SAĞLIK - 02 Ekim 2015 Cuma 13:23

Bel fıtığı ihmale gelmez

A
A
A
Bel fıtığı ihmale gelmez

Samsun Büyük Anadolu Hastaneleri Nöroşirurji Beyin Cerrahı Uzmanı Op. Dr. Naki Keleş, insanların geçer deyip beklediği, kulaktan dolma ilaçlar kullandığı bel fıtığı hastalığının ihmale gelmeyeceğini, hastanın böyle bir durumda mutlaka bir uzman hekime görünüp kendisine uygun tedavi yöntemine başlaması gerektiğini söyledi.

Beyin Cerrahı Uzmanı Op. Dr. Naki Keleş, "Ani gelişen bel fıtığı olan hastaların yaklaşık yüzde 80-90’ı, cerrahi müdahale olmadan iyileşebilmektedir. Fakat ihmale gelmeyen bir hastalık olan bel fıtığı için doktorunuz genellikle cerrahi dışı yöntemler ile tedaviye başlayacaktır. Şayet ağrınız nedeniyle hala günlük yaşam aktivitelerinizi yerine getiremiyorsanız, ciddi güç kaybı veya idrar tutamama gibi sorunlar varsa, hekiminiz size cerrahi tedaviyi önerebilir" dedi.

İnsanların günlük yaşantısını olumsuz etkileyen, hareket alanını kısıtlayan bel fıtığı hakkında bilgiler veren Op. Dr. Naki Keleş, “Bel fıtığı olan bir insanın bazen kendiliğinden geçer diyerek beklediği, yada kulaktan dolma ilaçlar kullanarak ağrısının dinmesini beklediğini görmekteyiz. Bu çok sakıncalı bir durumdur. Fıtık farklı bir duruma çevirmeden mutlaka bir hekime görünmeli ve gerekli tedavi işlemlerinin başlaması gerekmektedir diyerek, "Bel fıtığı nedir diye cevaplamak gerekirse; Omurga, omur adı verilen birbirine bağlı bir dizi kemik yapıdan oluşmuştur. Disk, omurları birbirine bağlayan ve omurlar arası yastık gibi işlev gören sağlam bir bağ dokudur. Diskler, anulus fibrosus adı verilen sağlam bir dış tabakadan ve ortasında jel yapıdaki nükleus pulposusdan oluşur. Kişi yaşlandıkça ortadaki jel yapı su içeriğini kaybederek yastık görevin daha az yerine getirmeye başlar. Bu durum, disk merkezinin dış tabakadaki bir çatlak yoluyla yer değiştirerek disk fıtıklaşması (bel fıtığı) denilen durumu oluşturmasına neden olur. Fıtıkların çoğu bel omurlarının tam bel bölgesinde ve belin hemen altında bulunan son iki diskinde oluşmaktadır. Fıtıklaşmış bir disk, bel ağrısı oluşturabildiği gibi, omurgadan çıkan sinirlere baskı oluşturabilir ve siyatik olarak adlandırılan bacaklarda ağrı, uyuşma ve ayakta güçsüzlüğe neden olabilir. Bel ve bacak ağrısının bel fıtığının dışında birçok başka sebebi de bulunmaktadır. Bu nedenle ayırıcı tanının dikkatli yapılması gerekir" diye konuştu.

CERRAHİ DIŞI TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Cerrah dışı yöntemler hakkında konuşan Beyin Cerrahı Uzmanı Op. Dr. Naki Keleş , “Hekiminizin size cerrahi dışı tedaviler olarak kısa süreli istirahat, şişliği azaltmak için antienflamatuar tedavi, ağrıyı kontrol altına almak için ağrı kesiciler, fizik tedavi, egzersizler veya epidural steroid enjeksiyonu tedavisi önerebilir. Şayet size istirahat önerildi ise önerilen süre kadar yatak istirahatı yapmaya özen gösteriniz. Çok uzun süreli yatak istirahatı, eklemlerde sertliğe ve kaslarınızda güçsüzlüğe neden olarak ağrıyı azaltacak hareketleri yapmanıza engel olur. Tedaviniz sırasında doktorunuza tekrar çalışmaya ne zaman başlayabileceğinizi sorunuz. Hekiminiz tedaviye başladıktan sonra, belinizi zorlamadan günlük yaşam aktivitelerinizi nasıl yapacağınıza dair eğitim verebilir.

