SAĞLIK - 12 Mayıs 2021 Çarşamba 11:33

Bayramda sağlıklı beslenme önerileri

A
A
A
Bayramda sağlıklı beslenme önerileri

Bu yıl korona virüs tedbirleri kapsamında tam kapanma sürecine denk gelen Ramazan Bayramı için sağlıklı beslenme önerilerinde bulunan İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Uzman Diyetisyen Merve Bayram, “Ramazan ayı sonrası eski yeme düzenine geçilmesi psikolojik olarak daha fazla yemek yeme eğilimine yol açabilir. Bu durumda özellikle hazımsızlık gibi mide problemleri ile kan şekerinde ani yükselmelere ve düşüşler görülebilir. Bu nedenle besinleri iyi çiğneyerek, azar azar ve sık sık tüketin” dedi

Ramazan ayı boyunca oruç tutulması nedeniyle yeme düzeninin değiştiğini söyleyen Uzman Diyetisyen Merve Bayram, “Öğün sayılarının azalması ve değişen beslenme alışkanlıkları metabolizmayı yavaşlatarak Ramazan Bayramı ile eski yeme düzenine geçerken daha fazla yemek yemeye neden olabilir. Bu durum kilo artışına sebep olmasının yanı sıra sağlığı birçok yönden olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle bayramda evde olsak da beslenmemize dikkat etmemiz gerekmektedir” diye konuştu.

“Günde 2 - 2.5 litre su için”
Güne su ile başlanması önerisinde bulunan Merve Bayram, “Ramazan ayı sonrası en çok dikkat edilmesi gereken nokta su tüketimidir. Oruçla birlikte su ve sıvı tüketiminin azalmasından dolayı vücutta oluşabilen sıvı kaybının yerine konması için günde en az 2-2,5 litre su tüketilmelidir. Ayrıca su tüketimini keyifli hale getirmek adına sularınızın içine kabuk tarçın, limon, nane yaprağı, yeşillik, salatalık ve zencefil atabilirsiniz” ifadelerini kullandı.

“Basit karbonhidratlardan uzak durun”
Bayram gününe hafif bir kahvaltı ile devam edilmesi gerektiğini belirten Bayram, “Gün içerisinde daha fazla besin tüketileceği düşünüldüğünde, hafif bir kahvaltı ile güne başlamak sindirim sistemimizin daha sağlıklı çalışmasına yardımcı olur ve gün içerisinde meydana gelebilecek hazımsızlık, gaz ve şişlik gibi sorunları önler. Proteinden zengin yumurta ve peynirin yanında; lif açısından zengin bol yeşillik, domates, salatalık ile 1-2 dilim tam buğday ya da çavdar ekmeği gibi metabolizma ve sindirim sistemini olumlu etkileyecek tercihler yapılmalıdır. Ayrıca poğaça, börek, beyaz ekmek gibi basit karbonhidratlardan ve salam, sosis, sucuk gibi besinlerden uzak durulmalıdır. Gün içerisinde tatlı tüketecekseniz, reçel, çikolata, bal gibi besinleri tüketilmemelidir” dedi.

“Lifli (posalı) besinlerin tüketimini artırın”
Bayram, “Özellikle koyu yeşil yapraklı sebzeler başta olmak üzere tüm sebzeler, meyveler, kuru fasulye, nohut, mercimek gibi baklagiller, bulgur ile tam tahıllı ürünler lif (posa) içeriği yüksek besinler olup, tüketimlerinin artırılması sindirim sisteminin düzenli çalışmasına ve kabızlıktan korunmaya yardımcı olur. Ayrıca lif (posa) içeriği yüksek besinler kan şekerinin de hızlı yükselmesini engeller. Yetişkin bireyler imkânlar dâhilinde günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmelidirler.”

