GÜNDEM - 28 Haziran 2022 Salı 19:58

Bakanlar sel bölgelerinde son durumu aktardı

A
A
A
Bakanlar sel bölgelerinde son durumu aktardı

Batı Karadeniz Bölgesi'nde yaşanan sel felaketi sonrasında Bakan Kirişçi, Bakan Karaismailoğlu, Bakan Kurum ve Bakan Soylu, afetin yaşandığı yerlerde incelemelerde bulunarak vatandaşlara son durumu aktardı.

Batı Karadeniz Bölgesi'nde yaşanan sel felaketi sonrasında beş bakanın Zonguldak, Bartın, Karabük, Kastamonu ve Sinop'ta görevlendirildiğini anlatan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Zonguldak'taki incelemeler sonrasında Afet Koordinasyon Merkezi'nde açıklamalarda bulundu. Bakan Kirişci, "Dün akşam Cumhurbaşkanımız kabine toplantısı sonrası beş bakan olarak bizleri her birimizi bir ile görevlendirmiştir. Bu görevimiz çerçevesinde bendeniz Zonguldak'ta, İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu Bartın'da, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Derya Yanık Karabük'te, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum Kastamonu'da, Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanımız Adil Karaismailoğlu da Sinop'ta şu anda görevli. Bizim birincil derecede sorumluluğumuz, görevimiz her şeyden önce Cumhurbaşkanımızdan almış olduğumuz talimat gereği de vatandaşımızın yanında olduğumuzu; onların her türlü sıkıntılarını gidermek üzere burada olduğumuzu göstermekti. Burada da yerel unsurlarımız var. Bir taraftan valiliğimiz, belediyelerimiz, AFAD bu işin koordinasyonunu üstlenen bizim en önemli güzide kurumumuz. Onların buradaki yerel unsurları. DSİ, Orman Bölge Müdürlüğümüz ve onların yerel birimleri, İl Tarım Orman Müdürlüğümüz ve ilçe teşkilatlarımız, il başkanlarımız, gönüllü kardeşlerimiz var. Onlar da bu faaliyetlerde etkin rol alıyorlar. Hep birlikte sahadayız. Bu beş il içerisinde şu ana kadar pazar günü saat 15.00 sıralarında başlayan ama öncesinde Meteorolojimizin erken uyarı ile hepimizi teyakkuz haline geçirmesi sonrası bir anda bütün birimlerimiz, teşkilatlarımız sahada bu görevleri üstlenmiş durumda" diye konuştu.

"Alınan tedbirlerle hamdolsun insan kaybı noktasında kaybımız yok"

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Haziran ayının sonu olmasına rağmen yağışla karşı karşıya kalındığını; bu durumun küresel ısınma kavramının sahadaki uygulaması olduğunun altını çizdi. Kirişci, "Şunu baştan belirtmekte yarar var. Bazı şeyler vardır ki bunlar yaşanılarak tecrübe ediliyor. Keşke bunları hiç tecrübe etmeden doğrudan uygulayabiliyor olsak. Ama bazı uygulamalar var ki millet olarak da böyleyiz. Ben hep 1999 depremini, Marmara Depremi'ni hep örnek veririm. Türkiye'de 1999 öncesinde de depremler yaşanıyordu. Herkes 1999 depremiyle öğrendi ki Türkiye deprem ülkesi. Ondan sonra mevzuat ve davranışlarımızda pek çok değişiklikler gündeme geldi. Buradan da şuraya gelmek istiyorum. Malumunuz 21 Haziran günü de AFAD ile birlikte bütün unsurlarla Muğla'mızın Marmaris ilçesinde Değirmenyanı diye adlandırdığımız bölgede çıkan yangın tabii ki o bir kasti yangın. Faili yakalandığı için söylüyorum. Ama iklim değişikliği denildiğinde altını doldurmamız artık kolay oluyor. Zira bugün Haziran'ın 29'unda sanki ilkbaharın ilk günleriymiş veya sonbaharın ortasıymış gibi yağışla karşı karşıyayız. Bu iklim değişikliği küresel ısınmanın dediğimiz kavramın sahadaki uygulaması. Bu çerçevede de burada bize gelen o mesaj doğrultusunda alınan tedbirlerle birlikte hamdolsun, bir insan can kaybı noktasında kaybımız yok" diye konuştu.

