GÜNDEM - 05 Ağustos 2020 Çarşamba 14:51

Bakan Varank: 'Patlamaya neden olan 2 bin 750 ton amonyum nitrat, 6 sene önce İstanbul Boğazı’ndan geçti'

A
A
A
Bakan Varank: 'Patlamaya neden olan 2 bin 750 ton amonyum nitrat, 6 sene önce İstanbul Boğazı’ndan geçti'

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, dün Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta yaşanan patlama hakkında sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu. Bakan Varank, "Patlamaya neden olan 2750 ton amonyum nitrat, 6 sene önce Beyrut’a giderken İstanbul Boğazı’ndan geçti" dedi.

Patlamaya neden olan amonyum nitratın daha önce Türkiye'den geçtiğini ve İstanbul Boğazı'nı kullandığını belirten Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Hepimizin yüreğinin yandığı patlamaya neden olan 2 bin 750 ton amonyum nitrat, 6 sene önce Beyrut’a giderken İstanbul Boğazı’ndan geçti. Sayın Cumhurbaşkanımızın ısrarla üzerinde durduğu Kanal İstanbul basit bir konu değil, Türkiye için stratejik bir güvenlik meselesidir" ifadelerine yer verdi.

Utku Şimşek
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Kamuda tasarruf alanında son dönemde alınan kararlar Kamuda tasarruf ve verimlilik hedefiyle son 8 yılda alınan tedbirlerin ardından en son hazırlanan “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi” ile 8 alanda tasarruf yapılması hedefleniyor. “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi”, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek tarafından kamuoyu ile paylaşıldı. Açıklanan tasarruf tedbirleri çerçevesinde kamuda taşıtların ve binaların kullanımı, kamu istihdamı, idari yapılanmada etkinlik, yurtdışı geçici görevlendirme giderleri, enerji ve atık yönetimi, haberleşme giderleri ve diğer cari harcamalar olmak üzere 8 alanda tasarruf yapılması hedeflendi. Tasarruf paketi çerçevesinde yeni araç alınması ve kiralanması 3 yıl süreyle durdurularak, mevcut taşıt sözleşmelerinin de izin alınmadan yenilenmemesine, deprem riski olanlar hariç 3 yıl süreyle yeni bina alımına ve yapımına izin verilmemesine ve yeni bina kiralanmasının durdurulmasına, savunma ve güvenlik hariç sosyal tesislerin ekonomiye kazandırılmasına, kamu çalışanlarının aldığı yönetim kurulu ücretlerine sınırlama getirilmesine, ayrıca yönetim kurulu ücretlerine üst sınır getirilmesine karar verildi. Bunların dışında kamu kurumlarında personel alımının emekli olan personel sayısı kadar olması da düzenlemede yer aldı. 2016’da da kamuda taşıtlarda tasarrufa gidilmesi için tedbirler alındı Geçmiş yıllarda yapılan tasarruf tedbirlerine bakıldığında benzer alanlarda tasarrufa gidildiği görüldü. Bu tedbirlerden bir örneği, Orta Vadeli Plan (OVP) çerçevesinde 2016 yılında dönemin Başbakanı Binali Yıldırım tarafından açıklandı. Kamuda tasarrufa gidilmesini hedefleyen düzenlemeyle kamu kurumlarında taşıt kullanımında maliyet etkinlik analizleri yapılarak, tasarruf sağlamaya yönelik gerekli tüm tedbirlerin alınacağı yer aldı. Bir diğer düzenleme de dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından açıklandı. Enflasyonla mücadele kapsamında alınan tedbirlerde yine kamuda tasarruf edilmesi hedeflendi. Albayrak, tasarruf tedbirleri çerçevesinde yaptığı açıklamada, 2018 mali yılı için kamu harcamalarıyla ilgili tasarruf tedbirlerinin alınmaya başlandığını ifade ederek, kamu nakit varlıklarının tek elden yönetilmesi ve verimliliğini sağlayacak olan tek hazine hesap uygulamasının yaygınlaştırılmasıyla alakalı yasal düzenlemelerin hayata geçirileceğini belirtti. 