POLİTİKA - 31 Ocak 2017 Salı 13:48

Baykal’a 'CHP, HDP ve PKK’nın hayır demesi' soruldu

A
A
A
Baykal’a 'CHP, HDP ve PKK’nın hayır demesi' soruldu

Antalya Milletvekili Deniz Baykal’a, CHP’ye yönelik yapılan HDP ve PKK’nın da referandumda hayır diyeceğiyle ilgili eleştiriler soruldu. Baykal, "Bundan üzüntü duyuyorum. Haksızdır bunlar" dedi.

TBMM’de Cumhuriyet Senatosu (1968-1980) Sivas Üyesi Hüseyin Öztürk için düzenlenen cenaze törenine katılan CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, referandum sürecine ilişkin basın mensuplarının sorularını cevapladı. “Kimsenin alacağı kararı baskı altına almak, sıkıntıya sokmak istemem. Sonuç önemlidir” diyen Baykal, “Böyle bir gelişme olmaz da imzalanmazsa, referandum yapılmazsa, Türkiye bu anayasa zorlamasına maruz bırakılmazsa, çok sorumlu davranılmış olur, çok doğru davranılmış olur. Bunu yapanları kutlarım. Bu kararı alanları yürekten kutlarım. Keşke böyle bir karar alsalar. Köprüden önce son çıkış demiştim, şimdi görülüyor ki köprüden önceki son çıkış değil, bu asıl köprüden önceki son çıkışmış. Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı imzadan sarfınazar ederse, uzak durursa, bence çok iyi olur, çok doğrusunu yapmış olur” değerlendirmelerinde bulundu.

“BUNUN TÜRKİYE İÇİN NİYE HAYIRLI OLDUĞUNU ANLATIN”

İktidar cephesinin CHP’yi HDP, PKK ve diğer terör örgütleriyle aynı safta gösterdiği sorusuna Baykal, “Bu kampanyayı iktidarın söz konusu olan teklifin özünü, içeriğini anlatarak, onu savunarak, onun Türkiye için yararlarını göstererek götürmeyeceği, daha önce örneklerini gördüğümüz gibi bir suçlama, bir karalama kampanyasıyla; haklı haksız ayırt etmeden suçlayarak, itham ederek, anlamsız karalamalar yaparak geçiştirmeye niyetli olduğunu gösteriyor. Bundan üzüntü duyuyorum. Haksızdır bunlar. Yani her siyasi partin kendi kimliği var. Tarihi ortada, durumu ortada, CHP’yi uydurma gerekçelerle suçlamak, suçlayanların halka anlatacakları bir davalarının olmadığını ortaya koyuyor. Onlar bakımından düşündürücüdür. Savunun kendinizi. Tasarıyı savunun, onu bunu karalamayın. Teklifinizi savunun. Bunun Türkiye için niye hayırlı olduğunu anlatın. Bulamıyorlar, anlatamıyorlar, söyleyecek laf yok. Çünkü yanlış. Vazgeçin canım bu yanlıştan. Kendinizi de kurtarın Türkiye’yi de kurtarın” cevabını verdi.

(Uğur Kan Yüksek / İHA)

