EKONOMİ - 11 Mart 2021 Perşembe 10:11

Bakan Varank'tan 'Xiaomi' açıklaması: Önümüzdeki ay satışa çıkıyor!

A
A
A
Bakan Varank'tan 'Xiaomi' açıklaması: Önümüzdeki ay satışa çıkıyor!

Global teknoloji devlerinin Türkiye’ye yatırımları sürüyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Türkiye’de test üretimine başlayan Oppo’nun ardından Xiaomi’nin fabrikasını da ziyaret etti. Tesiste incelemelerde bulunan Bakan Varank, “Önümüzdeki aydan itibaren bu fabrikada üretilen telefonlar, Türkiye’de satılmaya başlayacak” dedi.

Bakan Varank, tesisinin yılda 5 milyon akıllı telefon üretim kapasitesine sahip olacağını vurgulayarak “Tam kapasiteyle üretime geçildiğinde 2 bin vatandaşımız istihdam imkanı bulacak” diye konuştu.

Çinli teknoloji devi Xiaomi, dünyanın en büyük şarj ve akıllı telefon aksesuarı üreticisi Finlandiya menşeli Salcomp ile Türkiye’de yapacağı üretim için İstanbul Avcılar’ı seçti. Burada 1975 yılında kurulmuş eski bir fabrika binası baştan aşağı yenilendi. 15 bin metrekarelik kapalı alanı, 7 bin 500 metrekarelik temiz odası bulunan üretim tesisinde Salcomp’un teknoloji çözüm ortaklığını ise Kontrolmatik firması üstlendi.

Fabrikadaki incelemelerinin ardından değerlendirmelerde bulunan Varank, özetle şunları kaydetti:
“Özellikle global teknoloji firmalarının Türkiye’de akıllı telefon pazarına yatırım yapmaya başladıklarını daha önce konuşmuştuk. Tüm Türkiye’nin aslında merakla beklediği bir husustan bahsediyoruz. Xiaomi telefonlarının üretildiği ve önümüzdeki dönemde üretileceği Avcılar’daki fabrikayı ziyaret ediyoruz. Bildiğiniz gibi Xiaomi bir global teknoloji firması. Şu anda marka olarak dünyada en üst sıralara tırmanan, dünyanın en güçlü firmaları arasında yer alan Çin menşeili bir firma. İşte Xiaomi artık telefonlarını Türkiye’de üretmeye başlıyor.”

Bakan Varank, Xiaomi’nin fabrikasının yenilendiği belirterek, “Tabii firmanın stratejisi, kendileri üretim yapmıyorlar. Genelde partnerlerle, ortaklarla üretim gerçekleştiriyorlar. Türkiye’de seçtikleri üretici firma da Salcomp. Salcomp da yine tüm dünyada teknoloji alanında üretim yapan çok önemli bir global marka. İşte bugün burada bulunduğumuz fabrika aslında 1975 yılında kurulmuş eski bir fabrika. Burayı satın aldılar. Burada gördüğünüz şekilde modern bir şekilde fabrikayı yenilediler. 15 bin metrekarelik kapalı alanda üretim yapacaklar. Yaklaşık 7 bin 500 metrekarelik ‘temiz oda’ oluşturdular” şeklinde konuştu.
Bakan Varank, demonte parçalardan oluşan ve başka bir ülkede montajı gerçekleştirilmek üzere ihraç edilen mallardan (CKD) itibaren üretim olduğunu vurgulayarak, “Telefon üretimleri SKD ya da CKD’den başlayabiliyor. SKD, daha az parçanın montajla bir araya getirilmesi. CKD ise komponentlerin daha en baştan itibaren üretilip yerleştirilmesiyle yapılan bir üretim çeşidi. Global firmalar, Türkiye’ye gelerek CKD’den itibaren artık üretim yapmaya başlayacaklar. Burada Xiaomi telefonlarının üretim testleri yapılmaya başlandı. Önümüzdeki aydan itibaren bu fabrikada üretilen telefonlar Türkiye’de satılmaya başlayacak. Bu senenin sonuna kadar da firma, CKD yatırımlarını tamamlamayı düşünüyor” ifadelerini kullandı.