Cerrahi dışı tedavinin amacı sinir ve disk zedelenmesini azaltmak ve omurgayı korumak için fizik kondisyonu geliştirmek ve genel vücut işlevselliğini arttırmaktır. Bu, bel fıtığı hastalarının çoğunda ancak birden fazla tedavi yönteminin bir arada uygulandığı organize bir program ile gerçekleştirilebilir. Hekiminiz sizi egzersiz programına hazırlayabilmek için ağrınızı azaltmak ve kas spazmını çözmek için bazen öncelikle ultrason, elektrik uyarımı, sıcak-soğuk uygulamalar ve yüzeyel yöntemleri önerebilir. Traksiyon (germe) da bazı hastalarda sınırlı ağrı kontrolü sağlayabilir. Bazen de doktorunuz fıtığınızı iyileştiremeyecek olmasına rağmen, ağrınızı azaltmak için çelik çubukları bulunan veya esnek bel korseleri kullanmanızı önerebilir. Manüplasyon (bel çekme), spesifik olmayan bel ağrılarında kısa süreli bir iyileşme sağlayabilirse de bel fıtığı vakalarında çoğunlukla önerilmektedir.

Bel ve bacak ağrılarınızı azaltmak için öncelikle hafif germe egzersizleri ve postür değişiklikleri önerilmelidir. Ağrınız azaldıktan sonra esneklik kuvvet ve dayanıklılığınızı geliştirecek ve normal günlük yaşantınıza dönmenize yardımcı olacak daha etkin egzersizler yapılabilir. Egzersizlere başlandıktan sonra iyileşme durumuna göre egzersiz tipi şekillendirilmelidir. Ev egzersizleri ve germe programlarını öğrenmek ve devam ettirmek tedavinin önemli parçalarıdır.” ifadelerini kullandı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Madde kullanıp hırsızlık için iş yerine giren kadın yakalanınca ortalığı birbirine kattı Adana’da madde kullandıktan sonra bir iş yerinin camını kırıp hırsızlık yapmak için içeri giren kadın, yemek yerken yakalanınca ortalığı birbirine kattı. İş yerinin kendisine ait olduğunu savunup polise direnen kadın, tutuklandı. Öte yandan, kadının 19 suç kaydı olduğu ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre, olay, geçtiğimiz gün merkez Seyhan ilçesi İbo Osman Caddesi’nde sabah saatlerinde meydana geldi. İddiaya göre, uyuşturucu madde kullanan ve gasp, kapkaç gibi suçlardan 19 suç kaydı bulunan Özlem D. (38), giyim mağazasının camını kaldırım taşıyla kırıp içeri girdi. Yemekleri yerken buldular Çevredekilerin durumu mağaza sahibine bildirmesi üzerine dükkanına gelen mağaza sahibi, Özlem D.’yi buzdolabındaki yiyecekleri yerken buldu. Polisi arayan iş yeri sahibi, kadından dışarı çıkmasını istedi. Ancak kadın, olumsuz cevap verdi. Yaka paça gözaltına aldı İhbar üzerine gelen polis ekipleri, şüpheliden dışarı çıkmasını istedi. Ancak tüm ikna çabalarına rağmen şüpheli çıkmayı reddetti. Bunun üzerine içeri giren polis, kadını yaka paça dışarı çıkarttı. Bu sırada Özlem D.’nin madde etkisi altında olduğunu tespit eden polisler, sağlık ekiplerini çağırdı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri Özlem D.’nin ellerini bağlayıp sedye ile ambulansa taşıdı. ‘Burası benim dükkanım’ diyerek bağırdı Özlem D.’nin ambulansa bindirildiği sırada, ‘Burası benim dükkanım. Amcamdan bana kaldı. Benim dükkanıma çöktüler. Annemi çağırın’ diyerek bağırması dikkat çekti. Hastaneye kaldırılan Özlem D., tedavisinin ardından polis merkezine götürüldü. İfadesinde de iş yerinin kendisine ait olduğunu savunan kadın daha sonra sağlık kontrolünün ardından adliyeye sevk edildi. Özlem D., çıkartıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı. "Görünce çok şaşırdım" İhlas Haber Ajansı’na konuşan komşu esnaflardan Hamza Çelik, "Cam kırma sesini duydum ve kadın içeri girdi. Hemen iş yeri sahibini aradım. Sonra polisler geldi kadın direndi ama gözaltına aldılar. Çok şaşırdım onu öyle görünce" dedi.
