DÜNYA - 16 Temmuz 2025 Çarşamba 23:16 | Son Güncelleme : 17 Temmuz 2025 Perşembe 09:04

Bakanı Fidan: "Başta ABD, Avrupa Birliği ve bölge ülkeleri olmak üzere herkes İsrail’e dur demeli"

A
A
A

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, gayriresmi Kıbrıs toplantısı için bulunduğu ABD’nin New York kentinde İsrail’in Suriye’ye yönelik saldırıları hakkında yaptığı açıklamada, "İsrail’in Şam’a yönelik saldırıları, Suriye’nin kendi ayakları üzerinde durmasına yönelik çabaları baltalayan adımlardır. Başta ABD, Avrupa Birliği (AB) ve bölge ülkeleri olmak üzere herkes İsrail’e dur demeli" dedi.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 2’nci gayriresmi Kıbrıs toplantısı için bulunduğu ABD’nin New York şehrinde, Türk Evi’nde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yapacağı görüşme öncesinde konuşan Fidan, İsrail'in Suriye'ye yönelik saldırılarına değindi. Fidan, İsrail'in Suriye'nin güneyinde başlayan ve başkent Şam'ı hedef alan saldırılara ilişkin açıklamasında, "Esas itibariyle biliyorsunuz İsrail bölgede epey bir süredir fiili istikrarsızlaştırma politikası izlemekte. Bunu yaparken de kendi milli güvenlik önceliklerini esas alıp, bölgedeki hiçbir kurala, kaideye, başka ülkelerin haklarına, egemenliklerine, toprak bütünlüğüne dikkat etmeden ortaya koyduğu bir politika var. Biliyorsunuz bu ilk önce Gazze'de başladı, sonra Batı Şeria'ya gitti, sonra Lübnan'a, sonra İran'a, şimdi de Suriye'ye. Şimdi tabii bölgede bu istikrarsızlaştırma faaliyetlerini bölge ülkeleri çok yakından takip ediyor. Hep beraber bu konuda büyük bir koordinasyon ve çalışma içerisindeyiz. Tabii buna tolere etmemiz mümkün değil. Bu bölge bizim bölgemiz. Burada tek taraflı bir istikrarsızlaştırma asla kabul edilemez" dedi.

"Şam’daki yeni yönetimle umut verici bir süreç başladı"

Dışişleri Bakanı Fidan, Suriye'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde yeni bir döneme girildiğini belirterek, "Suriye'de biliyorsunuz Cumhurbaşkanımızın büyük emekleriyle, diğer devletlerin de katkılarıyla başta ABD, Avrupa Birliği (AB), Suudi Arabistan ile bölgedeki diğer ülkelerin hep beraber kurdukları ve tarihe örnek olacak bir iş birliğiyle ortaya koydukları bir yeni yol haritası var. 8 Aralık'tan sonra Şam'da yönetime gelen yeni iktidar uluslararası kabul görmüştür. Yaptırımlar kaldırılmıştır. Bölgede gerçekten uzun bir zaman sonra umut verici bir başlangıç ortaya çıkmıştır. Biz Türkiye olarak bölge ülkeleriyle Amerika'yla yakın diyalog içerisinde bunu daha da yaygınlaştırıp Suriye'nin hem kronik sorunlarını çözme, hem toprak bütünlüğü, egemenliği, güvenliği başta olmak üzere bütün Suriye'yi oluşturan halkların eşitliği, özgürlüğü konusunda da hassasiyetimizi, can ve mal güvenliği konusundaki hassasiyetimizi koruyarak ortaya koyduğumuz bir çalışma var. Bu çalışmalar devam ederken İsrail'in herkesin hilafına bu türden bir tavır içerisinde olmasını tabii ki kabul etmek mümkün değil" dedi.

