SPOR - 30 Mayıs 2021 Pazar 13:59

Balıkesirspor zirve yarışından kopmadı

A
A
A
Balıkesirspor zirve yarışından kopmadı

TFF 1. Lig U19 Gelişim Ligi'nde mücadele eden Balıkesirspor 13. hafta maçında konuk ettiği Menemenspor'u Peter Ambrose'nin golleriyle 2-1 mağlup ederek çıkışını sürdürdü.

Maçı Balıkesirspor Kulüp Başkanı Ümit Arslan ve yönetim kurulu üyeleri de takip etti. Balıkesir ekibi maçın 32. dakikasında Peter Ambrose ile öne geçti. İlk yarı bu skorla tamamlanırken 60. dakikada konuk ekip Menemenspor Muhammet Yazar ile eşitliği yakaladı. Golden sonra baskıyı arttıran kırmızı-beyazlılar aradığı golü 77. dakikada köşe vuruşundan buldu. Ceza sahasına yapılan ortaya iyi yükselen Peter Ambrose Balıkesirspor’u yeniden öne geçirdi. Kalan sürede başka gol olmayınca Balıkesirspor maçı 2-1 kazanmayı başardı. Aldığı galibiyetle puanını 28'e çıkaran Balıkesirspor zirve takibini sürdürdü.

Balıkesirspor zirve yarışından kopmadı

Umut Çınar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: "Kudüs Müslümanlarındır, Filistin ve Gazze Müslüman yurdudur, kıyamete kadar da öyle kalacaktır" Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Emperyalistlerin desteğini arkasına alarak Gazze’de binlerce masum insanı acımasızca katleden terör şebekesi İsrail, Filistinlilere yönelik saldırılara derhal son vermelidir. Topraklarının işgal ve istila edilmesine karşı kahramanca direnen Filistin halkının verdiği mücadele, din, ahlak ve uluslararası hukuk açısından meşru ve onurlu bir mücadeledir. Açıkça bilinmelidir ki Kudüs Müslümanlarındır, Filistin ve Gazze Müslüman yurdudur ve kıyamete kadar da öyle kalacaktır" dedi. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İstanbul’da düzenlenen “Dünya İslam Bilginleri İstişare Zirvesi’nin” kapanış oturumuna katıldı. Çok sayıda Müslüman ülkeden din adamını bir araya getiren zirvenin 9 maddelik sonuç bildirgesini açıklayan Erbaş, Filistin coğrafyasında 75 yıldır sapkın bir inanç ve kirli bir siyasetle gerçekleştirilen insanlık dışı siyonist politikalar ve uygulanan soykırımın, tüm dünyayı bir felakete sürüklediğini belirtti. Aileyi olumsuz etkileyen yaklaşımlara karşı kolektif bir duruş sergileyerek aileyi korumak ve güçlendirmek için küresel boyutta etkin çalışmalar yapmanın zorunluluğuna dikkat çeken Erbaş, medya enstrümanlarını kullanarak gençlerin zihin ve gönül dünyalarında büyük tahribatlar oluştuğuna dikkat çekti. “Açıkça bilinmelidir ki Kudüs Müslümanlarındır” Açıkladığı sonuç bildirgesinde Filistin’deki katliama değinen Erbaş, “Filistin coğrafyasında 75 yıldır sapkın bir inanç ve kirli bir siyasetle gerçekleştirilen insanlık dışı siyonist politikalar ve uygulanan soykırım, tüm dünyayı bir felakete sürüklemektedir. Emperyalistlerin desteğini arkasına alarak Gazze’de binlerce masum insanı acımasızca katleden terör şebekesi İsrail, Filistinlilere yönelik saldırılara derhal son vermelidir. Topraklarının işgal ve istila edilmesine karşı kahramanca direnen Filistin halkının verdiği mücadele, din, ahlak ve uluslararası hukuk açısından meşru ve onurlu bir mücadeledir. Bu asil mücadeleyi her bakımdan desteklemek ve yaşanan soykırımı durdurmak için maddi-manevi mücadele etmek, her Müslüman için iman ve kulluk sorumluluğudur. Açıkça bilinmelidir