GÜNDEM - 28 Haziran 2022 Salı 19:58

Bakanlar sel bölgelerinde son durumu aktardı

A
A
A
Bakanlar sel bölgelerinde son durumu aktardı

Batı Karadeniz Bölgesi'nde yaşanan sel felaketi sonrasında Bakan Kirişçi, Bakan Karaismailoğlu, Bakan Kurum ve Bakan Soylu, afetin yaşandığı yerlerde incelemelerde bulunarak vatandaşlara son durumu aktardı.

Batı Karadeniz Bölgesi'nde yaşanan sel felaketi sonrasında beş bakanın Zonguldak, Bartın, Karabük, Kastamonu ve Sinop'ta görevlendirildiğini anlatan Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Zonguldak'taki incelemeler sonrasında Afet Koordinasyon Merkezi'nde açıklamalarda bulundu. Bakan Kirişci, "Dün akşam Cumhurbaşkanımız kabine toplantısı sonrası beş bakan olarak bizleri her birimizi bir ile görevlendirmiştir. Bu görevimiz çerçevesinde bendeniz Zonguldak'ta, İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu Bartın'da, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız Derya Yanık Karabük'te, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum Kastamonu'da, Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanımız Adil Karaismailoğlu da Sinop'ta şu anda görevli. Bizim birincil derecede sorumluluğumuz, görevimiz her şeyden önce Cumhurbaşkanımızdan almış olduğumuz talimat gereği de vatandaşımızın yanında olduğumuzu; onların her türlü sıkıntılarını gidermek üzere burada olduğumuzu göstermekti. Burada da yerel unsurlarımız var. Bir taraftan valiliğimiz, belediyelerimiz, AFAD bu işin koordinasyonunu üstlenen bizim en önemli güzide kurumumuz. Onların buradaki yerel unsurları. DSİ, Orman Bölge Müdürlüğümüz ve onların yerel birimleri, İl Tarım Orman Müdürlüğümüz ve ilçe teşkilatlarımız, il başkanlarımız, gönüllü kardeşlerimiz var. Onlar da bu faaliyetlerde etkin rol alıyorlar. Hep birlikte sahadayız. Bu beş il içerisinde şu ana kadar pazar günü saat 15.00 sıralarında başlayan ama öncesinde Meteorolojimizin erken uyarı ile hepimizi teyakkuz haline geçirmesi sonrası bir anda bütün birimlerimiz, teşkilatlarımız sahada bu görevleri üstlenmiş durumda" diye konuştu.

"Alınan tedbirlerle hamdolsun insan kaybı noktasında kaybımız yok"

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Haziran ayının sonu olmasına rağmen yağışla karşı karşıya kalındığını; bu durumun küresel ısınma kavramının sahadaki uygulaması olduğunun altını çizdi. Kirişci, "Şunu baştan belirtmekte yarar var. Bazı şeyler vardır ki bunlar yaşanılarak tecrübe ediliyor. Keşke bunları hiç tecrübe etmeden doğrudan uygulayabiliyor olsak. Ama bazı uygulamalar var ki millet olarak da böyleyiz. Ben hep 1999 depremini, Marmara Depremi'ni hep örnek veririm. Türkiye'de 1999 öncesinde de depremler yaşanıyordu. Herkes 1999 depremiyle öğrendi ki Türkiye deprem ülkesi. Ondan sonra mevzuat ve davranışlarımızda pek çok değişiklikler gündeme geldi. Buradan da şuraya gelmek istiyorum. Malumunuz 21 Haziran günü de AFAD ile birlikte bütün unsurlarla Muğla'mızın Marmaris ilçesinde Değirmenyanı diye adlandırdığımız bölgede çıkan yangın tabii ki o bir kasti yangın. Faili yakalandığı için söylüyorum. Ama iklim değişikliği denildiğinde altını doldurmamız artık kolay oluyor. Zira bugün Haziran'ın 29'unda sanki ilkbaharın ilk günleriymiş veya sonbaharın ortasıymış gibi yağışla karşı karşıyayız. Bu iklim değişikliği küresel ısınmanın dediğimiz kavramın sahadaki uygulaması. Bu çerçevede de burada bize gelen o mesaj doğrultusunda alınan tedbirlerle birlikte hamdolsun, bir insan can kaybı noktasında kaybımız yok" diye konuştu.

"Beş il içerisinde Zonguldak en hafif atlatan il oldu diyebiliriz"