"İsrail’e istihbarat kanalıyla uyarılar iletildi"

Türkiye’nin istihbarat teşkilatları üzerinden İsrail'e doğrudan mesaj ilettiğini belirten Fidan, "Bu sabah ki saldırılardan itibaren Cumhurbaşkanımızı bilgilendirdik. Bölge ülkeleriyle yakın diyalog içerisindeyiz. Ürdün sınırına yakın yerde oluyor olaylar malumunuz. Güneyde Ürdün'le yakın koordinasyon içerisindeyiz. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'la yakın iletişim içerisindeyiz. Aynı zamanda duyduğumuz, bizim kendi görüşlerimizi bu konuya ilişkin önerilerimizi, istihbarat teşkilatımız üzerinden İsraillilere de ilettik. Yani burada bir istikrarsızlık istemediğimizi, özellikle güneyde olan ve sivil bir takım zayiatlarla sonuçlanan, kimsenin tahlil etmediği olayların merkezi yönetimin bölgede bir güvenlik sağlayıcı tedbiri olmadığı sürece çözülemeyeceğini herkes biliyor" ifadelerini kullandı.

"Dürzilerin provoke edilmesi istikrarsızlık oluşturuyor"

Suriye’nin güneyinde yaşanan etnik gerilime de dikkat çeken Fidan, "Oradaki Dürzilerin bir kısmının İsrail tarafından provoke edilip desteklenmesi ve bir istikrarsızlık unsuru haline gelmesi tabii ki kabul edilemez. Dürzilerle Bedeviler arasında vuku bulan çatışmalar bir şekilde güvenlik güçlerinin müdahalesiyle nihayete ermek durumunda. Orada her iki taraftan da sivil kayıpların önlenmesi fevkalade önemli. Diğer taraftan bütün ülkede merkezi otoritenin iradesini ortaya koyması, güvenliği, barışı, refahı tesis etmesi de fevkalade önemli. Şimdi bunların hilafına küçük adacıklar oluşturup parçalanmış bir Suriye'yi ortaya koymak, Suriye'de kaosun devam etmesi demektir. Bizim bunu kabul etmemiz mümkün değil" ifadelerini kullandı.

"Türkiye'nin çabalarıyla Suriye'nin uluslararası toplumda tanınması için büyük adımlar atıldı"

Bölge ülkeleri ve ABD ile birlikte ateşkes için yoğun çaba harcandığını belirten Fidan, "İfade ettiğim gibi yakın dostlarımızla bölgede çalışıyoruz. ABD'yle beraber de çalışarak önümüzdeki 3-4 saat içerisinde umarım bir sessizlik ve ateşkes sürecine gireceğiz. Türkiye'nin büyük çabalarıyla Suriye'nin uluslararası toplumda tanınması için büyük adımlar atıldı. Özellikle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da çağrısıyla ABD başta olmak üzere batılı ülkeler yaptırımları kaldırmaya başladı. Bunlar önemli adımlar" dedi.

"İsrail, Suriye'nin kendi ayakları üzerinde durması yöndeki çabaları baltalayan adımlar atıyor"

İsrail’in son saldırılarının uluslararası çabaları baltaladığını söyleyen Fidan, "Bugün İsrail, uluslararası toplumun bu çabalarının Suriye'nin kendi ayakları üzerinde durması yöndeki çabaların altını oyan, baltalayan adımlar atıyor. Esas itibariyle bugün Güvenlik Konseyi'nde bir konuşmam olacak. Orada da aslında Cumhurbaşkanımızın vizyonunu ve mesajını da iletme imkanımız olacak. Hem Gazze meselesinde hem Suriye meselesinde mesajımız net. Bölgede huzuru ve istikrarsızlığı sağlayarak kimsenin güvenliği sağlanmaz. İsrail yol yakınken istikrarsızlık oluşturan politikalardan vazgeçmeli. Bu sadece bölge için değil, İsrail için de çok tehlikeli bir durum" dedi.

