GÜNDEM - 10 Ocak 2016 Pazar 17:24

Bardakçı: 'Abdülhamid'in kütüphanesi 28 Şubat'ta çöpe atıldı'

A
A
A
Bardakçı: 'Abdülhamid'in kütüphanesi 28 Şubat'ta çöpe atıldı'

Tarihçi-yazar Murat Bardakçı, Abdülhamid'in kütüphanesinin 28 Şubat'ta çöpe atıldığını açıkladı.

Tarihçi-yazar Murat Bardakçı, Abdülhamit'in kitapları ve binlerce nadir eserin çöpe atıldığına ilişkin gerçeği gözler önüne serdi.

Böyle bir kültür katliamı ve kitap kıyımı Moğollar’ın 1258’de Bağdat’ı işgalleri sırasında bile yaşanmadı! Prof. Kemal Alemdaroğlu’nun rektörlüğü döneminde, Alman İmparatoru İkinci Wilhelm’in Sultan Abdülhamid’e hediye ettiği kitaplar ve daha binlerce nadir eser çöpe atılmış.

‘Kitap katliamı” dendiğinde hemen hatıra gelen bir hadise vardır: Moğollar 1258’de Bağdat’ı işgal ettikleri zaman, içerisinde halifelerin asırlar boyunca topladıkları kitapların bulunduğu muazzam kütüphaneyi yakıp yıkmışlar, bir eşi olmayan elyazmalarını Dicle’ye atmışlar ve mürekkebe bulanan Dicle güya günlerce simsiyah akmıştır!

İddianın bir kısmı, meselâ Moğol ordularının kütüphaneyi tahrip ettiği belki doğrudur ama Dicle’nin günlerce kapkara akması gibisinden ifadelerin Moğollar’a karşı duyulan nefret yüzünden ortaya çıkmış bir abartı olduğu ve zamanla efsane hâlini aldığı bellidir...
Dolayısı ile siz siz olun, Bağdat Kütüphanesi hakkında anlatılanların tamamına pek inanmayın...

28 ŞUBAT'TA NADİR ESERLER ÇÖPE ATILDI

28 Şubat döneminde işlenmiş bir kültür cinayeti yıllar sonra öğrenildi ve 1909’a kadar Sultan Abdülhamid’in Yıldız Sarayı’ndaki özel kütüphanesi olan, daha sonra İstanbul Üniversitesi’ne devredilen İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kitaplığı’ndaki son derece kıymetli binlerce eserin Prof. Kemal Alemdaroğlu’nun 28 Şubat zamanındaki rektörlüğü sırasında çöpe atıldığı ortaya çıktı! İstanbul Belediyesi’ne bağlı Atatürk Kitaplığı’nın müdürü Ramazan Minder, katledilen kitaplardan bulabildiği 4 bin 500 kadarını Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın sağladığı malî destek ile geçtiğimiz birkaç ay içerisinde toparlayıp kendi kütüphanesine nakletti. Şimdi yapılması gereken iki önemli iş var: Moğol talanından beter bu kültür cinayetinin hesabının mutlaka sorulması ve İstanbul Üniversitesi’ne ait olan kütüphanenin aslî yerine, yani Yıldız Sarayı’na nakledilmesi!

PROFESÖR ÜÇLÜ’NÜN ESERİ
Türkiye’de 1990’ların sonunda İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde meydana gelen, şimdiye kadar bilinmeyen, hafta başında öğrendiğim ve sizlere bugün nakledeceğim bir başka “kitap kıyımı” var ki, Bağdat’ta 1258’de yaşanan kültür tahribatına rahmet okutur, Moğollar’ın işledikleri kitap cinayetleri bu rezaletin yanında ibadet gibi kalır!
İşte, 18-19 sene boyunca gizli kalan, haberdar olunamayan, üstelik Moğollar’a bile rahmet okutan kitap katliamı:
Prof. Kemal Gürüz’ün YÖK’ün Başkanı, Prof. Kemal Alemdaroğlu’nun İstanbul Üniversitesi’nin rektörü ve Prof. Meral Alpay’ın da Üniversite Kütüphanesi’nin başında bulunduğu 28 Şubat döneminde kütüphanenin “Nadir Eserler Bölümü”nde bulunan binlerce kitap çöpe atılmış, sonra kapanın elinde kalmış!