Bakan Kirişci, sel felaketine ilişkin Zonguldak'taki durumu da değerlendirdi. Sel felaketinden etkilenenlerin Kredi Yurtlar Kurumu'na ait yurtlara yerleştirildiğini aktaran Bakan Kirişci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maddi kayıplarımız var. Onu da birazdan arz edeceğim. Fakat özellikle büyükbaş, küçükbaş hayvan konusunda zayi olan telef olan canımız da yok. Diğer canlılarla ilgili elimizde ifade etmek gerekirse bir envanterimiz yok. Bundan dolayı bu beş il içerisinde Zonguldak, en hafif atlatan il oldu diyebiliriz. Önümüzde yarın var. Meteoroloji ve AFAD'ın uyarısı düne önceki güne göre yarının daha iyi geçeceği yönünde olduğu için ifade ediyorum. Şu anda görünen şekliyle öyle bir Zonguldak olarak bir artımız, biraz pozitif düşünebileceğimiz yönümüz var. Maddi olan hususlar yerine konulur. Devletimiz, hükümetimiz, Cumhurbaşkanımız özellikle bu konularda vatandaşımızın en ufak bir maddi kayıp içerisinde olmaması adına bu konularda atılması gereken bütün adımları atacaktır. Atılması talimatını zaten bizlere vermiştir. Biz şu aşamada sadece gözlemde bulunduk. Suyun çekilmesiyle birlikte oralara girilebilir hale geldikten sonra zarar ziyan tespitleri yapılacak. Bu tespitler ilgili kurumlarımıza yönlendirilecek ve ondan sonra da vatandaşımızın yaraları sarılmaya çalışılacak. Şu anda açta, açıkta hiçbir vatandaşımız yok. Bu gerçekten önemli. Çünkü evleri bu taşkından dolayı zarar görmüş olan kardeşlerimizin, ki 200 civarında. Bunlar KYK yurtlarında misafir edilmekte ve buralarda her türlü ihtiyaçları karşılanmaktadır. AFAD'ın bu kardeşlerimize 5'er bin liralık yardımı da başlangıç için ferahlatıcı, acıyı bir miktar dindirici etkisi vardır. Tarımla ilgili özellikle sera alanları ve biraz da kotun düşük olduğu yerlerde yoğun taşkın nedeniyle seralarda bir olumsuzluk var. Ama şu var. Bu sular çekildikten sonra temennimiz vatandaşlarımız bu ürünlerine fazla bir zarar ziyan vermemiş olmasıdır. Tarla bitkilerinin de olduğu yerler var. Onların üzerindeki sudan dolayı durumlarını bilemiyoruz. Hayvan barınaklarından selden veya taşkından etkilenen birkaç hayvan barınağı var. Onları da tespit edilecek Yine bu civciv üreticisi olan kanatlı sektörün de faaliyet gösteren bir işletmenin de mağduriyetini bilgi olarak biliyoruz. Detayı konusu tespit çalışmaları tamamlandıktan sonra göreceğiz. Zonguldak ilimiz de on tane sahada görmüş olduğunuz araçlar var. 27'de burada görevlendirdiğimiz personel var. İhtiyaç duyulması halinde beş ilin dışındaki çevre illerden ve onların uzağındaki araç ve gereçler bu bölgeye kullandırılabilecek durumdadır. İnşallah bunlara da gerek olmayacaktır. Vatandaşlarımızın bu sıkıntılı olan heyelandan ve evlerden uzak durmaları, şu anda tespit edilmemişse bile kendilerinin bu konularda hassas davranmaları bizim idareciler olarak en büyük sorumluluğumuzdur. Onlara yapabileceğimiz önemli bir telkindir. Hiçbir vatandaşımızın selden sonra bir de heyelan gibi risk altında yaşamalarına gönlümüz razı değildir. Valiliğimiz tespit edilen evlerin hemen boşaltılması konusunda gerekli aksiyonu aldı."

"Her eline kazma kürek alan işe girişirse üç gün sonra o insanların da ziyan olduğunu görüyorsunuz"

Bakan Kirişci, AFAD'ın Türkiye'nin iftihar etmesi gereken bir kurum haline geldiğinin altını çizdi. Kirişci, bir önceki yıla göre değerlendirildiğinde vatandaş memnuniyeti ve işlerde düzen olduğunu anlattı. Birlikte çalışmanın bu tür afetlerde mutlaka olması gereken şeyler olduğunu belirten Bakan Kirişci, "Bir kısım yerler suyun altında. Bir kısım yerler içerisine girilemeyecek durumda. Görüyoruz. Seraları o manada değerlendiriyorum. Görüyoruz o suyu. Su çekildikten sonra seradaki üretim faaliyetleri ne ölçüde devam edebilir bizim kendi teknik ekibimiz karar verebilir. Hiçbir şekilde vatandaşlarımızı mağdur etmeyeceğiz. İhtiyaçlarının karşılanması noktasında gerekli adımlar atılacak. AFAD gerçekten Türkiye'nin iftihar etmesi gereken bir kurumu haline geldi. Bütün doğal afetleri koordine eden bir kurum haline geldi. Biz bunu Marmaris'teki yangında da Süleyman Soylu bakanımızla da uyum ve ahenk içerisinde gerçekleşti. Bir önceki yılla mukayeseye göre vatandaş memnuniyeti ve işlerde de tertip ve düzen gördük. Bu birlikte çalışmanın, bu tür afetlerde mutlaka olması gereken şeyler. Yoksa her eline ben buraya yardım edeceğim deyip kazma kürek alan bu işe girişirse üç gün sonra o insanların da ziyan olduğunu ve yeterince katkı sağlayamadığını görüyorsunuz. Bunları bir tertip düzen içerisinde gerçekleştireceğiz ve zarar ziyanı karşılayacağız" şeklinde konuştu.

Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, yakın süreçte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle Karadeniz doğalgazının karaya olan bağlantısında ilk borunun kaynağının yapıldığını hatırlattı. Kirişci, "Bizim için Zonguldak artık Türkiye'ye mal olmuş bir coğrafya. Bizim bu coğrafyaya gözümüz gibi bakmamız gerekiyor. Bu coğrafyaya olan ilgimiz sadece Zonguldak'ta yaşayan vatandaşların ilgisiyle sınırlı değil" dedi.
Bakan Vahit Kirişci, Zonguldak'taki incelemelerini tamamladıktan sonra ilden ayrılmak üzere Zonguldak Havalimanı'na hareket etti.

Bakan Kurum ve Bakan Karaismailoğlu, Bozkurt’ta çalışmaları yerinde inceledi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, selin vurduğu Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde incelemelerde bulundu. Bakan Kurum, "Dere yatağının ağzının genişletilmesiyle büyük bir afeti en az hasarla atlattık” dedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, selin vurduğu Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde incelemelerde bulundu. Bakan Kurum ve Bakan Karaismailoğlu, şehir merkezini ve yıkılan köprüleri yerince inceledi. Daha sonra ise esnafları ziyaret eden iki bakan, vatandaşlara geçmiş olsun dileklerinde bulundu. İş yerlerini gezen Bakan Kurum ve Bakan Karaismailoğlu, esnafları ziyaret ederek iş yerleriyle ve alt yapıyla ilgili sorunlarını dinledi. Bir kıraathaneye oturan bakanlar vatandaşlarla sohbet etti, istek ve taleplerini dinledi.

Bakan Kurum ve Bakan Karaismailoğlu, yeni yapılacak köprüyle ilgili yetkililerden bilgiler aldı. Bakan Kurum, “Dere yatağının ağzının genişletilmesiyle büyük bir afeti en az hasarla atlattık” dedi. Daha sonra ise Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, göçen köprüleri ve yollarda oluşan hasarları yerinde inceledi.