"Beş il içerisinde Zonguldak en hafif atlatan il oldu diyebiliriz"

Bakan Kirişci, sel felaketine ilişkin Zonguldak'taki durumu da değerlendirdi. Sel felaketinden etkilenenlerin Kredi Yurtlar Kurumu'na ait yurtlara yerleştirildiğini aktaran Bakan Kirişci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maddi kayıplarımız var. Onu da birazdan arz edeceğim. Fakat özellikle büyükbaş, küçükbaş hayvan konusunda zayi olan telef olan canımız da yok. Diğer canlılarla ilgili elimizde ifade etmek gerekirse bir envanterimiz yok. Bundan dolayı bu beş il içerisinde Zonguldak, en hafif atlatan il oldu diyebiliriz. Önümüzde yarın var. Meteoroloji ve AFAD'ın uyarısı düne önceki güne göre yarının daha iyi geçeceği yönünde olduğu için ifade ediyorum. Şu anda görünen şekliyle öyle bir Zonguldak olarak bir artımız, biraz pozitif düşünebileceğimiz yönümüz var. Maddi olan hususlar yerine konulur. Devletimiz, hükümetimiz, Cumhurbaşkanımız özellikle bu konularda vatandaşımızın en ufak bir maddi kayıp içerisinde olmaması adına bu konularda atılması gereken bütün adımları atacaktır. Atılması talimatını zaten bizlere vermiştir. Biz şu aşamada sadece gözlemde bulunduk. Suyun çekilmesiyle birlikte oralara girilebilir hale geldikten sonra zarar ziyan tespitleri yapılacak. Bu tespitler ilgili kurumlarımıza yönlendirilecek ve ondan sonra da vatandaşımızın yaraları sarılmaya çalışılacak. Şu anda açta, açıkta hiçbir vatandaşımız yok. Bu gerçekten önemli. Çünkü evleri bu taşkından dolayı zarar görmüş olan kardeşlerimizin, ki 200 civarında. Bunlar KYK yurtlarında misafir edilmekte ve buralarda her türlü ihtiyaçları karşılanmaktadır. AFAD'ın bu kardeşlerimize 5'er bin liralık yardımı da başlangıç için ferahlatıcı, acıyı bir miktar dindirici etkisi vardır. Tarımla ilgili özellikle sera alanları ve biraz da kotun düşük olduğu yerlerde yoğun taşkın nedeniyle seralarda bir olumsuzluk var. Ama şu var. Bu sular çekildikten sonra temennimiz vatandaşlarımız bu ürünlerine fazla bir zarar ziyan vermemiş olmasıdır. Tarla bitkilerinin de olduğu yerler var. Onların üzerindeki sudan dolayı durumlarını bilemiyoruz. Hayvan barınaklarından selden veya taşkından etkilenen birkaç hayvan barınağı var. Onları da tespit edilecek Yine bu civciv üreticisi olan kanatlı sektörün de faaliyet gösteren bir işletmenin de mağduriyetini bilgi olarak biliyoruz. Detayı konusu tespit çalışmaları tamamlandıktan sonra göreceğiz. Zonguldak ilimiz de on tane sahada görmüş olduğunuz araçlar var. 27'de burada görevlendirdiğimiz personel var. İhtiyaç duyulması halinde beş ilin dışındaki çevre illerden ve onların uzağındaki araç ve gereçler bu bölgeye kullandırılabilecek durumdadır. İnşallah bunlara da gerek olmayacaktır. Vatandaşlarımızın bu sıkıntılı olan heyelandan ve evlerden uzak durmaları, şu anda tespit edilmemişse bile kendilerinin bu konularda hassas davranmaları bizim idareciler olarak en büyük sorumluluğumuzdur. Onlara yapabileceğimiz önemli bir telkindir. Hiçbir vatandaşımızın selden sonra bir de heyelan gibi risk altında yaşamalarına gönlümüz razı değildir. Valiliğimiz tespit edilen evlerin hemen boşaltılması konusunda gerekli aksiyonu aldı."

"Her eline kazma kürek alan işe girişirse üç gün sonra o insanların da ziyan olduğunu görüyorsunuz"

