EKONOMİ - 26 Mart 2020 Perşembe 10:16

Bakan Varank'tan net mesaj! Fırsatçıların canını yakacağız

A
A
A
Bakan Varank'tan net mesaj! Fırsatçıların canını yakacağız

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Fırsatçıların canını yakacağız. Fırsatçılık yapan firmalar bundan sonra bakanlığımızın desteğini asla alamayacak" dedi.


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kovid-19 ile mücadele kapsamında bakanlığın yeni adımlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Kovid-19'un global bir tehdide dönüşmesiyle medikal ekipmanlarda yüksek bir talep artışı olduğuna dikkat çeken Varank, ”Talebi karşılamak için üreticilerle temas halindeyiz. Vereceğimiz destekleri işte tam da bu ihtiyacı sağlıklı bir şekilde karşılamak için devreye soktuk. Böylece düzgün ve dürüst işletmeleri destekleyerek fırsatçıların spekülasyon yapmasını engellemiş olacağız" dedi.

Yatırım teşviklerinde verilen kredi faiz desteği uygulamasına esneklik getirdiklerini kaydeden Bakan Varank, ”Yatırım teşviklerinden faydalanan firmaların kullandıkları kredi faizinin veya kar payının bir kısmını Bakanlığımız karşılıyor. Mevcut uygulamada firmalar, bankalara yaptıkları kredi geri ödemelerinde aksama olması durumunda faiz desteğinden yararlanamıyorlardı. Aldığımız yeni kararla bu dönemde bankalara karşı yükümlülüğünü yerine getiremeyen firmalar için bu kuralı askıya alıyoruz. Firmalar, bu döneme ilişkin banka ödemeleri daha sonra gerçekleştirdiğinde de faiz veya kar payı desteğinden aynen faydalanabilecek. TÜBİTAK tarafında da paylaşmak istediğimiz yeni adımlarımız var. Biz tüm taraflarla yoğun iletişim halinde her fikirden istifade etmeye çalışsak da hiçbir öneriyi atlamak istemiyoruz” diye konuştu.

Kovid-19'la mücadele kapsamında girişimcilerin ve bilim insanlarının getirecekleri projelerin bir an önce hayata geçmesini sağlayacak özel ve hızlı bir destek programı hazırladıklarını bildiren Bakan Varank, ”Bugün itibarıyla çağrıya çıkıyoruz. 2 Nisan’a kadar açık olacak bu çağrılar maksimum bir hafta içinde değerlendirilecek ve sonuçlandırılacak. Bu çerçevede Kovid-19'un teşhis ve tedavisinde kullanılacak ürünlere, ortam koşullarının iyileştirilmesine yönelik ekipmanlara, hastalığın önlenmesinde etkili koruyucu ürünleri geliştiren Ar-Ge projelerine, salgının doğrudan veya dolaylı sonuçlarına etki edebilecek bilişim uygulamalarına hızlıca destek vereceğiz. Bu alanlarda çalışanlar, TÜBİTAK’ın bu yeni programına başvurabilirler. Bilimin ve teknolojinin gücünden maksimum seviyede faydalanmamız gereken böyle bir dönemde yeni bir uygulama olarak geliştirdiğimiz TÜBİTAK Kovid-19 portalını da bugün itibariyle devreye aldık. Araştırmacılarımızın birlikte iş yapmaları ve güçlü bir sinerji oluşturmaları çok önemli. Bilim ve teknoloji odaklı süreçlerde birlikte başarma anlayışıyla tasarladığımız bu interaktif portalda Kovid-19 ile ilgili ülkemizin yetkinliklerine, güncel bilgilere, akademik araştırma ve makalelere yer veriyoruz. covid19.tubitak.gov.tr adresinden ulaşılabilecek portalda, araştırmacılara özel bir de bölüm oluşturduk. Ülkemizde bu konuda çalışan tüm araştırmacılar bilgi, tecrübe ve veri paylaşımını bu portal üzerinden yapabilecek” ifadelerini kullandı.