Öte yandan, Bozkurt ilçesinde saat 20.00'de Afet Koordinasyon Merkezinde toplantı yapılması, daha sonra son durum hakkında açıklama yapılması bekleniyor.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Kurum: "16 binada 36 bölümün ağır hasarlı olduğu veya yıkık olduğunun tespitini yaptık”

 Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kastamonu’nun Bozkurt ilçesindeki İl Koordinasyon Merkezinde yaptığı açıklamada, “Selden etkilenen tüm illerimizde hasar tespit çalışmaları bugün itibari ile yapılmış, 259 binada bin 554 bağımsız bölüde hasar tespit çalışmaları bugün için yapılmıştır. Bu çerçevede 16 binada 36 bölümün ağır hasarlı olduğu veya yıkık olduğunun tespitini yaptık” dedi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Kastamonu’nun Bozkurt ilçesindeki İl Koordinasyon Merkezinde katıldığı toplantının ardından açıklamalarda bulundu. Tüm ekiplerin sorunları çözmek için sahada olduğunu belirten Bakan Kurum, “Vatandaşlarımızın sıkıntılarını gidermek, sorunları ve sıkıntıları çözmek için tüm bakanlıklarımız, AFAD, Kızılayımız, UMKE’miz, jandarmamız, arama kurtarma ekiplerimiz, emniyetimiz ve sağlık ekiplerimiz Türkiye Aft Planı çerçevesinde sahada canla başla çalışmaktadır. Valilerimizin koordinasyonunda AFAD’la yaptığımız sürecimizi 2 saat esasına göre yürütmekteyiz. Şu anda Bozkurt’ta Kastamonu İl Koordinasyon Merkezindeyiz. Yağışları ilk başladığı ilk andan itibaren bilgileri milletimizle bağışlamak için bir aradayız” dedi.

“Vatandaşlarımızın önüne uyarılar anlık olarak düştü ve vatandaşlarımız da önlemlerini aldılar”

Erken uyarı sistemi sayesinde vatandaşların güvenli alanlara yönlendirilmesinin önemine dikkat çeken Kurum, “Bu ilk defa erken uyarı sistemi devreye girdi. Bu da dünyada ender ülkelerin uyguladığı bir sistemdir. Kırmızı uyarı verdiğimiz Düzce, Zonguldak, Bartın, Karabük, Kastamonu, Sinop’ta toplamda 13 il AFAD müdürlüğü ve diğer il kurulu kuruluş görevlerinden tüm illerde 4 bin 884 personel ve 954 araçlarla sahadayız. Kastamonu’da sel nedeni ile Küre İkizciler köyü mevkiinde bir vatandaşımız kayıp. Ekiplerimiz arama çalışmalarını ara vermeden yürütmektedir. Bu selden önce ilk defa Türkiye’de bu uyarı sistemi devreye girdi Meteorolojiden aldığımız bilgileri AFAD’a ulaştırarak vatandaşlarımızı selden etkileyecek alanlardan bir fiil valiliklerimiz, belediye başkanlarımız ve kaymakamlarımızın koordinesinde uzaklaştırdık. Böylece yaşanması muhtemel can kayıplarının önüne geçtik. Vatandaşlarımızın önüne uyarılar anlık olarak düştü ve vatandaşlarımız da önlemlerini aldılar. Yağışlardan etkilenecek 7 ildeki vatandaşlarımıza dikkatli olmaları ve güvenli alanlara intikal etmeleri, dere güzergahlarından uzaklaşmaları için SMS gönderildi. Kırmızı tehlike gördüğümüz alanlar içinde hücresel veri mesajlarını vatandaşlarımıza gönderdik” diye konuştu.

“İnebolu’da 24 saat içerisinde metrekareye 159 kilogram yağış düşmüştür”

Yağışın boyutuna dikkat çeken Bakan Kurum, “Yaptığımız ölçümlere göre, geçen yıl Ağustos ayında yaşadığımız şiddetin hemen hemen aynısını bu yıl Kastamonu Bozkurt, Abana, İnebolu’da bir fiil görmüş olduk. İnebolu’da 24 saat içerisinde metrekareye 159 kilogram yağış düşmüştür. En çok yağış düşen bölgelerimiz İnebolu, Küre ve Çatalzeytin ilçelerimizdir” şeklinde konuştu.

Yağışlarla ilgili uyardı

Beklenen yağışlarla ilgili uyarılarda bulunan Bakan Kurum, “29 Haziran saat 06.00’ya kadar da beklenen yağılarımız var. Bursa, Balıkesir kuzey kesimleri, Zonguldak, Bartın, Karabük, Kastamonu, Amasya ve Ordu çevreleri ile Samsun’un iç kesimlerinde yerel olarak yağışın kuvvetli olması bekleniyor Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan uyarılara göre bu illerde sarı uyarı verilmiştir. Bu anlayışla AFAD’ımız valilerimiz ile birlikte, bu saydığım illerde koordinasyonu yapmaktadır” ifadelerini kullandı.

“824 personelle bin 180 kardeşimiz tahliye edilmiştir”

Sel bölgelerinde verilen hizmetlerle ilgili bilgi veren Kurum, “Sahada Türkiye Afet Planı çerçevesinde ekiplerimiz var. Afet sağlık gurubumuz, ambulans ve UKE ekiplerimiz olmak üzere toplada bin 955 personel ve 262 araçla bir fiil vatandaşlarımızın taleplerini karşılamaktayız. 6 ilde kırmızı seviyede alarm verdiğimiz bölgelerde 177 vatandaşımız tahliye edilmiştir. Şu ana kadar 5 bin 114 vatandaşımıza beslenme hizmeti erilmiştir. 5 ilimizde jandarmamız, AFAD’ımız, gönüllerimiz de olmak üzere 824 personelle bin 180 kardeşimiz tahliye edilmiştir. Gelen talepler doğrultusunda 409 vatandaşımız misafirlerimiz, oteller ve yurtlarımıza yerleştirilmiştir” şeklinde konuştu.