ki Kudüs Müslümanlarındır, Filistin ve Gazze Müslüman yurdudur ve kıyamete kadar da öyle kalacaktır. Gazze’de uygulanan siyonist vahşete karşı, akademi dünyasından sivil toplum örgütlerine, farklı din mensuplarından sanat ve siyaset çevrelerine kadar tüm dünyada milyonlarca insanın sesini yükseltmesi, insanlığın geleceği adına umut vericidir. Tüm engellemelere rağmen dünyanın birçok yerinde gerçekleştirilen Filistin’e destek yürüyüşleri, küresel maşeri vicdanın zulme ve soykırıma galip geleceğini müjdelemektedir. Vicdanlarının sesine kulak vererek siyonist barbarlığa karşı insan onurunu, adalet ve merhameti savunan insanların bu asil ve duyarlı tavırları, her türlü takdirin üzerindedir. Hukuku, ahlakı, insan onurunu hiçe sayan ve birlikte yaşama imanını yok etmeye çalışan siyonist tehdidin bertaraf edilmesi için söz konusu duyarlılığı artırma yönünde daha fazla çaba sarf edilmesi elzemdir” dedi. “İslam’ın aydınlık yüzünü karalamaya çalışan bu terör örgütleri bütün Müslüman varlığı için küresel bir tehdittir” İslamofobinin kaygı verici boyutlara ulaştığını dile getiren Erbaş, “Müslüman karşıtlığıyla tebarüz eden bir ırkçılık türü olan islamofobi, fiili bir İslam düşmanlığına dönüşerek bazı bölgelerde kaygı verici boyutlara ulaşmaktadır. Bu durum, politik duyarsızlıklardan beslenen ve ardında kirli çıkar ilişkileri barındıran ciddi bir insan hakları sorunudur. Bir inancın kutsallarına, sembollerine, mabetlerine, mensuplarına saldırmak tam anlamıyla bir insanlık suçudur ve asla kabul edilemez. İslam düşmanlığının yaşandığı ülkelerin yöneticileri söz konusu davranış ve eylemlerin önüne geçmek ve Müslümanların temel hak ve özgürlüklerini korumak için her türlü tedbiri almakla sorumludur. Müslüman ülke ve topluluklar, İslam düşmanlığı ile mücadeleye güçlü ve kararlı şekilde devam edecektir. İslam coğrafyasında, fitne, tefrika ve anarşi unsuru olan ve farklı isimlerle ortaya çıkan terör örgütleri, İslami kavramları ve insani değerleri istismar etmektedir. Söz ve eylemleri ile sürekli Müslümanları hedef alan ve İslam’ın aydınlık yüzünü karalamaya çalışan bu terör örgütleri yeryüzündeki bütün Müslüman varlığı için küresel bir tehdit ve musibettir. Söz konusu anlayış ve gruplara karşı bütün Müslümanların bilinçli ve özverili biçimde ve işbirliğiyle mücadeleye devam etmeleri önemlidir. Bilinmelidir ki güven ve huzur ortamını bozmaya dair hiçbir söylem, eylem, tutum ve davranışın İslam’dan referans bulması asla mümkün değildir” dedi. “Ailenin korunmasına yönelik çalışmalar hayati öneme sahiptir” Erdemli ve huzurlu bir toplumun ve hayatın inşasında ailenin vazgeçilmez bir öneme sahip olduğunu belirten Erbaş, “İnanç, kültür ve ahlak alanında birtakım yanlış ve sapkın akımlar, medya enstrümanlarını kullanarak gençlerin zihin ve gönül dünyalarında büyük tahribatlar oluşturmaktadır. Zararlı alışkanlıklar, bağımlılıklar, batıl akımlar, sapkın yönelişler, dijital ortamların olumsuz etkileri ve bilhassa gençlerin yalnızlığını ve çaresizliğini istismar eden illegal yapıların faaliyetleri, yaşanan krizleri içinden çıkılamaz hale getirmektedir. Bu çerçevede bütün insanlığın huzuruna katkı sunacak hak, adalet, merhamet ve barış mefkûresine, sahih bir inanca, bilgi, bilinç ve güzel ahlaka sahip nesillerin