TÜBİTAK’ta da süre uzatımları yapılmasına karar verdiklerini ifade eden Bakan Varank, TÜBİTAK’a teslim edilmesi gereken tüm proje raporlarının teslim tarihlerini 3 aya kadar ertelediklerini belirterek, şunları söyledi:
“Çağrı ve etkinliklere ilişkin başvuru sürelerini de uzattık. Burada kolaylaştırıcı bir yaklaşım izleyeceğiz. Yani, okul ve üniversitelerin eğitime başlama tarihine bağlı olarak planlamalarımızı yapacağız. Aşı ve ilaç geliştirme projelerindeki temel araştırmalara TÜBİTAK liderlik ediyor. Yaklaşık 2 ay önce, 31 Ocak tarihinde, TÜBİTAK ve üniversitelerden bilim insanlarımızla aşı geliştirme koordinasyon toplantılarına başladık. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezine bağlı Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsünün koordinasyonunda aşı ve ilaç geliştirme projelerini desteklemek için Kovid-19 alt platformunu oluşturduk. Türkiye’de devam eden projelerden spesifik olarak bu virüse karşı dönüştürülebilecek olanları ya da yenilikçi bir anlayışla çok hızlı bir şekilde netice alabileceğimiz projeleri belirledik. Destek süreçlerini başlattık. Biz bu mekanizmayı oldukça esnek bir şekilde tasarladık. Yeni öneri getiren tüm araştırmacılarımızı sürece kolaylıkla dahil edebileceğiz. Bu konu bizim için kritik bir öneme sahip. Bürokratik süreçleri neredeyse tamamen ortadan kaldırdık.TÜBİTAK MAM, Ege, Acıbadem, Ankara, Selçuk, Bilkent, Boğaziçi, Medipol ve İstanbul Üniversiteleri ile İzmir Biyoteknoloji ve Gen Enstitüsünden bilim insanlarımız, Kovid-19 Platformu koordinasyonunda aşı ve ilaç geliştirmek için yoğun bir şekilde çalışıyor. Tüm bu projelerin klinik çalışmalarını da Sağlık Bakanlığımıza bağlı TÜSEB destekleyecek” dedi.

“Çok açık söylüyorum bu fırsatçıların canlarını yakacağız”

Korona virüs salgınını fırsatçılığa çevirmek isteyenlere karşı önlemler alındığını dile getiren Bakan Varank, ”Çok açık söylüyorum bu fırsatçıların canlarını yakacağız. Tabii diğer yandan canla başla çalışıp, milli duruş sergileyen tüm üreticilerimizin de yanında olmaya devam edeceğiz. İşte bugün açıkladığımız TÜBİTAK ve KOSGEB destekleri bu milli duruş sahibi firmalarımız içindir. Fırsatçılık yaptığı tespit edilen firmalar, bundan sonra hiçbir şekilde Bakanlığımızın desteklerinden yararlanamayacaklar” diye konuştu.

Bakan Varank, vatandaşlara bireysel tedbirlerini alması uyarısında bulunarak, ”Lütfen Bilim Kurulunun, bakanlıklarımızın açıklamalarına riayet edip bireysel tedbirlerinizi almaya devam edin. Gerekmedikçe, zaruri haller dışında evlerinizden çıkmayın. Hijyen kurallarına dikkate ederek, sosyal mesafeyi korumak bu virüsle mücadelede en etkin yöntem. Üretim cephesinde büyük bir özveriyle çalışan emekçilerimiz ve sanayicilerimiz için fabrikalarda uyulması gereken temel kuralları da belirledik. Ateş ölçümünden vardiyaların ve servislerin ayarlanmasına, hijyen alanında yapılması gerekenlerden iş sürekliliğinin sağlanmasına varıncaya dek alınması gereken tedbirleri üretim tesisleriyle paylaştık. Üretim alanındaki tüm paydaşlarımızın bu kurallara harfiyen riayet etmesi, tehdide karşı önemli bir kalkan olacaktır. Küresel salgına karşı topyekün milli mücadele verdiğimiz bu dönemden inşallah güçlenerek çıkacağız” ifadelerini kullandı.

Yerli solunum cihazına ilişkin soruları yanıtlayan Bakan Varank, ”Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türkiye’deki Ar-Ge projelerine, teknoparklara destek veren bir bakanlık. Biz Türkiye’de hem profesyonel solunum cihazı hem de ev tipi cihazlar üreten firmalarımız olduğunu gördük. Şuanda güzel bir oluşum gelişti. Biz bu girişimlerle bu olaya katkı sağlamak isteyen üreticilerimizi buluşturduk. Sağlık Bakanlığımız 5 bin adetlik bir sipariş verdi. Seri üretime geçmeyen bu cihazları hızlıca üretmek için yola koyulduk. Seri üretimle teslimatını Sağlık Bakanlığımıza yapacağız” dedi.

