GÜNDEM - 14 Ekim 2020 Çarşamba 18:12

Bilim Kurulu sonrası önemli açıklamalar: Son 24 saatte korona virüsten 57 kişi hayatını kaybetti

A
A
A
Bilim Kurulu sonrası önemli açıklamalar: Son 24 saatte korona virüsten 57 kişi hayatını kaybetti

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilkent Yerleşkesi'nde gerçekleştirilen Koronavinüs Bilim Kurulu Toplantısı'nın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.Bakan Koca, “İki aşı adayımızın hayvan deneyleri başarıyla tamamlanmış, sıra gönüllüler üzerinde yapılacak deneylere gelmiştir” dedi ve Türkiye'de son 24 saatte 1671 kişiye koronavirüs tanısı konulduğunu, 57 kişi hayatını kaybettiğini açıkladı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca Bilim Kurulu sonrası açıklamalarında Türkiye’nin güncel korona virüs tablosunu kamuoyuyla paylaştı. Tabloya göre, son 24 saatte 57 kişi korona virüsten hayatını kaybetti, toplam can kaybı 9 bin 14’e yükseldi. Bugün toplam 115 bin 328 test yapılırken, bin 671 yeni vaka tanısı konuldu. Toplam vaka sayısı 340 bin 450 oldu. Bugün iyileşen bin 394 kişiyle birlikte toplam iyileşen toplam hasta sayısı 298 bin 368'e yükseldi. Toplam hastalarda zatürre oranının yüzde 5,9, toplam ağır hasta sayısının ise bin 418 olduğu açıklandı.

 Bakan Koca, tedbirlere uyulursa hem gribal enfeksiyondan hem de korona virüsten korunmuş olunabileceğini belirtti. Koca, “Korona virüsle ilgili artık çok şey biliyoruz. Kuralların sonuçları hakkında, somut, ölçülebilir tecrübelerimiz var. Salgının maske, mesafe ve temizlik tedbirlere uyuldukça gerilediğini, bu tedbirlerden vazgeçtikçe tırmanışa geçtiğini hem ülkemizde hem dünyada görüyoruz. Maskenin koruyuculuk özellikleri konusunda yeni veriler ortaya çıkmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2 gün önce 12 Ekim'de grip güncelleme raporunu yayınladı. Bu raporda grip mevsimini yaşamış olan Güney Yarım Küre'de Yeni Zelanda, Orta ve Güney Amerika gibi yerler de bu yıl bu enfeksiyonun çok seyrek görüldüğü bildirilmektedir. DÖS grip vakalarının azalması sonucunu maske, sosyal mesafe ve el hijyenine bağlamaktadır. Yapılan bazı araştırmalar korona virüs tedbirlerinin grip ve bazı enfeksiyonları yüzde 35 civarında diğer bazı araştırmalarsa en az yarı yarıya ortaya koymaktadır. Ekim ayındayız. Gribin en yaygın olduğu günlere girdik. Korona virüse karşı alacağımız tedbirler bizi gripten de koruyacak. Tedbirlere uyarsak 2 hastalıktan birden korunmuş olacağız. 2 ayrı virüse karşı tedbir aynıdır. Grip ölüme yol açabilen bir hastalıktır. Kronik karaciğer, kronik akciğer, kalp, hipertansiyon, diyabet hastalığı olan vücut direnci düşük kişiler gribal enfeksiyonlar sonucunda hayatını kaybedebilmektedir. Buna rağmen gribin bulaşmasına karşı yeterince duyarlı değiliz” ifadelerine yer verdi.