30 Haziran 2021 tarihinde ise ‘Tasarruf Tedbirleri’ konulu Cumhurbaşkanlığı Genelgesi açıklandı. Genelgede "Kamu kurum ve kuruluşlarınca taşıt edinimleri ihtiyaç analizlerine dayandırılacak, acil ve zorunlu haller dışında her ne suretle olursa olsun yeni taşıt edinilmeyecek” ifadesine yer verildi. Yine genelge kapmasında “taşınmaz edinimi ve kiralanması” başlığı altında yurtiçinde ve yurtdışında hiçbir surette hizmet binası, lojman, her ne adla olursa olsun memur evi, kamp, kreş, eğitim, dinlenme ve benzeri sosyal tesis ve bunlarla ilgili arsa ve arazi satın alınmayacağı, kamulaştırılmayacağı, yeni kiralama yapılmayacağı ve yeni inşaata başlanmayacağı ifade edildi. Yapılan tasarruf tedbirlerinin ardından merkezi yönetim bütçesi giderlerinin 2020 ile 2023 yılları arasında artış gösterdiği görüldü. Buna göre 2020 yılında 1 milyar 254 milyon olan taşıt giderlerinin 2021 yılında 1 milyar 694, 2022 yılında 1 milyar 416 milyon, 2023 yılında ise 3 milyar 246 milyon olduğu görüldü. Gayrimenkul alımları ve kamulaştırılmasındaki giderlere bakıldığında 2020 yılında 3 milyar 925 milyon, 2021 yılında 7 milyar 356 milyon, 2022 yılında 12 milyar 142 milyon ve 2023 yılında ise 24 milyar 425 milyon harcama yapıldığı görüldü. Temsil ve tanıtma giderlerinde ise 2020 yılında 133 milyon, 2021 yılında 371 milyon, 2022 yılında 1 milyar 12 milyon, 2023 yılında ise 1 milyar 929 milyon harcama yapıldı.
Trabzon Uğur Yılmaz: "Herkes turizmden iki ayda zengin olmanın peşinde" Trabzon’da turizm acentesi sahibi Uğur Yılmaz, Ortadoğulu turistlere karşı ön yargıların ortadan kalkması gerektiğini belirterek herkesin turizmden iki ayda zengin olma peşinde olduğunu söyledi. Yılmaz, bölgeye 12 ay boyunca turist getiren acente olarak alternatifler alanların sayısının artması gerektiğine dikkat çekti. Yolcu Elmas Turizm Acentesi sahibi Uğur Yılmaz, Trabzon’da geçtiğimiz sezon 1 milyon 250 bin Arap turist geldiğini belirterek "Bölgemizde Arap turistlere karşı bir ön yargı var. Her toplumun iyisi-kötüsü var. Avrupa’da olsun bizim ülkemizde olsun iyi-kötü var. Bu ön yargıyı ortadan kaldırmamız gerekiyor. Arap turistlerin bakkalından, manavına, terzisinden, ayakkabı boyacısına kadar herkese faydası var. Esnafımız bu turistlerin gelmesini bekliyor ama maalesef ön yargıyla bakanlar var. Bunu aşabilirsek Trabzon ve bölge olarak daha iyi gideceğimize inanıyorum" dedi. "Ülkemize gelen turistler çölde yaşamıyor" diyen Uğur Yılmaz, "Uzungöl, Sümela ve yaylalarımız var. İnsanlar şunu anlamasınlar ülkemize gelen Ortadoğulu turistler çölde yaşamıyorlar. Onlarda da yeşillik var, doğa var. deniz de var. Bizim ailelerimizin kaçında pasaport var. Ama onların çocukları doğduğu gibi pasaport çıkartıyorlar. Bizden geride değiller aksine ilerdeler. Trabzon’da ne fabrika var ne de gelişmiş bir sanayiye sahibiz. Trabzonspor’dan başka sosyal diyebileceğimiz bir ilgi odağımız yok. Bizim kesinlikle ve kesinlikle turizme ihtiyacımız var. Geçtiğimiz sene Trabzon’a 41 tane direk uçuş vardı. Haziran 15 ile Ağustos 15 arasına sıkışıyorlar. Bunun nedeni okul tatilleri olması. O nedenle bu aylara sıkışıyor büyük aileler. Acente olarak 12 ay çalışıyoruz. Bölgeye Arap turist getiriyoruz. İnsanlarımız şuna bakıyor "2 ay Arap turizmi var iki ayda ne kazanabilirsek’ mantığıyla gidiyorlar. Herkes iki ayda zengin olmanın peşinde. Böyle bir dünya yok. Geçtiğimiz sene 1000 dolara kadar çıkan otel fiyatları, 30 bin TL’ye kadar çıkan yemek fiyatları vardı. Bunlara hepimiz şahit olduk. İki ay içinde bunu