“Gazlı içecekler susuzluğu gidermez”
Sıvı tüketiminin artırılması vurgusunda bulunan Bayram, “Sıvı kaybının yerine konmasına ek su tüketiminin artırılması sindirimi kolaylaştırmaya, vücudun ısı dengesini ayarlamaya ve en önemlisi de zararlı maddelerin vücuttan daha kolay uzaklaştırılmasına yardımcı olur. Ayrıca çay ve kahve gibi kafeinli içecekler ve meşrubatlar yerine, sıvı ihtiyacını karşılamak amacıyla bitki çayları, sade maden suyu, süt, ayran gibi içecekler tercih edilmelidir. Şekerli ve gazlı içeceklerin susuzluğu gidermediği gibi daha fazla susuzluğa neden olmasından dolayı bunların tüketilmemesi gerekmektedir” diye konuştu.

“İyi çiğneyin”
Az az ve sık sık beslenilmesi uyarısında bulunan Bayram, “Ramazan ayı sonrası eski yeme düzenine geçilmesi psikolojik olarak daha fazla yemek yeme eğilimine yol açabilir. Bu durumda özellikle hazımsızlık gibi mide problemleri ile kan şekerinde ani yükselmelere ve düşüşler görülebilir. Bu nedenle besinler iyi çiğnenerek, azar azar ve sık sık tüketilmelidir. Ayrıca öğün araları en az 2 saat en fazla 4-5 saat olacak şekilde düzenlenmelidir” ifadelerini kullandı.

“Çikolatalardan uzak durun”
Tatlı tüketiminden kaçınılması gerektiğine dikkat çeken Bayram, “Geleneksel olarak bayram denince akla ilk olarak tatlı gelmektedir. Tatlı tercih ederken hamurlu ve şerbetli tatlılardan, şekerler, lokumlar ve çikolatalardan uzak durulmalı, bunlar yerine sütlü veya meyveli tatlılar tercih edilmelidir” dedi.

“Hipertansiyon hastaları için risk”
Kızartılmış, çok tuzlu ve yağlı besinlerden uzak durulması konusunda uyarılarda bulunan Uzman Diyetisyen Merve Bayram, “İhtiyaçtan daha fazla enerji alımına yol açacağı için yağlı ve kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır. Özellikle kalp hastalığı, diyabet, insülin direnci ve obezite gibi sağlık sorunları olan kişilerin ani sağlık sorunları ile karşılaşmamaları için daha dikkatli olması gerekmektedir. Aynı şekilde çok fazla tuz alımı da kan basıncını olumsuz etkileyerek hipertansiyon hastaları için risk oluşturmaktadır” şeklinde konuştu.