DSÖ Covid-19 raporuna ve AB ilerleme Raporu’na değinen Bakan Koca, “DSÖ Covid-19 raporunda pandemiye karşı elde ettiğimiz başarı kapsamlı şekilde ele alınıyor. Türkiye'nin en zengin ülkeler arasında olmamasına rağmen salgınla mücadelede en cömert davranan ülkelerden biri olduğu vurgulanıyor. Temaslı taramasıyla vaka tespiti izalasyonla kontrol altına almaya strateji buna ek olarak erken tanı ve tedaviye dayalı klinik uygulamasına vurgu yapılıyor. DSÖ Covid-19 Türkiye raporundan sonra bugünlerde yayınlanan AB İlerleme Raporu'na değinmek istiyorum. Raporda Türkiye’de mart ayında başlayan Covid-19 pandemisi çerçevesinde bakanlığımız halk sağlığı koruyucu ve sağlık kuruluşlarıyla sağlık personelinin üstündeki yükü artması önleyici tedbirleri vakit kaybı olmadan belirtilmektedir. Türkiye'nin sağlık sistemi Covid-19 pandemisinin gereklerini sağlayabilecek güçtedir. Sosyal güvencelere bakılmaksızın herkese ücretsiz test ve tedavi imkanı sağlanmıştır. Türkiye krizin erken döneminde AB İlerleme Raporu'nda yer alan değindiğim hususlar küresel salgına karşı savaşımızı küresel standartlarda verdiğimizi göstermektedir. Bu standartlar başarımızın bir kısmını değerlendirmeye dönüktür” diye konuştu.

"Virüs taramalarına başladık"

Temmuz ayından itibaren normalleşme dönemine geçtiğini hatırlatan Koca, “Sınırlamalar kalktı. Ülkeler arasında gidiş ve gelişler yine ülkelerin koyduğu günlük vaka sayılarının belli düzeyin altında olması şartıyla başladı. Bu dönemin yeni gereklilerine uygun olarak virüs taramalarına başladık. Bu taramaları havaalanlarında, yurtdışına gidenlere, cezaevinde bulunanlara, asker, sporcu, organize çalışanlarına yapıyoruz. Bugüne kadar havayoluyla yurtdışına gidenlerde yaptığımız test sayısı 490 bin 480’dir. Bu taramalarda bin 226 kişide test pozitif çıkmıştır” dedi.

“15 Ekim'de bu saha taramasını tekrarlıyoruz”

15 Ekim’de saha taramasına tekrar başlanacağını vurgulayan Koca şu ifadelere yer verdi:
“Daha önce enfeksiyonun yaygınlığı ve bağışıklık durumunu ölçmek için 153 bin kişiyi kapsayan bir saha taraması yapmış, sonuçlarını da kamuoyuyla paylaşmıştık. 15 Ekim'de bu saha taramasını tekrarlıyoruz. Toplumunun tamamını yansıtacak büyüklükte örneklendirme üzerinde çalışma yapıyoruz. Hem belirtisiz olduğu halde testi pozitif çıkan taşıyıcı vakaları hem de antikor testleriyle daha önce virüs kendisine bulaştığı halde bunu fark etmemiş fakat sonuçta bağışıklık geliştirmiş kişileri tespit etmiş olacağız. Bu çalışma bize toplumun tamamı hakkında fikir verecektir. Pandeminin ilerleyen aylarında yurt dışına gidip gelenler, dış alanlarda tedbirlere uyanlar toplumca disiplinli olduğumuzu belirtiyorlar. Törenler ve toplu etkinliklerin olduğu ayları geride bıraktık. Kapalı alanlar çok önem kazandı. Aynı işyerinde çalışan kişilerin tedbir almadıklarını duyuyoruz. Maske kuralından ödün verilmemelidir”

"Risk tabana yayılıyor"

Maskenin bazı bilim adamlarınca aşı benzeri bir konu olarak kabul edildiğini hatırlatan Koca, “Aşı konusunda salgına karşı tam bir güvence olarak görülmemelidir. Korona virüs bulaştığı kişide 2 veya 3 hafta sonra iz bırakmayacağı hatta fark edilemeyeceği gibi bu süre hayatın en çetin günleri de olabilir. Aşı konusunda gelişmeler ise çok yol alınmasına rağmen böyle kısa günlerde ifade edilemez. Aşı yaygın olarak yapılabileceği güne kadar kendini virüsten koruyabilenler için bir çare olacaktır. Aşı kendisini virüsten koruyamayanlar için çare değildir. Salgında başta çok sıkı tutulan tedbirler yorgunluk sebebiyle gevşiyor. Virüsün yol açtığı hastalık ve tedavisi hakkında çok daha bilgi sahibi olmakla birlikte risk tabana yayılıyor. Testi pozitif çıkanların ve bunların temaslıların izolasyon kuralına uyması şarttır. Bakanlık olarak gerekli önlemleri alıyoruz. Belirgin semptomu olan kişilerin sağlık kuruluşlarına bir an önce başvurmalarını istiyoruz. Ağır hastalar bunlar arasından çıkıyor. İzlediğimiz strateji tedbir ve koruma, tanı ve izolasyonla normal yaşama dönüştür” ifadelerine yer verdi.