Bakan Varank'tan 'Xiaomi' açıklaması: Önümüzdeki ay satışa çıkıyor!

Xiaomi’nin tesislerinde yıllık 5 milyon telefon üretme kapasitesine ulaşacağına dikkati çeken Varank, “Bu gördüğünüz tesislerde yıllık 5 milyon telefon üretme kapasitesine ulaşılacak. Tabii ki global teknoloji firmalarının Türkiye’ye yatırım yapmasından, Türkiye’ye ilgi göstermesinden oldukça memnunuz. Tabii ki onlara şu tavsiyede bulunuyoruz: Türkiye’ye geldiğinizde lütfen yerli tedarikçilerle de görüşmelerinizi yapın. Kendi tedarik zincirlerinize Türkiye’deki yerleşik tedarikçileri de katmaya çalışın ve elbette Türkiye’den ihracatı da hedefleyin” dedi.

Bakan Varank'tan 'Xiaomi' açıklaması: Önümüzdeki ay satışa çıkıyor!

Türkiye’nin önemli bir pazar olduğunu, ayrıca özellikle akıllı telefon anlamında 10 milyonun üzerinde telefonun satıldığı bir pazar olduğunu aktaran Varank, “Hem bu pazarda iddialı bir şekilde bulunmak hem de Türkiye’deki yaptıkları üretimle dünyaya bu telefonları satabilmek global markalar açısından önemli. İnşallah burada tam kapasiteyle üretime geçildiğinde yani yıllık 5 milyon telefon kapasitesine ulaşıldığında da 2 bin vatandaşımız istihdam imkanı bulacak” açıklamasını yaptı.

Bakan Varank'tan 'Xiaomi' açıklaması: Önümüzdeki ay satışa çıkıyor!

Bakan Varank, Türkiye’nin AR-GE yatırımlarını da çekeceğini belirterek, “Hem Xiaomi hem Salcomp’un temsilcileri benimle. Kendilerine çok teşekkür ediyorum. Burada özellikle know-how transferiyle kendi mühendislerimizin, teknisyenlerimizin de yetişmesine katkı sağlıyorlar. İnşallah global teknoloji firmalarını Türkiye’ye daha fazla çekmek, beraber Türkiye’de ortaklıklarının önünü açmak için de biz hükümet olarak önümüzdeki dönemde desteklerimizi teşviklerimizi sürdüreceğiz. Sadece üretim değil Ar-Ge alanında da bu firmaların Türkiye’ye yatırım yapma niyetleri var. İnşallah o yatırımlarını da Türkiye’ye çekmeyi başaracağız” değerlendirmesini yaptı.

