POLİTİKA - 20 Ağustos 2016 Cumartesi 15:03

Başbakan Yıldırım: 'FETÖ gitti 'BETÖ' geldi, bunlar vardiyalı çalışıyor'

A
A
A
Başbakan Yıldırım: 'FETÖ gitti 'BETÖ' geldi, bunlar vardiyalı çalışıyor'

Başbakan Binali Yıldırım, 15 Temmuz sonrası artan bölücü terör örgütü eylemlerine dikkat çekerek, “Bugün FETÖ gitti 'BETÖ' geldi; bölücü terör örgütü. Bunlar vardiyalı çalışıyor. 15 Temmuz’da FETÖ vardiyadan düştü BETÖ geldi. Hangisi gelirse gelsin bu millet karşısında vız gelir tırıs gider” dedi.

Başbakan Binali Yıldırım Kordsa Global ve Sabancı Üniversitesi işbirliği ile yapılan Kompozit Teknolojileri Mükemmeliyet Merkezi (Teknopark) açılış törenine katıldı.

Törende konuşan Başbakan Binali Yıldırım şu anda 290 Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) 1 milyon 600 bin vatandaşın çalıştığını belirterek, “2023’e kadar 65 tane daha OSB yapılacak. 1 milyon üzerinde yeni istihdam sağlanacak. Şu anda 266 AR-GE merkezinde 27 bin 586 kişi doğrudan çalışıyor. Bu merkezlerde 5 bin 149 AR-GE projesi kapsamında bin 124 tane yeni patent alındı. 2015 yılında Türkiye yüz binin üzerinde marka başvurusuyla Avrupa’nın en fazla marka başvurusu yapan ülkesi oldu. Eskiden marka ne patent ne kardeşim. Ver siparişi ne istersen yapayım. Şimdi işler değişti. Birinci köprüyü İngilizler yaptı biz taşeronluk yaptık, ikinci köprüyü Japonlar yaptı biz taşeronluk yaptık. Üçüncü köprüyü Türkler yapıyor Koreliler taşeron. Bu Türkiye’nin değişimini gösteriyor. Artık arkadan gitme yok, yan yana gideceğiz” diye konuştu.

“Aleni olarak ‘ülkenin sahibi de benim’ demeye başladılar. Sonunda belasını buldular”
Vatandaşın 15 Temmuz gecesi geleceği gördüğünü söyleyen Yıldırım, “Cumhurbaşkanımız 2014’ün başından beri bas bas bağırıyor. ‘Bu bir terör örgütüdür, bunlar Türkiye’nin geleceğine kastetmişlerdir.’ Bunlar polisi, yargıyı, askeri ele geçirmiş, ticarete sızmış. Artık öyle bir hale gelmiş ki aleni olarak ‘ülkenin sahibi de benim’ demeye başlamış, kafa tutmaya başlamış. Sonunda belasını buldu. 15 Temmuz gecesi her şey ayan beyan ortaya çıktı. Bir musibet yaşadık, bu hayra vesile oldu. Türkiye şimdi virüslerinden temizleniyor ve inşallah her alanda kaybettiğimiz zamanı en hızlı şekilde telafi ederek yolumuza devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

“Siz üretmeye devam edin, turkuaz halıları önünüze sereceğiz”
Konuşmasında iş dünyasına çağrıda da bulunan Yıldırım, “Siz üretmeye devam edin. Türkiye için iş, aş sağlamaya devam edin. Her zaman yanınızdayız. Turkuaz halıları önünüzde aça aça yolumuza devam edeceğiz. Bu kadar açık söylüyorum. Yolları bunun için yaptık, köprüleri bunun için yaptık. Ülkemizin rekabet gücünü arttırmak, ülkemizi geleceğe hazırlamak” ifadelerini kullandı.
Önümüzdeki günlerde açılacak Yavuz Sultan Selim Köprüsü ile ilgili açıklamalarda bulunan Yıldırım, “26 Temmuz’da boğazın yeni gerdanlığı takılmış olacak” deyince salondakiler tarafından “26 Ağustos” diye düzeltildi. Bunun üzerine Yıldırım, “Temmuz’a takıldık kaldık. Artık o iş geride kaldı. Hayat devam ediyor, işimize bakalım” sözleriyle salondakileri gülümsetti.