yetişmesi için daha çok gayret göstermek bir zorunluluktur. Bu bağlamda gençlerimizin hayata bakışlarını olumsuz etkileyen, maddi-manevi gelişimlerine zarar veren akımlar, fikirler, yapılar ve alışkanlıklara karşı onların yanında olmak; gençleri bilinçlendirmek, korumak ve desteklemek için güçlü politikalara ve ortak çalışmalara ihtiyaç vardır. Erdemli ve huzurlu bir toplumun ve hayatın inşasında ailenin vazgeçilmez bir öneme sahip olduğu açıktır. Zira aile, inanç, ahlak ve ibadet eğitiminde en temel mektep ve en güçlü merkezdir. Ancak, günümüzde yerleşik olan her değeri önemsizleştiren, yok sayan, darmadağın eden küresel meydan okumalar karşısında aile kurumunun ciddi tehditlerle karşı karşıya olduğu da bir gerçektir. Dolayısıyla bugün ailenin korunmasına, güçlendirilmesine ve desteklenmesine yönelik çalışmalar hayati öneme sahiptir. Aileyi olumsuz etkileyen, zayıflatan ve işlevsiz hale getiren anlayış ve yaklaşımlara karşı kolektif bir duruş sergileyerek aileyi korumak ve güçlendirmek için küresel boyutta etkin çalışmalar yapmak bir zorunluluk haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.
Mardin Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Turunç: "2002 yılından itibaren Türkiye, çocuk felcinden arındırılmış ve sertifikasını kazanmış bir ülke" Mardin’de, Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Öykü Turunç, "Çiçek hastalığı, aşılar sayesinde tamamen yok edilmiş. Yine Türkiye’de 1998 yılından beri çocuk felcini görmüyoruz. 2002 yılından itibaren Türkiye, çocuk felcinden arındırılmış ve sertifikasını kazanmış bir ülke" dedi. Mardin’de, aşının önemine dikkat çeken Halk Sağlığı Uzmanı Dr. Öykü Turunç, özellikle bulaşıcı hastalıkların korunması yönünde aşıların önemli etkilerinin olduğunu söyledi. Aşının biyolojik bir ürün olduğunu, vücutta insanı hasta eden mikropların zayıflatılmasıyla ve onların bir parçası ile üretilen biyolojik ajanlar olduğunu belirten Dr. Turunç, aşıların bunlara karşı bağışıklık kazandırmak için üretilen ürünler olduğu dile getirdi. Aşı edildiğinde kişinin hasta olduğunda bu hastalığa karşı bağışıklık kazanmış olduğunu aktaran Dr. Turunç, "Koruyucu sağlık hizmeti olduğu için de kişilerin hasta olmadan o hastalıklara yönelik de bağışıklık kazandırarak sağlıklarını korumuş oluyorlar. Modern tıp ya da insanlıkta insan sağlığını koruyan en önemli iki unsur var. Bir tanesi temiz suya erişim, bir tanesi de aşı. Hem maliyeti hem de koruyucu sağlık hizmeti olduğu için insanlar hasta olmadan onların sağlığını koruması bizim için çok önemli bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. Aşılar kullanılmaya başlandığından itibaren birçok hastalık ve sakatlığın engellenmesini sağladı" dedi. Aşılardan önce kızamık, tetanos, kuduz gibi birçok hastalıktan insanların hayatını kaybettiğini, sakat kaldığına değinen Dr. Turunç, "Aşıların başarısı çok büyük. Türkiye’de ilimizde ve dünyada aşının kullanımı yaygınlaşmasından sonra birçok hastalığın yayılmasında azalma görüyoruz. Örnek olarak çiçek hastalığı aşılar sayesinde tamamen yok edilmiş bir hastalık. Yine Türkiye’de 1998 yılından beri çocuk felcini görmüyoruz. 2002 yılından itibaren Türkiye, çocuk felcinden arındırılmış ve sertifikasını kazanmış bir ülkeyiz" şeklinde konuştu.