MOĞOL TALANINDAN BETER
Katliama sahne olan kütüphanenin geçmişini kısaca hatırlatayım: İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nin “Nadir Eserler Bölümü”, Sultan Abdülhamid’in özel kütüphanesidir ve hükümdarın 33 senelik iktidarı sırasında binbir zahmetle toplayıp Yıldız Sarayı’na getirttiği herbiri birbirinden kıymetli kitapları barındırır... Yıldız Sarayı’nın 31 Mart ayaklanmasından sonra defalarca uğradığı yağmalardan kurtulabilmiş tek bölümü olan kütüphane, Cumhuriyet’in ilânından sonra kararname ile İstanbul Üniversitesi’ne verilmiş, uzun seneler ciddî bir ilim merkezi olmuş ama Prof. Kemal Alemdaroğlu’nun devr-i iktidarında Moğol talanından beter şekilde mahvedilmiştir!

TALAN FAKÜLTELERDE BAŞLADI
Şimdi katliamın nasıl yaşandığından ve o senelerde kurban edilen kitapların sadece bir bölümünün tekrar nasıl bulunduğundan bahsedeyim:
Prof. Alemdaroğlu’nun rektör olduğu günlerde, Üniversite Kütüphanesi’nde birşeyler yaşanmak üzere olduğu işitiliyordu... Bir gün, fakültelerin yine gayet kıymetli eserlerin bulunduğu ve onbinlerce cildi barındıran seminer kitaplıkları “yer sıkıntısı” gerekçesi ve rektörün talimatı ile kapatıldı, kitaplar kolilere doldurulup mahzenlere atıldı.
Derken 1999 depremi geldi, Bayezid’den Süleymaniye’ye uzanan yolun üzerinde bulunan ve Üniversite Kütüphanesi’nin Nadir Eserler Bölümü olan bina hasar gördü, buradaki kitaplar da boşaltıldı, bina restorasyona alındı ve senelerce kapalı kaldı.

KURTARABİLDİĞİNİ KURTARDI
O günlerde, piyasayı üzerinde Üniversite Kütüphanesi’nin damgası olan kitaplar sardı! Sultan Abdülhamid’e ait eserler sergilerde, dükkânlarda ve mezatlarda boygösteriyor; üstelik bazı kitap kolilerinin kamyonlara konup çöpe gönderildiği de söyleniyordu. Ogünlerde meseleyi defalarca yazdım, Prof. Alemdaroğlu ile bazı toplantılarda tartıştım ve rektörden hep aynı cevabı aldım: “Kütüphane, restorasyonun tamamlanmasının ardından daha mükemmel ve Atatürkçü bir şekilde tekrar hizmete girecekti!”...
Bina daha sonra tekrar hizmete açıldı, Alemdaroğlu’nun ardından seminer kitaplıklarındaki eserlerden kalanlar da yeniden eski yerlerine taşındı ama binlerce cilt maalesef kayıptı!
Bu binlerce kitabın âkıbetini, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan Taksim’deki Atatürk Kitaplığı’nın müdürü Ramazan Minder, bundan birkaç ay önce ortaya çıkardı. Bazı kitap kolleksiyonerleri, çöpe atılan koliler dolusu kitapları bulmuş, satın almış ve kendi kütüphanelerine koymuşlardı. Sultan Abdülhamid’e ait olan eserlerin toparlanabildiği kadarının yeniden bir kütüphaneye gitmesi için gerekli finansmanı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş sağladı ve Atatürk Kitaplığı’nın müdürü Ramazan Minder 4 bin 500 kadar eseri geçtiğimiz aylarda satın alarak başında bulunduğu Atatürk Kitaplığı’na yerleştirdi.

