GENEL - 04 Temmuz 2011 Pazartesi 16:49

Bebek beklerken kolu kesildi

A
A
A
Bebek beklerken kolu kesildi

Konya'da çocuğu olmayan bir kadının kolu, tüp bebek için başvurduğu özel bir hastanede damardan yapılması gereken serumun kasa yapılması sonucu kangren oldu.

HALİL İBRAHİM VARLI / KONYA

 

 

Başka bir hastaneye kaldırılan kadının kolu kesilirken, kocası karısının kesilen kolunu özel hastaneye getirdi.


Konya'da geçtiğimiz perşembe günü tüp bebek için Özel Ticaret Borsası Kızılay Konya Hastanesi'ne yatan Saime Kayan'ın elinin üzerinden damara diye kasa serum yapıldı. Kolu şişen kadın, bir gün sonra Selçuk Üniversitesi (SÜ) Meram Tıp Fakültesi Ortopedi Servisi'nde tedavi altına alındı.

 

3 kez operasyon geçiren Saime Kayan'ın kolunda bir düzelme görülmedi. Bunun üzerine GATA'ya götürülen Kayan'a bir çözüm bulunamayınca tekrar götürüldüğü Tıp Fakültesi Hastanesi'nde kangren olan kolu operasyonla alındı.

 


Eşinin kolunu hastaneden alan Hüseyin Kayan, kesik kolla birlikte yanlış tedavi uygulayan hastaneye geldi. Kayan, "Bebek bekliyordum, yüzük taktığım parmağı, karımın kolunu aldılar. Serumu damar yerine kasa yapmışlar karımın kolu alındı. Ben karıma kolunun kesileceğini söyleyemedim.

 

 

 

Ameliyata operasyon yapılacak diye soktuk. Şimdi narkozda uyuyor uyanınca ne diyeceğim. Bu hastaneye bebek umudu için gelmiştim, bebeğin olur dediler ama karımın kolunu aldılar. Bakın karımın kolu burada. Olayı fark eden hastane karımı başka bir hastaneye minibüsle gönderiyor, böyle bir skandal olamaz.

 

Ben dava edeceğim dediğim zaman ise 500 bin TL'lik sigortamız var diyor. Ben soruyorum doktora senin 500 bin liralık sigortan bir kol eder mi" dedi.

 


Hastaneden gözyaşları içerisinde ayrılan Hüseyin Kayan'ı yakınları güçlükle sakinleştirirken, Saime Kayan'ın ise tedavisi tamamlandıktan sonra taburcu edileceği bildirildi.

 


Özel Ticaret Borsası Kızılay Konya Hastanesi yetkilileri, serum takılırken damar patladığını belirterek, "Hastamızı takip eden doktorumuz, hastayı bu aşamadan sonra da takip etmiş. Kolda bir şişlik oluşmuş. Daha sonra Tıp Fakültesi'ne yönlendirmişlerdir.

 

Orada ortopedi servisine gittiği zaman şişlik büyümüş, biz tekrar onları Ankara GATA'ya yönlendirdik. Orada yüksek basınç altında oksijen tedavisi yapıldı fakat fayda görmediği için hastamız Konya'ya geri gönderildi. Bize göre kolu kesilmesi kesin değil.
Hastamızı takip ediyoruz. Damar patlaması sonucu olay yaşanmıştır" demişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Kırşehir Esnaf Odaları çağrı yaptı, küçük esnaf destekledi Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği; yeni yıl öncesi şehir halkına çağrıda bulunarak hediye ve günlük alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesini istedi. Öztürk’ün çağrısı, kentteki esnaf tarafından da destek buldu. Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk; yaptığı açıklamada Kırşehir’in küçük bir şehir olduğunu belirterek, internet satışları ve büyük mağazalara karşı yerel esnafın korunmasının önemine dikkat çekti. Öztürk; "Hediyeleşmelerin yoğun olduğu bu dönemlerde vatandaşlarımıza sesleniyorum. Alışverişlerinizi küçük esnaftan yapın. Bu hem esnafımıza hem de şehir ekonomimize katkı sağlayacaktır" dedi. Yapılan çağrının ardından küçük esnaf arasında da olumlu bir hava oluştu. Esnaflardan Bektaş Yıldırım, vatandaşlarda yerel esnafa yönelik bir duyarlılığın oluşmaya başladığını ifade ederek; "İnsanlar artık küçük esnafın ayakta kalması için destek olunması gerektiğinin farkına varıyor" şeklinde konuştu. Bir diğer esnaf İsa Yılmaz ise, halkın yerel esnafa karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak; "Büyük zincirler yerine mahalle esnafının tercih edilmesi hepimizin yararına" dedi. Kırşehir’de süs eşyaları satışı yapan esnaf Müberra Can da özel günlerde yerel esnafın tercih edilmesinin önemine dikkat çekti. Can; "Anneler Günü, yeni yıl, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yerli esnafın tercih edilmesini çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk; küçük esnafın desteklenmesinin şehir ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, vatandaşları alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmeye davet etti.