GÜNDEM - 07 Ekim 2020 Çarşamba 10:37

Batuhan Yaşar: 'İşte yerli aşının tüm detayları...'

A
A
A
Batuhan Yaşar: 'İşte yerli aşının tüm detayları...'

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İhlas Medya Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar'ın ‘Aşı’da kamuoyunun merak ettiği sorularına cevap verdi. Yaşar, Sağlık Bakanı Koca'nın cevaplarına Türkiye Gazetesi'ndeki köşesinde yer verdi.

Batuhan Yaşar'ın yer aşının detayları ile ilgili yazısının tamamı şöyle:

"Türkiye müthiş bir başarı hikâyesi yazdı..
Pandemi ile mücadelede yıldızlaşan ülkeler arasına girdi..
Yanlış anlaşılmasın bu yorum bana ait değil..
Dünya Sağlık Örgütünün son raporundan:
-“Türkiye büyük bir hızla salgını kontrol altına aldı..”
-“Ölüm oranlarını dünya ortalamasının çok altında tutmayı başardı..”
Fransa hâlâ ekipman konusunda büyük sıkıntılar yaşıyor..
Yeterli maske yok..
Hastaneler hasta kabul etmiyor..
Boş yatak zaten yok..
Telefonlar hastaların yüzünüze kapanıyor..
“Evinizde bekleyin” diyorlar..
Peki Türkiye’nin filyasyon yapan 3 ülkeden biri olduğunu biliyor musunuz?
Eminim biliyorsunuzdur..
Ama ‘Türkiye düşmanı’ Tabipler Birliği bilmiyor..
Bildiği tek şey Türkiye’yi kötülemek..
‘Kendi ülkesini’ sırtından hançerlemeyi çok iyi biliyor..
Neden ‘Tabipler Birliği’ denilince akla terör örgütleri geliyor?
Yahu sen işinle uğraşsana..
Covid mücadelesinde bir şeylerin ucundan tut..
Bilimsel çalışma yap..
Aşı bul aşı..
Yok, olmaz..
Siyaset dururken..
Terör örgütlerine destek olmak varken ne aşısı!
Neyse konuşmaya bile değmez..
Dünyada sadece Güney Kore, Almanya ve Türkiye filyasyon yapıyor..
Diğerleri salmış çayıra..
Devasa ülkeler, ileri Batı demokrasileri pandemi karşısında çaresizler..
DSÖ raporunda başka önemli vurgular da var..
Türkiye’nin pandemi ile mücadele stratejisinden övgüyle bahsediliyor:
-“Birçok ülkeden farklı olarak Türkiye, koruyucu malzeme, ilaç ve tıbbi ekipman konusunda eksiklik yaşamamıştır..”
-“Zengin ülkeler arasında yer almamasına rağmen yaptığı cömert yardımlarla dünyanın takdirini kazanmıştır..

“AŞI EN ÖNEMLİ HEDEFİMİZ”

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca pandemi mücadelesini çok iyi yönetti..
Hakkını teslim edelim..
Bütün Türkiye heyecanla yerli Covid-19 aşısını bekliyor..
Türkiye de dâhil sadece bir kaç ülke Covid-19 aşısı üzerinde çalışıyor..
Bunlar gurur verici gelişmeler..
Sağlık Bakanı Koca’ya ‘Aşı’da kamuoyunun merak ettiği soruları yönelttik:
-Sayın Bakan Türkiye yeniden aşı üretebilecek mi?
-“Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’yle önümüze koyduğumuz en önemli hedef; ilaç, aşı, tıbbi malzeme ve cihazda dışa bağımlılığı bitirmekti. Stratejik ürünler olarak tanımladığımız ilaç, aşı, malzeme ve cihazların yerlileşmesi ve millîleşmesi adına bu süreçte çok önemli adımlar attık. Pandemi öncesinde özellikle aşı konusunda Kore, Küba, Bangladeş, Endonezya ve Avrupa’daki önemli merkezlerle yürüttüğümüz ortak çalışmalar oldu. Bu süreçte önemli birikimler edindik.”
ABD, ÇİN, RUSYA VE ALMANYA KULVARI
-Covid aşısında hayvan deneyleri geride bırakıldı, sonuçları nasıl değerlendirmek gerekir?
-“Şimdi çok önemli bir adım daha var önümüzde. Covid aşısı geliştirmek için Almanya, Çin, İngiltere, Rusya, ABD gibi ülkelerle birlikte biz de kulvardayız. Bakanlık olarak teknolojik, mali ve insan gücü anlamında tüm imkânlarımızı bu işe yönlendirdik.
Covid-19’a yönelik toplamda 13 aşı çalışmamız var. 3 aşımız insan denemeleri aşamasına geldi. Hayvan denemelerinde olumlu sonuçlar aldık. Yerli Covid-19 aşımızın challenge (meydan okuma) çalışmasında 10 transgenik hayvan aşılandı. Kontrol grubundaki 9 hayvana ise aşı yapılmadı. Sonuçlar şöyle: İki hafta sonra her iki gruptan aşı yapılan 10 hayvanda virüs verildiği hâlde herhangi bir ölüm olmadı, akciğerlerinde de virüs tespit edilmedi. Oysa kontrol grubunda, yani aşı yapılmayan ve virüse maruz bırakılan 9 transgenik hayvanda bambaşka sonuçlar gördük. Bunlardan 4’ü öldü, 5’inin akciğerlerinde de virüs tespit edildi.”