İstanbul Üniversite-sanayi iş birliğinde önemli adım: ‘Ortak Eğitim Laboratuvarı’ açıldı ‘Üniversite-Sanayi Ortak Laboratuvarları’ kurulması konusunda önemli adımlar atan Doğuş Üniversitesi, Özdisan Elektronik firması ile iş birliği yaptı. Bu kapsamda öğrenciler için ‘Geleceğe Yolculuk-Özdisan & DOÜ Maker Laboratuvarı’ açıldı. Elektronik ve IoT alanında eğitimler verilecek olan laboratuvarda öğrencilerin araştırma ve geliştirme yeteneklerinin artırılması hedefleniyor. Dudullu OSB içerisinde yer alan ve konumu itibariyle Türkiye’de, üniversite-sanayi iş birliğinde yoğun çalışmalar yapan üniversiteler arasında gösterilen Doğuş Üniversitesi yeni bir iş birliğine imza attı. Dudullu OSB Yönetimi ile karşılıklı beklentilerini paylaşarak iş birliği içinde yeni adımlar atmayı devam ettiren Doğuş Üniversitesi’ne Özdisan Elektrik tarafından ‘Geleceğe Yolculuk - Özdisan & DOÜ Maker Laboratuvarı’ kazandırıldı. Öğrencilerin teknolojilere erişimi ve iş hayatına hazırlanmaları için gerekli eğitimleri sağlamayı hedefleyen üniversite; kısa bir süre içerisinde diğer firmalarla ortak üniversite-sanayi laboratuvarlarının kuruluş ve açılışlarını da gerçekleştireceğini duyurdu. Açılışa; Doğuş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turgut Özkan, İstanbul Dudullu Organize Sanayi Bölgesi (İDOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Önay, Özdisan Elektronik A.Ş. Yöneticisi Mustafa Yurttaş ve DMY Uluslararası Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Davut Yurttaş katıldı. “Konumumuz sayesinde tüm enerjimizi sanayi ile iş birliğine ayırdık” Üniversite olarak çok önemli bir noktada olduklarını belirten Doğuş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Turgut Özkan, “Türkiye’de çok az sayıda üniversiteye nasip olan bir konumdayız. Sanayi bölgesi içerisinde olan üniversitelerden biri de biziz. Bu nedenle biz de tüm stratejimizi, bütün enerjimizi, organize sanayi bölgesine, sanayiyle iş birliğine ayırdık. Bunu bir misyon haline getirdik. Burada firmalarla çok iyi ilişkiler içerisindeyiz. Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi ile çok iyi ilişkiler içerisindeyiz. Onlarla ortak projeler üretiyoruz. İsteyen her öğrencimize staj imkânı sağlıyoruz. Ve daha da önemlisi Özdisan gibi firmaların laboratuvar kurulumuna yaptıkları yardımlar bizi motive ediyor, cesaretlendiriyor” açıklaması yaptı. “Projeleri daha da ileriye taşımayı planlıyoruz” Son derecede mutlu olduklarını ifade eden Prof. Dr. Turgut Özkan, “Diğer firmalarımızın da bu işin içerisine katılması bizi gerçekten cesaretlendiriyor. İnşallah bunun hem bölgemize hem üniversitemize hem de ülkemize önemli katkıları olacağını düşünüyoruz. Gerçekleştirdiğimiz projeleri daha da ileriye taşımayı planlıyoruz” dedi. “Üniversitelerdeki eğitimler genellikle teorik düzeyde kalıyor” Üniversiteye kazandırılan laboratuvar hakkında da bilgilendiren Prof. Dr. Turgut Özkan, “Özellikle üniversitelerdeki eğitimler genellikle teorik düzeyde kalıyor. İş hayatına yönelik eğitimler yeterli olmuyor. Biz bu tür laboratuvarlarla ve üniversite sanayi iş birliğini geliştirerek öğrencilerimizin iş hayatında da karşılaşabilecekleri zorlukları şimdiden görmelerini sağlıyoruz. Kendilerini yetiştirmelerini, geliştirmelerini sağlamaya çalışıyoruz. O açıdan bu tür laboratuvarlar; öğrencilerimizin gerçek hayattaki iş koşullarına uygun bir ortamda faaliyet görme, eğitim alma ve kalitelerini arttırmalarını sağlıyor. Burada kazandıkları deneyimlerin onlar için etkili bir referans oluşturmasını sağlamaya çalışıyoruz” dedi. Üniversiteler arasında çok büyük farklılıklar