EKONOMİ - 04 Eylül 2017 Pazartesi 15:18

Balıkçılar çocuklarının balıkçı olmasını istemiyor

A
A
A
Balıkçılar çocuklarının balıkçı olmasını istemiyor

Doğu Karadeniz Bölgesi’nde balıkçıların sosyoekonomik durumlarının ele alındığı bir raporda, balıkçıların büyük çoğunluğunun işlerini severek yaptıkları ancak çocuklarının balıkçı olmasını istemedikleri ortaya çıktı. Raporda ayrıca, işsizlik sebebiyle üniversite mezunu balıkçıların bulunduğu kaydedildi.

Ordu Üniversitesi, Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Naciye Erdoğan Sağlam ve ODÜ Balıkçılık Teknolojisi Mühendisliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans öğrencisi Gizem Özbek ile Karadeniz Teknik Üniversitesi Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertuğ Düzgüneş tarafından Doğu Karadeniz Bölgesi balıkçılığının durumu, balıkçıların örgütlenme yapıları, kooperatiflerin yapısı ve sorunları ile kooperatif üyesi balıkçıların sosyo-ekonomik yapısının ortaya koyulması amacıyla Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun ve Sinop’ta avcılık yapan balıkçılar ile yüz yüze görüşmeler yoluyla doldurulan anket formlarından elde edilen verilerle bir rapor hazırlandı.

Zor ama işlerini severek yapıyorlar
Rize, Trabzon ve Giresun illerindeki balıkçıların tamamının, Artvin, Ordu, Samsun ve Sinop’taki balıkçıların çoğunluğunun balıkçılığı bırakmayı düşünmediklerini ifade ettiği belirtilen raporda, balıkçılığı bırakmayı düşünen kesimin bu mesleği ekonomik sıkıntılar nedeniyle yaptıkları, farklı iş imkanları buldukları takdirde bırakabileceklerini belirtikleri vurgulandı.
Raporda, “İrdelendiğinde balıkçılık, yetersiz gelir sağlayan ve ağır şartlar altında çalışılan bir iş alanı olarak bilinmesine rağmen bölgedeki bireylerin yüzde 89’unun balıkçılığı bırakmayı düşünmedikleri, işlerini severek yaptıkları fakat çoğunluğunun çocuklarının bu işi yapmasını istemedikleri tespit edilmiştir” denildi.

Trabzon ‘maaş’ diğer iller ‘pay’ ödüyor
Balıkçıların sosyo-ekonomik yapılarının belirlenmesi amacıyla Doğu Karadeniz Bölgesi’nde tekne sahibi ve tayfalarla yapılan anketler sonucunda ortaya çıkan sonuçlar şöyle belirtildi:
“Balıkçı teknelerinin yüzde 67’sinde 2-3, yüzde 9’unda 4’ten fazla tayfa çalıştığı, yüzde 24’ünde ise 1 veya hiç tayfa çalışmadığı, tayfa çalıştırmayan tekne sahiplerinin ödeme yapmadığı, kalan kısmında yüzde 60’ının pay şeklinde, yüzde 15’inin ise maaş şeklinde ödeme yaptığı belirlenmiştir. Tüm illerde tekne sahiplerinin çoğunluğu 2-3 tayfa çalıştırmakta olup yüzde 77 ile Rize ilk sırada yer alırken, Ordu yüzde 52 ile en düşük orana sahiptir. İncelenen illerin hemen hepsinde tekne sahipleri tayfalara pay vermek suretiyle ödeme yaparken Trabzon ilinde maaş şeklinde ödeme daha yüksek orana sahiptir. Tayfaların yüzde 50’sinin aile dışından, yüzde 20’sinin aileden, yüzde 7’sinin hem aileden hem dışarıdan, yüzde 23’ünün ise yalnızca tekne sahiplerinden oluştuğu belirlenmiş, balıkçıların yüzde 82’sinin eşi ile birlikte balığa çıkmadığı, yüzde 77’sinde aynı aileden 1-2 kişinin, yüzde 21’inde 3-6 kişinin, yüzde 2’sinde ise 7’den fazla kişinin balıkçılık yaptığı tespit edilmiştir.”