“Atılması gereken adımlar atılmış, çalışmalar devam etmektedir”

“Enerji grubu, bütün illerde yoğun bir şekilde faaliyet göstermekte” ifadelerine yer veren Kurum, “118 köye 26 bin abone bu sellerden etkilenmiş durumda. Tüm illerimizde koordineli halde müdahaleler yapılmakta. Haberleşmeye ilişkin 7 baz istasyonu kurulmuş, talepler doğrultusunda vatandaşlarımızın ihtiyaçları giderilmektedir. Hasar tespit çalışmalarını Yapı İşleri Genel Müdürlüğümüz valiliğimizin koordinesinde ve gelen şikayetler üzerine yapmaktadır. Kastamonu, Bartın’da Yapı İşleri Genel Müdürlüğümüz ve çevre illerden gelen tüm ekiplerimizi sevk ettik. Mobil laboratuvarlarımız, dronlarımız, insansız hava araçları ve lazer tarama araçları selden etkilenen alanlarda hazır bir şekilde beklemektedir. Yol ve köprülerde hasarlar var. Valiliklerin sorumluluk alanlarında, Karayolları Genel Müdürlüğümüz görev alanındaki yollarda hasar tespit çalışmaları yapılmış, bu çerçevede atılması gereken adımlar atılmış, çalışmalar devam etmektedir” dedi.

“16 binada 36 bölümün ağır hasarlı olduğu veya yıkık olduğunun tespitini yaptık”

Kapanan köy yolları ile ilgili de bilgi veren Bakan Kurum, “Kastamonu özelinde Cide, Doğanyurt, İnebolu, Özlüce mevkii ve Zarbana köprüsü hasar gördüğü ulaşıma kapanmıştır. Ağlı-Şenbazar arasındaki Valay-1 köprüsü ile Kesmekayrak köprülerinin dolgusu zarar görmüş, onarım çalışmaları devam etmektedir. Selden etkilenen tüm illerimizde hasar tespit çalışmaları bugün itibari ile yapılmış, 259 binada bin 554 bağımsız bölüde hasar tespit çalışmaları bugün için yapılmıştır. Bu çerçevede 16 binada 36 bölümün ağır hasarlı olduğu veya yıkık olduğunun tespitini yaptık. Kastamonu da 2 bina, 3 bağımsız bölüm, Bartın’da 7 bina, 29 bağımsız bölümün ağır hasarlı olduğu, Karabük’te 5 bina 12 bağımsız alanın ağır hasarlı olduğunu tespit ettik. Düzce de de 2 bina ve 2 bağımsız bölüm ağır hasarlı olarak tespit edildi. Köy yollarımız da kapanmalar var. Derelerin taşması ve dere ıslahlarının bozulması sebebiyle bazı köylerimize ulaşma konusunda dün itibari ile sıkıntılar vardı. Bugün itibari ile gerek DSİ, Tarım Bakanlığımız, Valiliklerimiz köylerimize ulaşım konusunda seferlik anlayışı ile çalışmalarını sürdürmekte. Ulaşımın sağlanamadığı köylerde ihtiyaçlar ekiplerimiz tarafından karşılanmakta. Altyapı yatırımlarına baktığımızda, Bozkurt ilçesindeki bir mahallemize su verilemiyordu. Verilmeye başlandı. Abana ve İnebolu’ya dünden itibaren kışı olarak su verilmiştir, yarın itibari ile ilçelere su verilecektir. Şenpazarı’ndaki arızalar giderilmiştir. Kastamonu merkezde şehrin yüzde 40’nı besleyen hatta zarar var. İçme suyu hattında İller Bakası ve belediyemiz ortak bir çalışma yürüterek vatandaşlarımızın ihtiyaçları giderilecek. Bartın’daki kışı arızalar giderildi, Sinop Türkeli içme suyu hattındaki arızlar giderildi. Düzce merkezi besleyen içme suyu hattında da onarım çalışması yapılacak” dedi.

“Büyük bir felaketin önüne geçtiğimizi söyleyebiliriz”

Alınan tedbirlerin olası faciayı önlediğini belirten Kurum, "Geçen yıl Kastamonu’da bir sel meydana geldi ve en çok etkilenen ilçemiz Bozkurtumuz olmuştu. Aynı metrekareye düşen yağış bu yıl da yaşandı. Geçen yıl burada aldığımız kararlar sayesinde dere yatağındaki tüm binaların kaldırılması, ilçemizdeki yağmur suyu hatlarının yapılası ile yaşadığımız milatla, tedbirlerle yıkımın, zararın büyümesine engel olunmuştur. Büyük bir felaketin önüne geçtiğimizi söyleyebiliriz” şeklinde konuştu.

“Seferberlik ruhu içerisinde çalışmalarımızı yürütüyoruz”

Devletin tüm kurumları ilse sahada olduğuna dikkat çeken Bakan Kurum, “Milletimizin şunu iyi bilmesini isterim; Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda devletimizin tüm kurumları, kusursuz bir şekilde bir koordinasyon içerisinde, ilgili tüm bakanlıklarımızın, yetkili kuruluşlarımızın destekleri ile vatandaşımız ve milletimizle seferberlik ruhu içerisinde çalışmalarımızı yürütüyoruz. Milletimizin acılarını dindirebilmek, ihtiyaçlarını giderebilmek için 7 gün 24 saat esaslı çalışıyoruz. Bu işler tamamlanana kadar bütün ekiplerimiz sahada olacak. Hasar tespit çalışmaları yapılmaktadır, daha önceki afetlerde, sellerde olduğu gibi vatandaşlarımızın tüm yaralarını saracağımızı ifade ediyorum” diyerek selden etkilenenlere “geçmiş olsun” dileklerinde bulundu.