Bol hareket etmeye özen gösterilmesi gerektiğini ifade eden Merve Bayram, “Fiziksel ve zihinsel sağlığı olumlu yönde etkilemesinin yanı sıra oruç ile yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak için fiziksel aktivite artırılmalıdır. Kısıtlamaların olduğu bu bayram, evde yapabilecek hafif sporlar tercih edilerek metabolizma canlı tutulabilir” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Dünyanın ikinci büyük kanyonunda tekne keyfi Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde bulunan dünyanın ikinci büyük kanyonu Karanlık Kanyon’da yerli ve yabancı turistler tekne turu keyfi yaşıyor. Doğayla tarihin birbirini tamamladığı, adrenalin doğa sporlarının başkenti, Türkiye’nin etkileyici yerlerinden eski adı ‘Eğin’ olan Erzincan’ın Kemaliye ilçesi yaz aylarında ilçe nüfusunun 10 katı ziyaretçi ağırlıyor. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) Dünya Geçici Miras Listesi’ne alınan Erzincan’ın Kemaliye ilçesi, birçok medeniyete ev sahipliği yapan ve milattan önce 3 binli yıllara dayanan tarihi ile kültürel zenginliğinin yanı sıra doğal güzelliğiyle de UNESCO’nun kalıcı listesine girmek istiyor. Geçmişi milattan önce (M.Ö) 3 binli yıllara dayanan dünyaca ünlü Karanlık Kanyonun yanı başındaki Kemaliye’de (Eğin) Roma, Bizans, İlhanlı, Akkoyunlu, Selçuklu ve Osmanlı hüküm sürdü. Tarihte "cennet gibi güzel bahçe" anlamına gelen Eğin ismi, ilçe sakinlerinin Kurtuluş Savaşı’na verdikleri destekten ötürü Mustafa Kemal Atatürk tarafından kendi isminden esinlenilerek Kemaliye olarak değiştirildi. Erzincan’a 194 kilometre uzaklıkta; doğusunda Tunceli, batısında Sivas, güneyinde Malatya ve Elazığ bulunan Kemaliye, özellikle yaz aylarında ziyaretçi akınına uğruyor. Yaklaşık 35 kilometre uzunluğunda, nehir tabanı ile vadi kenarı arasındaki kot farkı bin metreye kadar ulaşan, bu haliyle dünyadaki ilk 5 derin kanyon arasında yer alan Karanlık Kanyonuyla, büyüklü küçüklü 38 tünelden oluşan ve dünyadaki “Tehlikeli Yollar” kategorisinde bulunan, sert kayaların içinden oyularak inşa edilmiş istisnai bir doğal güzelliğe ve estetik öneme sahip 7 kilometre uzunluğundaki Taş Yoluyla, Türk kültür tarihi açısından önemli bilgiler içeren ilçe merkezine 4-5 kilometre uzaklıktaki Dilli Vadisiyle ve daha pek çok doğal güzellikleriyle, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine alınan Kemaliye ilçesi, Erzincan’ın mutlaka görülmesi gereken yerlerinden birisi olarak belirtiliyor. Adrenalin doğa sporlarının başkenti Kemaliye’deki Karanlık Kanyon’da yerli ve yabancı turistler tekne turu keyfi yaşıyor. Kemaliye, Erzincan’ın dokuz ilçesinden en ünlü olanı. Erzincan’ın incisi olarak tanımlanıyor. Kemaliye’de dünyanın en zorlu yolu ve Amerika’daki Büyük Kanyon’dan sonra dünyadaki en büyük ikinci kanyon yer alıyor.
Zonguldak Usta olarak başladığı fırının sahibi oldu, 40 yıldır simit satıyor Zonguldak’ın Devrek ilçesinde 50 yaşındaki Ercan Sevinç, usta olarak çalıştığı fırını sahibinden devraldı. 40 yıldır fırında simit satan Sevinç, mesleğini çocuklarıyla birlikte sürdürüyor. Devrek ilçesinde yaşayan 50 yaşındaki Ercan Sevinç, meslek sahibi olmak için küçük yaşta önce Zonguldak il merkezine gelerek bir süre çalıştı. Gurbette çalışmanın zorluğu nedeniyle ilçeye geri dönen Sevinç; burada bir simit fırınında usta olarak çalışmaya başladı. Sahibinin fırını satmak istemesiyle işyerini devralan Sevinç, 10 yaşında başladığı mesleği 40 yıl boyunca sürdürdü. Dünyaya gelen dört çocuğuna simit fırınında mesleği öğreten Sevinç, mesleğini ömrü elverdiği