerçevede hazırlıklara başlayan çiftler alışverişlerini yaparken, kız istemek için demet götürecek olan damatlar çiçekçilerin işlerini yoğunlaştırdı. Genellikle 41 adet gülden oluşan demetlere alternatif olarak renkli laleler ve ayçiçekleri tercih edildi. Fiyatları ortalama 2 bin 500 lira olan demetlerin talepleri her geçen gün artarken, son günlerde popüler olan bir televizyon dizisinde söz edilmesi nedeniyle ortalama bin 300 liraya satılan mavi orkide satışlarının da yüzde 200’den fazla yükseldiği öğrenildi. “Bu çiçek demetlerinde renkli lale ve güller ön plana çıkıyor” Eskişehir’de çiçekçilik yapan Nurgül Uzunharman, “Şu an düğün sezonunda olduğumuz için kız istemeye giden herkes bizlerden demet alıyor. Bu çiçek demetlerinde renkli lale ve güller ön plana çıkıyor. Onun dışında ayçiçeği de mevsim itibariyle çok soruluyor. Havanın ısınmasıyla birlikte çiçeklerin çeşitliliği de çok arttı. Laleler gelmeye başlarken, güllerin renkleri ve kalitesi artmış durumda. Gül adetlerimiz 75 liradan başlıyor. Kız isteme demetleri genellikle 41 adet gülden oluşuyor. O nedenle en az 2 bin 500 lirayı gözden çıkartmak gerekiyor” dedi. “Mavi orkide satışlarında en az yüzde 200 kadar artış var” Öte yandan, mavi orkide satışlarına da ayrı bir parantez açan Uzunharman, “Bir televizyon dizisinde söz edilmesinden kaynaklı mavi orkide de çok soruluyor ve isteniyor. O diziden sonra satışlarımız patladı diyebilirim. Satışlarda en az yüzde 200 kadar artış var. Fiyatları bin 200 ile bin 400 arasında değişiyor” ifadelerini kullandı.