GÜNDEM - 04 Aralık 2020 Cuma 13:56

Balon balığı avı balıkçıları sevindirdi

A
A
A
Balon balığı avı balıkçıları sevindirdi

Mersinli balıkçılar, denizlerdeki biyolojik çeşitliliğe ve balıkçıların av araçlarına zarar veren balon balığı ekosistemini azaltmak için avcılık teşvikine başlanmasından memnun. Balıkçılar atılan adamın önemli olduğunu belirtirken, kapsamın daha genişletilmesi durumda daha fazla yarar sağlayacağını savundu.

Türkiye'deki denizlere ait olmayan, Kızıldeniz üzerinden ülkeye giriş yapan, istilacı ve diğer balık türlerine karşı zararlı olan balon balığının avlanmasının teşvik edilmesi için Resmi Gazete’de tebliğ yayımlandı. Buna göre 31 Aralık 2020 tarihine kadar 1 milyon balon balığı kuyruğu için balıkçılar ödeme alacak. Her bir kuyruk için 5 lira balıkçılara ödenecek. Balon balıklarının sadece kuyrukları için ödeme yapılacak. Balon balığı bütün halde karaya çıkartılırsa ödeme yapılmayacak. Destekleme kapsamında avcılığına izin verilen ve avlanılan balon balıklarının kuyruk kesimi, balıkçı gemilerinde insan sağlığına risk oluşturmayacak koşullar altında yapılacak.

Avlanılan balon balıkları, etik kurallar çerçevesinde balığın kafasına tek seferde sertçe vurularak öldürülecek. Ölen balon balıklarının kuyruk yüzgeci koruyucu eldivenler kullanılarak kuyruk sapından yapılacak kesi ile alınacak.

Balıkçılar memnun
Mersinli balıkçılar da yeni teşvikten memnun. Konuyla ilgili İHA muhabirine konuşan Akdeniz Olta Balıkçıları Derneği Başkanı Serkan Talha Koç, balon balıklarının bir süredir denizlerde olduğunu söyledi. Bu balıkların Kızıldeniz’den Akdeniz'e girdiğini söyleyen Koç, “Artık bu balıklar döngüye alıştıktan sonra sularımızda üremeye başladılar. Bu ciddi anlamda bir sıkıntıydı. Şimdi teşvik bu konuda çok iyi oldu. Çünkü bu balık döngüye zararlı bir tür. Kendi türleri dahil bütün türleri yiyebiliyor. Hatta birkaç vatandaşımıza da zarar verdi. Aslında yetkililer tam zamanında bu soruna el atma kararı aldı. Denizlerde bu balığı rahatsız eden bir tür olmadığı için çok rahat bir şekilde ürüyor. Dışarıdan görünümü sevimli duruyor ama asla değil. Tam tersine çok zararlı, tehlikeli bir tür. Denizlerdeki tüm canlıları, yumurtalarını yiyor ve insanlara da artık zarar vermeye başlıyor. Eğer önlemler ciddiye alınmaz ise bir süre sonra bu balıklar bizi sulara girdirmez. O nedenle buna önem gösterelim, insanlar ve deniz canlıları için çok tehlikeli bir tür. Bu teşvik yerinde oldu” dedi.

"10 oltanın 10'una balon balığı denk geliyor"
5 yıl önce attıkları 10 oltadan bir tanesine balon balığının denk geldiğini vurgulayan Koç, “Son yılları baz alacak olursak 10 oltanın 10’una da balon balığı denk gelebiliyor. Denk gelmese dahi oltanın ucunda farklı bir tür olsa bile o balığı yukarı çıkarana kadar balon balığı onu gelip yiyor. Yani artık oran çok yükseldi. Zaten çektiğiniz balıkların birçoğunun yarısı da olmuyor. Şimdi bir teşvik başladı. Tabi bu bir deneme süreci olacak. Balon balığı zehirli bir tür olduğu için bu balığı karaya çıkarmadan öldürmek. Zaten bu öldürülecek balon balığını kendi cinsleri onu yiyecek. Bize göre güzel bir teşvik oldu. İnşallah devamı da gelir. Tabi teşvikin üzerine balık tutanlardan çok sayıda mesaj aldık. Bu teşvikin şöyle bir püf noktası var. Bunu herkes yapamayacak. Bunu profesyonel anlamda bu işi yapan insanlar yapacak. Onun için de şartları var. Ümit ediyorum ki beklenen düzeye ulaşıldıktan sonra profesyonelin dışında olta balıkçıları da bunu yapacak ve tez zamanda bu sorunu ortadan kaldırmış olacağız” şeklinde konuştu.