İçişleri Bakanı Soylu, Bartın’da bin 53 su baskını yaşandığını açıkladı

Batı Karadeniz’i etkisi altına alan sel felaketi nedeniyle Bartın’da incelemelerde bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, kentte bin 53 su baskını olayının yaşandığını açıkladı.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bartın’da sağanak yağmur sonrası su baskını yaşanan bölgelerde incelemelerde bulundu. Bartın merkez, Kozcağız ve Hasankadı beldelerinde vatandaşlarla görüşen Bakan Soylu, mağduriyetlerinin en kısa sürede giderileceğini belirtti. İncelemelerin ardından gerekli talimatları veren Soylu, Bartın'da 112 Kriz Merkezinde, Afet ve Acil Durum Koordinasyon Kurulu Toplantısı'nı gerçekleştirdi. Toplantı sonunda gazetecilere açıklamalarda bulunan Bakan Soylu, “Sel afeti oluşmadan önce gerek meteorolojimiz, ortaya koyduğu kırmızı ve turuncu uyarıların hemen akabinde valiliklerimiz, kaymakamlıklarımız, belediyelerimiz, hep birlikte bir duyarı ortaya koydular. AFAD'ımızın erken uyarı sistemi olarak nitelendirdiği hücresel mesaj olarak ve bir uyarı mesajı olarak ilgili bölgelere iletildi. Böylece vatandaşlarımız da kendi tedbirlerini almaya, kamu da kendi tedbirini almaya başladı. Bu kadar yoğun bir yağışta eğer bu tedbir daha önceden alınmamış olsaydı Allah korusun daha büyük maliyetlerle karşı karşıya kalınabilirdi” dedi.

Bakan Soylu, Bartın ilinde taşkından dolayı bin 53 su baskını olduğunu belirterek, “Bunun 518'i konut. Gelen ihbarlara da önemli ölçüde gidildi. 167 işyeri, 327 bodrum, 18'i ise zemin ve depo diğer 9 tanesi de ahır gibi bir bilançomuz var” diye konuştu.

“Sayın Kılıçdaroğlu bir an önce bu yoldan çıkmanızı temenni ediyorum”

Konuşmasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenen Soylu, şunları söyledi:
“Şehre gelen rusubatı temizlemek suretiyle şehri eski haline döndürebilmek için ciddi bir çaba sarf edilmektedir. Bu esnada maalesef her afette her depremde yaşadığımız gibi bu afette de bunu yaşıyoruz. Yangında da yaşıyoruz. Şimdi de yaşıyoruz. Buradaki arkadaşlarımız gayret gösteriyoruz. Her birinin bir emeği var. Vatandaşımıza ve doğaya karşı sorumluluğumuz var. Ama ne vatandaşa ne de doğaya karşı sorumluluğu olan ne de hayvana karşı sorumluluğu olan ne de bulunduğu şehre karşı, tarihine karşı sorumluluğu olanlar olmayanlar istediğini söyleyip duruyorlar. Ana muhalefet partisi başkanı 'Bakanların orada ne işi var?' diye böyle bir değerlendirme ortaya koyuyor. Zaten Türkiye'de afet ilk kez oluyor. Biz afetlerle ilk kez karşılaşıyoruz. Zaten Türkiye'de de ilk kez bakanlar afetlere gidiyorlar. Hakikaten Türkiye'de hükumetler seçilir, milletin desteğini alır. Milletimizin zor gününde yanında olmayacağız da elimizden geleni ortaya koymayacağız da ne zaman koyacağız. Bana bu soruyu sorarken kendi arkadaşların tatildeyken onlara niye bu soruları sormazsınız. Şunu demek istiyorsanız bunu anlarız. ‘Sizi tebrik ediyoruz afetlerde buraları hiç bırakmıyorsunuz. Kendi arkadaşlarımızı da tenkit etmek için başka bir yol bulamıyoruz. Ancak sizin üzerinizden sizi eleştirerek onları tenkit ediyoruz diye cesaretimiz yetmiyor’ diye değerlendirme yapıyorsanız bu ayrı bir siyasi güzergahtır. Bizim aklımız ona yetmez. Biz sözleri direk olarak muhataplarımıza ifade etmeyi tercih ediyoruz. Sayın Kılıçdaroğlu bir an önce bu yoldan çıkmanızı temenni ediyorum. Doğru bir yol tutturmadığınız konusunda bir değerlendirmemiz söz konusu. Biz vatandaşımızın emrine amadeyiz.”
Sel nedeniyle evini terk etmek zorunda kalan vatandaşlara ilk etapta 3 bin TL yardım yapılacağını aktardı.