HEDİYELERI BİLE ATMIŞLAR
Geçen gün Atatürk Kitaplığı’na gittim, Prof. Kemal Gürüz-Prof. Kemal Alemdaroğlu ve Prof. Meral Alpay üçlüsü tarafından kurban edilen eserlerden hayatta kalabilenleri görme inkânını buldum ve dehşeti çok yakından hissettim: Atılan eserler arasında neler vardı neler! Alman İmparatoru İkinci Wilhelm’in Sultan Abdülhamid’e hediye ettiği ve kapağının bir tarafında Wilhelm’in antetinin, diğer tarafında da hükümdarın mensubu olduğu Hohenzollern Hanedanı’nın armasının bulunduğu nefis cildli ilmî yayınlar, bazıları şimdi onbinlerce dolar eden ama bulunması imkânsız gibi olan serîler ve iç kapaklarında Yıldız Kütüphanesi’nin demirbaş kaydının yeraldığı daha binlerce nadir eser!

TEK ÇARE: YILDIZ’A NAKLETMEK
Hukukçu değilim, böyle bir cürüm ile ilgili zamanaşımının kaç sene olduğunu ve şu anda bitip bitmediğini bilmiyorum, üstelik hayatımda hiçbir zaman “muhbir vatandaş” olmadım ama şimdi ilk defa ihbarda bulunuyorum: Bu hadise hakkında savcılığın adlî, İstanbul Üniversitesi’nin tarihçi rektörü Prof. Mahmut Ak’ın da idarî soruşturma açmaları ve Prof. Ak’ın kütüphanede ilk defa ciddî bir sayım yaptırması gerekten de öte şart gibidir!
Daha önce yazmıştım, şimdi tekrar edeceğim:
Sultan Abdülhamid’in kütüphanesinin eski şaşaalı ve ilim merkezi olduğu günlere tekrar dönebilmesi için el değiştirmesi artık bir mecburiyettir! İstanbul Üniversitesi’nin böyle bir kütüphaneye sahip olmanın gereklerini yerine getiremediği açıkça ortaya çıkmıştır ve seneler boyu her şekilde perişan edilen kütüphanedeki 18 bin 600 adet elyazmasının da başına bir işlerin gelmemesinin yolu, bu yazmaların ve diğer kolleksiyonların aslî yerine, yani yakında “Cumhurbaşkanlığı İstanbul Külliyesi” hâline gelecek olan Yıldız Sarayı’na nakledilmelerinden geçer.