olmadığına da değinen Prof. Dr. Turgut Özkan sözlerine son olarak şunları ekledi: “Ama burada bulunduğumuz konum, bizi diğer üniversitelerden ayıran çok önemli farklılık. O da sanayide olmamız. Firmalarla gerçek anlamda projeler üretmemiz, onlara eğitimler vermemiz ve bunun bize oluşturduğu ivmeyle de öğrencilerimizle öğretim elemanlarımıza katkılarda bulunmamız bizi motive eden, ileri dönük olarak umutlandıran ve enerjimizi arttıran önemli bir şey.” “Önceden herkes cebine ne gireceğine bakıyordu” DMY Uluslararası Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Davut Yurttaş, “Bugün burada, üniversite ve sanayi iş birliğinin güzel bir örneğini gördük. Yıllardır böyle bir şeyin hayalini kuruyorduk. Bu alanda gelişmiş ileri teknolojilerle öğrenciler, araştırmak istedikleri konuların temel bileşenlerini bulabilecekler. Yani burada; bunun etrafında geliştirecekleri, kendi konularıyla ilgili altyapıyı bulacaklar. Bir dönem üniversitelerimizde sanayiyle iş birliği konusunda çok fazla bir gönüllülük yoktu. Herkes cebine ne gireceğine bakıyordu. Şimdi ise firmalarımız gelişti, ihtiyaçları ise arttı. Özellikle elektronik ve bilgisayar tarafındaki gelişmeler iş birliklerinin artık kaçınılmaz hale getirdi. Bir insanın veya bir grubun her şeye yetmesine imkânı yok. Dolayısıyla işbirliği şart. Bu da bilgi paylaşımından başlıyor. Hem yetişmiş öğretim kadrolarıyla hem çeşitli imkânlarıyla hem de yetiştirdikleri öğrencilerle bilgi paylaşımı anlamında üniversiteler iyi bir kaynaktır” şeklinde konuştu. “Eğitim, staj, iş bulma açısından çok yardımcı oluyorlar” Doğuş Üniversitesi Bilişim Güvenliği Teknolojisi bölümünde birinci sınıf öğrencisi Mustafa Emin Özkarabulut, “Okulumuz için güzel bir laboratuvar oldu. Elektrik elektronik bölümü açısından hem öğrencilerin yararlanabileceği hem hocalarımızla iletişim halinde olup böyle güzel organizasyonlar içinde olmaları çok güzel. Üniversitenin sanayi bölgesinde olması bizim için çok avantajlı. Çünkü hem staj durumunda hem de kendimizi geliştirmek istediğimizde üniversitemizle iletişime geçtiğimiz zaman firmalar ile bizim aramızda bir köprü oluyor. Okulumuz çok rahat bir şekilde firmalarla bir iş birliği içerisinde. Hem eğitim hem staj hem de iş bulma açısından çok yardımcı oluyorlar” dedi. “Laboratuvarda farklı fikirler sunabilmek bizim için avantaj” Yazılım Mühendisliği bölümünde üçüncü sınıf öğrencisi Gamze Çakan ise “Açılan laboratuvar, yapılan bu etkinlik sonucu oluşan iş birlikleri, deneyimlerin aktarılması vs. bizim açımızdan çok etkili bir şey. Çünkü biz de mühendislik öğrencisiyiz. İleride bu tür şeylere atılım göstereceğiz. Laboratuvar dediğimiz şey; o alanın ekip çalışmasına uygun olması, iletişimimizin artması, farklı iddialar, fikirler sunduğumuzda ve o laboratuvarda bunu temsil etme imkânı sunması bizim açımızdan çok faydalı” şeklinde konuştu. “Derslerimizin sadece ders odaklı değil, iş odaklı da olması gerekiyor” Yine Yazılım Mühendisliği bölümünde ikinci sınıf olan İpek Kaplan da şunları söyledi: Bu işbirliğinin çoğu mühendislik öğrencisine çok fazla katkısı olacağını düşünüyorum. Çünkü mühendislik öğrencileri olarak sanayi içerisinde bulunmamız gerektiğini düşünüyorum. Ve bu işbirliği sayesinde sadece mühendislik öğrencilerinin değil, onun yanında farklı bir dalla ilgilenen arkadaşlara da yardımcı olacağını düşünüyorum. Mühendislik öğrencilerinin bu şekilde teknik destek ya da bir laboratuvara çok fazla ihtiyacı var. Çünkü derslerimizin sadece ders odaklı değil, iş odaklı da olması gerekiyor. Bunu görebileceğimiz alanlara da sahip olmamız gerekiyor.”