Bakan Kirişci, AFAD'ın Türkiye'nin iftihar etmesi gereken bir kurum haline geldiğinin altını çizdi. Kirişci, bir önceki yıla göre değerlendirildiğinde vatandaş memnuniyeti ve işlerde düzen olduğunu anlattı. Birlikte çalışmanın bu tür afetlerde mutlaka olması gereken şeyler olduğunu belirten Bakan Kirişci, "Bir kısım yerler suyun altında. Bir kısım yerler içerisine girilemeyecek durumda. Görüyoruz. Seraları o manada değerlendiriyorum. Görüyoruz o suyu. Su çekildikten sonra seradaki üretim faaliyetleri ne ölçüde devam edebilir bizim kendi teknik ekibimiz karar verebilir. Hiçbir şekilde vatandaşlarımızı mağdur etmeyeceğiz. İhtiyaçlarının karşılanması noktasında gerekli adımlar atılacak. AFAD gerçekten Türkiye'nin iftihar etmesi gereken bir kurumu haline geldi. Bütün doğal afetleri koordine eden bir kurum haline geldi. Biz bunu Marmaris'teki yangında da Süleyman Soylu bakanımızla da uyum ve ahenk içerisinde gerçekleşti. Bir önceki yılla mukayeseye göre vatandaş memnuniyeti ve işlerde de tertip ve düzen gördük. Bu birlikte çalışmanın, bu tür afetlerde mutlaka olması gereken şeyler. Yoksa her eline ben buraya yardım edeceğim deyip kazma kürek alan bu işe girişirse üç gün sonra o insanların da ziyan olduğunu ve yeterince katkı sağlayamadığını görüyorsunuz. Bunları bir tertip düzen içerisinde gerçekleştireceğiz ve zarar ziyanı karşılayacağız" şeklinde konuştu.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, yakın süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle Karadeniz doğalgazının karaya olan bağlantısında ilk borunun kaynağının yapıldığını hatırlattı. Kirişci, "Bizim için Zonguldak artık Türkiye'ye mal olmuş bir coğrafya. Bizim bu coğrafyaya gözümüz gibi bakmamız gerekiyor. Bu coğrafyaya olan ilgimiz sadece Zonguldak'ta yaşayan vatandaşların ilgisiyle sınırlı değil" dedi.
Bakan Vahit Kirişci, Zonguldak'taki incelemelerini tamamladıktan sonra ilden ayrılmak üzere Zonguldak Havalimanı'na hareket etti.

Bakan Kurum ve Bakan Karaismailoğlu, Bozkurt’ta çalışmaları yerinde inceledi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, selin vurduğu Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde incelemelerde bulundu. Bakan Kurum, "Dere yatağının ağzının genişletilmesiyle büyük bir afeti en az hasarla atlattık” dedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, selin vurduğu Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde incelemelerde bulundu. Bakan Kurum ve Bakan Karaismailoğlu, şehir merkezini ve yıkılan köprüleri yerince inceledi. Daha sonra ise esnafları ziyaret eden iki bakan, vatandaşlara geçmiş olsun dileklerinde bulundu. İş yerlerini gezen Bakan Kurum ve Bakan Karaismailoğlu, esnafları ziyaret ederek iş yerleriyle ve alt yapıyla ilgili sorunlarını dinledi. Bir kıraathaneye oturan bakanlar vatandaşlarla sohbet etti, istek ve taleplerini dinledi.

Bakan Kurum ve Bakan Karaismailoğlu, yeni yapılacak köprüyle ilgili yetkililerden bilgiler aldı. Bakan Kurum, “Dere yatağının ağzının genişletilmesiyle büyük bir afeti en az hasarla atlattık” dedi. Daha sonra ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, göçen köprüleri ve yollarda oluşan hasarları yerinde inceledi.

Öte yandan, Bozkurt ilçesinde saat 20.00'de Afet Koordinasyon Merkezinde toplantı yapılması, daha sonra son durum hakkında açıklama yapılması bekleniyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum: "16 binada 36 bölümün ağır hasarlı olduğu veya yıkık olduğunun tespitini yaptık”

 Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kastamonu’nun Bozkurt ilçesindeki İl Koordinasyon Merkezinde yaptığı açıklamada, “Selden etkilenen tüm illerimizde hasar tespit çalışmaları bugün itibari ile yapılmış, 259 binada bin 554 bağımsız bölüde hasar tespit çalışmaları bugün için yapılmıştır. Bu çerçevede 16 binada 36 bölümün ağır hasarlı olduğu veya yıkık olduğunun tespitini yaptık” dedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kastamonu’nun Bozkurt ilçesindeki İl Koordinasyon Merkezinde katıldığı toplantının ardından açıklamalarda bulundu. Tüm ekiplerin sorunları çözmek için sahada olduğunu belirten Bakan Kurum, “Vatandaşlarımızın sıkıntılarını gidermek, sorunları ve sıkıntıları çözmek için tüm bakanlıklarımız, AFAD, Kızılayımız, UMKE’miz, jandarmamız, arama kurtarma ekiplerimiz, emniyetimiz ve sağlık ekiplerimiz Türkiye Aft Planı çerçevesinde sahada canla başla çalışmaktadır. Valilerimizin koordinasyonunda AFAD’la yaptığımız sürecimizi 2 saat esasına göre yürütmekteyiz. Şu anda Bozkurt’ta Kastamonu İl Koordinasyon Merkezindeyiz. Yağışları ilk başladığı ilk andan itibaren bilgileri milletimizle bağışlamak için bir aradayız” dedi.

