SPOR - 28 Temmuz 2016 Perşembe 11:38

Başpehlivan demokrasi nöbetinde

A
A
A
Başpehlivan demokrasi nöbetinde

655. Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nde başpehlivanlığı kazanan Recep Kara Recep Kara, memleketi Ordu’da demokrasi nöbetine katıldı. Başpehlivan Kara, binlerce vatandaşa yaptığı konuşmada, “Tarih 15 Temmuz gecesi verdiği civanmertliği altın harflerle yazacaktır” dedi.

Kırkpınar'da daha önce 2004, 2007 ve 2008 yıllarının başpehlivanı olan ve bu yıl yapılan 655. tarihi Kırkpınar yağlı güreşlerinde de 4. Başpehlivanlığı kazanan Recep Kara, memleketi Ordu’da krallar gibi karşılandı. Ordu’da bulunan Durugöl Spor Salonu’na ismi verilecek olan Recep Kara, burada demokrasi nöbetine katıldı. Nöbet öncesi Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Ordu Büyükşehir Başkanı Enver Yılmaz, Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş ve yüzlerce vatandaşlarla birlikte korteje katılan Kara’ya Ordulular büyük ilgi gösterdi.

Kortejin ardından Ordu Büyükşehir Belediyesi önündeki ‘Demokrasi Meydanı’nda toplanan binlerce Ordulu ile bir araya gelen Recep Kara, burada bir konuşma yaptı. Recep Kara, 15 Temmuz gecesinin Türk milleti açısından tarihi bir dönüm noktası olduğunu belirtti. Kara, “Tarih 15 Temmuz gecesini yazarken bu milletin civanmertliğini altın harflerle yazacaktır. Bu millet o gece devletini vatanını kurtarmış ve 15 Temmuz’un ertesi sabahı da herkes işine gitmiştir. Biz öyle bir milletiz ki Çanakkale savaşında ruh 15 Temmuz gecesinde tekrar tecelli etmiştir. Vatan ve bayrak için tankın topun tüfeğin karşısına vücudunu siper ederek şehit olan vatan evlatlarına Allah’tan rahmet diliyordum, mekanları cennet olsun” diye konuştu.

“Bu mazlum coğrafyanın tek umudu bu vatandır”
Türk milleti açısından vatan ve bayrak sevgisinin farklı olduğunu belirten Başpehlivan Recep Kara şöyle dedi:
“Er meydanı yiğitleri olarak sabaha kadar güreş tutarız ama mevzu vatan olduğu zaman tekrar o tanklar o toplara vücudumuzu siper ederiz. Çünkü bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak uğrunda ölen varsa vatandır. Biz bayrak için, vatan için, namus için canımızı feda ederiz. Allah bu millete bir daha böyle acılar göstermesin. Şair diyor ya ‘cihat meydanlarını pehlivansız bırakma Allahım, bu vatanı Müslümansız bırakma Allahım. Çünkü bizim başka gidecek hiç bir yerimiz yok. Bu mazlum coğrafyanın tek umudu bu vatandır. Biz genciyle yaşlısıyla hep beraber Türkiye’yiz. Bizi bir olduktan sonra kimse yıkamayacak. Reisi Cumhurumuzu tüm dünya bir araya gelse kimseye yedirmeyeceğiz. Reisi Cumhur tamam diyene kadar meydanları bırakmayalım.”

Vali’den ilginç örnek
Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu da Recep Kara’yı kutladı. Vali Balkanlıoğlu, “Normalde böyle şampiyonların madalyayı aldıktan sonra gideceği ilk yer maalesef bar-pavyon oluyor. Orada sabahlara kadar eğlenirler. Ama Recep kardeşimiz sizin gibi altın kemeri taktıktan sonra sizin gibi demokrasi meydanlarına, milli irade meydanlarına gitti” ifadelerinde bulundu.

“Millet eşkıyalığa izin vermedi”
Vatandaşlara seslenen Vali Balkanlıoğlu, 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminin ‘eşkıyalık’’ olduğuna dikkat çekti. Vali Balkanlıoğlu, şunları söyledi:
“Sizin seçip iktidara getirdiğiniz bir hükümet var. Birileri geliyor ‘ben seçime girmeye cesaret edemiyorum çünkü bu millet bana güvenmiyor, oy vermiyor. Ama elimde silah var. Sen kalk ben oturacağım buraya’ diyor. Bunun eşkıyalıktan, gasptan, hırsızlıktan, soygunculuktan farkı var mı? Sen in aşağı, benim istediğim adam başbakan olacak diyor. Ama millet bunu yemedi. Bu millet şehit olmak arzusuyla tankın topun önüne çıkıp onları tarumar etti. İnanın onların karşısında Amerika değil İsrail’de olsa baş edemezdi.”