Muğla Eski kocasını, sevgilisinin öldürdüğünü itiraf etti: 5 gözaltı Muğla’nın Seydikemer ilçesinde 22 Mart’ta ortadan kaybolan şahsın cesedi, üzeri taşlarla örtülmüş olarak bulunurken, olayla ilgili 5 kişi gözaltına alındı. Eski eş Emine Karabulut, cinayeti sevgilisinin işlediğini itiraf etti. Edinilen bilgiye göre, Seydikemer’de 22 Mart tarihinde ortadan kaybolan Şaban Ataş’tan (52) bir daha haber alınamadı. Kaybolma vakası Müge Anlı ile Tatlı Sert programında ele alındı. Ataş’ın eski eşi Emine Karabulut cinayeti itiraf ederek, cesedin yerini söyledi. Durumun Seydikemer İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne bildirilmesinin ardından ekipler belirtilen bölgeye gitti. Ekipler, Sarıyer mevkiinde üstü taşlarla örtülmüş bir ceset buldu. Cesedin Şaban Ataş’a ait olduğu teyit edildi. "Cesedin üstünü taşla örttük" Boşanmasına rağmen Şaban Ataş ile aynı evde yaşamaya devam eden Emine Karabulut’un programda yaptığı itirafında, "Kahvaltıda Burhanettin Öztürk, Şaban ve ben oturuyorduk. Aralarında kavga çıktı. Burhanettin, Şaban’ı iple boğdu, ardından kafasına sopa ile vurdu. Cesedi Burhanettin, oğlum Murat ve annemle birlikte yayla yoluna götürüp attık. Sonra sabahın erken saatlerinde attığımız yere giderek, Burhanettin’le cesedin üstünü taşla örttük. Çok pişmanım" dedi. 5 kişi gözaltına alındı Yapılan itirafın ardından eski eş Emine Karabulut, oğulları Mert ve Mustafa Ataş, annesi Durkadın Karabulut ile sevgilisi Burhanettin Öztürk gözaltına alındı. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
İstanbul Afyonkarahisar’da 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı’na özel şampiyona Avrupa Gençler Motokros Şampiyonası, BMU Doğu Avrupa Motokros Şampiyonası ve Türkiye KAYO Motokros Şampiyonası, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında 17-19 Mayıs tarihleri arasında Afyonkarahisar’da düzenlenecek. Afyonkarahisar, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında önemli bir organizasyona daha ev sahipliği yapacak. Avrupa Gençler Motokros Şampiyonası, BMU Doğu Avrupa Motokros Şampiyonası ve Türkiye KAYO Motokros Şampiyonası Afyonkarahisar’da düzenlenecek. Dünyanın en iyi motokros parkuru alanı Afyonkarahisar Motor Sporları Merkezi, 17-19 Mayıs tarihleri arasında üç şampiyonaya birden ev sahipliği yapacak. Şampiyona kapsamında MX, MX1, MX2, MX2 junior, MX125, MX Senior, Veteran, Kadınlar, 50 cc, 65 cc ve 85 cc kategorilerinde yarışlar organize edilecek. Avrupa Gençler Motokros Şampiyonası ve BMU Motokros Şampiyonası’nın ikinci ayak yarışı ile Türkiye KAYO Motokros Şampiyonası’nın ilk ayağında sporcular, ödül kürsüsüne çıkmak için mücadele edecek. Afyonkarahisar Belediyesi’nin destekleriyle gerçekleştirilecek organizasyonlara Bulgaristan, Romanya, Sırbistan, Kuzey Makedonya, Moldova, Yunanistan, Arnavutluk, Macaristan, Hırvatistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden sporcuların katılması bekleniyor. "Tüm halkımızı heyecanı yaşamaya davet ediyorum" Organizasyonla ilgili bilgi veren Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal, "19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında Avrupa Gençler 65&85, Balkan Motosiklet Birliği (BMU) Avrupa ve Türkiye KAYO Motokros Şampiyonaları’na ev sahipliği yapmaktan dolayı çok mutluyuz. Afyonkarahisar gibi bir dünya markasına sahibiz. Bütün dünyada motor sporları hayranları şehrimizi tanıyıp biliyor. Spor Turizminin önde gelen şehrinde Avrupa’nın genç, Balkanların da tecrübeli yarışçılarını misafir edeceğiz. Bütün vatandaşlarımızı dünyanın en iyi motokros parkurunda bu heyecanı yaşamaya davet ediyorum" dedi.