"Uluslararası toplum İsrail'e dur demeli"

BM Güvenlik Konseyi’nde yapacağı konuşmaya işaret eden Fidan, "Uluslararası topluma mesajım net. Herkesin ateşe atıldığı bir durum. Yani burada başta ABD, AB, bölge ülkeleri olmak üzere uluslararası camianın büyük bir hassasiyet gösterip İsrail'e dur demesi gerekiyor. Aksi takdirde bölgede istenmeyen sonuçların ortaya çıkacağını söylemek mümkün. Şimdi biliyorsunuz konuyla yakından ilgilenen bir bölge ülkeleri var, bölge dışı ülkeler de var. ABD, bu konuyu özellikle Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ile yakından takip ediyor. Taraflarla görüşme içerisinde biz de sürekli gün içerisinde görüşüyoruz. Haber, bilgi alışverişimiz var, konuları koordine ediyoruz. Ürdün bu konuda önemli bir aktör çünkü olayların birçoğu Ürdün sınırına yakın yerlerde oluyor. Ürdün'de tabiatıyla endişelenmekte haklı. Orada da görüşlerimiz aynı. Ürdün'le görüşüyoruz, Suudi Arabistan'la görüştük, Amerikalılarla görüşüyoruz. Yani ifade ettiğim gibi hem görüşüyoruz hem ciddi değerlendirmelerde bulunuyoruz. Yani bunun sonuçlarının bölgeye getireceği sıkıntıyı tarafların görmesi lazım" ifadelerini kullandı.

"YPG’ye de uyarımız net, fırsatçılık yapmasınlar"

Suriye’deki terör örgütü PKK/YPG’nin bir hareketlenme içerisinde olduğuna dair duyumlar aldıklarını aktaran Fidan, "Bir taraftan özellikle YPG'nin bir takım hareketlilik içerisinde olduğuna ilişkin duyumlar da alınıyor. Onlara da mesajımız, aman diyeyim yani buradaki karışıklığı, fırsat bilip istenmeyen bir duruma girişmesinler. Var olan kritik ve hassas süreci daha da Suriye'de sıkıntılı hale getirmesinler. İstikrarlı ve yapıcı bir rol oynasınlar. Aksi takdirde fırsatçılık beraberinde büyük bir riski getirir" dedi.

Kıbrıs için New York’ta kritik toplantı

Gayriresmi Kıbrıs toplantısına da değinen Fidan, "Güvenlik Konseyi toplantısından sonra BM Genel Sekreteri’nin ev sahipliğinde gayresmi Kıbrıs toplantısı olacak. Biliyorsunuz ilki yine Genel Sekreterin ev sahipliğinde Cenevre'de olmuştu. Kıbrıs'ta iki toplumun lideri, Rum ve Türk taraflarının liderleri, garantör devlet olarak Yunanistan Dışişleri Bakanı, Türk Dışişleri Bakanı ve İngiliz meslektaşımız toplantıya hep beraber iştirak ediyoruz. Bu formatta tabii bizim amacımız birincisinde de olduğu gibi adadaki gerçeklere dayalı bir vizyondan hareketle iki toplumun da lehine olacak. Uluslararası topluma ve bölgeye daha fazla istikrar üretecek bir hal tarzı nasıl mümkün olur, biz oldukça yapıcıyız bu konuda. Cumhurbaşkanımızın bu konudaki vizyonu çok net. Her zaman için kazan kazan formülüyle hareket ediyoruz. Karşı tarafa empatimizi hiçbir zaman için eksik etmiyoruz. Ama Türklerin ve haklarının yok sayıldığı bir denklemi de kabul etmemiz söz konusu değil" dedi.

"Türk tarafı haklarının yok sayıldığı bir statükoyu kabul etmiyor"

Kıbrıs’ta adil çözüm çağrısını yineleyen Fidan, "Mevcut statükonun şu ana kadar Türklerin haklarını hiçe saydığı bir ortamı hazırladığını hep gördük. Birleşmiş Milletler de esas itibariyle bu konudaki tespitlerimizi büyük ölçüde kabul ediyor. Dediğim gibi biz hiçbir zaman için müzakereden kaçan, konuları medeni bir şekilde, rasyonel bir şekilde, olgun bir şekilde tartışmaktan kaçan ülke değiliz. Bu tartışmaya, görüşmelere, diyaloğa devam edeceğiz. Umarım yani taraflar bugün her iki tarafında lehine olacak çözümlere ulaşırlar. Bazı senaryolar var, fikirler var aklımızda. Bir önceki toplantıda alınmış bazı kararlar var. Onların takibiyle ilgili tabii ki konuşacağız" ifadelerini kullandı.