MURAT BARDAKÇI - HABERTÜRK

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Aynı eğlence merkezinde arka arkaya silahlı saldırı: 2 günde 2 yaralı Bursa’da Podyum Park Eğlence Merkezi’nde çıkan silahlı kavgada güvenlik görevlisi olarak çalışan 26 yaşındaki genç bacağından vuruldu. Yaralı, ambulans ile hastaneye kaldırılırken, aynı mekanda çalışan güvenlik görevlileri ise olay yerinden görüntü alan İhlas Haber Ajansı muhabirini darp etti. Olay, merkez Nilüfer ilçesinde bulunan Podyum Park Eğlence Merkezi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Klarnet isimli bir eğlence mekanında güvenlik çalışan olarak çalışan Murat Enes K. (26), arasında husumet olan kişiyle mekan kapısında karşılaşınca aralarında sözlü tartışma çıktı. Kısa sürede büyüyen tartışma kavgaya dönüşünce saldırgan, Murat Enes K.’yi yanında taşıdığı silah ile bacağından vurdu. Panikleyen vatandaşlar kaçışırken, durum 112 ekiplerine bildirildi. İhbar üzerine bölgeye gelen sağlık ekipleri, yaralıya yaptığı ilk müdahale sonrası Çekirge Devlet Hastanesine sevk etti. Olay yerine gelen basın mensubunu darp ettiler Yaşanan hadise sonrası, olay yerinde polis ekiplerinin çalışmalarını görüntüleyen İhlas Haber Ajansı muhabiri Abdullah Bozkurt ise aynı mekanda çalışan özel güvenliklerin saldırısına uğradı. Haber görevini yerine getiren basın mensubu yaklaşık 10 kişinin kendisini darp etmesiyle yerde kaldı. Polis ekiplerinin müdahalesiyle saldırganların elinden alınan basın mensubu ambulans ile Bursa Şehir Hastanesine sevk edildi. Aynı eğlence merkezinde arka arkaya silahlı saldırı Öte yandan Podyum Park Eğlence Merkez’inde geçtiğimiz gün de silahlı saldırı yaşanmış ve bir kişi yaralanmıştı. “Saldırganların hak ettikleri cezayı almasını bekliyoruz” Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı, İHA muhabirinin görev yaptığı sırada saldırıya uğradığını üzülerek öğrendiğini belirterek kınama mesajı yayınladı. Saldırının faillerinin takipçisi olacaklarını belirten Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı, "Mesleğimize ve meslektaşlarımıza yönelik çirkin saldırılara bu akşam Bursa’da bir yenisinin eklendiğini üzülerek haber aldım. Edindiğimiz bilgiye göre, İhlas Haber Ajansı muhabiri genç meslektaşımız Abdullah Bozkurt, Podyum Park’ta meydana gelen bir olay hakkında bilgi toplarken Klarnet isimli mekanın yetkilileri ve güvenlikçileri tarafından feci şekilde dövülerek hastaneye kaldırılmış. Tek tesellimiz meslektaşımızın hayati tehlikesinin olmamasıdır. Halkın haber alma özgürlüğü adına fedakarca görev yapan meslektaşımıza ‘geçmiş olsun’ diyor, saldırganların yakalanarak hak ettikleri şekilde cezalandırılmasını bekliyoruz. Bursa Gazeteciler Cemiyeti olarak konunun takipçisi olacağız” dedi.
İzmir Göztepe taraftarları ile iş yeri çalışanları arasındaki kavgada 6 gözaltı İzmir’de, Göztepe taraftarlarından kaçarak iş yerlerine sığınan kişiyi kalabalık taraftar grubuna vermeyen iş yeri çalışanları ile taraftarlar arasında çıkan kavgada 6 şüpheli gözaltına alındı. Cep telefonu kamerasıyla da görüntülenen kavgada olaya karışan diğer şüphelileri yakalama çalışması başlatıldı. 1 Lig’in 32. haftasında Göztepe evinde karşılaştığı Gençlerbirliği’ni 2-0’lık skorla mağlup ederek, Eyüpspor’un ardındın Süper Lig’e çıkan ikinci takım olmuştu. Maçın bitiminden itibaren binlerce taraftar takımlarının bir üst lige çıkışını doyasıya kutlarken, akşam saatlerinde Konak Güzelyalı Mahallesi’nde kavgalar yaşandı. İddiaya göre, dün, kalabalık Göztepe taraftarının kovaladığı kimliği öğrenilemeyen bir genç, Mithatpaşa Caddesi’nde bulunan bir iş yerine sığındı. Bunun üzerine iş yeri çalışanları da içeri girerek genci darp etmek isteyen taraftarlara engel oldu. Bir süre aralarında sözlü tartışma yaşanan taraftarlar ile iş yeri çalışanları arasından bir anda kavga çıktı. Kavga anı cep telefonu kamerasına yansımıştı İş yeri çalışanları ile kalabalık Göztepe taraftarları arasında çıkan kavga, anbean cep telefonu ile görüntülendi. Görüntülerde; iş yeri çalışanları ile taraftarlar arasında sözlü tartışmanın ardından kavga çıktığı ve taraftarlar ile iş yeri çalışanlarının birbirlerine sandalye fırlattıkları, bu esnada kavganın arasına motosikletiyle dalıp bir kişiye çarpan iş yeri sahibinin ise kaskıyla çarptığı kişiye vurduğu anlar ile o esnada iş yerini önündeki masada bulunan müşterilerden küçük bir kızla yanındaki kadının kavganın ortasında kaldığı yer almıştı. Yine aynı caddede, taraftarların kendi aralarında yaptıkları bir başka kavga ve kavga esnasında kabalalık bir grubun yere düşürdükleri şahsa tekmeler attığı anlar cep telefonu kamerasıyla görüntülenmişti. 6 kişi gözaltına alındı Öte yandan, motosikletiyle gelerek kavgaya dahil olan iş yeri sahibinin başından yaralandığı olayla ilgili 6 şüphelinin gözaltına alındığı ve kavgaya karışan diğer şahısları tespit etme ve yakalama çalışmalarının sürdüğü öğrenildi.