SPOR - 28 Şubat 2020 Cuma 10:24

Başakşehir’in Visca’sı var

A
A
A
Başakşehir’in Visca’sı var

Sporting Lizbon karşısında attığı iki golle M.Başakşehir’e turu getiren isim olan Edin Visca, Avrupa’daki gol sayısını da 12’ye yükselterek bu alanda takımının en skorer ismi konumunda. 30 yaşındaki futbolcunun turuncu-lacivertli forma altında attığı toplam gol sayısı ise 94’e ulaştı.

UEFA Avrupa Ligi Son 32 Turu rövanş maçında Başakşehir, evinde Portekiz temsilcisi Sporting Lizbon’u uzatmalara giden maçta 4-1 mağlup ederek kulüp tarihine bir rekor daha ekledi ve adını son 16’ya yazdırdı. Avrupa’da Türkiye’yi temsil eden tek takım olarak yoluna devam eden turuncu-lacivertlilere galibiyeti getiren goller Skrtel, Aleksic ve Visca’dan (2) geldi.

Avrupa’nın en golcüsü

Sporting karşısında 90+1. dakikada attığı golle karşılaşmayı uzatmalara götüren, 119. dakikada da penaltı golüyle Başakşehir’e turu getiren Visca, Avrupa sahnesindeki gol sayısını da 12’ye çıkardı. Bu kulvarda 2 de asisti bulunan Boşnak oyuncu, mevcut durumda takımının Avrupa’daki en golcü oyuncusu olarak dikkat çekiyor.

Ligde de takımını sırtlıyor

Süper Lig’de geride kalan 23 maçın hepsinde görev alan ve söz konusu mücadelelerin 22’sinde 90 dakika sahada kalan Visca, attığı goller, yaptığı asistlerle takımını sırtlamaya devam ediyor. Şimdiye kadar rakip ağlara 8 defa sarsan tecrübeli futbolcu, yaptığı 10 asistle de ligin asist kralı unvanını elinde bulunduruyor.
Visca; DG.Sivasspor, Trabzonspor, Y.Denizlispor, Y.Malatyaspor ve Ç.Rizespor ağlarına 1’er gol atarken, ilk ve ikinci yarıda oynadıkları Gençlerbirliği maçlarında ise toplam 3 gol kaydetti.

İstikrarını kaybetmedi

2011-2012 sezonunda o zamanın Büyükşehir Belediyesi'ne transfer olan Visca, ilk döneminde 33 maçta takımına 5 golle katkı sağladı. 2012-2013 sezonunda da 27 karşılaşmaya çıkıp 3 gol atan Visca, bir sonraki sene ise İstanbul BBSK ile 1. Lig'de mücadele etti. Söz konusu dönemde de 10 golü bulunan tecrübeli futbolcu, takımın isim değiştirerek Süper Lig'e tekrar merhaba dediği 2014-2015 sezonundan itibaren gollerinin yanına asistlerini de eklemeye başladı. O sene M.Başakşehir formasını 34 kez giyen ve 8 gol, 2 asist yapan Bosna-Hersekli, ertesi sezonda ise kariyerinin en gollü zamanını geçirdi. Visca, 2015-2016 sezonunda lig, Türkiye Kupası ve Avrupa Ligi’nde toplamda 41 maçta rakip ağları 17 defa sarsarken, 9 kez de arkadaşlarına gol pası verdi. 2016-2017'de 10 gol, 10 asistlik performans sergileyen Edin Visca, 2017-2018’i de 14 gol, 17 asistle kapadı. 2018-2019 sezonunda turuncu-lacivertli forma altında 38 müsabakada görev yapan 30 yaşındaki oyuncu, 14 gol, 14 de asist yapma sevinci yaşadı.

Visca, 2019-2020 döneminde Süper Lig, Avrupa Ligi, Şampiyonlar Ligi elemesi ve Türkiye Kupası’nda 35 karşılaşmaya çıkıp 13 gol, 11 asiste ulaştı.

Değerine değer kattı

Edin Visca, başarılı performansıyla adeta değerine de değer kattı. Bosna-Hersekli futbolcunun mevcut durumdaki piyasa değeri tam 12 milyon Euro. Başakşehir'in Süper Lig'e döndüğü 2014-2015 sezonunda 3 milyon Euro'luk bir değere sahip olan tecrübeli orta saha, o tarihten bu yana bonservis fiyatını 4 kat arttırarak tam 12 milyon Euro yaptı.

Turuncu-lacivertlilerin en değerli oyuncusu konumunda bulunan Visca, Süper Lig’de 14 milyon Euro ile ilk sırada yer alan Abdülkadir Ömür, onun ardından 13 milyon Euro’yla ikinci sırada bulunan Lemina’dan sonra Seri ve Vedat Muriqi’yle birlikte 12’şer Milyon Euro piyasa değeriyle üçüncü sırayı paylaşıyor.