COVID İLAÇLARI ÜRETİLİYOR MU?

-Bir de Covid-19 tedavisinde kullanılan ilaçlar Türkiye’de üretilecekti..
-“Yerlileşme ve millîleşme adımlarımızın karşılığını aldık. Dünyada, maske, eldiven, tulum gibi ürünlerde ve solunum cihazlarında büyük krizler yaşanırken biz kendi ihtiyacımızı yerli olarak karşıladığımız gibi 150’yi aşkın ülkeye yardım gönderdik.. Yine Covid-19 için kullanılan ilaçları bugün ülkemizde üretiyoruz.”

GEN HARİTASI

Öğrendiğimize göre Covid-19 için bağışıklık haritası da çıkarıldı..
Taramalara düzenli olarak devam edilecek..
Toplum bağışıklığının hangi seviyelere ulaştığı sürekli ölçülecek..
Acaba gen haritasını çıkartabilen kaç tane ülke var dünyada?
Bakın, Konya Şehir Hastanesi de devreye alındı..
Şehir hastaneleri ile Türkiye sağlıkta süper lige çıktı..
O SSK hastanelerinin durumu neydi öyle?
Devlet hastanelerinde sanki durum farklı mıydı?
Koğuş sistemi, 8 kişilik odaları hatırlıyorum..
O günlerden buralara gelindi..
Neyi mukayese edeceksiniz?
Onu bunu bırakın serum hortumu yoktu..
Şimdi bambaşka şeyleri konuşuyoruz..
Sağlıktaki bu başarının saçma sapan tartışmalara feda edilmesine izin vermemeliyiz.."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Başkan Albayrak: "EBB kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır" AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak AK Parti Daraltılmış İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, "Eskişehir Büyükşehir Belediyesi kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır" dedi. AK Parti il binasında ’yerel yönetimler’ gündemli toplantı düzenlendi. AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, toplantı sonrasında CHP’den istifa edip AK Parti’ye geçen Odunpazarı Belediye Meclisi Üyesi Berke Akyel’e rozetini taktı. Ayrıca Gürhan Albayrak, toplantıda gerçekleştirdiği konuşmada, kentte son günlerde yaşanan su kesintilerine de değindi. "EBB kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır" Başkan Albayrak, AK Parti Daraltılmış İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, güneme dair açıklamalarda bulundu. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin (EBB) çalışmalarını eleştiren Başkan Albayrak, "AK Parti belediyeciliği; reklam değil hakikat, makam değil insan belediyeciliğidir. Bizim anlayışımızda israfı önlemek ve şeffaflık temel esastır. Ancak, bugün Eskişehir’de hem yönetim zafiyeti hem de vatandaşa yüklenen haksız maliyetlerle karşı karşıyayız. Bakınız, Evsel Katı Atık Bedelleri konusunda tam bir karmaşa ve sorumluluktan kaçma hali yaşanıyor. Kanun açık: Katı atık bertaraf tesislerini kurmak ve bu sistemi bir bütün olarak yönetmek Büyükşehir Belediyesi’nin görevidir. Ancak, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi kendi uhdesinde olan tarife belirleme yetkisini dahi alt belediyelere devrederek sorumluluktan kaçmaktadır. Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyelerinden gelen; personel, araç ve şişirilmiş giderlerle dolu raporları meclisten aynen geçirerek vatandaşımıza yüksek faturalar çıkarılmasına göz yummuşlardır. Buradan soruyorum, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, katı atık tesisinden 2023 ve 2024 yıllarında elde ettiği toplam 110 bin MW’ın üzerindeki elektrik gelirini neden maliyetlerden mahsup etmiyor. Kayıt dışı işletmelerin maliyetini, neden esnafımızın ve vatandaşımızın omuzlarına yüklüyorsunuz. Belediyecilik, vatandaşı ’gelir kapısı’ olarak görmek değil, tam aksine vatandaşın derdine derman olmaktır. Bizler AK kadrolar olarak, bu bedellerin gerçekçi maliyetlerle minimuma indirilmesini hemşehrilerimizin adına özellikle istiyoruz. Buradan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yetkisini kullanmaya davet ediyoruz. Geçtiğimiz gün, Tepebaşı ilçemizde yaşanan su krizi, mevcut altyapının ve bu köhne yönetim anlayışının iflas ettiğinin resmidir. Eskişehir artık, CHP’li ’eski’ zihniyetten kurtulmayı, modern ve çözüm odaklı bir vizyonla yönetilmeyi hak ediyor. Halkımızı mağdur eden her krizin, her haksız bedelin hesabını sormak bizim boynumuzun borcudur. Peki, ESKİ’de yaşanan bu krizler neden bitmiyor. Çünkü Eskişehir’in altyapısı, hâlâ rahmetli Selami Vardar döneminden kalma, miadını çoktan doldurmuş borularla ve yarım asırlık yorgun sistemlerle can çekişiyor. Şehrin altyapısı çürürken üstüne makyaj yapıp ’çağdaş kent’ masalları anlatanlar, bugün acı gerçekle yüzleşiyor. 