“Vatandaşlarımızın önüne uyarılar anlık olarak düştü ve vatandaşlarımız da önlemlerini aldılar”

Erken uyarı sistemi sayesinde vatandaşların güvenli alanlara yönlendirilmesinin önemine dikkat çeken Kurum, “Bu ilk defa erken uyarı sistemi devreye girdi. Bu da dünyada ender ülkelerin uyguladığı bir sistemdir. Kırmızı uyarı verdiğimiz Düzce, Zonguldak, Bartın, Karabük, Kastamonu, Sinop’ta toplamda 13 il AFAD müdürlüğü ve diğer il kurulu kuruluş görevlerinden tüm illerde 4 bin 884 personel ve 954 araçlarla sahadayız. Kastamonu’da sel nedeni ile Küre İkizciler köyü mevkiinde bir vatandaşımız kayıp. Ekiplerimiz arama çalışmalarını ara vermeden yürütmektedir. Bu selden önce ilk defa Türkiye’de bu uyarı sistemi devreye girdi Meteorolojiden aldığımız bilgileri AFAD’a ulaştırarak vatandaşlarımızı selden etkileyecek alanlardan bir fiil valiliklerimiz, belediye başkanlarımız ve kaymakamlarımızın koordinesinde uzaklaştırdık. Böylece yaşanması muhtemel can kayıplarının önüne geçtik. Vatandaşlarımızın önüne uyarılar anlık olarak düştü ve vatandaşlarımız da önlemlerini aldılar. Yağışlardan etkilenecek 7 ildeki vatandaşlarımıza dikkatli olmaları ve güvenli alanlara intikal etmeleri, dere güzergahlarından uzaklaşmaları için SMS gönderildi. Kırmızı tehlike gördüğümüz alanlar içinde hücresel veri mesajlarını vatandaşlarımıza gönderdik” diye konuştu.

“İnebolu’da 24 saat içerisinde metrekareye 159 kilogram yağış düşmüştür”

Yağışın boyutuna dikkat çeken Bakan Kurum, “Yaptığımız ölçümlere göre, geçen yıl Ağustos ayında yaşadığımız şiddetin hemen hemen aynısını bu yıl Kastamonu Bozkurt, Abana, İnebolu’da bir fiil görmüş olduk. İnebolu’da 24 saat içerisinde metrekareye 159 kilogram yağış düşmüştür. En çok yağış düşen bölgelerimiz İnebolu, Küre ve Çatalzeytin ilçelerimizdir” şeklinde konuştu.

Yağışlarla ilgili uyardı

Beklenen yağışlarla ilgili uyarılarda bulunan Bakan Kurum, “29 Haziran saat 06.00’ya kadar da beklenen yağılarımız var. Bursa, Balıkesir kuzey kesimleri, Zonguldak, Bartın, Karabük, Kastamonu, Amasya ve Ordu çevreleri ile Samsun’un iç kesimlerinde yerel olarak yağışın kuvvetli olması bekleniyor Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan uyarılara göre bu illerde sarı uyarı verilmiştir. Bu anlayışla AFAD’ımız valilerimiz ile birlikte, bu saydığım illerde koordinasyonu yapmaktadır” ifadelerini kullandı.

“824 personelle bin 180 kardeşimiz tahliye edilmiştir”

Sel bölgelerinde verilen hizmetlerle ilgili bilgi veren Kurum, “Sahada Türkiye Afet Planı çerçevesinde ekiplerimiz var. Afet sağlık gurubumuz, ambulans ve UKE ekiplerimiz olmak üzere toplada bin 955 personel ve 262 araçla bir fiil vatandaşlarımızın taleplerini karşılamaktayız. 6 ilde kırmızı seviyede alarm verdiğimiz bölgelerde 177 vatandaşımız tahliye edilmiştir. Şu ana kadar 5 bin 114 vatandaşımıza beslenme hizmeti erilmiştir. 5 ilimizde jandarmamız, AFAD’ımız, gönüllerimiz de olmak üzere 824 personelle bin 180 kardeşimiz tahliye edilmiştir. Gelen talepler doğrultusunda 409 vatandaşımız misafirlerimiz, oteller ve yurtlarımıza yerleştirilmiştir” şeklinde konuştu.