Mustafa Cenik - Adem Aslan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas (Düzeltme) 58 yıldır gerçek kimliğini arıyor Sivas’ta yaşayan 58 yaşındaki Raziye Şimşek, doğduğu günden bu yana gerçek kimliğine kavuşamadı. Hikâyesiyle filmlere konu olacak olayın aydınlatılması için Şimşek’in biyolojik babasının mezarı açılarak DNA örneği alındı. Sivas kent merkezinde yaşayan Raziye Şimşek, 1 yaşında annesini kaybettikten sonra yaşadığı dramatik hayat hikâyesiyle duyanları derinden etkiliyor. Şimşek, annesinin vefatının ardından babası tarafından 1 yaşındayken yurda verildi. İddiaya göre, o dönemdeki yurt müdürü Şimşek’i kaydettirmeden resmi olmayan şekilde bir aileye verdi. Bu aile de sahte kayıtlarla Şimşek’i öz çocuklarıymış gibi nüfusa kaydettirdi. Şimşek, evlendikten sonra evlat edinen aile tarafından reddedilerek evlatlıktan düşürüldü. Evlat edinen ailenin çıkarttığı kimlik kartı numarası ve kendisinin çıkarttığı kimlik kartı numarası bulunan Şimşek, bu nedenle devlet kurumlarına gittiğinde birçok sorunla karşılaşıyor. Yaklaşık 3 yıldır bu durumun çözümü için mücadele eden Şimşek, “Ben bir yaşımdayken annem vefat etti. Bana bakan olmadığı için beni yurdun kapısının önüne bırakıyorlar. O dönemin yurt müdürü beni el altından yurda kaydetmeksizin beni büyüten aileye veriyor. Onlar da sahte kayıtla beni kendilerinin üzerine geçiriyorlar. 18, 19 yaşına gelip evlendiğimde beni üzerlerinden düşürüyorlar. Bunun zorluğunu hep yaşıyorum. Benim ablalarım bütün aile fertlerim beni kabul ediyor ama daha büyük aile bireylerimiz olmadığı için Hâkim Bey DNA testine karar verdi. 2,5 yıldır çok büyük zorluklarla uğraşıyorum. Hem maddi hem de manevi sıkıntılar yaşıyorum. Sürekli mahkemelere gidip geliyorum. Yaşadığım şeyleri tekrar tekrar yaşıyorum” dedi. Adına iki farklı kimlik numarası olduğunu ifade eden Şimşek, “Geçmiş yakamı bırakmıyor ki rahat edeyim. 1965 yılından bu yana bu hayatı yaşıyorum. Şuanda benim adıma iki farklı TC kimlik numarası var. Birisi onların üzerine diğeri de benim şuan kullandığım TC kimlik kartı numarası. Devlet kurumlarına gittiğim zaman problem oluyor. Hastanelere falan gittiğimde eşimin üzerine muayene olduğum için pek sorun yaşamadım ama yine de ben bu durumdan da rahatsız oluyorum. Her zaman elim yüreğimde. İnşallah son mahkeme olur, bu konudan dolayı hem maddi hem manevi çok yoruldum. 58 yaşındayım 25 yıl olmuştu ben unutalı. Ama ben 2,5 yıldır bu durumu mahkeme kapısında tekrar tekrar yaşıyorum, geçmiş yakamı bırakmıyor” şeklinde konuştu.
Trabzon Türk balıkçı tekneleri okyanusları mesken tuttu Türkiye’de bin 600 kadar endüstriyel balıkçı teknesi bulunurken bu tekneler yurt içi ve yurt dışı sularda avcılık yapıyor. Ülkemizde denizlerde 15 Nisan’da başlayan av yasağının ardından bazı balıkçı tekneleri ağırlıklı olarak Atlas ve Hint Okyanusu’na yönelerek avcılık yapıyor. Türkiye, Afrika ülkeleri başta olmak üzere 12 ülkeyle balıkçılık konusunda antlaşması yaparken, 15 ülke ile de antlaşma yapmak üzere müzakereler sürüyor. Türkiye’den yapılan uluslararası anlaşmalar kapsamında Türk balıkçı gemileri ağırlıklı olarak Atlas Okyanusu’nun Batı Afrika sahilleri olmak üzere Fas, Moritanya, Fildişi Sahili, Somali gibi ülkelerin sularında tıpkı Karadeniz, Ege, Marmara ve Akdeniz’de olduğu gibi farklı balık çeşitlerini avlıyor. Uluslararası sularda avlanan gemilerin çoğunluğunu Doğu Karadeniz’den giden balıkçı gemileri oluştururken, Türkiye şu ana kadar Afrika ülkeleri başta olmak üzere 12 ülkeyle balıkçılık konusunda antlaşması yaptı. 15 ülke ile anlaşma yapmak üzere müzakereler devam ediyor. Türkiye karasuları dışında onlarca balıkçı teknesi, 2 binin üzerindeki tayfası ile avlanma yaparken, son yıllarda ülkemizde gerek iklimsel değişiklik gerekse çevresel faktörlerden dolayı su ürünleri avcılığı üretiminde yaşanan dalgalanmalar endüstriyel balıkçılık yapan balıkçı teknelerinin zor duruma düşmesine neden oluyor. Hem balıkçıların avlanma miktarını nispi olarak artırmak hem yeni ürün alanları bulmak için son yıllarda Türkiye su ürünleri üretiminin olduğu ülkelerle beraber ikili balıkçılık antlaşmaları yaparak bu doğrultuda Atlas ve Hint Okyanusu’nun yolunu tuttu.