Rıdvan Bostancı - Onur Altındağ - Sertaç Özdemir - Emrecan Bayram - Vedat Yunus İkizoğlu - Hasan Ay -İbrahim Şahin Demir - Özgür Kaya 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Türkiye’de her gün 1 bebek yemek borusu olmadan doğuyor SAMSUN (İHA) – Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Berat Dilek Demirel, Türkiye’de her gün 1 bebeğin yemek borusu tam tıkalı ya da olmadan (özofagus atrezisi) doğduğunu, bu bebeklerin ameliyat edilmeden hayatlarını sürdürmelerinin ise imkanı olmadığını söyledi. Türkiye’de her gün ortalama bir bebek yemek borusu gelişmemiş şekilde dünyaya geliyor. Hastalık ve mücadele yolları ise yeterince bilinmiyor. Samsun’da doktorlar ve aileler, hem farkındalık oluşturmak hem de hastalıkla ilgili bilgi almak için bir araya geldi. Tıp Fakültesi Dekanlık Oditoryumu Pembe Salonda toplanan hasta ve aileler merak ettikleri konular ve bundan sonraki hayatlarında ne yapmaları gerektiği konusundaki yöntemler hakkında uzmanlardan bilgi aldılar. “Doğan 3 bin 500 bebekten birisi yemek borusu olmadan doğuyor” Ülke genelinde her gün 1 bebeğin yemek borusu olmadan ya da tam tıkalı şekilde dünyaya geldiğine değinen Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Berat Dilek Demirel, “Yemek borusunun doğuştan tam tıkalı ya da gelişememiş olması anlamına gelen özofagus atrezisi, 3 bin 500 canlı doğumda bir görülüyor. Bu da demek oluyor ki her gün Türkiye’de 1 bebek özofagus atrezisi ile doğuyor ve ancak ameliyatla hayata tutunabiliyor. Bugün önce özofagus atrezisi nedeniyle tedavi edilmiş hastalarımızın sağlık kontrollerini gerçekleştirdik. Ardından da aile buluşmaları toplantısında hasta ve yakınlarımızın sorularına cevap verdik. Bu hastaları, sağlıklı yarınlara ulaştırmak için yardımcı olmayı planlıyoruz” dedi. “Yemek borusu olmadan doğan bebeklerin muhakkak ameliyat olması gerekiyor” Bebeklerin yaşama tutunabilmesi için muhakkak ameliyat olması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Berat Dilek Demirel, “Bu hastalık anne karnında tespit edilebilen bir hastalık ancak hastaların çoğu doğduktan sonra tanı alıyor. Çocuk doğduktan sonra ağzından tükürük gelmesi ya da emzirmeye çalışıldığında beslenememesi, yutamaması gibi nedenlerle hasta doktor tarafından değerlendiriliyor. Yemek borusunun doğuştan gelişmediği, kapalı olduğu görülüyor. Hastanın da bu nedenle muhakkak bir operasyon, ameliyat geçirmesi gerekiyor. Yapılan ameliyat ile yemek borusu bütünlüğü sağlanmaya çalışılıyor ama ancak bu hastalardaki en büyük problemlerimizden bir tanesi hastalarımızın çoğunda ek başka sistemlerinde de hastalık oluyor. Böbrek, kalp ve bağırsak hastalıkları sistemi gibi ek birçok sistemde de hastalıkları olabiliyor. Özofagus atrezisi ile doğan, hayatını sürdüren kahraman çocuklarımız birçok hastalıkla savaşmış oluyorlar” diye konuştu. “Samsun’daki özofagus atrezisi hastası yılda 10’dan fazla oluyor” Yılda 10’dan fazla yeni hasta ile karşılaştıklarının altını çizen Doç. Dr. Demirel, “Yemek borusu tam olarak gelişmediği ve kapalı olduğu için ameliyat olmadan yaşamlarını devam ettirebilme şansları yok. Bir beslenme yolunun oluşturulması gerekiyor. Yemek borusunun yokluğu olarak adlandırdığımız bu hastalık için ameliyat zamanlamasını hastalığın çeşidine göre yapıyoruz. Bazı hastalarımızda erken dönemde ameliyat yapabilirken, bazı hastalarımızda geçici süreyle mide yoluyla beslenme sağladıktan sonra ilerleyen dönemlerde ameliyatlarını gerçekleştiriyoruz. OMÜ Çocuk Cerrahisi Kliniği, Türkiye’deki özofagus atrezisi hasta takip sistemine kayıt olan ve bunu yürüten merkezlerden birisi. Yıllık hasta sayımız 10’un üzerinde. Bugün de 30’un üzerinde hastamız programımıza teşrif etti. Türkiye’de de deneyimli ve özofagus atrezisi hastaları takip edebilen nadir kliniklerden biriyiz” şeklinde konuştu. “Çocuklarımız doğar doğmaz nefes alma ve yemek yeme zorluğu çekiyor” Kendi çocuğunun da aynı hastalıktan muzdarip olduğunu belirten Türkiye Özofagus Atrezisi Çocuk ve Aile Destek Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Celal Boratav, “Oğlumun doğduktan sonra yemek borusunun olmadığını öğrendik. Çok zor bir süreç geçirdik. Canlılar doğduğunda solumak ve beslenmeye ihtiyaç duyar. Bizim çocuklarımızda ise bunları karşılamak için mutlaka cerrahi müdahale gerekiyor. Doğduktan 24 saat içerisinde ameliyat oldu ve 17 yaşındaki çocuğum bu günlere kadar geldi” ifadelerini kullandı. Bebekleri yemek borusu olmadan dünyaya gelen aileler ise şu ifadeleri kullandılar: “Doğum sonrası oğlumuzun nefes almada sıkıntı yaşadığı ve yemek borusu olmadığını öğrendik. 3 günlükken ameliyat oldu ve başarılı geçti. 9 ayına kadar hastanelerde uğraştık. Özofagus atrezisi yanı sıra birçok hastalık da geçirdik. 9 ay mama harici beslenemedi. 9 aylıkken bir ameliyat daha yapıldı ve şu anda her şeyden az da olsa yemeye başladı. 3 ayda bir kontrollere geliyoruz. Bu hastalığı başımıza gelene kadar hiç bilmiyorduk. Endişe ederek çocuğumuzu büyüttük. Şu anda çok şükür bir sıkıntımız görülmüyor.” “Kızımın doğduğunda yemek borusu hiç yoktu. 16 ay boyunca PEG ile beslendi. Daha sonrasında yapılan ameliyat ile yemek yemeye başladı. Midesi biraz yukarı çekildi ve her şeyi yiyebiliyor. Çocuğum çok sağlıklı olduğu için mutluyum. 6 ayda bir kontrole geliyoruz. Hastalığı ilk duyduğumuzda çok panik yapıp, üzülmüştük. Tedavi sonrası hiç panik ve strese yer olmadığını görmüş olduk. Aynı durum başına gelen aileler panik yapmasın. Tedavisi de ameliyatı da var. İlk başta zorluk yaşayabiliyorsunuz ama tedavi sonrası hepsi geçiyor.” Programa ayrıca OMÜ Tıp Fakültesi Başhekimi Prof. Dr. Davut Güven, Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ünal Bıçakçı, özofagus atrezisi almış çocuklar ve aileleri katıldı.