“Atılması gereken adımlar atılmış, çalışmalar devam etmektedir”

“Enerji grubu, bütün illerde yoğun bir şekilde faaliyet göstermekte” ifadelerine yer veren Kurum, “118 köye 26 bin abone bu sellerden etkilenmiş durumda. Tüm illerimizde koordineli halde müdahaleler yapılmakta. Haberleşmeye ilişkin 7 baz istasyonu kurulmuş, talepler doğrultusunda vatandaşlarımızın ihtiyaçları giderilmektedir. Hasar tespit çalışmalarını Yapı İşleri Genel Müdürlüğümüz valiliğimizin koordinesinde ve gelen şikayetler üzerine yapmaktadır. Kastamonu, Bartın’da Yapı İşleri Genel Müdürlüğümüz ve çevre illerden gelen tüm ekiplerimizi sevk ettik. Mobil laboratuvarlarımız, dronlarımız, insansız hava araçları ve lazer tarama araçları selden etkilenen alanlarda hazır bir şekilde beklemektedir. Yol ve köprülerde hasarlar var. Valiliklerin sorumluluk alanlarında, Karayolları Genel Müdürlüğümüz görev alanındaki yollarda hasar tespit çalışmaları yapılmış, bu çerçevede atılması gereken adımlar atılmış, çalışmalar devam etmektedir” dedi.

“16 binada 36 bölümün ağır hasarlı olduğu veya yıkık olduğunun tespitini yaptık”

Kapanan köy yolları ile ilgili de bilgi veren Bakan Kurum, “Kastamonu özelinde Cide, Doğanyurt, İnebolu, Özlüce mevkii ve Zarbana köprüsü hasar gördüğü ulaşıma kapanmıştır. Ağlı-Şenbazar arasındaki Valay-1 köprüsü ile Kesmekayrak köprülerinin dolgusu zarar görmüş, onarım çalışmaları devam etmektedir. Selden etkilenen tüm illerimizde hasar tespit çalışmaları bugün itibari ile yapılmış, 259 binada bin 554 bağımsız bölüde hasar tespit çalışmaları bugün için yapılmıştır. Bu çerçevede 16 binada 36 bölümün ağır hasarlı olduğu veya yıkık olduğunun tespitini yaptık. Kastamonu da 2 bina, 3 bağımsız bölüm, Bartın’da 7 bina, 29 bağımsız bölümün ağır hasarlı olduğu, Karabük’te 5 bina 12 bağımsız alanın ağır hasarlı olduğunu tespit ettik. Düzce de de 2 bina ve 2 bağımsız bölüm ağır hasarlı olarak tespit edildi. Köy yollarımız da kapanmalar var. Derelerin taşması ve dere ıslahlarının bozulması sebebiyle bazı köylerimize ulaşma konusunda dün itibari ile sıkıntılar vardı. Bugün itibari ile gerek DSİ, Tarım Bakanlığımız, Valiliklerimiz köylerimize ulaşım konusunda seferlik anlayışı ile çalışmalarını sürdürmekte. Ulaşımın sağlanamadığı köylerde ihtiyaçlar ekiplerimiz tarafından karşılanmakta. Altyapı yatırımlarına baktığımızda, Bozkurt ilçesindeki bir mahallemize su verilemiyordu. Verilmeye başlandı. Abana ve İnebolu’ya dünden itibaren kışı olarak su verilmiştir, yarın itibari ile ilçelere su verilecektir. Şenpazarı’ndaki arızalar giderilmiştir. Kastamonu merkezde şehrin yüzde 40’nı besleyen hatta zarar var. İçme suyu hattında İller Bakası ve belediyemiz ortak bir çalışma yürüterek vatandaşlarımızın ihtiyaçları giderilecek. Bartın’daki kışı arızalar giderildi, Sinop Türkeli içme suyu hattındaki arızlar giderildi. Düzce merkezi besleyen içme suyu hattında da onarım çalışması yapılacak” dedi.

“Büyük bir felaketin önüne geçtiğimizi söyleyebiliriz”

Alınan tedbirlerin olası faciayı önlediğini belirten Kurum, "Geçen yıl Kastamonu’da bir sel meydana geldi ve en çok etkilenen ilçemiz Bozkurtumuz olmuştu. Aynı metrekareye düşen yağış bu yıl da yaşandı. Geçen yıl burada aldığımız kararlar sayesinde dere yatağındaki tüm binaların kaldırılması, ilçemizdeki yağmur suyu hatlarının yapılası ile yaşadığımız milatla, tedbirlerle yıkımın, zararın büyümesine engel olunmuştur. Büyük bir felaketin önüne geçtiğimizi söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.

