GÜNDEM - 16 Ocak 2013 Çarşamba 13:22

"Başbakan dönüp kendi içine baksın"

A
A
A
"Başbakan dönüp kendi içine baksın"

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Hüseyin Aygün'e yönelik eleştirileriyle ilgili olarak, "Sayın Başbakan kuyudan kolunu uzatarak hangi olayı çekerim diye sürekli bir arayış içerisinde CHP ile ilgili. Başbakan dönüp kendi içine baksın, kendi yaşadığı sıkıntılara baksın. CHP programı ve ilkeleriyle ortada olan bir siyasi partidir ve bir CHP milletvekili de partinin sorumluluğunu bilmek zorundadır" dedi.

ENİSE YAPAR/ANKARA


CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Parti Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Koç, Başbakan Erdoğan'ın AK Parti grup toplantısında yaptığı açıklamaların oldukça ilginç olduğunu belirterek, "Hassas ve duyarlılık sergilenmesi gereken bir dönemden geçiyoruz. Bunu Türkiye'de her kesim, Türkiye'de artık bu çalışmalar sonlansın, süreç siyasette meşru zeminde tartışılsın, bu sürece herkesin sağduyuyla yaklaşması gerektiğini hep belirttik" dedi.
Başbakan’ın dünkü grup konuşmasının yine esip gürlemeyle başladığını belirten Koç, önüne gelen herkesin Başbakan tarafından suçlandığını söyledi. Öfke dilini kontrol etmesi, sorumlu davranması gerekenin bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu kaydeden Koç, "Şu ana kadar yakın geçmiş dönem de dahil AKP'nin açılım politikasından henüz bir şey anlayanınız var mı? Daha doğrusu Tayyip Bey'in bu konuda bir yol haritası var mı? Eğer böyle bir politikası var ise, bugüne kadar türlü maharetlerle bunu 75 milyon insandan gizleyebildiği için kendisini kutlamak gerek" şeklinde konuştu.
Parti Sözcüsü Koç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Devekuşuna uç demişler, 'ben deveyim uçamam' demiş. O zaman koş demişler, 'ben kuşum koşamam' demiş. Sayın Başbakan’a buradan açık bir çağrı yapıyoruz, dünkü söylemleri ve yapacağı konuşmasına cevaben; Tayyip Bey, devekuşu politikasından vazgeçin. Cesur ve mert olun, işine geldiğinde deve, işine geldiğinde ise kuş olacaksın. Bunu kabul etmek mümkün değil, deve mi olacaksın kuş mu olacaksın buna karar ver."

ÖCALAN'A LCD TELEVİZYON VERİLMESİ
Koç, "Bir taraftan İmralı'ya LCD televizyon hediye edecek seviyede kişisel ilişki kuracaksın, özel temsilcilerin aracılığıyla görüşülmedik terör örgütü temsilcisi kalmayacak. Öbür yanda senin dışındaki herkesi terör örgütüyle ilişki kurmak, terör örgütü yandaşlığıyla itham edeceksin. Birisi bu ruh halini açıklasın" ifadelerini kullandı.
CHP'nin bu konudaki tutarlılığı ve samimiyetini herkesin çok iyi anlamasını istediklerini belirten Koç, terörde bu ülkede tarihi rekorlar yaşatan ve fırsatçılığıyla çözüm umutlarını tüketen AK Parti'nin kapısını sorumlulukla çaldıklarını kimsenin inkar edemeyeceğini dile getirdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dünkü grup toplantısında yaptığı konuşmayı hatırlatan Koç, şunları kaydetti:
"Diyor ki, dünkü konuşmasında büyük Türkiye hapishanesinde parya muamelesi gördük. Açık yüreklilikle 1980'i yaşayan 10 binlerce insan adına ben sana soruyorum. Sen Metris’te, Mamak'ta, Diyarbakır'da düşünceleri ve okudukları kitaplar yüzünden haksız yere tutuklanan devrimcilerin ve yurtseverlerin hangi işkencelere maruz kaldığını biliyor musun? Sen, o işkencelerin hangisini gördün de şimdi mağdur rolüne soyunuyorsun? Yüzlerce genç işkencehanelerde yaşamını yitirdi, bir kısmı geleceğinden oldu. Onların işkence altında gelecekleri karartılırken sen ne yapıyordun? Sen, cami altı spor kulübünde, ondan sonra da İETT'de futbol oynuyordun. Yani sen o dönemde ne sağcı ne de solcuydun, sen futbolcuydun. Tayyip Bey'in 12 Eylül'den sonra tek mağduriyeti futbol hayatının sona ermesidir, başka bir mağduriyeti yoktur."