gören insanlar diğer aylarda gelmek istemiyor. Avrupa’ya kaçıyor veya başka bir yere gidiyor. Gürcistan’a kayan müşterilerim var. Ben oraya çalışmıyordum ama bu sene mecbur kaldım. Trabzon’u benden daha iyi bilen müşterilerim var. Sürekli geliyor o yüzden geldiğinde farklı yerler görmek istiyor. Bunu sağlamak lazım. Turizm demek zaten her yıl yenilenmektir. Rize’de çay bardağı yaptılar çok ilgi çekiyor. Yomra’da uçaktan yapılan pide salonu ilgi çekiyor. Bize bu tarz yerler lazım" ifadelerini kullandı. "Düzelmezsek bu insanları kaçıracağız" Uğur Yılmaz, ön yargılardan ve uygulanan fahiş fiyat politikaları nedeniyle Arap turistleri kaçırabileceklerine dikkat çekerek "Biz Ortadoğu’daki turistleri buraya daha çok nasıl getirebiliriz düşüncesiyle hareket ediyoruz. Biz burada iyi bir fiyat politikası izlersek biz yılın 12 ayı burada turizmi canlandırırız. Restoranlardaki yeme-içmeden alınan komisyona karşıyım. İnsanların yediği yemekten komisyon alınması bana tuhaf geliyor. Bu mantıkla turizmi geliştiremeyiz. Geçtiğimiz sene Uzungöl’de 10-15 gün bir denetleme yapıldı. Bunun sürekli olması lazım. Turistlerin hizmet aldıkları alanlarda sürekli denetlenmeli. Yanlış hizmet verenler var. Kara düzen gidiyoruz. Sektör ve bölge zarar görüyor. Ehil insanların olması lazım. Uzungöl’de 2+1 odaya 800 dolar fiyat veriyorlar. Altından mı kaplı ben anlamıyorum" diye konuştu. Turizm sezonunun Ağustos 15’de bitmediğini sadece gelen turist sayısının azaldığını da belirten Yılmaz, "Eylül, Ekim ve Kasım ayları olmak üzere kışında gelen turistler var. Karı çok seviyorlar. Devamlı biz Ortadoğu’dan turist getiriyoruz. Yıl boyunca biz acente olarak 7 bin 500 civarı aile getiriyoruz. 10 Bin olduğu dönemlerde oldu. Trabzon’da bir lunaparkımız bile yok. Geçen sene sahil yapıldı. Yürüyüş yerleri düzenlendi. Boztepe yapıldı. Akvaryum yapıldı. Trabzon’da bunların sayısının artması gerekiyor. Sosyal faaliyetlerin daha aktif şekilde olabileceği alanların oluşturulması gerekiyor. Bir lunapark yapamadık Trabzon’a bunu sadece Arap turizmi olarak söylemiyorum" şeklinde konuştu. "Yerli ve yabancı turistleri bir kuşun iki kanadı gibi düşünmeliyiz" Bölgemizde yerli ve yabancı turist ayrımı yapılmaması gerektiğine de vurgu yapan Yılmaz, şunları söyledi: "Yerli ve yabancı turistleri bir kuşun iki kanadı gibi düşünürsek turizmi bölgede uçurabiliriz. Ama yanlışlıklar devam ediyor. Beşikdüzü’ndeki teleferikler bizim Arap turistlerimiz için ziyaret listesine koyduğumuz bir yer. Yerliye ayrı yabancıya ayrı fiyat uygulaması yapılıyor. Bunu merak ettim ve gidip sordum. Yabancılar maaşlarını dolarla alıyormuş, bizimkiler ise TL alıyormuş cevabını aldım. Böyle bir şey olabilir mi ? Yurt dışında ise böyle bir şeyle karşılaşma imkanınız yok. Herkese aynı fiyat uygulanıyor. bir kanadın yaralı olması, kara düzen gitmesiyle turizmi biz burada uçuramayız. Bu turizme zarar veriyor. İlimize zarar veriyor." "Bize bir şey soran yok" Bölgeye turist çekebilmek için neler yapılması gerektiği noktasında bir çok ülkeye tanıtımlara ve toplantılara katıldıklarını belirten Yılmaz, " Acente olarak bir çok ülkede turist getiriyoruz ama bir gün gelip te bize ’Neler istiyorsunuz? Buraya gelen turistlerin buradan beklentisi nedir ? Ne yapabiliriz?’ diyen birine rastlamadım. Yönetim bazında eksiklerimiz var. Trabzon’a nasıl daha çok insan getirebiliriz noktasında fikrimizi alan yok. Biz hiç kimseden para istemiyoruz. ’Ne gibi farklılıklar yapılabilir, alternatif neler üretebiliriz?’ denilsin istiyoruz" dedi.