“Edirne, Avrupa, istersen Çin’e git”
Türkiye’nin büyük bir eserinin 26 Ağustos’ta hizmete gireceğini vurgulayan Yıldırım, “Büyük bir eserin Türkiye’ye kazandırmış olmanın mutluluğunu birlikte yaşayacağız. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü ve 217 kilometre otoyolu, 4 gidiş 4 geliş açacağız. 27 Ağustos’tan itibaren ikinci köprüde kamyon göremeyeceksiniz. Tren yolu var, o da daha sonra devreye girecek. O da yapıldıktan sonra trenle köprüden geçip Edirne, Avrupa, istersen Çin’e kadar git. Sana kalmış” dedi.

“FETÖ gitti BETÖ geldi, bunlar vardiyalı çalışıyor”
15 Temmuz sonrası oluşan Yenikapı ruhunu devam ettireceklerini belirten Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ortaklıklarımız daha fazla, ayrılıklarımız daha az, neyi paylaşamıyoruz. 15 Temmuz sonrası gerçekleşen Yenikapı ruhunu devam ettirmek en önemli işlerimizden biri. Darbe goygoycuları başladılar ‘bunlar birbirlerine girecekler’ diye. Avucunuzu yalarsınız. Bu millet büyük millet. Bu millet sizin gazınıza gelmez. Bu topraklarda kader birliği yaptık. Kürt'ü ile Türk'ü ile Çerkez'i ile her türlü etnik, mezhep bizim tarihimizde var. Bunların üzerinde millet olma şuuru hiçbir zaman kaybolmamıştır. Bugün bölücü terör örgütü FETÖ gitti 'BETÖ' geldi; bölücü terör örgütü. Bunlar vardiyalı çalışıyor. 15 Temmuz’da FETÖ vardiyadan düştü BETÖ geldi. Hangisi gelirse gelsin bu millet karşısında vız gelir tırıs gider. Bunları da aşacağız. Medeniyet yolculuğumuza kararlılıkla devam edeceğiz.” 