Üniversite mezunu balıkçı bile var
Balıkçıların yaş ortalamasının 40 yaş üstünde olduğu belirlendiği araştırmada şu bilgilere yer verildi: “Balıkçıların yaş ortalamasının 40 yaş üstünde olduğu belirlenmiş, yüzde 39’un 21-30 yaş arasında, yüzde 3’ünün 20 yaşından küçük, yüzde 39’unun ilkokul, yüzde 24’ünün ortaokul, yüzde 28’inin lise, yüzde 8’inin üniversite mezunu olduğu, yüzde 1’inin ise hiç okula gitmediği belirlenmiştir. Hemen hemen tüm illerde balıkçıların çoğunluğu 40 yaş üzerinde olup, 20 yaşın altındaki balıkçı sayısının az olması, maddi zorunluluklar dışında genç bireylerin balıkçılık yapmayı tercih etmedikleri şeklinde yorumlanabilir. Anket uygulanan balıkçıların eğitim durumlarına bakıldığında en azından ilkokul mezunu oldukları, Ordu ve Samsun illerinde üniversite mezunu balıkçıların da olduğu görülmektedir."

Metin Akyürek 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu Ordu’da 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismar davasında 11 sanık beraat etti Ordu’nun Ünye ilçesinde 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismar davasında 11 sanık beraat etti. Aile, bu süreçte kızlarının psikolojik destek aldığını belirerek, mahkemenin kararına tepki gösterdi. 2022 yılında o dönem 12 yaşında olan S.A. adlı kız çocuğuna cinsel istismar iddiası üzerine 11 şüpheli gözaltına alındı. 2 yıl süren mahkeme sonucunda sanıkların tümü beraat etti. “Karar bizi bir kez daha yıktı” Duruma tepki gösteren aile, olayın mahkemeye taşınması ile başlayan süreçte kızlarının psikolojik tedavi gördüğünü söyledi. Hastaneden alınan raporlar doğrultusunda kızlarının cinsel istismara uğramasına ve bu raporların mahkemeye sunulmasına rağmen beraat kararının kendilerini adeta yıktığını ifade eden baba İsmet A., “Sanıkların da vermiş olduğu beyanatlara rağmen mahkeme ‘yeterli delil yok’ diyerek, 2-3 mahkeme sonucunda tahliye kararı vermesi bizleri derinden üzdü. Hastanenin vermiş olduğu rapor ve sanıkların ‘Biz onun yaşının küçük olduğunu bilmiyorduk’ ifadelerine rağmen beraat kararı çıkması bizleri bir kez daha yıkmıştır. Kızımla 2-3 yıl öncesinden tanışan ve kızımı korkutan, daha sonra başkaları ile tanıştıran kişi askeriyeye dahil oldu. Olay mahkemeye taşınınca da kendi telefonunu parçalayıp, delilleri yok edip, mahkemeye sunması bile olayın doğruluğunu ispatlamasına rağmen mahkemenin berat vermesi bizleri yıktı” dedi. “Adalet tecelli etmedi” Kızlarını bu olayın etkisinden kurtarmak için çok çaba sarf ettiklerini kaydeden anne Fatma A. ise, “Psikiyatri tedavisi alan kızım zaman zaman intihar etmeye bile yeltendi. Onun tedavisi için ağır ilaçlar kullanıyor. Onu bu durumdan kurtarmak için çok çaba sarf ediyoruz. Ancak mahkemenin kararı ve onların dışarıda gezmesi, başka çocuklar mağdur olmasın istiyoruz ama adalet tecelli etmedi” diye konuştu “Arkadaş kurbanı oldum” Cinsel istismara uğrayan S.A. (15), arkadaş kurbanı olduğunu söyleyerek, “Benim gibi tuzağa düşmesinler istiyorum. Beni korkuttular. Kimse ailesinden korkmasın, asıl tehdit eden kişilerden korkun. Emniyete veya ailelerinize anlatın ki üzerinizdeki baskıdan kurtulun ve bir an önce bu arkadaş çevresinden uzaklaşın. Ben zaten yıkılmıştım, mahkemenin kararı yaşama sevincime bir darbe daha vurdu” şeklinde konuştu.