Uzman Diyetisyen Pınar Kural Enç, “Bilindiği gibi Ramazan Bayramı'nda özellikle şekerli besinler, hamur işleri ve tatlılar tüketilmektedir. Bu da kilo alımına sebep olmaktadır. Ama bundan da önemlisi gaz sıkıntıları, şişkinlik, hazımsızlık, mide bulantıları, baş ağrıları, tansiyon problemleri ve şeker komaları gibi sorunları doğurabilmektedir. Bu nedenle bayramda beslenmeye dikkat etmeliyiz ve sağlığımızı korumalıyız” dedi.
Bayramda şekerli besinlerin, yağlı hamur işlerinin, hamurlu ve şerbetli tatlıların, çikolatalar, pastaların yerine sütlü tatlıları ya da meyvelerin tercih edilmesi konusunda uyarılarda bulunan Enç, “Çünkü hamur ve şeker ikilisi hem kilo alımlarına sebep olur hem de kan şekerini olumsuz yönde etkiler. Özellikle şeker hastaları bu besinleri tükettikten sonra kan şekerlerinde meydana gelen hızlı yükselme bir çok sağlık problemlerine neden olabilir. Bu olumsuzluklara zemin hazırlamamak için yapacağınız ikramlar konusunda dikkatli olmalısınız. Bayramda içecek ikramınızda asitli ve şekerli içecekler yerine su, maden suyu, taze sıkılmış meyve suyu ya da bitki çaylarını seçin. Çünkü asitli ve şekerli içecekler kan şekerini hızla yükseltir ve aynı zamanda fazla kalori içerir. Tatlı ikramı için de hamurlu ve bol şerbetli, ağır tatlılar yerine sütlü tatlıları ya da meyve tatlılarını tercih edin. Bu durumda hem kendi sağlığınızı hem de misafirlerinizin sağlığınızı tehlikeye atmamış olacaksınız. Ve emin olun ki bu ikram misafirlerinizin de hoşuna gidecektir” ifadelerini kullandı.
“Bağırsaklara dikkat”
Bayramda tatlı ve hamur işleri tüketiminin daha fazla olduğunu kaydeden Enç, “Fakat bunun aksine meyve, sebze tüketimleri azalmaktadır. Buna bağlı olarak yetersiz miktarlarda alınan posa bağırsakların düzensiz şekilde çalışmasına da neden olabilmekte, kişileri sağlık açısından sıkıntıya sokabilmektedir. Bu nedenle posalı ve lifli gıdaların tüketilmesi büyük önem taşır. Posalı gıda tüketimi hem bağırsakları rahatlatır hem de kan şekerini daha yavaş yükseltirler ve tokluk hissi oluşturarak, aşırı yeme isteğini de azaltır. Bunun için gün içerisinde mutlaka birkaç porsiyon meyve tüketmeye gayret edilmeli, sebzelerin ana öğünlerde mutlaka yer almasına önem verilmelidir. Günlük sıvı tüketimi de 1,5-2 litre düzeyinde tutmalıdır” dedi.
Ramazan'da oruç nedeniyle vücudun metabolizma hızının yavaşladığını ifade eden Enç, “Bu nedenle oruç bitiminden sonra hazmı zor ve büyük porsiyonlardan oluşan bir beslenmeden uzak durmalıyız. Bu hem hızlıca kilo almamıza hem de sağlığımızın bozulmasına neden olabilir. Oruç sonrası daha çok sıvı yemekler, kurubaklagiller, sebze yemekleri, meyve ve bol bol su tüketmelisiniz. Unutmayın bayramda fazla ve dengesiz beslenmeden en çok kalp ve damarlarımız, pankreasımız, midemiz ve bağırsaklarımız etkilenir. Organlarımız zarar görürse, sağlığımızda elimizden gider. Tatlı bir bayramı tatsız bitirmeyin” şeklinde konuştu.