İstanbul Maltepe Belediyesi’ne bağlı zabıta ekipleri esnafı tehdit ve darp etti Maltepe Belediyesi’ne bağlı zabıta ekipleri, dükkanların önünde bulunan reklam dubalarını kaldırılması için çalışma yaptığı sırada tartıştığı esnafı önce ’size burada ekmek yedirtmeyiz’ diyerek tehdit etti, ardından darp etti. O anlar iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. Olay, geçtiğimiz Maltepe Bağlarbaşı Mahallesi’nde saat 09.30 sıralarında yaşandı. İddiaya göre, Maltepe Belediyesi’ne bağlı zabıta ekipleri cadde üzerinde esnaf tarafından dükkan önüne koyulan reklam dubalarını kaldırmaya çalıştı. Bunun üzerine bir esnaf dubayı zabıta ekiplerine vermeyerek dükkanın içine koydu. Zabıta ekipleri dubayı vermeyen esnafın dükkanına girerek dubayı almak istedi. Zabıta ekipleri ve esnaf arasında sözlü tartışma çıktı. Belediye’ye ait zabıta ekipleri esnafa önce ’burada sana ekmek yedirtmeyiz’ diyerek tehdit etti. Ardından da darp etti. Zabıta ekiplerinin darp görüntüleri ise dükkanın güvenlik kamerasına anbean yansıdı. Yaşanılan kavgayı çevredeki diğer vatandaşlar ve esnaflar zorlukla ayırdı. "Seçimden sonra bizi sıkıştırdılar, memnun değiliz" Esnaf Fadime Öz, "Dedelerden, atalardan beri biz CHP’liyiz. CHP için canla başla çalıştık. Ama bizi böyle sıkıştırmasın. Sıkıştırınca kapımızı kapatıp çıkarız. Seçimden sonra bizi çok sıkıştırdı. Memnun değiliz" diye konuştu.
Diyarbakır Diyarbakır’da 3 damarı kapalı olan hasta, kapalı bypass ameliyatıyla sağlığına kavuştu Diyarbakır’da 3 damarı kapalı olan 43 yaşındaki hasta, kapalı bypass ameliyatı ile sağlığına kavuştu. Diyarbakır’da Memorial Hastanesi’nde görevli Kalp ve Damar Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Utkan Sevük, 3 damarı kapalı olan İdris Aktan’a (43) kapalı bypass ameliyatı yaptı. Aktan, ameliyat ve tedaviler sonrası sağlığına kavuştu. Meme altından yapılan kapalı bypass ameliyatı, klasik açık ameliyata göre çok daha avantajlı olduğunu söyleyen Prof. Dr. Utkan Sevük, açık bypass ameliyatlarında göğüs kemiği açılarak 20-30 santimetrelik kesilerle kalbe ulaşılarak bypass yapıldığını, açılan göğüs kemiği çelik tellerle dikilip, ameliyattan sonra 2 ay kemiğin kaynaması beklendiğini ifade etti. Açık bypassta hastaların yaklaşık iki ay yan yattığını, göğüs korsesi takmak zorunda kalabildiğini, kollarını rahatça kullanamadığını aktaran Dr. Sevük, “Bu durum sırt ağrısı, uyku bozukluğu ve konforsuzluğa neden olabiliyor. Bu iki aylık süreçte kemiğin kaynamasına müsaade etmek için yan yatılmaması, ağırlık kaldırılmaması ve araba kullanılmaması gerekir. Gelişecek enfeksiyonlar ise daha ağır seyredebilir ve kesi daha büyük olduğu için kanama riski de fazladır. Kapalı bypassta ise aynı işlem sadece sol kaburgalar arasından 6-8 santimetrelik bir kesi ile ameliyat yapılır. Kemik kesilmez. Böylece kemikle ilgili kaynama ve enfeksiyon problemleri de olmaz göğüs kemiğiyle ilgili problemler yaşanmaz. Korse kullanmaları gerekmiyor. Ameliyat sonrası açık ameliyatlara göre daha konforludur. Toparlanma daha hızlı olur. O yüzden kapalı ameliyat, kişinin normal hayatına devam edebilmesi için harika bir yöntemdir” dedi. Meme altı kapalı bypass ameliyatı ile açık bypass ameliyatında kalbe uygulanan işlemlerin aynı olduğunu belirten Dr. Sevük, “Açık ameliyatta bypass yapılan tüm kalp damarlarına, kapalı yöntemle de bypass yapılabilir. Tek fark kalbe ulaşım yeri önden değil yandan meme altından olur” ifadelerini kullandı.