HES uygulaması

HES’ten her vatandaşın yararlanması gerektiğini ifade eden Koca, ”Girip çıkacağınız yerin risk durumunu HES'le öğrenebilirsiniz. HES korona virüs konusunda güncel tüm verileri içeren bir nevi haritadır. Bizler sahada her türlü tedbiri almak ve bütün şüphelilere ulaşmak için seferberlik halindeyken bütün pozitifleri takip altında tutarken sizler de lütfen HES'ten yararlanın” dedi. Son 6 haftadır Türkiye’nin bazı bölgelerine ziyaretlerde bulunduğunu anımsatan Koca, “Salgınlar yerinde müdahaleleri gerektiriyor. Biz de bu sebeple son 6 haftadır ülkenin bazı bölgelerine ziyaretlerde bulunduk. Vakaların artış gösterdiği bölgelerde sebepleri ortaya çıkararak ek tedbirler aldık. Son bir hafta içinde İstanbul, Bursa, Denizli, Kahramanmaraş’ın olduğu bazı illerimizde artışlar oluştu. Geçtiğimiz pazartesi günü yüz yüze eğitimde planlanan ikinci aşama ortaya kondu. Salgında başarı kazandıkça hayatın her alanında sırayla eski düzene kavuşacağımız aşamaya yaklaşıyoruz. Hem DSÖ hem AB ilerleme raporunda bahsettiği salgınla mücadele stratejimizle bu işin üstesinden alnımızın akıyla geleceğiz, şüpheniz olmasın, sizden istediğimiz sabır, sebat ve bilhassa da girdiğimiz aylarda tedbirlere harfiyen uymaktır” diye konuştu.

“Ortak çalışma grubumuz şu anda 4 farklı aşı üzerinden çalışmaktadır”

Ortak çalışma grubunun 4 farklı aşı üzerinde çalışıldığını belirten Koca, “Çalışmalarını kamuoyunda sürdürmeyen tek hedefleri olan aşıya kilitlenen bir kurulumuz daha var. Temmuz ayında oluşmaya başlayan yerli ortak çalışma grubunda biraz daha yol alınmasını bekleyerek size detaylı bilgi vermedim. Bugün bu aşamaya geldiğimize inanıyorum. Aşı ortak çalışma grubunda diğer aşı çalışmalarını doğrudan yürüten uzmanlar da bulunmaktadır. Türkiye’nin aşı çalışmaları bu bilim insanlarına bağlı 600 kişilik bir ekip tarafından sürdürülmektedir. Ortak çalışma grubumuz şu anda 4 farklı aşı üzerinden çalışmaktadır. Başka çalışmalar da vardır. Aşı çalışmalarını yürüten ekiplerimiz sonuca en kısa zamanda ulaşmak için rekabet içinde, birbirinin başarısı için de dayanışma içindedirler. Şu an aşılardan ikisi insan deneyi aşamasına yakındır. Aşı çalışmaları Sağlık Bakanlığımızın himayesi altındadır. Bakanlığımıza bağlı TÜSEP bilimsel ve teknolojik alanda ülkece gurur duyduğumuz TÜBİTAK bu çalışmaların öne çıkan aktörleri arasındadır” açıklamasında bulundu.