“Seferberlik ruhu içerisinde çalışmalarımızı yürütüyoruz”

Devletin tüm kurumları ilse sahada olduğuna dikkat çeken Bakan Kurum, “Milletimizin şunu iyi bilmesini isterim; Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda devletimizin tüm kurumları, kusursuz bir şekilde bir koordinasyon içerisinde, ilgili tüm bakanlıklarımızın, yetkili kuruluşlarımızın destekleri ile vatandaşımız ve milletimizle seferberlik ruhu içerisinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Milletimizin acılarını dindirebilmek, ihtiyaçlarını giderebilmek için 7 gün 24 saat esaslı çalışıyoruz. Bu işler tamamlanana kadar bütün ekiplerimiz sahada olacak. Hasar tespit çalışmaları yapılmaktadır, daha önceki afetlerde, sellerde olduğu gibi vatandaşlarımızın tüm yaralarını saracağımızı ifade ediyorum” diyerek selden etkilenenlere “geçmiş olsun” dileklerinde bulundu.

İçişleri Bakanı Soylu, Bartın’da bin 53 su baskını yaşandığını açıkladı

Batı Karadeniz’i etkisi altına alan sel felaketi nedeniyle Bartın’da incelemelerde bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kentte bin 53 su baskını olayının yaşandığını açıkladı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bartın’da sağanak yağmur sonrası su baskını yaşanan bölgelerde incelemelerde bulundu. Bartın merkez, Kozcağız ve Hasankadı beldelerinde vatandaşlarla görüşen Bakan Soylu, mağduriyetlerinin en kısa sürede giderileceğini belirtti. İncelemelerin ardından gerekli talimatları veren Soylu, Bartın'da 112 Kriz Merkezinde, Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu Toplantısı'nı gerçekleştirdi. Toplantı sonunda gazetecilere açıklamalarda bulunan Bakan Soylu, “Sel afeti oluşmadan önce gerek meteorolojimiz, ortaya koyduğu kırmızı ve turuncu uyarıların hemen akabinde valiliklerimiz, kaymakamlıklarımız, belediyelerimiz, hep birlikte bir duyarı ortaya koydular. AFAD'ımızın erken uyarı sistemi olarak nitelendirdiği hücresel mesaj olarak ve bir uyarı mesajı olarak ilgili bölgelere iletildi. Böylece vatandaşlarımız da kendi tedbirlerini almaya, kamu da kendi tedbirini almaya başladı. Bu kadar yoğun bir yağışta eğer bu tedbir daha önceden alınmamış olsaydı Allah korusun daha büyük maliyetlerle karşı karşıya kalınabilirdi” dedi.

Bakan Soylu, Bartın ilinde taşkından dolayı bin 53 su baskını olduğunu belirterek, “Bunun 518'i konut. Gelen ihbarlara da önemli ölçüde gidildi. 167 işyeri, 327 bodrum, 18'i ise zemin ve depo diğer 9 tanesi de ahır gibi bir bilançomuz var” diye konuştu.

“Sayın Kılıçdaroğlu bir an önce bu yoldan çıkmanızı temenni ediyorum”

Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenen Soylu, şunları söyledi:
“Şehre gelen rusubatı temizlemek suretiyle şehri eski haline döndürebilmek için ciddi bir çaba sarf edilmektedir. Bu esnada maalesef her afette her depremde yaşadığımız gibi bu afette de bunu yaşıyoruz. Yangında da yaşıyoruz. Şimdi de yaşıyoruz. Buradaki arkadaşlarımız gayret gösteriyoruz. Her birinin bir emeği var. Vatandaşımıza ve doğaya karşı sorumluluğumuz var. Ama ne vatandaşa ne de doğaya karşı sorumluluğu olan ne de hayvana karşı sorumluluğu olan ne de bulunduğu şehre karşı, tarihine karşı sorumluluğu olanlar olmayanlar istediğini söyleyip duruyorlar. Ana muhalefet partisi başkanı 'Bakanların orada ne işi var?' diye böyle bir değerlendirme ortaya koyuyor. Zaten Türkiye'de afet ilk kez oluyor. Biz afetlerle ilk kez karşılaşıyoruz. Zaten Türkiye'de de ilk kez bakanlar afetlere gidiyorlar. Hakikaten Türkiye'de hükumetler seçilir, milletin desteğini alır. Milletimizin zor gününde yanında olmayacağız da elimizden geleni ortaya koymayacağız da ne zaman koyacağız. Bana bu soruyu sorarken kendi arkadaşların tatildeyken onlara niye bu soruları sormazsınız. Şunu demek istiyorsanız bunu anlarız. ‘Sizi tebrik ediyoruz afetlerde buraları hiç bırakmıyorsunuz. Kendi arkadaşlarımızı da tenkit etmek için başka bir yol bulamıyoruz. Ancak sizin üzerinizden sizi eleştirerek onları tenkit ediyoruz diye cesaretimiz yetmiyor’ diye değerlendirme yapıyorsanız bu ayrı bir siyasi güzergahtır. Bizim aklımız ona yetmez. Biz sözleri direk olarak muhataplarımıza ifade etmeyi tercih ediyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu bir an önce bu yoldan çıkmanızı temenni ediyorum. Doğru bir yol tutturmadığınız konusunda bir değerlendirmemiz söz konusu. Biz vatandaşımızın emrine amadeyiz.”
Sel nedeniyle evini terk etmek zorunda kalan vatandaşlara ilk etapta 3 bin TL yardım yapılacağını aktardı.

