ŞÜKRÜ AKYÜZ / VAN
'4 Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) Enerji Zirvesi'ne katılmak üzere Van'da bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Oktay Ekşi'nin köşesinde kaleme aldığı yazıyı değerlendirdi.
Bakan Yıldız, "Gerginliğe ve sıkıntıya taraf olmamaya çalışan hükümet üyeleri ve AK Parti hükümetinin bu nedenle istismar edildiğini görüyorum. Ekşi'nin kullandığı kelimeyi tekrar etmeyeceğim, aile terbiyem de buna müsait değil. Tabii ki ona cevap vermek için Ankara Çin Çin mahallesinde bir tanıdığım var. Onun cevap vermesini de doğru bulmuyorum. Benim jargonum buna müsait değil ama o arkadaşımın jargonu buna müsait. Onun da cevap vermesini de uygun bulmuyorum. Basın Konseyi'nin üyeleri özellikle hele hele yaşını başını almış ve eğitimli olduğunu iddia eden ve sokak ağzının daha ötesinde bir ifade ile Basın Konseyi Başkanlığı yapabilmesinin ilgili tüzüklerin 4. maddesi gereğini tartışmalara gerektiğini düşünüyorum. Kendilerine yakıştırabiliyorlarsa bir özürle geçiştirsinler ve devam etsinler. Eğer yakıştıramıyorlarsa vatandaşımızın, toplumumuzun her seviyesindeki insana güya örnek olduğunu iddia eden o insanların ben gereğini yapmalarını gerektiğine inanıyorum. Türkiye Cumhuriyeti Bakanı olarak aklıma gelen her şeyi konuşmuyorum da o nasıl o yetkiyi kendinde buluyor. Biz gecesini gündüzüne karışmış kişileriz. Evdeki çocuklarımız kamunun bizden aldığı pay kadar alıyorlar. Başbakanımızın gecesi gündüzü yok. Her gün eve geldiğimde içeri girerken düşünüyorum acaba ben kaç saat önce evden çıktım. 19-20 saat önce evden
çıktım. Ben iltifat beklemiyorum. Bu benim görevim, ama kalkıp ta böyle hakaretleri hiç hak etmiyorum. O yüzden benim bunu makul görebilmem, anlayışla karşılayabilmem size duyduğum saygının en az onda birini kendimde duyduğum bir ortamda yakıştıramıyorum. Dediğim gibi benim ona cevap verebilecek aynı tarzda bir aile terbiyem Allah'a şükür ki yok. Ama dediğim gibi Çin Çin mahallesindeki arkadaşıma da söylemeyeceğim o da cevap vermesin" dedi.
Bir basın mensubunun, "Oktay Ekşi'yi mahkemeye verecek misiniz?" sorusuna ise Yıldız, "Ben şu anki konuştuklarımın hukukun daha ötesinde yaptırımlar olduğu kanaatindeyim. Bizim aile terbiyemiz, geleneklerimiz, göreneklerimiz, büyüklerimizden aldığımız nasihatlerin bir kısım hukuki kurallarında ötesinde daha ötesinde yaptırımların olduğunu ve toplumda bir ahengi böyle sağlandığına inanıyorum. Biz bu kurguyu bozarsak hukuktan ne olacak. Aldığı ceza ve onun kınanmasıyla ben bir şey kazanmam. Ben toplumun burada bir şey kazanması lazım gerektiğine inanıyorum. Ben bakanım diye size her istediğimi cümleyi kullanabilir miyim? Ama nasıl bir anlayış ki köşesinde benimle alakalı her kelimeyi kullanabiliyor. Bunu kınamanın ötesinde başka bir kelime ile izah etmek gerektiğinin kanaatindeyim. Şuanda da o kelimeyi kullanmıyorum. Ben Basın Konseyi'nin öyle bir başkanla çalışmasının kesinlikle ve kesinlikle açıkladığım gerekçelere uygun olmayacağını, buradan kendilerinin karar vereceğini, aklı selimin bütün davranışları takip ettiğini her zaman söylüyorum" şeklinde konuştu.
Bir basın mensubunun, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün akşam Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün verdiği resepsiyona katılmadığı yönündeki sorusuna ise Bakan yıldız, "Sayın Cumhurbaşkanımız Cumhurun kendisi diye ifade ettiği bütün halkımızın her kesimi orada idi. Ben iftihar ettim. Dünya şampiyonu güreşçilerden tutun da sanatçılarımıza varıncaya kadar bir çok kesimden insanlarımız vardı. Bu tarz davranışları adı halkçı olan bir parti daha çok halktan uzaklaşmasına, soyutlaşmasına giderek daha çok üzülmesine ve büzüşmesine sebep olacaktır. Biz özellikle referandumdan sonra evet ya da hayırların saat 17:00'a kadar karşı karşıya, 17:00'dan sonra da yan yana olduklarını söylemiştik. Bu hep beraber Türkiye'yi imar edeceğimiz anlamına geliyor. Artık bundan sonra evet ya da hayır yok. Yüzde 100 ile birlikte hepsi bizim vatandaşımız, hepsini kucaklıyoruz ve bir olmamız lazım. Ama CHP'nin bu anlayışının ayrışmaya ve ötekileştirmeye olan tavırlarının devam ettiği anlamına geliyor. Ben o açıdan tasvip etmediğimi söyleyebilirim. Halkımızda tasvip etmiyor" şeklinde sözlerini tamamladı.