ANADİLDE SAVUNMA HAKKI
Toplantı sonrası gazetecilerin sorularını cevaplandıran Koç, bir gazetecinin kamuda ve savunmada anadil konusuna CHP'nin yaklaşımının ne olduğunu sorması üzerine, "CHP sürece nasıl yaklaştığını ifade etti. Şu anda ‘ben çözerim’ diyen ve kendisine sağduyulu yaklaşan ve yaklaşmayan herkese öfkeyle cevap veren bir Başbakan var. Olayın iki boyutu olduğunu söyledik; siyasal ve toplumsal mutabakat. Siyasal mutabakatın zemini, meşru siyaset zemini olan TBMM. Toplumsal mutabakat, üniversiteler, barolar ve bütün demokratik kitle örgütleri toplumun her kesiminde sorumlu olan kuruluşlar, bütün bu sürecin tartışmasına katılmalılar" şeklinde konuştu.
İktidarın yol haritasının olmadığını iddia eden Koç, CHP'nin sürece milletin önünde ve şeffaf olarak tüm taraflarla tartışmasından yana olduğunu ifade etti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Hüseyin Aygün'e yönelik açıklamalarının olduğunu hatırlatan Koç, "Herkesin kendi düşüncesi olabilir ama bir siyasi çatı altında görev yaparken, o siyasi çatının sorumluluğunu taşımak gerekir. O ilkeleri ve programı kabul ettiğiniz sürece o kurumun milletvekilisinizdir demektir. Bu süreçle ilgili Sayın Genel Başkan geldikten sonra kendisinin de süreci değerlendireceğini söylemiştik. Kendisinin dönmesini bekliyoruz" dedi.

BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN HÜSEYİN AYGÜN'E YÖNELİK ELEŞTİRİLERİ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Meclis'te yaptığı grup konuşmasında Hüseyin Aygün'e yönelik eleştirilerinin olduğunun hatırlatılması üzerine Koç, "Sayın Başbakan kuyudan kolunu uzatarak hangi olayı çekerim diye sürekli bir arayış içerisinde CHP ile ilgili. Sayın Başbakan dönüp kendi içine baksın, kendi yaşadığı sıkıntılara baksın. CHP'nin programı, ilkeleriyle ortada olan bir siyasi partidir ve bir CHP milletvekili de partinin sorumluluğunu bilmek zorundadır" şeklinde konuştu.
Başka bir gazetecinin, 'Hüseyin Aygün için parti içi soruşturma olur mu?' sorusuna Koç, "Ben, genel çerçeveyi söylüyorum. CHP milletvekili olmanın, o sorumluluğu taşımanın bazı gerekleri var. O gereklerle ilgili sayın milletvekilinin bazı davranışlarının açık eleştirilere tabi olduğunu görüyoruz. Bundan sonra bunu 'bireysel olarak değil, kurumsal olarak değerlendirmenin yapılacağını' belirtmiştim" cevabını verdi.
Koç, parti içi milletvekillerinin Hüseyin Aygün'e istifa çağrısında bulunduğu iddialarına ilişkin olarak ise, "Milletvekilleri kendi görüşlerini belirtirler, ama bir siyasi çatı yetkili organlarıyla karar verebilir. Bu organları da CHP için Parti Meclisi’dir. Herkes düşüncesini ifade eder ama karar alma süreci ya da değerlendirme süreci partinin merkez organlarındadır" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Kişisel verilere erişerek yasadışı veri aktarımı yapan 4 kişi tutuklandı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, kişisel verilere erişerek yasadışı veri aktarım yaptığı tespit edilen 4 kişi tutuklandı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yasadışı panellere ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında; Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) koordinesinde, Siber Güvenlik Başkanlığı (SGB), Jandarma Genel Komutanlığı (JGK) ve Mali Suçları Araştırma Kurulunun (MASAK) müşterek çalışmaları neticesinde, vatandaşların kişisel verilerini hedef alarak kamu kurumlarına ait verilere yetkisiz erişim sağlamaya çalışan yasa dışı yapılanmaya yönelik İstanbul ve Karabük’te eş zamanlı olarak düzenlenen siber casusluk operasyonlarında biri suça sürüklenen çocuk olmak üzere toplam 4 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Operasyonlarda birçok dijital materyale el konulduğu, yapılan incelemelerde, kişisel verilere yetkisiz erişim sağlanarak yasa dışı veri aktarımının sistematik bir casusluk faaliyetine dönüştürüldüğü tespit edildi. Ayrıca MASAK tarafından yapılan incelemelerde, yasa dışı gelir trafiğinin kripto varlık transferleri üzerinden parçalara ayrıldığı, ödemelerin yurt dışı tabanlı platformlara yönlendirildiği ve para hareketliliğinin çok aşamalı transfer yöntemleriyle gizlendiğinin tespit edildi. Operasyon kapsamında gözaltına alınan 4 şüpheli, 7545 sayılı "Siber Güvenlik Kanununa" muhalefet suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ayrıca yasa dışı yollarla elde edilen verilerin barındırıldığı ve terör örgütleri dahil olmak üzere isteyen herkesin erişimine ve kullanımına imkan sağladığı tespit edilen 8 internet adresi erişime kapatıldı.
İstanbul Ümraniye Keyap Camii yenileme ve düzenleme çalışmaları tamamlandı Ümraniye’de Keyap Camii düzenlemesi ve yenileme çalışmaları tamamlandı. Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, "İmanı ne kadar iyi aşılayıp dini bütün bir nesil yetiştirirsek önümüz o kadar açık olur" dedi. Ümraniye Yukarı Dudullu Mahallesi’nde bulunan Keyap Camii’nde yapımı devam eden düzenleme ve yenileme çalışmaları tamamlandı. Ümraniye Belediye Başkanlığı ve Ümraniye Müftülüğü iş birliğiyle tamamlanan cami, vatandaşların hizmetine açıldı. Açılışta konuşan Başkan İsmet Yıldırım, vatandaşların dini ve manevi ihtiyaçlarının karşılanması noktasında yeni camiler açılmasının önemine değindi. "Cami hizmetlerimiz herkesin gayretleriyle çok iyi şekilde devam ediyor" Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım, şunları söyledi: "Biliyorsunuz burası biraz yardıma muhtaç bir haldeydi. Önceden İSKİ problemi vardı, devamlı su basıyordu. Çevresi de böyle güzel değildi, sağ olsun mermerleri yapıldı. Biz de diğer peyzaj işlerini tamamladık, el birliğiyle yaptık. Burada 4 bin kişi çalışıyor ve sadece Keyap’ta çalışanlar değil etrafta çalışan bütün kardeşlerimiz buradan istifade ediyorlar. Çok şükür cami hizmetlerimiz kaymakamımızın başkanlığında, müftümüzün ve hocalarımızın gayretiyle çok iyi şekilde devam ediyor. Ben geldikten sonra herhalde 20’ye yakın cami inşa ettik. Geçen hafta kaymakamlık ve müftülüğümüzle birlikte bir hayırseverimiz tarafından çok güzel bir Kur’an Kursu da yapıldı. Bir taraftan gençlik merkezleri, bir taraftan Kur’an Kursları, bir taraftan da camide öğretilerin devam etmesiyle insanların dini ve manevi ihtiyaçlarının karşılanmasına gayret ediliyor. Türkiye nerelerden nerelere geldi, biliyorsunuz bir dönem her şey yasaktı; dini bütün ögeler yasaktı. ’Efendi’ demek yasaktı. Türkiye oralardan bu günlere geldi. Şimdi çok şükür Taksim Camii’ni sayın Cumhurbaşkanımız inşa etti, 250 yıllık bir hasretti. Sonra Ayasofya tekrar açıldı, yine Cumhurbaşkanımıza nasip oldu. Dini hizmetlere ne kadar çok gayret edilirse, bilhassa 4-6 yaş çocukların en iyi öğreneceği yaşlar. Allah’ını, kitabını, peygamberini ve dinini ne kadar güzel öğretebilirsek önümüz açık; yoksa karanlık. O nedenle imanı ne kadar iyi aşılayıp dini bütün bir nesil yetiştirirsek önümüz o kadar açık olur." Kurdele kesim töreni ve dua edilmesinin ardından cami vatandaşların hizmetine açıldı.
Bolu Bolu’da İhlas Mağazası açıldı Türkiye genelinde mağazalaşma atağını sürdüren İhlas Pazarlama, Bolu’daki mağazasını Aktaş Mahallesi’nde düzenlenen törenle hizmete açtı. Bolu’da uzun yıllardır mağazası bulunmayan İhlas Pazarlama, kentin en işlek noktalarından biri olan Aktaş Mahallesi’nde yeni şubesini vatandaşların hizmetine sundu. Düzenlenen açılış törenine Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Rasim Özdemir, İhlas Pazarlama Bolu Bayi Müdürü Tarık Gülcan ve çok sayıda davetli katıldı. "Türkiye genelinde 304 mağazaya ulaştık" Törende konuşan Bayi Müdürü Tarık Gülcan, şirketin mağazacılık alanındaki büyümesine dikkat çekerek, "İhlas Pazarlama mağazacılık olarak Türkiye genelinde son zamanlarda çok büyük bir başarı yakaladık. Türkiye genelinde 304 mağazaya ulaştık. Bolu’yu da bu mağazalardan bir tanesiyle kavuşturuyoruz. Hayırlı, uğurlu olsun" dedi. "Bolu’da da 47 kişiye istihdam oluşturuyor" Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Rasim Özdemir ise İhlas Holding’in köklü bir marka olduğuna vurgulayarak, mağazanın şehre katkısına değindi. Özdemir, "Mutlaka evimize giren pazarlama şirketlerinden bir tanesi. Geldiğimde ’Diğer mağaza nerede?’ diye sordum. ’İlk defa açıyoruz’ dediler. Mağaza açma konusunda biraz geç kalınmış ancak İhlas Pazarlama’nın burada devam eden faaliyetlerini görüyoruz. İhlas Holding zaten iyi bir marka. Bolu’da da 47 kişiye istihdam oluşturuyor" dedi.