Dilek Kaya

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Uyuşturucu soruşturmasında Ezgi Eyüpoğlu’nun da aralarında bulunduğu 8 şüpheli gözaltına alındı İstanbul’da ünlü isimlere yönelik yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında, aralarında Ezgi Eyüpoğlu’nun da bulunduğu 8 şüpheli gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından ünlü isimlere yönelik yürütülen ’uyuşturucu’ soruşturması sürüyor. Soruşturma kapsamında şüpheliler Ezgi Eyüpoğlu ’kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak’ suçundan, Eser Küçükerol ile hakkında yakalama kararı bulunan Kasım Garipoğlu’nun şoförü İsmail Ahmet Akçay ’uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti’ suçundan, Yiğit Macit, Mehmet Ali Gül, Gizem Türedi ve Mehmet Güçlü ’fuhuşa teşvik ve aracılık etme’ suçundan ve Saim Macit ’ruhsatsız silah bulundurmak’ suçundan haklarında operasyon düzenlendi. Düzenlenen operasyon sonucu 8 şüpheli de yakalanarak gözaltına alındı. Sorusturma çerçevesinde, şüpheli Kasım Garipoğlu’nun Sarıyer’de bulunan ikametinde yapılan aramalarda ise 1 adet ruhsatlı tabanca, 1 adet kuru sıkı tabanca, 8 adet uyuşturucu hap, 4 parça kristal şeklinde uyuşturucu madde, 51 adet üzerinde ’Trıbu spirit’ ibaresi bulunan içerisinde uyuşturucu madde olduğu değerlendirilen kartuş kutu, 5 adet uyuşturucu madde olduğu değerlendirilen likit, çok sayıda uyuşturucu madde kullanmaya yarayan aparatlar ile uyuşturucu madde öğütücüsü, 9 deste üstünde ve altında yüzer dolar bulunan boş kağıtların bulunduğu deste ve 19 adet orta kısımları kesik sahte dolar ele geçirildi.
Ankara AK Parti Milli Dayanışma, kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu raporunu TBMM’ye teslim etti AK Parti Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu raporunu TBMM’ye teslim etti. AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Müstakil ve geçici bir kanun olması yönünde bir önerimiz var. Geçiş kanunu geçiş hukuku anlamında değil bir geçici kanun ve müstakil bir kanun bu döneme ilişkin söz konusu" dedi. AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen ve Adalet Komisyonu raporunu teslim etti. Gül, teslim ettikten sonra yaptığı açıklamada, raporlarını Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen ve Adalet Komisyonu başkanı Cüneyt Yüksel ile birlikte terörsüz Türkiye’ye ilişkin AK Parti grubunun komisyondaki üyelerin katkılarıyla Cumhurbaşkanı ve Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla AK Parti grubu partinin görüş ve önerilerini TBMM’ye sunduklarını belirterek, "Çok önemli bir süreç. Bu sürecin, terörsüz Türkiye süreci için kararlı, siyaset liderliği ile yol açan Sayın Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyoruz. Yine Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye teşekkür ediyoruz. Yine süreçteki yapıcı üslubuyla Başkanlığıyla Meclis Başkanımız Sayın Numan Kurtulmuş‘a çok teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı. Gül şöyle konuştu: "Rapor 15 başlıkta 60 sayfalık bir rapor. Çok yoğun bir çalışmayla tüm komisyon üyesi arkadaşlarımızın, partideki yetkili ilgili kurumlarımızla birlikte değerlendirmemizi yaptık, Meclis Başkanımıza sunduk. Burada başlıkları özetlemek gerekirse Türkiye’deki