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri MHP’li Özdemir: "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisinde" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Cumhurbaşkanlığına bağlı bazı kuruluşların bütçe görüşmelerinde Türkiye Büyük Milleti’nde (TBMM) aldığı sözde, "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisindedir" dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, TBMM’de yapılan Cumhurbaşkanlığına bağlı bazı kuruluşların bütçe görüşmelerinde söz aldı. Özdemir görüşmelerde yaptığı konuşmada, "İnsanlık sanayi devriminin ardından girdiği ve yüksek hızla devam eden ilerleme sürecine 1940’lı yıllardan sonra uzaya ve başka gezegenlere erişim, böylelikle de rekabetin yeni koşullarına uzanan süreçle başlamıştır. Bu çabalar bilgisayar teknolojisinin ve uzaktan haberleşme imkânlarının getirdiği diğer koşullarla istihbarat çalışmalarını ve faaliyetlerini de derinden etkilemiştir. Belirsizliğin, düzensizliğin ve meydan okumaların fazlalaştığı mevcut zaman diliminde ise yeni bir kırılmayla daha karşı karşıyayız. Haber kaynakları ve bunların güvenilirlik derecesi her ne kadar fazla, hatta çoğu da açık alanlardan temin edilse bile analiz ve işleme yeteneği açısından teknolojinin getirdiği yüksek kazanımlar, devletlerarası verilen mücadelede fark oluşturmaktadır. Bu sebeple Milli İstihbarat Teşkilatının başta kuantum teknolojisi olmak üzere ileri nesil yapay zekâ ekosistemine sahip olması elzem hale gelmiştir. Karar alma süreçlerinde son derece değerli katkıları olan milli şuura sahip inanmış kadroların sergilediği üstün gayretler kadar, teknoloji ile doğru yöntemlerle harmanlanmış bir çalışma sistematiğinin, muadil istihbarat kuruluşlarıyla kıyaslandığında kendi kurumlarımızı farklı ve üstün kılmasını sağlamak gerekir. Allah, vatan, namus; yani Kur’an, bayrak ve silah üzerine edilen şerefli yeminlerin tutulması için sergilenen üstün gayretlerle verilen emeklerin hedefe tam manasıyla ulaşması için teknolojiden azami ölçüde istifade edilmelidir. Bu durum espiyonaj faaliyetleri kadar kontraespiyonaj alanında da Türk mührünün vurulması mecburiyetini doğurur. Son dönemlerde ülkemize karşı yürütülen bazı casusluk faaliyetlerinde şimdiye kadar alışılagelmedik metotların kullanıldığının anlaşılması da bizi buna mecbur kılmaktadır. Malum ve meşum yapılanmaların mensubu bulunduğu ülkelerin durumuyla, bilhassa savunma sanayimizle alakalı yürüttükleri anlaşılan uğraşları dikkate alındığında, resmi yahut özel tüm savunma sanayi kuruluşlarımızın hem fiziki hem de veri güvenliklerinin tesis edilebilmesi için ayrı bir politika geliştirilmesinin de gelinen aşamada elzem olduğu anlaşılmaktadır" dedi. "Bölgesinde lider Türkiye" Türkiye’nin, Cumhur İttifakı’nın dirayetli duruşu ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin getirdiği istikrarlı yapıyla bölgesinde lider, küresel seviyede de giderek, daha da fazla söz sahibi olmayı başardığını dile getiren Özdemir, "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisindedir. Terörsüz Türkiye’nin hayata geçmesiyle beraber ülkemizin küresel bir güç olması istikametinde kararlılıkla ilerleyişinde İletişim Başkanlığımızın da sorumluluğu oldukça fazladır. Zira aynı anda beş lobi, küresel seviyede ülkemize karşı hem kamuoylarını hem de diğer ülkelerin karar alma mekanizmalarını etkileyebilmek için aktif bir faaliyet yürütmektedir. Rum, Ermeni, Siyonist ve Hindu lobilerine ilave olarak İslamofobik yapılanmalar doğrudan Türkiye’yi kötüleyecek, uluslararası itibarımıza saldıran, aziz milletimiz arasında kin ve nefret tohumları ekmek üzere FETÖ ile de işbirliği yapmak suretiyle uğraş vermektedir. Bu şartlarda gerek bölgesel ve uluslararası politikalarımız, gerekse küresel barış ve istikrarın tesisi için sürdürdüğümüz gayretlerimizin sağlıklı mekanizmalarla doğru biçimde anlatılması önemlidir. Sosyal medyanın psikolojik harekâtlar ve beşinci kol faaliyetleri için de ana mecralar haline geldiği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Dünya ile beraber ülkemiz de belirsizliklerle dolu ve öngörülemez bir iklimde artık her an tetikte ve teyakkuzda olunmalıdır. İletişim Başkanlığımız da bu anlamda yedi gün, yirmi dört saat uyanık ve şuurlu olmak durumundadır. Bu çabalarda kamu yayıncısı olarak önemli bir sorumluluğu yerine getiren TRT’nin de faaliyetlerini başarılı bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Türk milletinin gür sesini ve Türkiye’nin tezlerini küresel seviyeye ulaştırmada etkili bir yayıncılık anlayışı sürdüren TRT’nin milli değerlerimizden olduğu unutulmamalı, kurumsal niteliğinin yıpratılmaması için herkes gereken hassasiyeti göstermelidir" ifadelerini kullandı.