“Gaye vatan olunca gerisi teferruattır”
Darbe girişiminin Türkiye açısından 3 faydası olduğunu belirten Vali Balkanlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu kalkışmanın 3 faydası oldu. Birincisi halk artık eski halk değil. Halk iradesine sahip çıkıyor. Halk istemedikçe hiç kimse askeri darbeye cesaret edemeyecek. İkincisi kamu kurum ve kuruluşlarına ve halkın arasına sızmış Amerika’nın, İsrail’in uşağı olmuş bir takım hainler deşifre oldular. Bunlar ayıklanıp daha şeffaf daha kaliteli,, sizlere Allah rızası için hizmet edecek bir yönetim anlayışı gelecektir. Üçüncüsü ise 1974 Kıbrıs Savaşı'nda ben çocuktum. Yıllar sonra Bingöl Valisi olunca anlattılar. Kıbrıs savaşı patlak verdiğinde askere yazılmak için kilometrelerce kuyruk vardı dediler. O zamanda bütün milletimiz birleşmişti. Bugünde tüm Türk milleti birleşti. Demek ki gaye vatan olunca gerisi teferruattır.”

Metin Akyürek 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Meyve düşmanı bir çift ’fındık kurdu’ 200 meyveye zarar veriyor 10 gün içerisinde tamamlamaları gerektiğini söyledi. Türkiye ve Samsun’un en önemli ihracat kalemlerinden olan fındıkta kahverengi kokarcanın ardından fındık kurdu için uyarı geldi. Mücadelesi yapılmadığı takdirde önemli oranda verim kaybına neden olan fındık kurdu zararlısı ile ilgili açıklamalarda bulunan İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, gerekli tedbirlerin en kısa sürede alınması gerektiğini ifade etti. “Bir çift fındık kurdu 200 meyveye zarar veriyor” Ekonomik anlamda üretimi yapılan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdunun beslenme ve yumurta bırakmak yoluyla meyvelerde zarar yaptığına dikkat çeken Sağlam, “Fındık kurdu erginleri, öncelikle yeni oluşmakta olan meyvelerde zarar yapar daha sonraları fındığın meyve kabuğunu hortumunun ucundaki ağız parçalarıyla kemirerek deler ve kabuk içindeki yumuşak etli kısımla beslenir. Zarar gören meyveler normal büyüklüğe erişinceye kadar kabuk içindeki etli kısmı ve kabuk kısmı sarı renk alır. Bu zarar şekline halk arasında sarı karamuk denir. Meyve normal iriliğe ulaştıktan sonra zarara uğrarsa meyve içi kararır ve bu zarara da kara karamuk denir. Bir çift fındık kurdu ergini (dişi ve erkek); beslenme ve yumurta koyma yoluyla yaklaşık 200 meyveye zarar verebilir. Meyve içerisinde beslenen larvalar meyve içini tamamen yedikten sonra bir delik açarak dışarı çıkar. Bu şekilde beslendiği fındık meyvelerinin pazar değeri kalmaz ”dedi. “Fındık kurdu ve kokarca görülen bahçelerde her ikisiyle de mücadele yapılır” Samsun’da üreticilerin en önemli gelir kaynaklarından biri olan fındığın ana zararlısı olan fındık kurdu zararlısı ile duyurulan zaman aralığında ve tekniğine uygun mücadele yapılmasının verim kaybını önlemek bakımından çok önemli olduğunu belirten Sağlam, “Fındık kurdu mücadelesinde bitki köklerine zarar vermeden bahçe toprağının çapalanması böcek yoğunluğunu azaltmada etkili olmaktadır. Kimyasal mücadele; ergin fındık kurdu zararlısının ekonomik zarar yapmaya başladığı dönemde, bahçedeki hâkim çeşitlerin yarıdan fazlası mercimek iriliğine yaklaşınca (3-4 mm) yapılmalıdır. Fındık kurdu mücadelesine karar vermek için, 2-3 günde bir güneş doğmadan sabahın erken saatlerinde çarşaf yöntemi ile fındık kurdu sayımı yapılmalıdır. 10 ocakta iki ve daha fazla fındık kurdu ergini bulunursa ilaçlama yapılmalıdır. Fındık kurdu ilaçlaması yapılan bahçelerde fındık kokarcasına rastlanırsa ayrı bir ilaçlama yapmaya gerek yoktur. Sayımlarda 10 ocakta ortalama bir ergin fındık kokarcası bulunursa her iki zararlıya karşı etkili etken maddeli ilaçlarla mücadele yapılır. Ayrıca fındık kurdu popülasyonunun yüksek olduğu yerlerde tekrar sayım yapılarak zararını engellemek için mayıs sonu, haziran başında ikinci bir ilaçlama yapılabilir. Fındık kurdu ve kahverengi kokarca görülen fındık bahçelerinde her ikisine de ruhsatlı BKÜ ile ilaçlama yapılarak kontrol sağlanabilir” diye konuştu. “Mücadele zamanı