"İstanbul ve Ankara’da bunların dağıtımına başlamayı düşünüyoruz”

Yaşlılara kolonya ve maske dağıtımı konusunda tedarikçilerle görüşmelerin yapıldığını kaydeden Bakan Varank, ”İlk ürünler teslim edilmeye başladı. Elini taşın altına koyan firmalarımız oldu. Büyük bir organizasyonla valilerimizin başkanlığında İstanbul ve Ankara’da bunların dağıtımına başlamayı düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Mevlüt Hasgül - Emre Yüzügüldü - Hülya Keklik
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Edremit’te muhtarlar toplantısı yeniden başladı Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş, göreve başlamasından sonra muhtarlarla aylık değerlendirme toplantılarını yeniden başlattı. Meclis salonunda muhtarlarla bir araya gelen Başkan Ertaş, tabana yayılan katılımcı bir yönetim anlayışı ile vatandaşa hizmet için birlik içerisinde çalışacaklarını ifade etti. Edremit Belediyesi’nde mahalle muhtarları ile aylık değerlendirme toplantıları başladı. Belediye Başkanı Mehmet Ertaş başkanlığında yapılan toplantıda muhtarlarla birlikte Başkan Yardımcısı Cavit Cebeci, belediye meclis üyeleri ve belediyede ki daire müdürleri de yer aldı. Başkan Mehmet Ertaş, halkçı bir yönetim anlayışı ile tabana yayılan bir yönetim anlayışı içerisinde muhtarlar, esnaf odaları ve sivil toplum kuruluşları ile birlik ve beraberlik içerisinde hareket edeceklerini ifade etti. Her ay belediye meclis toplantısı öncesinde muhtarlarla buluşacaklarını kaydeden Başkan Ertaş, “Her türlü öneriye açık bir şekilde “ben yaptım oldu” değil ortak akılla birlikte karar vereceğiz. Halkımıza hizmet noktasında bir ve beraber hareket edeceğiz. En kısa yoldan halkımızın sorunlarına çözüm üretip hizmeti ulaştırma amacıyla çalışacağız” dedi. Mahalle muhtarları da tek tek söz alarak hem kendilerini tanıttılar hem de sorunlarını anlattılar. Doğalgaz hatlarının uzatılması ve bozulan yolların yapılması gibi konular başta olmak üzere mahalleleri ile ilgili istek, öneri ve şikayetlerini bildirdiler. Başkan Ertaş, yol yapım ve onarım için 14 ayrı ekibin sahada olduğunu kaydetti, sorunların ortadan kaldırılması için hızlı bir şekilde çalıştıklarını vurguladı.
Giresun Kadınlar baharla birlikte pazarda doğal ürünleri satıyor Baharın gelmesiyle kadınlar pazarındaki ürün çeşitliliği de arttı. Çoğu doğada kendiliğinden yetişen dikenucu, geldirdik, kabalak gibi bitkileri toplayarak kendi yetiştirdikleri ürünlerle beraber ilçe pazarında satan kadınlar aile ekonomilerine katkı sağlıyor. Giresun’un köylerinde yaşayan kadınlar, evde yaptıkları yöresel ürünler ile yetiştirdikleri sebze ve meyveleri ilçelerin pazarlarında satarak aile ekonomilerine katkı sağlıyor. Kendi yetiştirdikleri ürünlerle beraber, doğada kendiliğinden yetişen bitkilerin de pazarda yoğun ilgi gördüğünü anlatan Atike Sefer, “Bahar mevsimi geldiği için pazarda sattığımız ürünlerde arttı. Kendi yetiştirdiğimiz lahana, bezelye, kıvırcık, yeşil soğan gibi ürünlerin yanı sıra doğada kendiliğinden yetişen kabalak, galdirik, dikenucu olarak bilinen melocan da toplayarak pazara getiriyoruz. Bu tezgahta sattığım her şey organik ve tazedir. Köyde sabah erken saatlerde tarlalardan topladığım sebze ve meyveleri pazara getiriyorum. Yeter ki üretim olsun üretilen her şeyin pazarda müşterisi oluyor” dedi. Üretilen her ürünün pazarda yeri var Her ne kadar kadınlar pazarı olsa da üreten herkese pazarda yer olduğunu ifade eden Aydın Öztürk ise, “Artık köylerde pek üreten kalmadı. Köylüler de gelip lahanasını pazardan alır duruma geldi. Oysaki köylerde sadece ekip diktiğin değil doğada kendiliğinden yetişen birçok bitki de ihtiyaçlarını karşılamaya yetiyor. Ben bir emekli olmama rağmen köyde üretip gelip pazarda satıyorum ve ihtiyacımı karşılıyorum. Üreten herkese pazarda yer olduğu gibi üretilen her şeyinde alıcısı oluyor” dedi.