yapılan çalışmaları AK Parti’nin meseleye bakışı, bir diğer başlık AK Parti’nin döneminde atılan tarihi adımları hatırlatan çözüm arayışları, bir diğer başlık özellikle AK Parti hükümeti döneminde yapılan çözüm arayışlarına da vurgu yapan başlık. Türkiye yüzyılı ve terörsüz Türkiye bir başlık. Tespit ve teyit mekanizması olması ve bu mekanizmanın nasıl oluşacağı ne yapacağına ilişkin önerimiz bir diğer başlık. Kamu düzeni ve sürece süreç terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge. Yine ekonomik etkileri uluslararası tecrübeler ve Türkiye modeli ve bu modelin Türkiye’ye özgü Türkiye’nin kendi dinamikleri ile bu çözüme ilişkin nasıl bir model ortaya koyuyor bir diğer başlık. Müstakil ve geçici bir kanun olması yönünde bir önerimiz var. geçiş kanunu geçiş hukuku anlamında değil bir geçici kanun ve müstakil bir kanun bu döneme ilişkin söz konusu. Toplumsal uyum yine bir diğer başlığımız ve tasfiye sonrası da demokratikleşme anlamında Türkiye’nin daha ileri demokrasiye ulaşması anlamında atılması gereken adımlar sayın Cumhurbaşkanımızın Türk, Kürt, Arap hem ülkeye hem bölgeye coğrafyaya nasıl katkıda bulunduğunu anlatan terörsüz Türkiye sürecini başarıya ulaşmasını anlatan sonuç kısmı var."
Muğla ORKÖY’den kırsal mahallelere sıfır faizli 36 traktör Orman Genel Müdürlüğü, Orman ve Köy İşleri Dairesi Başkanlığı (ORKÖY) kedisi ile alınan bir iş makinesi ve 36 traktör Muğla’nın Menteşe ilçesinde düzenlenen tören ile hak sahiplerine teslim edildi. Traktörlerden 29’u Muğla, 7’si ise Aydın iline dağıtımı yapıldı. Orman köylüsünün desteklenmesi ve ekonomik olarak güçlendirilmesini amaçlayan, aynı zamanda kırsaldan kente göçün önüne geçilmesi amacıyla ORKÖY tarafından orman köylülerine yönelik yapılan hibe ve destek programı çerçevesinde gerçekleştirilen iş makinesi ve traktörlerin teslimi töreninde konuşan Muğla Orman Bölge Müdürü Mustafa Ülküdür, Muğla orman Bölge Müdürlüğü olarak 2025 yılında 228 aile ve 1 tarımsal kalkınma kooperatifine toplam 98 milyon 23 bin TL kredi desteği sağladıklarını açıkladı. Türkiye’de ilk defa ORKÖY kredisi ile Ekskavatör alındı Muğla Orman Bölge Müdürü Mustafa Ülküdür, "Muğla orman bölge müdürlüğü olarak orman köylümüzü ORKÖY kredileriyle desteklemeye devam ediyoruz. Muğla ilimizde, 145 aileye ve 1 tarımsal kalkınma kooperatifine 65 milyon 943 bin TL, Aydın ilimizde ise 83 aileye 32 milyon 80 bin TL olmak üzere; Bölge Müdürlüğümüzde 2025 yılında 228 aile ve 1 tarımsal kalkınma kooperatifine toplam 98 milyon 23 bin TL kredi desteği sağladık. Yapmış olduğumuz ORKÖY kredi desteklerinin yüzde 20’si (19 milyon 604 bin TL) hibe, yüzde 80’i (78 milyon 419 bin) sıfır faizle 4 ile 7 yıl arası geri ödeme planıyla verilmiştir. Bugüne kadarki verdiğimiz (süt sığırcılığı, fenni arıcılık, güneş enerjisi, traktör ve tambur) gibi ferdi ORKÖY kredi desteklerinin yanında ilk kez bir Tarımsal Kalkınma Kooperatifine iş makinesi (ekskavatör) alımında ORKÖY kredi desteği sağladık. Yemişendere-Fadıl Tarımsal Kalkınma Kooperatifine ORKÖY kredi desteği ile 5 milyon 373 bin TL verilmiş olup, Kooperatifimize 1 adet 14 tonluk iş makinesi (ekskavatör) kazandırılmıştır" dedi. "Orman köylüsüne verilen desteklerde faiz