İzmir İzmir’deki olaylı derbide fişekçiye 15 yıl hapis Spor Toto 1’inci Lig’de 27 Kasım 2022’de tatil edilen Göztepe-Altay maçındaki tribün olaylarına ilişkin 24 sanığın yargılandığı davada, seyircilerin üzerine havai fişek atan taraftar 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanık F.E. ile bazı tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları katıldı. Sanık ifadelerinin ardından son sözleri sorulan F.E, olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, kimseyi yaralamak gibi bir niyeti olmadığını ifade etti. "Vicdan azabı çekiyorum." diyen sanık, tahliyesini isterken, verilen aranın ardından kararını açıklayan heyet, tutuklu sanık F.E’ye "silahla kasten yaralama"dan 11 yıl 3 ay, "spor alanlarına yasak madde sokulması"ndan 2 yıl 1 ay ve "müsabaka düzeninin bozulması" suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi. Toplam 15 yıl hapis cezasına hükmedilen sanığın tutukluluk halinin devamına karar verildi. Mahkeme, tutuksuz 13 sanığın ise "spor alanlarına yasak madde sokulması" ve "müsabaka düzeninin bozulması" suçlarından 10 aydan 2 yıl 6 aya kadar hapsine hükmetti ancak hükmün açıklanması geri bırakıldı. Ayrıca duruşmada, 10 sanık hakkında ise beraat kararı verildi. Davanın geçmişi 27 Kasım 2022’de Gürsel Aksel Stadı’ndaki derbide yaşanan olaylar sonrası İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca 24 sanık hakkında iddianame hazırlanmıştı. Sanık F.E’nin, işaret fişeğini binlerce kişinin bulunduğu Göztepe tribünlerine doğru hedef gözetip ateşlediği gerekçesiyle "silahla kasten yaralama", "spor alanlarına yasak madde sokulması" ve "müsabaka düzeninin bozulması" suçlarından hapsi istenmişti. Diğer sanıkların da "spor alanlarına yasak madde sokulması", "spor alanlarına sokulan yasak maddeyi seyircilere temin etme" ve "müsabaka düzeninin bozulması" gibi suçlardan cezalandırılması talep edilmişti.
İstanbul Çekmeköy’ün çocukları park mücadelesini kazandı 31 Mart Yerel Seçimlerinden sonra ikinci meclis toplantısını olağanüstü gündemle toplayan Çekmeköy Belediyesi, Başkan Orhan Çerkez önderliğinde ilçenin kanayan yaralarından biri olan Çocuk Parkı’nın Benzin İstasyonuna dönüştürülmesi olayını da çözdü. Çekmeköy Belediyesi’nin Nisan ayı olağanüstü meclis toplantısında ilçe adına tarihi bir karar imza atıldı. Meclis ikinci Başkanvekili Soner Çiçekli yönetiminde toplanan Çekmeköy Belediye Meclisi, çocuk parkı ve deprem toplanma alanı üzerine yapılmak istenen benzin istasyonu planını vatandaşın ve mahkemelerin istediği şekilde sonuçlandırdı. Oy çokluğu ile alınan meclis kararıyla Fiba Life Sitesi önündeki çocuk parkının ranta kurban edilmesinin önüne geçildi. Geçtiğimiz yıllarda Parkın benzin istasyonu olmaması için Çekmeköylü vatandaşlar ve çocuklar benzin istasyonuna çevrilmek istenen park önünde eylem yapmış tepkilerini ortaya koymuşlardı. Başkan söz verdi ve parkı çocuklara teslim etti Yerel seçimler öncesinde Madenler Meydanı’nda düzenlenen mitingde, “Söz veriyorum 1 metrekare yeşil alanı imar açmayacağım. Özel imarlarla planlar yaptırmayacağım. Çocuk parklarını rant uğruna benzin istasyonlarına vermeyeceğim,” diyen Başkan Orhan Çerkez, bu sözünü hızlıca yerine getirdi. Olağanüstü meclisten yetki alan Başkan Çerkez, Çekmeköy’ün gündeminde yer alan Zeki Velidi Togan Parkı ile ilgili yetkiyi alarak parka benzin istasyonu yapılması ihtimalini tamamen ortadan kaldırdı. Başkan Çerkez: “Çocuklarımız Kazandı” Komşularımız ve çocuklarımız kazandı diyen Başkan Çerkez, “31 Mart Seçimlerinden bir hafta