EKONOMİ - 08 Ekim 2018 Pazartesi 14:28

Balıkçılık şöleni sona erdi

A
A
A
Balıkçılık şöleni sona erdi

Turkcell Platinum Tuna Masters Balıkçılık Turnuvası’nda kürsüye çıkan tüm yarışmacılara Alman teknolojisi ile üretilmiş ürünler hediye edildi.

Bu yıl 12’ncisi düzenlenen Turkcell Platinum Tuna Masters Alaçatı, 4-7 Ekim 2018 tarihleri arasında spor ve iş dünyasını bir araya getirdi. 50’den fazla teknenin suya açıldığı Turkcell Platinum Tuna Masters Alaçatı’da en büyük balık ödülü, 158 kiloluk en büyük balığı yakalayan Baracuda teknesinin oldu. 

En büyük balığı yakalama mücadelesinin yaşandığı ve birçok eski şampiyonun yer aldığı turnuvada birincilik 709.2 puanla Fes Fish teknesinin oldu. Kürsünün ikinci sırasında 517.8 puanla Mayko yer alırken, üçüncü sırada ise 516.6 puanla Big Blue teknesinin oldu.

Şirketten yapılan açıklamaya göre sportif balıkçılık tutkunlarının sevdiği marka olan Camp David | Soccx, turnuvanın gold sponsoru olarak ilk üçe giren takımlara, Alman teknolojisi ile üretilmiş ürünlerini hediye etti. Turnuvanın Jüri Özel Ödülü’nü ise Şentürk Mağazacılık Yönetim Kurulu Başkanı Erhan Şentürk, Friendship ekibine takdim etti.

Turnuva günleri boyunca denizdeki heyecan, balıkların karaya getirilmesi ile birlikte, sahada da büyük bir coşkuya dönüştü. Cumartesi ve Pazar günleri, balık tartısı ve birçok etkinliğin yer aldığı 16.00-20.00 saatleri turnuvanın coşkulu anlarından oldu. İş dünyasının tanınan isimleri Gökhan Çarmıklı, Mahmut Özgener, Murat Aslan, Burhan Çavuşoğlu birincilik için kıyasıya mücadele etti. Camp David | Soccx ayrıca dört gün süren ve halkın katılımına açık olarak önemli etkinliklerle şölen havasında geçen turnuva alanında açtığı pop-up mağazasıyla sportif balıkçılık tutkunları ile buluştu.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Bitki özlerinden ekmekte küflenmeyi geciktirecek katkı maddesi ürettiler Zonguldak’ta 6. sınıf öğrencisi Ayşe Eslem Yangın, bitkilerin küflenme üzerindeki etkisine bakmak için çalıştığı projesiyle, TÜBİTAK Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’nda bölge birinciliği kazandı. Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı Bilim ve Sanat Merkezi 6. sınıf öğrencisi Ayşe Eslem Yangın, ekmeklerin daha geç küflenmesini sağlayacak doğal bir madde üretti. Danışman öğretmeni Burcu Atabey Özdemir ile birlikte çalışmaya başlayan Yangın, doğadaki bitkileri ve özelliklerini araştırdı. Yangın, çevresinden öğrendiği tüketilebilir bitkilerin özelliklerine yoğunlaşarak bitki özütleri elde etti. Bu özütleri kullanarak ekmekler hazırladı. Özütlerin bitkilerde küflenme süresi üzerindeki etkisini inceledi. Ot çayı özütünün küflenmeyi geciktirdiğini gözlemleyen Yangın, aynı özütleri kullanarak oluşturduğu biyobozunur ambalajlarında ekmeklerde aynı etkiyi gösterdiğini gözlemledi. Ayşe Eslem Yangın, projesiyle TÜBİTAK 2204-B Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması Ankara Bölge Finali’nde 1. olarak Türkiye Finali’ne katılmaya hak kazandı. Projesini gazetecilere anlatan Yangın, “Doğal gıda katkı maddeleriyle küflenmeyi önleyelim adlı proje yaptım. Bu projeyi yapmamın sebebi de bitkilerin küflenmeye olan ilgisine bakmak. Küflenme dünyanın bir sorunu olduğu için ben bu sorunu biraz da olsa engellemek istedim. Bazı bitkileri kullanarak bunların özlerini çıkartıp hem biyobozunur ambalaj hem de bunlardan ekmek yaptım. Bitki özütlerini soxhlet ekstraksiyon cihazında özütledim. Özütleme işlemi sonunda da özütleri kahverengi cam şişelere koyarak +4 derecede buzdolabında sakladım. Sonra bunlardan ekmek yaptım. Ekmekte sadece su yerine bitki özütlerini kullandım. Kullandığım bitkiler ot çayı, kuşburnu, ayva yaprağı, çakal eriği bu bitkilerin özütleriyle hazırlanan ekmekleri streç filme sararak her hafta boyunca ne kadar küflenip küflenmediğine baktık. Sonra bunları bir grafik haline getirdik. Ot çay özütü katkılı ekmek üç hafta boyunca küflenmeden dururken diğerleri küfleniyor. Ot çayı özütü katkılı ekmek dördüncü hafta başlarında küfleniyor. Ekmekleri desteklemek için biyobozunur gıda ambalajları yaptık. Biyobozunur gıda ambalajlarının içerisine gliserin, saf su, bitki özütü ve jelatin kattık. Bunları yaptıktan sonra kalıplara dökerek 24 saat boyunca oda koşullarında beklettik. Katkısız ekmekleri bunların içerisinde iki hafta boyunca beklettik. Ne kadar küflenip küflenmediğine baktık. Ot çayı özütü katkılı biyobozunur ambalajına sarılı ekmek dilimlerinde hiç küflenme olmuyorken katkısız biyobozunuru gıda ambalajına sarılı ekmek diliminde küflenme en fazla oluyor. Benim önerilerim ot bitkisinin kimyasal içeriği konusunda üst derece bilimsel araştırmalar yapılabilir. Küflenmeyi önleme mekanizması anlaşılabilir. Hem sadece ekmekte değil diğer gıdalar ve raf ömrünün arttırılıp arttırılmayacağına bakılabilir. Ben bu projem ile TÜBİTAK Ankara bölge birinciliğini elde ettim” dedi. Projesinin ekmek israfına da olumlu katkılarının olabileceğini sözlerine ekleyen Yangın, “İnsanlar ekmeği çok alıyor. Çok alınınca da yenmeden çöpe atılıyor. Ayrıca bu bitki özütlerini katarak ekmeğin ömrünü uzattıkça yenme süresini arttırıyor. Bu bitkileri ben amcamla yazın tarlaya çıktığımda topluyordum. Bu bitkilerden ot çayı bölgemize has bir bitkidir” ifadelerini kullandı.