kaldırıldı" Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, "Bu verdiğimiz desteklerde, faiz tamamen kaldırıldı. Yüzde 20’si hibe olarak kendilerine sunuluyor. Kalan kısmı da faizsiz olarak 4 yıl, 5 yıl geri ödemedi krediler sunuyoruz kendilerine. Ayrıca ev hanımlarına, sadece ev hanımlarına verdiğimiz, mikrokredi diye ifade ettiğimiz bir kredi çeşidimiz de var. 36 tane traktör inşallah yeni sahiplerini bulacak. Biz köylülerimizin bu traktörleri kullanırken kazasız belasız inşallah kendilerine veya bir başkasına zarar vermeden kullanmalarını bu vesileyle kazançlarını arttırmalarını ve mutlu ve bulundukları yerde yaşamalarını arz ediyoruz" dedi. "Alınan traktörler orman köylüsünün gelirine büyük katkı sağlayacak" Muğla Valisi Dr. İdris Akbıyık, "Muğla’nın potansiyeli yüksek, hakikaten turizm ekonominin lokomotifi olmakla beraber tarımda da, ormanda da, madende, mermercilikte, su ürünlerinde her alanda Türkiye’de ilk beşe girecek verimli sektörlerimiz var. Böylelikle tabi bu ORKÖY kredileriyle, faizsiz kredilerle verilen traktörler, yapılan diğer projeler, köylerimizin ekonomik gelirine büyük katkı yapacak ama bizim hayatımızda en önemli parçası olan ormanlarımızın da korunmasında onlara ekstra bir ayrı moral gücü olacak" dedi. Konuşmaların ardından 29’u Muğla, 7’si Aydın iline olmak üzere 36 adet traktör ve bir iş makinesinin anahtarları Vali ve diğer protokol tarafından hak sahiplerine teslim edildi.
Tekirdağ Tekirdağ’da Kasım ayında 3 bin 637 konut satıldı Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2025 yılı Kasım ayında Tekirdağ’da toplam 3 bin 637 konut satışı gerçekleştirildi. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan 2025 yılı Kasım Ayı Konut Satış İstatistiklerine göre, Türkiye genelinde konut satışları bir önceki yılın aynı ayına kıyasla yüzde 7,8 oranında azalarak 141 bin 100 oldu. Konut satış sayısının en fazla olduğu iller 24 bin 234 ile İstanbul, 12 bin 706 ile Ankara ve 8 bin 540 ile İzmir olurken, en az konut satışı yapılan iller 78 ile Ardahan, 131 ile Bayburt ve 152 ile Artvin olarak kayıtlara geçti. Tekirdağ’da Kasım ayında ipotekli konut satış sayısı 752 olarak gerçekleşti. Türkiye genelinde ipotekli konut satışları aynı dönemde bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 1,4 oranında azalarak 21 bin 499 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 15,2 olarak hesaplandı. Ocak-Kasım döneminde Türkiye genelinde gerçekleşen ipotekli konut satışları ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 53,5 oranında artarak 207 bin 519’a ulaştı. Tekirdağ’da diğer satış türleri kapsamında 2 bin 885 konut el değiştirdi. Türkiye genelinde Kasım ayında diğer konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 8,8 oranında azalarak 119 bin 601 oldu. Toplam konut satışları içinde diğer satışların payı yüzde 84,8 olarak gerçekleşirken, Ocak-Kasım döneminde diğer konut satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,5 artarak 1 milyon 226 bin 614 olarak kaydedildi. Tekirdağ’da Kasım ayında gerçekleşen 3 bin 637 konut satışının 1 bin 412’si ilk satış, 2 bin 225’i ise ikinci el satış olarak gerçekleşti. Türkiye genelindeki 141 bin 100 konut satışının 46 bin 589’u ilk satış, 94 bin 511’i ise ikinci el satışlardan oluştu.