Kayseri Rektör Altun: “19 Mayıs milli mücadelemizin en önemli dönüm noktalarından olmuştur” Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajında, “19 Mayıs milli mücadelemizin en önemli dönüm noktalarından olmuştur” dedi. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlayan Rektör Prof. Dr. Fatih Altun, mesajında şunları kaydetti; "Kurtuluş Mücadelemizin dönüm noktalarından olan 19 Mayıs 1919 tarihi, Aziz Türk Milleti’nin 105 yıl önce bugün hürriyet ve istiklal meşalesinin Samsun’da yakıldığı gündür. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden sürecin başlangıcı olan 19 Mayıs 1919, milli mücadelemizin en önemli dönüm noktalarından olmuştur. Atatürk; “Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum” sözü ile Türk gençliğine olan güvenini anlatmış ve 19 Mayıs 1919 Zaferini Türk Gençliğine armağan etmiştir. Sevgili gençler; Türkiye Cumhuriyeti sizlere emanet edilmiştir. Size emanet edilen bu mukaddes emanete var gücünüz ile sahip çıkacağınıza inancımız tamdır. Bu emaneti korumak, her zaman daha ileriye taşıyarak, muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmak için var gücünüz ile çok çalışmalısınız. Sorumluluklarının bilincinde vatanına, milletine ve bayrağına bağlı Türk gençliği olarak sizler, Türkiye Cumhuriyeti’ni aydınlık yarına taşıyacak olan sizlersiniz. Aziz Türk Milleti’nin şanlı tarihi siz gençlerimize her zaman yol gösterici olacaktır. Sizler, büyük ülke Türkiye olma yolunda ve Türkiye yüzyılında ülkemizin 2053, 2071 hedeflerine başarı ile ulaşmasında en büyük güven kaynağımızsınız. Bu duygu ve düşüncelerle; Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, vatanımız uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimiz ve gazilerimizi minnet ve şükranla anıyor, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum.”
Kayseri Cumhur İttifakı’ndan Pınarbaşı zirvesi Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç; AK Parti Kayseri İl Başkanı Fatih Üzüm, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, MHP Genel Sekreter Yardımcısı Tamer Osmanağaoğlu, MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, MHP Kayseri İl Başkanı Seyit Demirezen ve Büyük Birlik Partisi (BBP) Kayseri İl Başkanı Erkan Demirci ile birlikte Pınarbaşı ilçesini ziyaret etti. Mahalle sakinleriyle buluşan Başkan Büyükkılıç, muhtarlarla da istişare toplantısı yaptı. Başkan Büyükkılıç, AK Parti Kayseri İl Başkanı Fatih Üzüm ve Cumhur İttifakı ortakları ile birlikte Pınarbaşı ilçesini ziyaret etti. İlk olarak, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, AK Parti Kayseri İl Başkanı Fatih Üzüm, Büyük Birlik Partisi Kayseri İl Başkanı Erkan Demirci ve parti yönetimiyle birlikte Pınarbaşı Kızılhan ve Gümüşgün mahallelerini ziyaret etti. Mahalle sakinleriyle bir araya gelen Başkan Büyükkılıç, “Bizleri her zaman olduğu gibi gönül dolusu muhabbetleriyle ağırlayan hemşehrilerimize teşekkür ederim. Rabbim birliğimizi ve beraberliğimizi daim etsin” dedi. Büyükkılıç, daha sonra Pınarbaşı Karslı Camii’nde Cuma namazının ardından ilçe sakinlerine çiçek dağıtarak, mübarek Cuma günlerini tebrik etti. Başkan Büyükkılıç, ilçede görev yapan mahalle muhtarıyla da bir araya gelerek, istişare toplantısı gerçekleştirdi. Pınarbaşı Sosyal Yaşam Merkezi’nde gerçekleşen toplantıya Başkan Büyükkılıç’ın yanı sıra AK Parti Kayseri İl Başkanı Fatih Üzüm, MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, MHP Genel Sekreter Yardımcısı Tamer Osmanağaoğlu, MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, MHP Kayseri İl Başkanı Seyit Demirezen, Büyük Birlik Partisi Kayseri İl Başkanı Erkan Demirci, Cumhur İttifakı Pınarbaşı Belediye Başkan Adayı Menduh Uzunluoğlu, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcıları Hamdi Elcuman, Ali Hasdal ve Mustafa Türkmen, daire başkanları ve genel müdürler, partililer ile mahalle muhtarları katıldı. Sıcak ve samimi ortamda gerçekleşen toplantıda muhtarlar istek ve taleplerini gönül rahatlığıyla Başkan Büyükkılıç’a iletti. Tek tek mahalle muhtarlarını sayan ve ‘hoş geldiniz’ diyen Büyükkılıç, “Nezaketinize, samimiyetinize, bizim bu âcizane davetimize teşriflerinizden dolayı ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Hep beraber bir aileyiz” dedi. Başkan Büyükkılıç, 386 personel ile Pınarbaşı’nın her köşesinde hizmet ve yatırım yaptıklarını ifade ederek, “El ele vermiş iki Memduh ile problemlerimizi aşacağımızdan hiç şüpheniz olmasın. Kırsalımız, tarım birimimiz, fen işlerimiz, elektrik, temizlik şirketimiz, park bahçelerimiz, her biri sizlerin hizmetinde ve emrindedir. Tam 386 elemanımız Pınarbaşı’da, laf değil, icraat bunlar. Elektrik şirketi, tüm taleplerin karşılandığını söylüyor. Sizlerin emrindedir” diye konuştu. Konuşmasına, “Hizmette hakikaten Türkiye’ye örnek faaliyetleri ile Kayseri’mizin şehremini olarak her zaman göğsümüzü kabartan çok saygıdeğer Büyükşehir Belediye Başkanımız Memduh Büyükkılıç beyefendiye ben de çok teşekkür ediyorum” diyerek başlayan MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir de sevdalısı, ait oldukları Pınarbaşı’da olmaktan duyduğu sevinci paylaşarak, Cumhur İttifakı olarak seçim çalışmalarını yürüttüklerini dile getirdi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Özdemir, yenilenmiş, daha dinamik kadrolarla Pınarbaşı’ya daha iyi hizmet vermek