Ahmet Faruk Sarıkoç 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Evsizlerin sokakta kalmasına müsaade edilmiyor Gebze ilçesinde gidecek yeri bulunmayan evsiz vatandaş, barınma ve konaklama merkezine yerleştirilerek sıcak yuvaya kavuştu. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin en önemli sosyal sorumluluk projelerinden biri olan Barınma ve Konaklama Merkezi, sokakta kalan evsizlere sahip çıkıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın’ın, “Kocaeli’de kimse aç ve açıkta kalmayacak” talimatını büyük bir hassasiyetle yerine getiren Zabıta Dairesi Başkanlığı ekipleri, devriye sırasında rastlanılan veya gelen ihbarlar üzerine yerleri tespit edilen evsiz vatandaşları Barınma ve Konaklama Merkezi’ne götürüyor. Sıcak bir yuvaya hasret kalan vatandaşların ihtiyacını Barınma ve Konaklama Merkezleri ile sağlayan büyükşehir belediyesi, bu bağlamda Gebze’de evsiz bir vatandaşa sahip çıktı. Gebze Bölgesi Zabıta Amirliği ekipleri, gidecek yeri bulunmadığını tespit ettiği vatandaşı ekip aracıyla Gebze Mevlana Mahallesi’nde bulunan Barınma ve Konaklama Merkezi’ne götürdü. Sıcak yuvaya kavuşturulan evsiz vatandaş, kendisine sahip çıkan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti. İzmit ve Gebze’de faaliyet gösteren Barınma ve Konaklama Merkezleri yılın 12 ayında kapılarını evsiz vatandaşlara açıyor. Yatak, masa, dolap, battaniye gibi temel ihtiyaç malzemelerinin bulunduğu odalarda, banyo için 24 saat sıcak su imkânı sağlanıyor. Evsiz vatandaşlara 3 öğün sıcak yemeğin yanında temizlik ve sağlık hizmetleriyle ihtiyaç halinde psikolojik destek de sağlanıyor.
Elazığ Keban Baraj Gölünde bir ilk: Su üzerinde 9 saatte 200 kilometre yol yaptılar Elazığ’da iki gezgin Fırat Nehri üzerinde yer alan Türkiye’nin en büyük baraj gölü olan aynı zamanda sulama, elektrik üretimi ve turizm gibi alanlarda önemli bir role sahip olan Keban Baraj Gölü üzerinde 9 saatte yaklaşık 200 kilometre seyahat ederek hem tarihi yapıları ve su üzerinde ve çevresindeki yaban hayatını görüntüledi hem de Elazığ ve çevresi için ekonomik, sosyal ve kültürel açıdan önemli olan göl üzerindeki dikkat çekti. Elazığ’da araştırmacı yazar Aygün Çam ve su sporları ile ilgilenen gezgin Vahit Dartay, Keban Baraj Gölünün potansiyelini göstermek amacıyla Elazığ’ın Palu ilçesinden Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde tekne ile su üzerinde yolculuk yaptı. Palu’nun Baltaşı köyünden başlayan yolculuk yaklaşık 200 kilometre ile 9 saat sürdü. Baraj Gölünün başta Elazığ olmak üzere çevre iller için özellikle ekonomik ve turizm açıdan önemine dikkat çekmek isteyen gezginler, sırasıyla Baltaşı, İçme köyü, Yurtbaşı ve oradan da Tunceli’nin Pertek ve Çemişgezek ilçe sınırlarından su üzerinde yolculuk etti. Seyahat süresi boyunca dağ keçileri, keklik ve yılkı atları gibi birçok yaban hayatını görüntüleyen gezginler, Elazığ’ın Palu ilçesinde sabah saat 09.00’da başlattıkları yolculuklarını Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde sonlandırdı. Bu seyahat ile daha önce hiç gidilmemiş tarihi yapılar olan başta Rabat Kilisesi ve batık köyler olmak üzere birçok alan da görüntülendi. ’’9 saat süren yolculuğumuz boyunca su üzerinde 180 kilometre yol kat ettik’’ Hayatının en özel yolculuklarından birini gerçekleştirdiğini dile getiren Çam, ’’Farkındalık oluşturmak için Palu ilçe merkezinden başlayan Keban Baraj Gölü, gezimiz, Palu Baltaşı köyünden başladık ve Kemaliye ilçe sınırlarına kadar geldik. Yaklaşık 9 saat süren yolculuğumuz boyunca su üzerinde 180 kilometre yol kat ettik. Bizler, Keban Baraj Gölü üzerinde yolculuk yapan en uzun yolculuğu gerçekleştirdik. Bu yolculuk esnasında birçok zorluklarla karşılaştık. Çok meşakkatli bir yol olmasına rağmen inanılmaz bir coğrafya ile karşılaştık. Dağ keçileri, yılkı atları, ayılar, türlü kuşlar, balık