EKONOMİ - 23 Temmuz 2014 Çarşamba 18:23

Barış Dumankaya TÜİK haziran ayı verilerini değerlendirdi

A
A
A
Barış Dumankaya TÜİK haziran ayı verilerini değerlendirdi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Haziran Ayı Konut Satış İstatistikleri ile ilgili açıklama yapan Barış Dumankaya, Türkiye’de yaşanan güven ve istikrar havasının ülkemizi bölgenin ilgi odağı haline getirdiğini belirtti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Haziran Ayı Konut Satış İstatistikleri ile ilgili açıklama yapan Dumankaya İnşaat Yönetim Kurulu Başkan Vekili Barış Dumankaya, Gelişim, istikrar ve güven dinamiklerine dayanan sektörün, özellikle Körfez Ülkeleri’ndeki yatırımcılar için cazip bir yatırım ortamı sunduğunu Türkiye’de yaşanan güven ve istikrar havasının ülkemizi bölgenin ilgi odağı haline getirdiğini belirti.

Dumankaya şunları söyledi: “Türkiye’de yaşanan güven ve istikrar havası ülkemizi bölgenin ilgi odağı haline getirdi. Bugün Türkiye ve Türk inşaat sektörü, yabancı yatırımın en çok görüldüğü sektör konumunda. Ülkemizde, desteklediği yan sektörlerle ve yarattığı istihdam ile ekonominin baş aktörlerinden olan gayrimenkul sektörü, istikrar algısı ile birlikte yabancı yatırımcıların ilgi odağı haline gelmiştir. Türk ekonomisi de son on yıl içerisinde yaşanan küresel ve siyasi gelişmeler sonrasında hem yerli hem de yabancı yatırımcılara orta ve uzun vadede güven telkin eden bir ekonomi konumundadır. Sektörümüzün önü açıktır. Türkiye’nin Ortadoğu’ya ve Avrupa’ya olan yakınlığı, sektördeki insan odaklı hizmetin kalitesi gibi sebeplerden dolayı yatırıma sıcak bakıyor. Öte yandan, kültürlerimiz arasındaki uyum ve farklı konseptlerde geliştirilen projeler de Körfez Ülkeleri’ndeki yatırımcıları ülkemize çekiyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Fabrikanın dereye bıraktığı atık, mahalleliye eylem yaptırdı Sakarya’nın Ayazı ilçesinden geçmekte olan ve bölgedeki birçok köyün tarım için kullandığı dere, iddiaya göre gıda fabrikasının atıkları sebebiyle kirli akıyor. Yıllardan beri kötü koku ve dere pisliğinden isyan eden mahalleli, fabrikanın önüne kadar yürüyüş eylemi yaptı. Kzıılcıkorman Mahallesi’nden geçen ve çevre mahallelerden geçerek Mudurnu Deresi ardından da Sakarya Nehri üzerinden Karadeniz’e dökülen derenin, bölgede bulunan GSF Gıda Sanayi Fabrikaları’nın atıklarından dolayı yıllardan beri kirli aktığı iddia edildi. Adeta siyaha bürünen derenin yıllardır bir çözüme kavuşturulmadığı için duruma tepki gösteren mahalle halkı, fabrikanın önüne kadar yürüyerek eylem gerçekleştirdi. Fabrikanın önünde toplaşan mahalle sakinleri ellerindeki ‘Balıklar öldü sıra çocuklarda’, ‘Yeter artık 40 yıl oldu, bıktık’, ‘Doğaya zulüm insana zulümdür’ pankartlarıyla yaptığı yürüyüşte ise jandarma ekipleri geniş güvenlik önlemi aldı. Mahallelinin tek istediği ise fabrikanın arıtma cihazını aktif hale getirip bölgenin pislik ve kötü kokudan arındırılması. “Artık ceza da işe yaramıyor” İnsanların mağdur olduğunu belirten mahalle sakini Mehmet Gülşen, “Deremiz hali çok kötü ve yıllardan beri biz bu çileyi çekiyoruz. Dere yakınlarında okul var ve birçok çocuk kötü kokudan dolayı sınıflara giremiyor. Derenin hemen kenarında Kur’an kursu var ve buraya çocuklar gelemiyor. Zamanında biz bu derede yüzerdik şimdi ise siyahlaştı. Köyün içinden geçeni geçtim D-100 kara yolundan geçen insanlar bile kokuya dayanamıyor. Artık köyümüzün ismi ‘Pis kokulu köy’ kaldı. Burada kahvehaneler, lokantalar var kimse buralara gelemiyor. Geçtiğimiz Cuma günü atık suyu bırakan fabrikaya ceza kesildi ve 2-3 gün kapalı kaldı ama bugün yine atık, yine koku var artık ceza da işe yaramıyor” dedi. “Kokusu ile pisliği artık bizi bezdirdi ve gerekli olan her yere müracaatımızı yaptık” Yaklaşık 40 yıldan beri kokudan rahatsız olduklarını belirten Kızılcıkorman Mahallesi Muhtarı Mecid Kızıldağ, “Mahallemizin içinden geçmekte olan tarla seviyelerini düşürmek için açılan kanalda 1982 senesinde açılan bu fabrika ürettiği nişasta ve glikoz üretiminin atıklarını kanalımıza bırakıyor. Burası 1982 senesinde açıldı ve o günden bu güne kadar kanala akıtıyor pisliklerini. Kokusu ile pisliği artık bizi bezdirdi ve gerekli olan her yere müracaatımızı yaptık. Dilimizin döndüğünce insanlara anlattık ama hiç kimse bir çare bulamadı ev bu günlere kadar geldik. Çevre mahalle sakinleri muhtarları herkes burada ve bu işten muzdarip, biz de bunu dile getirmek için yürüyüş gerçekleştirdik. Bizim kimseyle sorunumuz yok, art niyetimiz yok. Fabrikanın üretim yapması gerekiyorsa üretimini yapsın ama arıtmasını çalıştırsın. Bu fabrikadan 100-150 kişi ekmek yiyorsa diğer taraftan yoldan geçenler hariç 3 bin, 5 bin kişi kokuyu çekmek zorunda bırakılıyoruz. Muhtarlıkta benim dördüncü dönemim gelen her kaymakama, belediye başkanına ve valiye yani bu işte etkisi olabilecek herkese anlatmaya çalıştım ama herkes topu başkalarına attı. Sağ olsunlar yeni gelen vali ve kaymakam bize sahip çıktı, biz de mahalle halkı olarak düzen içinde eylem yaptık” diye konuştu. “İnsanlar evinde dururken, sokakta gezerken maske takıyor” Mahalle halkının çoğunun maske taktığını aktaran Kızıldağ, “Sinekler öyle bir hale geldi ki eşek arısı gibi oldu. Burada insanlar pencerenin camlarını açamıyor, misafir ağırlayamıyor hatta kanala yakın olan insanlar daha kötü durumda. Ben muhtar olarak utanıyorum. Buradan kim kime sıkıntı oluşturarak para kazanıyorsa haram olsun. İnsanlar evinde dururken, sokakta gezerken maske takıyor artık çünkü kokudan durulmuyor. Ben muhtarlık dönemimde defaten temizlettim ama yine de pislik içinde kalıyor” şeklide konuştu.