istediklerini söyledi ve Başkan Büyükkılıç’ın Pınarbaşı’ya sürekli gelip gittiğini belirterek; "Bu seçimleri bizler bir hizmet yarışı olarak görüyoruz. Öyle de olmalı. Bakın günlerden beri kendisi gelip gidiyor çok kıymetli Büyükşehir Belediye Başkanımız. Pınarbaşı’ya daha ne yapabilirim, Pınarbaşı’nın başka hangi sıkıntısını giderebilirim diye” ifadelerinde bulundu. Pınarbaşı’nın Türkiye’deki her yönün kesişim noktası olduğunu ve Pınarbaşı’nın sesinin, duruşunun, ahenginin Türkiye’nin sesi, duruşu ve ahengi olduğunu dile getiren Özdemir, gelecek seçimin bir hesaplaşma değil hizmette yarışma seçimi olduğunu ve olması gerektiğini vurguladı. Özdemir sözlerinin sonunda, Büyükşehir Belediye Başkanı ile Pınarbaşı belediye başkan adayının Pınarbaşı için bir fırsat olduğunu dile getirerek, “Gelin el ele verelim, gelim omuz omza verelim, iki tane Kayseri’nin kıymetli evladı, Pınarbaşı için bir fırsat, ikisi de Memduh, Cenab-ı Allah’ın bir lütfu. Birisini sağ yanınıza alın birisini sol yanınıza alın biz de milletvekilleri olarak önünüze düşelim, ne yapılması gerekirse Pınarbaşı’da yapalım” diye konuştu. MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy da Başkan Büyükkılıç’ın tecrübenin adı olduğunu ifade ederek, şunları söyledi; “Burada iki tane Memduh Başkanımız var. Bir tanesi Büyükşehir Belediye Başkanı, hakikaten Kayseri’de tecrübenin adı. İl başkanlığı yapmış, milletvekilliği yapmış, merkez ilçe başkanlığı yapmış, İkinci döneminde Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan çok kıymetli bir isim Memduh Büyükkılıç. Memduh Ağabey’in bu tarihe kadar Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan bütün isimler düşünüldüğünde kırsala vermiş olduğu değer ortada. Yaptığı hizmetlerden dolayı çok teşekkür ediyorum. Kırsalda bulunan ilçelere bu denli önem vermesini çok kıymetli buluyorum.” Büyükşehir’in kadrosunun işinde tecrübeli ve başarılı olduğunu belirten Ersoy, “Memduh başkanıma çok teşekkür ediyorum böyle bir organizasyonu yaptı. Muhtarlarımız da taleplerini iletiyor, anında karşılığını buluyor, Büyükşehir Belediye Başkanlığı gücü var, bütün Büyükşehir’in kadrosu burada” dedi. MHP Genel Sekreter Yardımcısı Tamer Osmanağaoğlu ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin selamlarını getirdiğini belirterek, “Pınarbaşı’nın hak ettiği hizmeti alabilmesi önceliğimizdir. Başta Büyükşehir Belediye Başkanım olmak üzere Milletvekillerimiz bunun sözünü vermektedir. Pınarbaşı hizmetin en hızlısını hak etmektedir, en güzelini hak etmektedir” ifadelerini kullandı. Başkan Büyükkılıç, program sonunda Kayserigaz’ın Pınarbaşı ve Sarız’da çalışmaların devam ettiğini belirtti ve tüm ihtiyaç sahibi vatandaşlara kombi sözü vererek, “Burada samimi olarak bir kez daha ifade ediyorum, şartlarını yerine getiren, ihtiyacı olan, Kayserigaz’ı ilgilendiren boyutuyla tüm ihtiyaç sahibi kardeşlerime kombi vereceğimi buradan ifade ediyorum. Sizin samimiyetinizden şüphemiz yok, sizin bayrağımıza, devletimize, vatanımıza, milletimize, dinimize bağlılığından zaten şüphemiz yok. Geriye sizden dua alacağız, dua edeceğiz” şeklinde konuştu. İlçede yapılan ve yapılacak olan hizmetlerin istişare edildiği toplantıda Pınarbaşı’daki mahalle muhtarları tek tek sözlü olarak dinlenirken, muhtarlar, Başkan Büyükkılıç’a hizmetlerinden dolayı teşekkürlerini iletti.
Muğla 19 Mayıs Bodrum’da coşkuyla kutlanacak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışıyla yakılan meşalenin 105. yıl dönümü, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Bodrum’da gün boyunca sürecek etkinliklerle kutlanacak. Bodrum Belediye Meydanı Atatürk Heykeli önünde sabah saat 09.00’da Çelenk Sunma Töreni ile başlayacak. Etkinlikler, 09.30’da eş zamanlı olarak eski otogar ile Bodrum Milta Marina’dan görevli ve merkez okullardaki öğrencilerle Bodrum Kalesi Kuzey Hendeği Sahnesine kortej yürüyüşüyle devam edecek. Bodrum Kalesi Kuzey Hendeğinde saat 10.00’da resmi program başlayacak. Akşam saatlerinde ise saat 19.00’da Belediye Meydanı’nda Bando Gösterisi gerçekleşirken 19.30’da Bodrum Milta Marina’dan Belediye Meydanına ve aynı saatte Akçaalan Çok Amaçlı Salon önünden Turgutreis Atatürk Meydanına Fener Alayı düzenlenecek. 20.30’da ise Bayram Kutlama Programı Bodrum Kalesinde gerçekleştirilecek. "Bodrum Belediyesi’nden iki ayrı konser" Bodrum Belediyesi tarafından 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlama etkinlikleri kapsamında Bodrum Belediye Meydanı ile Turgutreis Atatürk Meydanı’nda eş zamanlı olarak Gençlik Konseri düzenlenecek. Bodrum Belediye Meydanında saat 21.00’de gençler tarafından beğeniyle dinlenen şarkıcı Reynmen sahne alacak. Turgutreis Atatürk Meydanında ise 21.00’de Oğuzhan Koç rüzgârı esecek. “Bu şanlı günü bir şölene dönüştürerek kutlayalım” Bodrum Belediye Başkanı Tamer Mandalinci, 19 Mayıs kutlamaları ile ilgili şunları söyledi: “Mustafa Kemal Atatürk’ün bağımsızlık meşalesini yaktığı bu anlamlı günü tüm vatandaşlarımızla meydanlarda kutlamak birlik ve beraberliğimizi pekiştirecek. Bu şanlı günün hakkını verelim. Huzur, mutluluk ve barış içerisinde büyük bir şölene dönüştürerek kutlayalım. Kıymetli Bodrum yaşayanlarını ellerinde Türk bayraklarıyla meydanlarda buluşmaya davet ediyorum. Başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza dek yaşaması için mücadele eden tüm şehit ve gazilerimizi saygıyla anıyor, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’mızı kutluyorum” dedi. Konser ve etkinliklerin ücretsiz, halka açık olacağı programlara tüm vatandaşlar davetlidir.