Kayseri ERÜ, THE 2024 Asya Üniversiteleri sıralamasında ilk 500’de Dünyanın en itibarlı üniversite derecelendirme organizasyonlarından birisi olan Times Higher Education (THE) 2024 Asya Üniversiteleri Sıralaması açıklandı. Açıklanan sıralamaya göre Erciyes Üniversitesi (ERÜ) en iyi 401-500 üniversite aralığında sıralanarak önemli bir başarı elde etti. THE 2024 Asya Üniversiteleri Sıralaması açıklandı. 2023 yılına ait kurumsal veriler dikkate alınarak gerçekleştirilen THE Asya 2024 sıralamasında Türkiye’den 75 üniversite sıralamaya girdi. Açıklanan sonuçlara göre, ERÜ en iyi 401-500 üniversite aralığında sıralanarak önemli bir başarı göstererek, devlet üniversiteleri arasında ise 13. sırada yer aldı. THE Sıralama Sistemi Asya üniversitelerini, dünya üniversiteleri sıralamasında kullandığı Öğretim, Araştırma Ortamı, Araştırma Kalitesi, Endüstri ve Uluslararası Görünürlük olmak üzere 5 ana başlıkta 18 göstergeye göre derecelendirmekte olup, toplam puan belirlenirken Araştırma Kalitesi yüzde 30, Araştırma Ortamı yüzde 28, Öğretim yüzde 24.5, Endüstri yüzde 10 ve Uluslararası Görünürlük ise yüzde 7.5 oranında ağırlığa sahip bulunmaktadır. Erciyes Üniversitesi’nin kuruluşundan itibaren her zaman kendinden söz ettiren ve her zaman üst derecelerde yer alan bir Üniversite olduğuna dikkat çeken ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, bu önemli başarıya katkı sağlayan tüm ERÜ mensuplarına teşekkür etti.
Amasya Türkiye şampiyonu güreşçi Kaan Buğra Yüksel ve arkadaşları şehir turu attı Okullar Arası Küçükler Serbest Güreş Türkiye Şampiyonası’nda Türkiye şampiyonu olan güreşçi 13 yaşındaki Kaan Buğra Yüksel ve madalyalar kazanan arkadaşları Berat Öztürk ile Emirhan Kadir Şehri, döndükleri memleketleri Amasya’nın Taşova ilçesinde araçlarla şehir turu attı. Taşova Belediyesi Spor Kulübü ve Atatürk Ortaokulu güreşçileri Türkiye şampiyonu Kaan Buğra Yüksel, Türkiye üçüncüsü Berat Öztürk ve Türkiye beşincisi Emirhan Kadir Şehri, Edirne’deki şampiyona sonrası döndükleri memleketlerinde okul arkadaşlarının alkışları eşliğinde belediye başkanının makam aracına binerek konvoyla şehit turu atıp başarılarını kutladılar. Pikapla halkı selamlayarak belediye binasına geçen güreşçilere altın hediye eden Taşova Belediye Başkanı Ömer Özalp, “Sporcularımızı bu başarılarından dolayı kendileri başta olmak üzere hocalarımı, ailelerini kutluyorum. Evlatlarımızdan inşallah dünya birinciliği bekliyoruz. Sonuna kadar yanlarında olacağız” dedi. 6. sınıf öğrencisi Türkiye şampiyonu Kaan Buğra Yüksel, “Birinci olmak çok güzel bir duygu. İnşallah daha da çalışıp, daha büyük dereceler yapmayı düşünüyorum” diye konuştu. Berat Öztürk ve Emirhan Kadir Şehri de daha çok çalışacaklarının sözünü verdiler. Antrenör Abdulkadir Duyum, “Sporcularımın böyle bir başarı elde etmesi bizleri çok mutlu etti. İnşallah daha iyi başarılarla, daha iyi yerlerde bu çocuklarımızı göreceğiz. Bundan sonraki hedefimiz büyük yaş gruplarında sporcularımızı şampiyon olup milli takıma katmak. Sonrasında Avrupa, dünya şampiyonalarına kadar başarı elde etmek ve madalya kazanmak” şeklinde konuştu. Beden Eğitimi Öğretmeni Okan Aydın ile Taşova Gençlik Merkezi Müdürü Sercan Şenel ise sporcularıyla gurur duyduklarını söyledi.