Rıdvan Bostancı - Onur Altındağ - Sertaç Özdemir - Emrecan Bayram - Vedat Yunus İkizoğlu - Hasan Ay -İbrahim Şahin Demir - Özgür Kaya 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Vali ile görüşmek isteyen engelli kadın özel araçla makamı getirildi Adıyaman’da Vali ile görüşmek isteyen engelli kadın evinden özel araç ile alınarak makama getirildi. Her hafta Salı günlerini ‘halk günü’ olarak belirleyen Adıyaman Valisi Osman Varol’un bu hafta özel bir ziyaretçisi vardı. Telefonla ile ilgililere ulaşan ve Vali Osman Varol ile makamından görüşmek istediğini belirten yüzde 96 bedensel engelli Sema Uladı’nın (57) talebi yerine getirildi. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü ekipleri, Esentepe Mahallesi TOKİ konutlarında yaşayan bedensel engelli Sema Uladı’yı almak için özel donanımlı araç ile evinden aldı. Valilik makamına getirilen Engelli Sema Uladı’yı kapıda karşılayan Vali Osman Varol, bir süre sohbet edip sorunlarını dinledi. Engelli Sema Uladı, “Valimizle görüşmek için başvuru yaptım. Valimizden Allah, Peygamber razı olsun. Beni evimden aldılar, buraya kadar getirdiler, çok teşekkür ediyorum” dedi. Kapıların sonuna kadar halka açık olduğunu vurgulayan Vali Osman Varol ise, “Yoğun bir tempomuz var Adıyaman’da, büyük bir afetten çıktık. Kamu tarafında çok ciddi bir mesai ve yoğunluk var ama bir taraftan da vatandaşlarımızın da bizlere aktarmak istediği, bizimle görüşmek istediği çok önemli hususlar var. Elimizden geldiğince zaten sokakta vatandaşlarımızın içinde, esnaf gezilerinde, sürekli olarak vatandaşlarımızı dinleme imkanı buluyoruz ama özellikle bir gününün belirli bir periyodunu, hatta eğer başvuru çok olursa bizle görüşme talebi, günün tamamını da vatandaşlarımıza ayırıyoruz. Bu kapsamda da Salı günleri burada kapımız açık. Daha önceden vatandaşlarımıza duyuruyoruz, biliyorlar. Devletimizin kapısı vatandaşımızın kapısıdır. Oranın her zaman vatandaşımızın kapısı olduğunu gösterip onların meselelerine, sorunlarına, ihtiyaçlarına çare bulmaya gayret ediyoruz. Sema ablamızı evine gidip orada da ziyaret edebilirdik. Ancak kendilerine özellikle makama gelmek istediler” dedi.
Muğla Başkan Aras’tan 1 Mayıs mesajı Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, işçinin ve emekçinin bayramı 1 Mayıs’ı kutlayan bir mesaj yayımladı. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras; ‘Yaptığımız ve yapacağımız her hizmette, emekçi kardeşlerimizin döktüğü alın terini her şeyin üzerinde tutarak, Muğla’mızın tüm değerlerini ve güzelliklerini onlarla birlikte büyüteceğiz. Emeğin ve kutsal alın terinin bayramı kutlu olsun. 1 Mayıs, işçi sınıfını işçi haklarını koruma, çalışma şartlarını iyileştirme, dayanışmayı ve demokrasiyi geliştirme gücünü hatırlatma günüdür. Şimdi ise bu gücü tekrar hatırlatmamız gerekiyor. Ekonomik kriz, yaşam standartlarının düşmesi, en temel ihtiyaçların dahi lüks algılandığı bir zihniyetle yönetilmek, işçi sınıfı ve sınıf temelli hakları temsil eden 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde, çalışma şartlarını ve hak ihlallerinin yeniden düşünülmesi açısından oldukça önemlidir. Hangi sektörde çalışıyor olursa olsun, vatandaşlarımızın daha iyi şartlarda çalışması, çalışma barışının sağlanması, iş hayatında ayrımcılığa son verilmesi, herkesin emeğinin karşılığını alması devleti yönetenlerin birincil hedefi olmalı ve bu hedefler için somut adımlar atılmalıdır. Emekçinin, işçinin bayramı; emek hakkı için mücadele eden emekçilerimizin örgütlülüğünün güç kazanacağı, sağlık ve iş güvencesinin korunup geliştirileceği, savaşsız ve sömürüsüz bir dünya diliyorum. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü özgürce kutlayabilmemiz için geçmişte büyük mücadeleler veren kardeşlerimizi ise en derin saygılarımla anıyorum. Bu duygularla, bütün emekçilerin ve çalışanların bayramını kutluyorum” dedi.