geldi, 1 hafta-10 gün içinde mücadele tamamlanmalı” Fındık kurdu ile mücadele zamanının geldiğine değinen Sağlam, “İl/İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğümüzce fındık alanlarında yapılan sürvey ve fenolojik gözlemlere göre sahil ve orta kuşakta erkenci çeşitlerin hakim olduğu bahçelerde 6 Mayıs, yüksek kuşakta ise 15 Mayıs tarihi itibariyle mücadele zamanının geldiği belirlenmiştir. Fındık üreticilerimizin bahçelerindeki hâkim çeşitlerin yüzde 50’sinin mercimek büyüklüğüne ulaştığı dönemde teknik tavsiyelere uygun olarak mücadeleye başlamaları, gerekli koruyucu tedbirleri almaları ve ilaç uygulamalarını en kısa sürede tamamlamaları (1 hafta-10 gün) gerekmektedir. Kimyasal mücadelede kullanılacak bitki koruma ürünleri yetkili bayilerden alınmalı, reçete yazma yetkisine sahip olan kişiler tarafından reçetelendirilmeli, uygulama yetkisine sahip olan kişiler tarafından uygulanmalıdır” şeklinde konuştu. Diğer geçim kaynaklarından biri olan arıcılıkta arı faaliyetlerinin bitki çeşitliliğinin sürdürülebilirliği bakımından da çok önemli işleve sahip olduğunu belirten Sağlam, fındık kurdu ilaçlamaları esnasında arıların su içtiği kaynaklara hiçbir şekilde ilaç bulaştırılmaması gerektiğini, tarım ilaçları uygulamalarının akşam üzeri veya sabahın erken saatlerinde arıların uçuş yapmadıkları zamanda yapılması gerektiğini ve öncelikle arılara zarar vermeyen bitki koruma ürünleri tercih edilmesi hususunda üreticilerin özenli davranmalarını, ayrıntılı bilgiye sahip olmak için il/ve ilçe müdürlüklerine başvurmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
Hatay Eldiveni takan başkan ve kaymakam kenti temizlemek için sahaya indi Hatay’ın İskenderun ilçesinde başlatılan temizlik kampanyası çerçevesinde kentin sokaklarındaki izmaritler başta olmak üzere çöpler, Kaymakam Murat Sefa Demiryürek ve Belediye Başkanı Mehmet Dönmez’ın katılımı ile toplandı. İskenderun Kaymakamlığı ve İskenderun Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği “Çevremizi Temiz Tutalım, İskenderun’umuza Sahip Çıkalım” kampanyası çevresinde kentte temizlik seferberliği başlatıldı. Kampanyaya İskenderun Kaymakamı Murat Sefa Demiryürek, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Dönmez, ilçe protokolü, vatandaşlar ve öğrenciler katıldı. Kentin sokaklarında Kaymakam Demiryürek, Başkan Dönmez ve vatandaşlar tek tek izmarit topladı. Temizliğin en başta kirletmemekten geçtiğini dile getiren Kaymakam Demiryürek, “Caddelerimizin, sokaklarımızın temiz kalması, sadece temizlik işçilerinin görevi değil. Hepimizin görevi, tüm vatandaşların görevi ve tüm İskenderunluların görevi. Bunun en iyi yolu kirletmemekten geçiyor. Deprem süreci hepimizi çok zorladı. Hepimizi çok zorlayan bir süreç ama normalleşme yolunda bu tür duyarlılıkları hepimizin paylaşması, kurumsal olarak tavrımızı ortaya koymamız ve bu amaçla mücadele etmemiz gerekiyor. Sayın belediye başkanımızla, ekipleriyle, bütün kurumlarımızla ve en önemlisi bu kenti gelecekte teslim edeceğimiz, emanet bırakacağımız çocuklarımızla bu duyarlılığı tüm İskenderunlu, tüm çevreyle paylaşmak adına bugün beyaz eldivenlerimizle sokaktayız” ifadelerini kullandı. Başkan Dönmez ise, belediye olarak temizlik çalışmalarını aralıksız yürüttüklerini belirterek, “Deprem yaşadık, acılar yaşadık. Bu acılarla beraber insanların bazı şeyleri kanıksadığını gördük; etrafın dağınık olmasını, etrafının kirli olmasını. Bu kanıksamanın önüne geçebilmek için biz temizlemeye çalışıyoruz. Var gücümüzle belediye ekiplerimiz, temizlik şirketimiz çalışmalarını devam ettiriyor ama asıl olan kirletmemek, asıl olan insanların şehri temiz tutmasını sağlamak. Bu amaçla bir kampanya başlattık. Kampanyaya hep birlikte destek veriyoruz. Bu kampanya bir defalık olmayacak, en önemlisi bunu birer hafta arayla sürekli hale getireceğiz" şeklinde konuştu. 120 okul, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve vatandaşlar, temizlik çalışmalarına katkıda bulundular.