"Birkaç yıldır sıkıntısını çekiyorduk"
Mersin Balıkçılar Derneği Başkan Yardımcısı Adnan Polat ise balon balığının birkaç yıldır sıkıntısını çektiklerini vurgulayarak, “Balon balığı istilacı bir balık türüdür. Ağlara yapışıyor, ağları kesiyor, balıkları yiyor. Diş ve çene yapısı çok kuvvetli bir balık. Yani her türlü balığı yeme özelliğine sahip. Tabi bu balıkların tutulmasına yönelik teşvikin çıkmasını bizde destekliyoruz. Bu teşvikten yararlanılacaklar daha da genişletilebilir. Çünkü bu teşvik sadece profesyonel balıkçılar olacak. Biz amatör balıkçılar içinde bunların çıkmasını istiyoruz. Oltaya giden bir vatandaşın bile balon balığı tuttuğu zaman gereken şartları yerine getirdiğinde bunun ücretini alabilsin ki biz bununla daha iyi mücadele edebilelim. Bazı tekneler özellikle balon balığı avlamak için çıkmaz çünkü gideri çok oluyor. Belki ücretlerde de biraz iyileştirme yapılırsa daha iyi olur” ifadelerini kullandı.

Koray Ünlü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tarımsal girdi fiyatları yıllık yüzde 33,66 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre Tarım-GFE, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 29,06, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,66 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 32,3 artış gösterdi. Ana gruplar incelendiğinde, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi yüzde 2,12, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi ise yüzde 1,57 yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre ise tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 34,79, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 27,19 artış kaydedildi. Alt gruplar bazında yıllık Tarım-GFE verilerine göre 6 alt grupta artış oranı ortalamanın altında, 5 alt grupta ise üzerinde gerçekleşti. Yıllık artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 18,91 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 20,98 ile bina bakım masrafları olurken, en yüksek artış yüzde 64,33 ile veteriner harcamaları ve yüzde 47,39 ile gübre ve toprak geliştiricilerde görüldü. Aylık Tarım-GFE’ye göre ise 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Ekim ayında aylık bazda artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,09 ile enerji ve yağlayıcılar, yüzde 0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler olarak belirlendi. Buna karşılık, aylık artışın en yüksek olduğu alt gruplar yüzde 5,61 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,71 ile tohum ve dikim materyali oldu.
Ankara 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyon: 67 şüpheli yakalandı, 42’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 7 ilde dolandırıcı, tefeci ve göçmen kaçakçısı 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda 67 şüphelinin yakalandığını ve 42’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendi. Şüphelilerin; Denizli’de 30 ayrı iş yerinden organize şekilde hırsızlık yaptıkları, Yalova’da nitelikli dolandırıcılık suçunu organize şekilde yönettikleri, İzmir’de trafo ve enerji nakil kablosu hırsızlığı yaptıkları, Iğdır’da göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri ve Muğla’da tefecilik yaptıkları, Tekirdağ ve Şanlıurfa’da terör örgütüyle bağlantıları olduklarını söyleyip para talep ederek vatandaşları dolandırdıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonlar ile hesaplarında son 5 yıl içerisinde 251 Milyon Türk lirası hesap hareketi bulunan 67 şüpheliyi yakalandı. 42’si tutuklandı. 23’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğer 2 şüphelinin işlemleri devam ediyor. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyal ile muhtelif miktarda nakit para ve ziynet eşyası ele geçirildi.
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.