Bosna-Hersek'in kıymetlilerinden

Edin Visca, Süper Lig'in yanı sıra ülkesi Bosna-Hersek'in de en kıymetli futbolcuları arasında. Juventus'un başarılı orta sahası Pjanic, 70 milyon Euro ile Boşnakların piyasa değeri en yüksek futbolcusu olarak dikkat çekiyor. Bu futbolcuyu 20 milyon Euro ile Arsenal'in 25 yaşındaki sol beki Kolasinac takip ediyor. 14 milyon Euro ile Roma’dan Edin Dzeko üçüncü sırada yer alırken, Başakşehirli Visca da 12 milyon Euro ile ülkesinin en değerli dördüncü futbolcusu.

Uygar Aydın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray ASÜ’de “Türkiye Üzerine Oynanan Oyunlar” konferansı Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ, Aksaray Belediyesi ile Aksaray Üniversitesi (ASÜ) iş birliğinde düzenlenen “Türkiye Üzerine Oynanan Oyunlar” isimli konferans için Aksaray’a geldi. ASÜ Konferans Salonu’nda düzenlenen etkinliğin açılışında kısa bir selamlama konuşması yapan Belediye Başkanı Evren Dinçer, gençler başta olmak üzere toplumdaki her kesimin Türkiye’ye yöneltilebilecek tehditleri bilmesi, anlaması, kavraması ve buna göre bir hareket planı içerisinde olması gerektiğini belirtti. Dinçer, sözlerini, etkinliğin düzenlenmesine emek verenlere teşekkür ederek tamamladı. Selamlama konuşmasının ardından kürsüye gelen Güvenlik ve Terör Uzmanı Coşkun Başbuğ, Cumhuriyet tarihiyle birlikte Türkiye üzerinde çok fazla oyun denendiğini belirtti. Bu oyunların 15 Temmuz’a kadar devam ettiğini ve 15 Temmuz’un bir milat olduğunu ifade eden Başbuğ, “O günden sonra Anadolu’da her şey bambaşka olmaya başladı. Bir anda özellikle iç politikada her yerde önemli işlere imza atan bir Türkiye tablosu ortaya çıktı” dedi. Atatürk döneminde ülkenin uçak yaptığını, denizaltı yaptığını, ancak Atatürk’ün ölümünden sonra bazı güçlerin bu süreci engellediğini dile getiren Coşun Başbuğ, “ASELSAN cinayetlerini, FETÖ döneminde ve öncesinde gerçekleşen sabotajları ve 15 Temmuz sonrasını hatırlayın” dedi ve bir anda bambaşka bir Türkiye’nin ortaya çıktığını kaydetti. Bunu, FETÖ ihanet şebekesinin temizlenmesine bağlayan Başbuğ, “FETÖ’nün temizlenmesinin ardından başta savunma sanayi olmak üzere çok önemli hamleler yapmaya başladık. Şu an dünyada çok ciddi bir noktaya geldik. Kendi silahlarımızı yapıyoruz. Bu silahlar Avrupa’da büyük ilgi görüyor. Dışarıya giden dövizi kestik. Oradan gelecek yedek parça, mermi ve mühimmata da artık para kaçırmıyoruz. Bunun bize içeride de bir karı var. Önümüzdeki yakın yıllarda bu ülkeye çok büyük kazançların girdiğini göreceğiz” dedi. Konferansı ASÜ Rektörü Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Köse, bazı kamu kurumlarının temsilcileri ve öğrenciler takip etti.
Kastamonu Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, öğrencilere matematik felsefesini anlattı Kastamonu Üniversitesi’nde düzenlenen konferansta konuşan Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, İslam, felsefe ile bilim tarihinde matematik felsefesinin ilişkisi ile ilgili önemli bilgiler verdi. Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Felsefe ve Bilim Tarihi Topluluğu tarafından düzenlenen “Nesne ile Yargı Arasında: İslam Felsefe - Bilim Tarihinde ’Matematik Felsefesi’” konferansına Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu konuşmacı olarak katıldı. Merkez Kütüphane Sezai Karakoç Salonu’nda gerçekleşen konferansa, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Atalan ve Prof. Dr. Ömer Küçük, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Konferansta konuşan Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, matematik felsefesini ele alarak, matematiğin ürettiği bilgiyi ve dayandığı yöntemi tanımladı. Bilimlerin, gerçekliğin insana kendini sunuşu ile yetinmediğini söyleyen Prof.Dr. Fazlıoğlu, o gerçekliğin kendini neden öyle sunduğunu araştırdığını söyledi. İnsanın gerçeklik kürelerinin matematiksel, dini, ahlaki, fiziksel fark etmeden kendisine sunulanla yetinmediğini belirten Prof.Dr. Fazlıoğlu, daha fazlasını araştırarak pek çok bilim dalının böyle ortaya çıktığını ifade etti. Bunu bir benzetme ile açıklayan Prof. Dr. Fazlıoğlu, gerçeklik küresinin bilgisayar ekranıyla sunulmadığını, bilim felsefesinin ekrana verilen görüntü ile birlikte yazılımını da merak ettiğini kaydetti. Klasik