önce Madenler Meydanı’nda size söz vermiştim. Çekmeköy’ün geleceğini inşa etmek, çocuklarımıza daha güzel, yeşil bir ilçe bırakmak için çalışacağım. Parkların, yeşil alanların ranta açılması utancına son vereceğim. Meclisimizde oy çokluğuyla aldığımız kararla birlikte Ord. Prof. Zeki Velidi Togan Park’ı çocuklarımızın güvenli oyun alanı olacak. Aldığımız kararla birlikte bir avuç rantçının değil Çekmeköy’lü çocuklarımızın kazandığını büyük bir mutlulukla belirtmek istiyorum” dedi. 7’den 70’e tüm vatandaşlar karardan mutlu Park kararıyla ilgili konuşan vatandaş Hayriye Kaya, “ Yapılmaması hepimiz için daha iyi oldu. Gelip yürüyüş yapıyoruz, yeşil alanımız var. Çoluğumuz çocuğumuz eğleniyor. Yani buraya benzinlik yapılsa bizim için iyi olmaz kötü olurdu. Mutlu oldum çok sevindim. Torunlarımızın ellerinden tutup getirip burada gezdiriyoruz, temiz hava alıyoruz. Yani sıkıldık betonun arasında dura dura. Deprem olsa sığınacak bir yerimiz yok. Hiç değilse gelir buralara sığınırız. Hiçbir yer kalmadı çevremiz doldu. Karara çok mutlu oldum” dedi. Parkta sıkça oyun oynadığını belirten çocuklardan biri olan Rabia Nur Bozkurt, “Parkı çok seviyoruz. Annemiz babamızla geliyoruz. Arkadaşlarımızla gelip oyun oynuyor piknik yapıyoruz. Çevremize güzel bakıyoruz. Benzinlik yapılmaması bizi çok mutlu etti“ diye konuştu. Karar sonrası parkta bakım çalışması yapıldı Alınan meclis kararının ardından belediye ekipleri vatandaşların parkta keyifli vakit geçirebilmesi için, oyun gruplarında bakım onarım çalışmaları yaptı. Parktaki çimleri kısaltan ekipler, genel temizlik ve oturma banklarının monte çalışmalarını da yaptı. Çekmeköy Mimar Sinan Mahallesi Fiba Life Sitesi önündeki 3.580 ve 3.581 parseller üzerinde yer alan Ord. Prof. Zeki Velidi Togan Parkı’nın bir kısmının akaryakıt istasyonu yapılmak istenmesine karşılık hem İstanbul Büyükşehir Belediyesi hem de Çekmeköylü vatandaşlar adına açılan davalarda ‘iptal’ kararları verilmesinin ardından, site sakinlerinin açtığı davada da idare mahkeme, yürütmenin durdurulması yönünde karar vermiş, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Bölge İdare Mahkemesi Dördüncü İdare Dava Dairesi’ne yapılan istinaf başvurusu da oybirliği ile ‘kesin karar’ olarak ret edilmişti. Tüm bu gelişmelere rağmen parkı benzin istasyonu yapmak isteyen Çekmeköy Belediyesi önceki dönem yönetimi istinafa giderek ısrarlarını sürdürmüştü. 31 Mart seçimlerinde işbaşına gelen Cumhuriyet Halk Partili yeni başkan Orhan Çerkez yönetimindeki belediye meclisi, 22 Nisan Pazartesi olağanüstü toplanarak bu duruma kesin ve net bir kararla ‘dur’ dedi. Belediyenin ilgili mahkeme kararlarına yönelik istinafa gitmesinden feragat eden Çekmeköy Belediye Meclisi, benzin istasyonu yapılmak istenen parkın yeşil alan ve deprem toplanma bölgesi olarak kalmasına oyçokluğu ile karar karar kıldı. AK Partili meclis üyelerinin belediyeye gelir getirici bir proje olarak arkasında durup savundukları parka benzin istasyonu planı CHP’li üyelerin oyuyla ret edilerek Çekmeköy’ün gündeminden tamamen kaldırıldı. Söz konusu çocuk parkının benzin istasyonu yapılmak istenmesine yönelik oluşan büyük toplumsal direnç hukukken de defalarca vatandaş lehine sonuçlanmış fakat her seferinde farklı yöntemler denenerek bu yerin akaryakıt istasyonu yapılıp ranta açılması için denemeler yapılmıştı. Sürece dahil olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da bölgeyle ilgili plan yapmış, bakanlığın yaptığı planlar da vatandaşın açmış olduğu dava sonucu ret edilmişti.