İstanbul Esenyurt’ta olaylı sitede sular durulmuyor Esenyurt’ta bir çetenin çöktüğü, 230 dairenin 800 kişiye satıldığı Fly Butik Rezidansta sular durulmadı. Bir site yöneticisinin yabancı uyruklu site sakinlerine uyguladığı şiddet kameralara yansıdı. Site Yönetim Kurulu Başkanı Metin Uçar, yaşanan olaylarla ilgili savcılığa şikayette bulundu. Esenyurt’ta bulunan Barbaros Hayrettin Paşa Mahallesi’nde bulunan 212 daire ve 15 dükkandan oluşan Fly Butik Rezidans isimli site, geçtiğimiz yıl bir suç örgütünün çökmesiyle gündeme gelmişti. 212 daireli sitede 850 kişiye daire satan suç örgütüne yönelik polis operasyonu düzenlemiş ve 26 kişi tutuklanmıştı. Operasyondan sonrası site yönetimi Uçarlar Yapı’ya teslim edilse de sular bir türlü durulmadı. İddialara göre yeni oluşan yönetimde yer alan Vedat Oral, yanına bir başka yöneticiyi de alarak yabancı uyruklu site sakinlerini tehdit etti ve şiddet uyguladı. O anlar cep telefonu kameralarına da yansıdı. Site yönetiminin 35 bin liralık borcu nedeniyle elektriğini kestiği bir başka şahıs Ahmet Turgut ise, elektrik odasını kurşunlayarak kaçak elektrik çekti. Site yönetimi başkanı Metin Uçar tüm bu yaşananlarla ilgili savcılığa suç duyurusunda bulundu. “Sitemize silahlı bir çete çöktü” Kendi yaptığı siteye yıllarca silahlı çete nedeniyle giremediğini söyleyen Metin Uçar, “Projeye yaklaşık 22 milyon dolar para harcadık. Ancak daha sonra bir takım talihsiz olaylar yaşandı. Sitemize bir silahlı çete çöktü. Yaklaşık 850 - 900 tane sahte satış yaptılar. Bunun neticesinde binamızı sahte satış yapılan kişilerle doldurdular. Bunun sonucu maalesef olmayan 850 daire, sahte evraklarla, yetkisi olmayan kişiler tarafından insanları dolandırmak suretiyle satıldı. Bu silahlı örgüt bizi yıllarca binamıza sokmadı. 4 operasyon oldu ve sonucunda birçok şüpheli tutuklandı” ifadelerini kullandı. Site yönetimini devraldıktan sonra yeni bir yönetim oluşturduklarını söyleyen Uçar, "Yeni yönetimi kurduktan sonra elimizde yaklaşık 160 tane işgalci ile karşı karşıya kaldık. Bunlar çete tarafından korkutulmuş, bize karşı kışkırtılmış insanlar. Burada hep bir soğuk savaş devam ediyor. Maalesef buraya geldikten sonra en güvendiğimiz, şoförümüz, yönetim kurulu üyemiz, başkanvekilimiz bu sisli havadan etkilenerek kendilerine illegal bir yöntem seçerek bir nevi çete içinde çete oluşturdular. Bunları tespit ettikten sonra kendilerini gönderdim. Onlar gittiler çete ile iş birliği içinde oldular. Çetenin destek verdiği kişilerle bize bir takım şeyler yapmaya çalıştılar” diye konuştu. Yaşanan kurşunlama ve darp olayları nedeniyle şikayetçi olduklarını söyleyen Uçar, "Ahmet Turgut denilen şahıs çete tarafından sahte evraklarla burada oturtulmuş. 4 tane daireyi işgal eden bir insan. Ne yaptığı belli değil. Bununla ilgili birçok tutanak şikayeti de yaptık. Bu şahsın yaklaşık 35 bin lira elektrik borcu vardı. Biz de şantiye elektriği olduğu için yönetim kurulunun aldığı kararla enerji kesintisine gittik. Bu şahıs tabancası ile elemanımızı etkisiz hale getiriyor. Camları çerçeveleri indiriyor. Elektrik odasına gidiyor. Kapıya 5 kez ateş ediyor. Duvarı yıkıyor ve elektriğini açıyor. İllegal işlerinden dolayı görevine son verdiğimiz Vedat Oral isimli bir şahıs da yabancı uyruklu site sakinlerini darp ediyor. Bunlarla alakalı şikayet dilekçelerimiz mevcut" şeklinde konuştu.