DÜNYA - 18 Eylül 2017 Pazartesi 19:05

Belçika’da ötanazi yaygınlaşıyor

A
A
A
Belçika’da ötanazi yaygınlaşıyor

İntihar oranının yüksek olduğu Batı ülkelerinin başında gelen Belçika’da hazırlanan raporda, bir başka intihar şekli gibi görülen ötanazinin yaygınlaştığına dikkat çekildi.

Belçika’da yaklaşık 15 yıl önce kurulan “Ötanazi İzleme ve Değerlendirme Komisyonu” tarafından hazırlanan rapora göre bu yöntemin yaygınlaştığına dikkat çekildi. Rapora göre 2016 yılında Belçika’da toplam 2 bin 24 kişi ötanazi ile ölümü seçti. Bir önceki yıla kıyasla 2016 yılında yüzde 0,1 gibi düşük bir artışın yaşandığı bildirilirken, bu rakamın sadece ötanazi verme yetkisi bulunan doktorların resmi raporlarına dayandığı ancak bazı özel nedenlerden dolayı ötanazi raporları çıkartılmayan ölümlerin bu rakama dahil edilmediğinin altı çizildi.

Ötanaziyle ölümü seçen ilk kişi

Belçika’da ötanazi yönetimi ilk kez kanunun meclisten geçtiği 23 Eylül 2002 tarihinden sadece 7 gün sonra uygulandı. Bu yönteme başvuran kişinin 1962 doğumlu Mario Verstraete isminde eski bir belediye işçisi olduğu biliniyor. Ömrünün son döneminde beyin ve omuriliği tutan özbağışıklık hastalığı olan multipl skleroz hastalığıyla mücadele eden Mario Verstraete, ötanazi kanunu resmileşmeden önce çektiği bir video ile Belçikalı siyasetçilere seslenerek, onlardan bu konuda yardım istedi.

2014 yılında tartışmalara neden oldu

2002 yılında yürürlüğe giren ve sadece 18 yaşından büyük insanları kapsayan ötanazi kanunun 2014 yılında 18 yaşından küçükleri de kapsaması üzerine yapılan değişiklik uzun süre tartışmalara neden oldu. Ancak çok sayıda kurumun karşı çıkmasına rağmen kanunda değişiklik yapıldı ve 18 yaşından küçük olanlara da ötanaziyle ölüm hakkı tanındı.

Ötanazi hakkında hazırlanan raporda, kanunda yapılan değişiklikten sonra 18 yaşından küçük sadece 2 kişinin bu yönteme başvurduğu ve ülke dışından da ötanazi için Belçika’ya gelenlerin olduğuna yer verildi. Öte yandan Belçika’da ötenazi yönetimini serbest kılan kanunun 23 Eylül 2002 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra 31 Aralık 2016 itibariyle resmi bilgilere göre toplam 14 bin 750 kişinin ötanazi yöntemini seçtiği belirtildi. 