müddetçe devam ettireceğini anlattı. Sevinç, “40 yıldır bu mesleği yapıyorum. Yaşım 50. Çocukken gurbete çıktık. Zonguldak’ta 1-2 ay çalıştık. Daha sonra Devrek’e geldik. Fırında usta olarak çalışmaya başladım. Arkadaşım devretmeyi düşündü. Bende talip oldum. Burada fırıncılığa devam etmek istedim. Halen daha da yapmaya devam ediyorum. Bu simidin özelliği Devrek’in meşhur pekmezli simidi. Çocuğumla birlikte yapıyorum. Kazandan fırına kadar dört çocuğumla bu mesleği yapıyorum” dedi. Hazırladığı simitleri kızı Ebru Sevinç ile birlikte pişmesi için fırına gönderen Ercan Sevinç, kendisinden sonra mesleğini çocuklarının sürdüreceğini de sözlerine ekledi.
Bursa Ödüller çocuklarla buluştu Bursa Büyükşehir Belediyesi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle, ilkokullar ve ortaokullar arasında "Çocukların Dünyasında İş Sağlığı ve Güvenliği" temasıyla düzenlenen resim yarışması sonuçlandı. Yarışmaya Bursa’daki 10 ilkokul ve ortaokuldan toplam 350 öğrenci katıldı. Yarışmaya ortaokul kategorisinden katılan Macide Gazioğlu Ortaokulu öğrencisi Almina Yavuz birinci, Halil İnalcık Bilim ve Sanat Merkezi öğrencisi Yusuf Emir Karakuş ikinci, Özel Devrim Kosova Merkez Ortaokulu öğrencisi Ömer Kadir Koçali ise üçüncü oldu. İlkokul kategorisinde ise İnegöl Fenerbahçeliler Derneği İlkokulu’ndan Eda Torun birinci, İnegöl Mesudiye İlkokulu’ndan Elanur Karaca ikinci ve Nilüfer Altınşehir Koleji’nden Almina Ketboğa üçüncü oldu. Tayyare Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen ödül törenine Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız, İl Milli Eğitim Şube Müdürü Emin Küçük ve etkinlik sponsoru Atış Yapı Genel Müdür Yardımcısı Bahadır Kahraman ile çok sayıda öğrenci katıldı. "İş güvenliği bir yaşam tarzıdır" Ödül töreninde konuşan Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız, "Hayatın her alanında olduğu gibi iş sağlığı ve güvenliği sorunlarının temelinde çalışanların yeterli eğitim almaması yatıyor. Bu eksiklik iş yerlerinde iş kültürünün gelişmemesi ve çalışanların çeşitli tehlikelere maruz kalmasıyla sonuçlanmaktadır. İş güvenliği kültürü yalnızca çalışanların eğitim almalarıyla ortadan kalkan bir durum değildir. İş güvenliği bir yaşam tarzıdır" dedi. Çocukların eğitimlerine her zaman destek Bursa İl Milli Eğitim Şube Müdürü Emin Küçük yarışmada derece alan tüm öğrencileri tebrik etti. Küçük, "İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak Milli Eğitim Bakanlığı’mızın genel politikaları çerçevesinde, ülkemizin genelinde okullarımızın iş üretilen bölümlerinde insanımızı ve onların güvenliğini önceleyerek özel bir önem verdik. Bu etkinlikler çerçevesinde İl Milli Eğitim Müdürlüğü’müzün belirlediği iş sağlığı ve güvenliği konusu, çocuklarımızın gözüyle ve çizimleriyle anlatıldı. Resim yarışmasında derece alan tüm öğrencilerimizi kutluyorum" diye konuştu. Atış Yapı Genel Müdür Yardımcısı Bahadır Kahraman da inşaat sektöründe olduğunu ve iş sağlığına firma olarak son derece önem verdiklerini belirtti. Kahraman, "Böyle bir ödül törenine katılmak bizleri mutlu etti. Öğrencilerimizi tebrik ediyorum, her zaman eğitimlerine destek olacağız" dedi. Konuşmaların ardından ödül törenine geçildi. Yarışmada derece giren öğrencilere ödülleri Bursa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yıldız, İl Milli Eğitim Şube Müdürü Emin Küçük ve Atış Yapı Genel Müdür Yardımcısı Bahadır Kahraman tarafından verildi. Mehmet Yıldız, yarışmaya katkılarından dolayı Bahadır Kahraman ve Emin Küçük’e plaket vererek teşekkür etti.