türleri ve tarihi yapılar gibi birçok yapıyı da gördük. Bunu gerçekleştirmemizdeki amaç ise özellikle Elazığ’ın sahip olduğu Keban Baraj Gölü ve üzerindeki potansiyelinin ne kadar yüksek olduğunu bundan mütevellit potansiyeli olan baraj gölünün üzerinde su sporlarının da bir o kadar eksik olduğuna dikkat çekmek istedik” dedi. Su sporları ile uğraşan aynı zamanda gezgin olan tekne kaptanı Vahit Dartay ise ’’9 saattir suyun üzerindeyiz. Çok yandık ve hava da kararmak üzere. Bu kadar büyük bir su havzasının olduğu alanda su sporlarının yapılmaması ve bu suyun değerlendirilmemesi bizleri üzüyor. Bunu da gündeme getirmek için bir yolculuk gerçekleştirdik. Daha güzel yerleri gezip görmek ümidiyle görüşmek üzere” diye konuştu.
Erzurum Bu müzede 250 bin böcek ve 20 bin kurutulmuş bitki örneği sergileniyor Atatürk Üniversitesi’nde kurulan Biyoçeşitlilik Bilim Müzesi’nde, yaklaşık 60 yılda toplanan 250 bin böcek örneği, 20 bin kurutulmuş bitki çeşidi bulunuyor. Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, üniversitede yapılması planlanan çalışmaları değerlendirmek ve gündem maddelerini görüşmek üzere rutin olarak gerçekleştirdikleri Senato ve Yönetim Kurulu Toplantısının bu haftaki oturumunu, Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezimizde gerçekleştirdiklerini ifade ederek, “Toplantı öncesinde ise Biyoçeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezimiz bünyesinde kurulan ve yaklaşık bir yıldır misafir kabul eden Biyoçeşitlilik Bilim Müzemizin resmi açılışını yönetim ekibimiz, senato ile yönetim kurulu üyelerimiz ile birlikte yaptık. Doğu Anadolu başta olmak üzere Türkiye’den ve dünyanın dört bir yanından 60 yılda toplanan 250 bin birey, 10 bin türden oluşan ve özenle muhafaza edilen koleksiyonumuzu ziyaret etmeye tüm vatandaşlarımızı yanlarına minik yavrularımızı da alarak bekliyoruz.” şeklinde konuştu. “Aynı zamanda araştırma merkezi” Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı, "Uluslararası iş birliğiyle ülkemize ait bilimsel materyalleri, Atatürk Üniversitesinin sahip olduğu koleksiyonlarla bir araya getirerek merkezimizi hayata geçirdik. Göreve geldiğim ilk günden itibaren kurulması yönünde yoğun bir gayret gösterdiğimiz bu merkezin bugün geldiği nokta bizler için gurur vesilesine dönüştü. Türkiye’de alanında bir ilk olan müzede aynı zamanda araştırma merkezi de bulunuyor. Müzede binlerce numune var. Burada bölgemiz ve ülkemiz için hayırlı çalışmalar olacaktır" dedi.
Ağrı Ağrı İl Müftüsü Şafak: “İsrail bir avuç Müslümana karşı zulmediyor” Ağrı İl Müftüsü Necati Şafak, Gazze’de yaşanan soykırım nedeniyle, İsrail’i güçlü kılan süper güçler değil Müslümanların duyarsızlığıdır, açıklamalarında bulundu. Gazze’de yaşanan zulümden dolayı üzüntüsünü dile getiren Ağrı İl Müftüsü Şafak, " İsrail 7 milyon yahudi nüfusa sahip. Halbuki müslümanlar 2 milyar nüfusa sahip. Bugün müslümanlar tükürseler İsrail’i tükürüğünde boğar" ifadelerini kullandı. Müftü Şafak, “Gazze’de ki müslüman kardeşlerimiz zulüm altındadır. Şu zamanlarda da bu zulüm o kadar artmıştır ki artık insanlar açlıktan, susuzluktan, sefaletten ölmeye hastalıktan ölmeye başlamışlar. Bundan dolayı biz oradaki kardeşlerimizin üzüntüsünü sıkıntısını paylaşıyoruz. Onlara gerekli desteği, yardımı zulmü durduracak desteği sağlayamamanın da üzüntüsü içerisindeyiz. Ama bu acıyı hissediyor olmak ondan sonra en azından duamız da destek olmak da önemli bir destektir bizim açımızdan. Şu mübarek günlerde duaların kabul edildiği mübarek zamanlarda duamız, yalvarışımız, yakarışımız Gazze’deki kardeşlerimiz için. İsrail zulmünü durdursun az olmalarına rağmen dünyanın en süper güç diye ifade edilen Amerika’sından, İngiltere’sinden ve en iyi donanımlı silahlarla bir avuç müslümana karşı zulmeden İsrail’i de Rabbim kahrı perişan eylesin duamız budur” dedi.