19 Aralık’tan beri Eskişehirli vatandaşlarımızı bir damla suya muhtaç eden bu liyakatsizlik, sadece bir arıza değil, bir yönetim iflasıdır. ESKİ Genel Müdürü su hesabı yapıp, belediye meclisinde üstten bakan bir tavırla konuşacağına işini yap. 2025 yılında Eskişehir’in yarısı, sizin iş bilmezliğinizden dolayı saatlerce susuz bırakılarak mağdur edilmiştir. Yapay zeka çağında şu konuştuklarımız akıl alır gibi değil. Artık bu şehir S.O.S veriyor. Bugün sözde planlı bir tamiri bile günlerce onaramayan, halkına bir damla suyu veremeyen bu zihniyetle; Allah korusun yarın bir deprem yaşasak halimiz nice olur" dedi.
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Gül: "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" dedi. TBMM Genel Kurulu, 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Kurtulmuş, birleşimi açtıktan sonra bütçenin tümü üzerindeki görüşmelere geçildi. Bütçe üzerine konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Bu bütçe milletimizin AK Parti’ye vermiş olduğu 24’üncü bütçe. Her zaman çıkıp ‘Bu millet sizi gönderecek. İşte bu son bütçeniz, bir daha burada oturamayacaksınız’ diyenleri gördük. Ama milletimiz her şeyi çok iyi görüyor, her şey milletimizin hakemliğinde gidiyor ve milletimiz hamdolsun 24’üncü bütçeyi de AK Parti’ye verdi, Cumhur İttifakı’na verdi. İnanıyorum ki daha nice bütçeyi, 2026’ları, 27’leri, 28’leri ve daha nice bütçeleri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu milletimiz güçlü desteğiyle inşallah verecek çünkü milletimiz bize güveniyor. Dünya demokrasi tarihinde benzeri az görülmüş bir siyasi süreklilik, siyasi istikrar ve büyük bir toplumsal güven ve mutabakat var. İşte biz de milletimize layık olmak için bütün yürütme olarak, gece gündüz çalışıyoruz ve hedefimiz Türkiye Yüzyılını kurmak" diye konuştu. Konuşmasının devamında milletin çizdiği istikametten yollarına devam edeceklerini dile getiren Gül, "Birçok şey yaptık değerli arkadaşlar; yollar, köprüler, birçok yapılar yaptık. Değerli arkadaşlar, bugün elde ettiğimiz bütün başarıların arkasında devlet ve millet arasındaki bir kaynaşması var. Gazi Meclisimiz, kurucu Meclis olması hasebiyle de dünya parlamentolarında çok önemli bir yere sahip ve Cumhuriyetimizi kurdu. Bu Cumhuriyetimiz ne zaman kök salsa kökü budanmaya çalışıldı, ne zaman demokrasi güçlense hep kesmeye; darbelerle, vesayetlerle, muhtıralarla bu milletin önü kesilmeye çalışıldı, darağacına gönderilen başbakanlar oldu ve bu ülke ne zaman kenetlense hep düşmanlar karşımıza çıkarıldı. Bu düşmanlar, bu ötekileştirilen kesimler kimi zaman dindarlar oldu, kimi zaman Aleviler oldu, kimi zaman Kürtler oldu ve bu kesimler dışlandı, hedef gösterildi. Rövanşist vesayetçi anlayışı, tepeden bakan bir anlayışı, milletin tepesinde boza pişiren zihniyetleri, dönemleri yaşadık" ifadelerini kullandı. "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" Terörsüz Türkiye ve bölgede yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunan Gül, "İç cephemizi ne kadar güçlendirirsek dışarıdaki meydan okumalara karşı daha güçlü olacağız, daha güçlü bir meydan okumalara karşı ülkemizin gücünü daha da güçlendirmiş olacağız. Dolayısıyla terörün sona ermesi, varlığını sona erdirmesi ve Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması bu anlamda çok önemlidir ve Suriye’nin Türkmen’iyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Nusayri’siyle, hep birlikte, beraber kardeşçe yaşamasını, demokratik katılım ve istikrarını son derece önemli görüyoruz. Suriye’de, Irak’ta, İran’da yaşayan Kürt kardeşlerimizi kendimizden ayrı görmüyoruz. Cumhurbaşkanımız, Esad zamanında da oradaki Kürtlerin kimlik problemlerini bire bir sorun eden, onların tanınmasına yönelik her türlü politikalarda Kürt kardeşlerimizin yanında olmuştur. Şimdi de varlıkları ve güçlü temsilleri için her zaman bölgedeki tüm Kürtlerin yanında güçlü bir şekilde olacağız, o kardeşlerimiz her zaman bizleri yanlarında görecekler ve böylece hem ülkemizde hem bölgede huzurlu, kalıcı bir barışı temin ediyoruz" dedi.