Ankara Diş hekiminden uyarı: “Çürük dişler kalbe, eklem romatizmalarına sebep olan ve böbreğe zarar veren bakteriler üretirler” Ankara Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Diş Kliniği’nde görev yapan Uzman Diş Hekimi Sait Pirbudak, “Ağızda bulunan çürük dişler vokal enfeksiyon kaynakları olarak kalbe, eklem romatizmalarına sebep olan ve böbreğe zarar veren bakteriler üretirler” dedi. Ankara Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Diş Kliniği’nde görev yapan Uzman Diş Hekimi Sait Pirbudak, diş bakımı için uyarılarda bulundu. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulunan Diş Hekimi Pirbudak, bilimden ve tıbbi bilgiden uzak palyatif çözümlerin geçici çözümler sağlasa da ileride vücuda ciddi zararlar verdiğini ifade etti. “Dişteki çürümeler her yaştaki insan da olabilir” Diş çürüklerine sebep olan etkenlerin çözülmediği takdirde, ağızdaki bakterilerin ürettiği asitler sonucu oluşan iltihap nedeniyle hekime gitme zorunluluğu oluşabileceğini ifade eden Pirbudak, “Dişteki çürümeler her yaştaki insan da olabilir. Çocuklarda ve gençlerde biraz daha yüzeysel çürüklerle karşılaşabildiğimiz gibi erişkin yaşlarda ise bu dişin yapısındaki florin azalmasına bağlı olarak köklerde ve daha derin çürüklerle kendini gösterebilen diş çürükleri ve problemlerle karşılaşabiliyoruz’’ dedi. “Bilimden uzak palyatif çözümler rahatlatıyormuş gibi gelebilir” İhmal edilmiş diş ağrısının şiddetinin fazla olabileceğinin altını çizen Pirbudak, “Bu hale gelmiş gecenin ilerleyen saatine hastayı rahatsız eden diş çürüğünün en büyük sebebi daha önce ihmal edilmiş ve uzunca bir süre giderilmemiş ve önlemi alınmamış Pulpa iltihaplarıdır. Dişin sinirlerinin iltihaplarıdır. Bu hale geldikten sonra yapılacak tek şey vardır. Mutlaka diş hekimine gidip o diş hekiminin yapacağı teşhis ile daha sonra uygulayacağı tedaviyi bir araya getirmesidir. Onun için bilimden, tıptan, diş hekimi kontrolünden ayrılmadan halk arasındaki çok etkili olmayan palyatif çözümler sizi başlangıçta rahatlatıyormuş gibi gelebilir ama daha sonra yüzünüzün gözünüzün şiştiği bir şekilde hekime başvurduğunuz zaman hekimin yapabileceği bir şey kalmamakta ve diş çekime kadar gidebilmektedir” diye konuştu. “Çürük dişler kalbe, eklem romatizmalarına sebep olan ve böbreğe zarar veren bakteriler üretirler” Bilimsel çalışmaların ve hekimlerin kontrolünden ayrılmamak gerektiğine dikkati çeken Pirbudak, “Ağızda bulunan çürük dişler vokal enfeksiyon kaynakları olarak kalbe, eklem romatizmalarına sebep olan ve böbreğe zarar veren bakteriler üretirler. Bu bakterilerle üretilen oradaki enfeksiyonlar, vücudun birçok yerine zarar verir. Sistemik sıkıntıları varsa ki dişte sistemik sıkıntıları olan insanlarda zaten tedbir alınmadan yapılan cerrahi müdahaleler ya da çekimler, hastanın sıkıntı yaşamasına, sağlık sorunları yaşamasına sebep olabiliyor. Unutmayalım ki diş ağrısının nerede ve ne zaman geleceği belli olmaz” açıklamasında bulundu.