Cafer Yıldırımer

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Amasya Naci Görür’den deprem molozları için uyarı: “Belediyeler şimdiden düşünmeli. Deprem olduğu zaman çok geç” Yer Bilimci ve Deprem Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, “Deprem molozları ya geri kazanılmalı. Veyahut da uluslararası yöntemlerle bertaraf edilmeli. Havayla, suyla ilişkileri kesilmeli. Bunu belediyeler şimdiden düşünmeli. Deprem olduğu zaman çok geç” dedi. Birinci derece deprem kuşağı üzerinde bulunan Amasya’nın Merzifon ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldiği programda deprem molozlarının içerisinde asbest, demir, çimento, kağıt, kimyevi madde, parlayıcı madde, toksik maddelerin bulunduğuna işaret eden Prof. Dr. Naci Görür, “Eğer herkesin yaptığı gibi. İstanbul’da onu yaptılar. Arabalara doldurup götürüp denize, etrafa dökerseniz kendinizi yok edersiniz. Uzun dönemde depremin öldüremediği insanları da siz çevreyi kirleterek ölümüne neden olursunuz” diye konuştu. Belediyelerin sorumluluk alanlarında yapıları depreme karşı dayanıklı olmaya hazırlarken muhtemel bir depremde yıkılan binaların molozlarının bertaraf edilip geri kazanımının sağlanmasını da planlaması gerektiğinin altını çizen Naci Görür, “Bunu belediye şimdide düşünmeli. Deprem olduğu zaman çok geç. O kargaşa, gürültüde ne yapacaklarını şaşırabilirler” şeklinde konuştu. Programa evsahipliği yapan Merzifon Belediye Başkanı Alp Kargı da, depreme karşı dirençli Merzifon’u inşa etme çabası içerisinde olduklarını vurguladı.
Bursa Eski Bulgaristan Başbakanı Denkov: “Vatandaşlık başvurularının bir an önce değerlendirilmesi hususunda çalışmaya hazırız” Eski Bulgaristan başbakanları Nikolay Denkov ve Kiril Petkov, Bursa’daki Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’ni (BAL-GÖÇ) ziyaret etti. İki ülke arasındaki ilişkilerin ele alındığı toplantıda vatandaşlık başvuru süreci ve geçmişte yaşanan asimilasyon politikaları sorunu konuşuldu. Eski Bulgaristan başbakanları Nikolay Denkov ve Kiril Petkov, bir dizi ziyaret için Bursa’ya geldi. Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği yönetimini ziyaret eden Denkov ve Petkov, yapılan görüşmede iki ülke arasındaki ilişkileri ele aldı. BAL-GÖÇ Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan, Bulgaristan göçmeni Türklerin sıkıntılarını dile getirirken en çok şikayetlerden birinin Bulgaristan vatandaşlığı başvurusunda yaşanılan zorlu süreç olduğunu söyledi. Bu konu hakkında çalışma yapılmasını dilediklerini belirten Balkan, geçmişte Türklere asimilasyon uygulayanların yıllardır ceza almadığını da ifade etti. "Başvuru sürecinin zorluğu dijitalleşmemekten kaynaklanıyor" Bulgaristan vatandaşlığındaki başvuru sürecinin sadece Türklere yönelik bir sorun olmadığını, tüm dünyadan benzer şikayetler aldıklarını aktaran eski Bulgaristan Başbakanı Nikolay Denkov, “İnsanların yapmış olduğu vatandaşlık başvurularının bir an önce değerlendirilmesi hususunda çalışmaya hazırız. Fakat bunun sadece Türkiye’ye yönelik bir durum olduğunu düşünmeyin. Biz aslında Bulgaristan’ın bütün dünyadaki konsolosluklarında benzer şikâyetleri alıyoruz. Bütün dünyadaki Bulgar vatandaşları, özellikle vatandaşlık şikayetlerini bizlere iletmekteler. Bu problemin dijitalleşme sıkıntısından kaynaklı olduğunu düşünüyoruz ve bu hizmetleri gerçekleştirme sürecinin gereksiz bazı konularla uzatıldığı gibi bir inanış oluşuyor. Bu konuda çalışıp bir an evvel dijitalleşme ve süreçlerle ilgili belirli bir süre içerisine alınarak halledilmesi gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu. “Benim ailem de bu sıkıntıları yaşadı” 80’lerde Türklerin yaşadığı sıkıntıları kendi ailesinin de yaşadığını belirten Kiril Petkov ise, “Yaşanan olaylardan sonra neden hala ceza alan yok diye sordunuz. Bu insanlar benim aileme de bu sıkıntıları yaşattığı için beni de kişisel olarak incitmekte ve hala ben de bunu sorguluyorum. Bu süreçte aslında yapmak istediğimiz şey insanların belirli bir siyasi oluşum tarafından kullanılmasını engellemek. Çünkü onlar siyasi faaliyetlerini insanlara yardım için kullanmaktan ziyade kendi çıkarları için kullanıyorlar. Biz buradaki kurumlarla beraber, siyasi oluşumlarla beraber yolsuzluk zincirinin sona erdirilmesi için mücadele ediyoruz. Bunun değiştirilmesini istiyoruz. Bu şekilde kapsamlı bir demokratikleşme süreci sağlayabiliriz. Bunlar geleneksel yöntemlerle gerçekleştirilebilecek bir şey değil. Biz bunları yenilikçi bir yolla yapmak istiyoruz” dedi.