geleneklerden güçlü mantık bilgisine sahip olan kültürlerin hakim olduğunu söyleyen Prof. Dr. Fazlıoğlu, Antik Roma’da Bizans’ta ve Osmanlı’da mantık bilgisinin egemen olduğunun altını çizdi. Bir bilimsel teoriyi ve gerçekliği anlamlı kılmak için matematik nesnenin ihtiyaç duyulması onların ontolojik statüsünü belirlediğini söyleyen Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu, matematik felsefesinin yaşam ile arasındaki bağlantıyı açıklayarak, "Üçgenleri nerede inşa ediyoruz, zihnimiz mi inşa ediyor? Bunları şimdi zihnimiz inşa ediyorsa fiziksel gerçekliği nasıl onlarla yakalıyoruz? Hadi yakaladık diyelim, bunun ne anlamı var? O zaman gerçeklik demek bizim zihnimizden biraz bağımlı değil mi matematik" dedi. Matematik felsefesi ve yaşam arasındaki bağlantıyı daha da derinlemesine ele alan Prof. Dr. Fazlıoğlu, matematiğin insan zihninin ürünü olduğunu ve bu anlamda insanın gerçeklikle kurduğu ilişkiyi de şekillendirdiğini dile getirdi. Matematiğin evrensel bir dil olduğunu ve insanların bu dil aracılığıyla gerçekliği anlama çabasında bulunduğunu vurguladı. Konuşmasının devamında Prof. Dr. Fazlıoğlu, İslam düşünce geleneğinde matematik felsefesinin önemine ve gelişimine değindi. İslam, dünyasında matematik ve felsefe geleneğinin nasıl birbirini etkilediğini ve bu etkileşimin bilim tarihinde nasıl bir yol açtığını açıkladı. İslam düşünce geleneğinde matematik felsefesinin, bilimsel ve felsefi düşünceyi derinlemesine etkileyen önemli bir bileşen olduğunu vurguladı. Etkinlik, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serhat Yılmaz’ın günün anısına Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu’na hediye takdimi ve Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Fatma Zehra Pattabanoğlu’nun plaket takdiminin ardından hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
Sinop Sinop İl Özel İdaresine sıfır atık belgesi Sinop İl Özel İdaresi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca hayata geçirilen geri dönüşüm projesi kapsamında sıfır atık belgesi almaya hak kazandı. Sinop Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdür Yardımcısı Cem Levent Yücel, “Projemiz hem dünyada hem de ülkemizde çok önem arz eden bir proje, atıklarımızın ayrıştırılarak geri dönüşüme kazandırılması büyük önem arz ediyor. Hem ekonomi açısından hem de çevre kirliliğini önlenmesi açısından İl Özel İdaremizin almış olduğu bu belgenin önemli bir niteliği var. Kendilerini tebrik ediyoruz” diyerek belgeyi Sinop İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Yahya Çınkıl’a takdim etti. “Şehirdeki hizmetin aynısını kırsalda da gerçekleştireceğiz” Genel Sekreter Yahya Çınkıl, köylere her türlü hizmeti götürmek için yoğun çaba harcadıklarını ifade ederek, “Şehirdeki hizmetin aynısını kırsalda da hayata geçirmek için katı atık toplamayı da vazife ediniyoruz. İl Özel İdaremiz; kırsal kesimde temizlik hizmetlerini genişleterek çevre bilincinin arttırılması ve doğal yaşamı korumayı ön planda tutuyor. Yeni konteynırların dağıtımıyla birlikte, köy sakinlerine daha temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşama imkânı sunarak vatandaşlarımızın refahını arttırmayı ve Sinop için değer üretmeyi sürdürüyoruz” dedi. “Dünyaya örnek bir proje” Sinop İl Özel İdaresini tebrik ederek açıklama yapan Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan ise “İl Özel İdaresinin köylerde çok çeşitli görevleri var. Bu görevlerden bir tanesi de kırsaldaki köylerimizin evlerinden çıkan atıkları geri dönüşüm noktasına ulaştırmak. Sıfır Atık Projesinin arkasındaki temel amaç israf etmemek, ihtiyacımızın üzerinde tüketmemek, tüketiliyorsa da bunu tekrar kullanmak amaçlı geri dönüşüme kazandırmak. Sayın Cumhurbaşkanımızın eşi Emine Erdoğan Hanımefendilerin himayelerinde, dünyaya örnek bir proje olan Sıfır Atık Projesi; bütün illerimizde, bütün kamu kurum ve kuruluşlarında, bütün yönetim birimlerinde uygulanmakta. İl Özel İdaremizin bütün hizmet binalarında bu Sıfır Atık Projesinin uygulanmasından dolayı bu belgenin verilmesi takdire şayan. Bütün kamu kurum ve kuruluşlarına örnek olması açısından da bu belge bizim açımızdan önemli. Genel Sekreterimizi ve Özel İdaremizin bütün çalışanlarını tebrik ediyorum” ifadelerine yer verdi.