Bulaşıcı hastalıkların geçmişine bakıldığında aşıların kolay bulunmadığını belirten Koca, “Kızamık aşısı 7 yılda, boğmaca aşısı 8 yılda, çocuk felci aşısı 20 yılda, grip aşısı 14 yılda geliştirilmiştir. Bilimsel bilginin üzerine o tarihlere kıyasla kat kat bilgi eklenmiş, teknolojisi mukayese edilmeyecek derecede ilerlemiştir. Bugün ki durum elbette farklı olacaktır ama işin doğasında bir zorluk olduğu da bilinmektedir. Salgının başlangıcında aşı için öngörülen zaman en az 12 ortalama 18 aydır. Salgın 1 yılını doldurmaya yaklaşırken gerçekten önemli gelişmeler ortaya kondu. Çin, Rusya, İngiltere ve bazı ülkeler insan üzerinde deneye geçtiklerini bildirdiler. Fakat bunların hiçbiri satın almak istediğinizde her şeyiyle sonuçlanmış bir aşı taahhüdünde bulunamamaktadırlar. Bilim şuanda umut olmayı kabul etmekte kesin vaadi erken görmektedir. Aşı konusunda dünyadaki durum budur, umut çok yüksek olmakla birlikte temkini ve tedbiri elden bırakmamak gerekmektedir” ifadelerine yer verdi.

“2 aşı adayımız hayvan deneyleri başarıyla tamamlanmış sıra gönüllüler üzerinde yapılacak deneylere gelmiştir”

Türkiye’deki aşı çalışmaları hakkında bilgi veren Koca, “Türkiye’deki aşı çalışmalarıyla diğer bazı ülkelerdeki aşı çalışmaları arasında fark hayvan deneylerinden insan üzerinde yapılacak deneylerin üstünde bir farktır. Sonuca daha yakın görünen 2 aşı adayımız hayvan deneyleri başarıyla tamamlanmış sıra gönüllüler üzerinde yapılacak deneylere gelmiştir. Aşı bu salgına karşı insanlığın bir zaferi olacaktır. Bu zaferi elde edecekler arasında sizin konuştuğunuz dili konuşan sizin okuduğunuz okullardan yetişen bilim inşalarından kuşkunuz olmanız. Bilim imkan ve adanma işidir. Türkiye aşının gerektirdiği tüm teknolojik imkanları bilim insanlarına sunmuş durumdadır. Bilim insanlarımız da bu konuyu hayatların temel meselesi haline getirmiştir. Sizlerden bilim insanlarımıza inanmanızı, önerdikleri tedbirlere, maske, mesafe ve temizlik kuralına uymamızı, sağduyu içinde yılgınlık göstermeden devam ettirmenizi istirham ediyorum. Aşı tüm denemelerden başarıya geçip üretilene kadar elimizdeki güç tedbirdir” şeklinde konuştu.

Bakan Koca: “Çok yakınız, birinci aşının dolumu bugün bitti”

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Birinci aşının dolumu bugün bitti. 2 haftalık dönem sonrası gönüllüleri almış olacağız. Yani çok yakınız, dolumu bugün bitti, sterilite ile ilgili çalışmalar da yarından itibaren başlamış oluyor” dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı sonrası düzenlenen basın toplantısında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Son günlerde il bazlı artan vakaların sorulması üzerine Bakan Koca, “Vatandaşımızla birlikte özellikle tedbirlere hassasiyetle uyarak, maskenin altını çiziyorum, çünkü önümüzdeki dönem viral enfeksiyonların yoğun olacağı bir dönem. Ama bu üst solunum yolu, yani damlacık yoluyla bulaşan bütün enfeksiyonlara yönelik maskenin ve mesafenin son derece önemli olduğunu yüzde 90'ların üzerinde koruduğunu biliyoruz. Bu anlamda önümüzdeki günlerde bu üst solunum yolu enfeksiyonlarının daha da azalabileceğini, eğer maske ve mesafe kurallarına uyarsak göreceğimizi düşünüyoruz, Güney yarım kürede görüldüğü şekilde. Özellikle Güney yarım kürede gribin belirgin şekilde azaldığını görüyoruz. Maskenin aşı benzeri bir reaksiyon oluşturduğunu da biliyoruz. Yani virüs yükünü azaltan bir özelliği olduğunu da biliyoruz. Virüs yükünü azalttığı için aşı benzeri bir rolünün olduğunu ifade edebiliriz. Yani daha ağır geçirmeme durumunun da olabileceğini söyleyebiliriz. Onun için maskeyi ve tedbirlere uyumu hassasiyetle uygulamak noktasında toplum olarak son derece önemli” cevabını verdi.

“Semptomu olan testi pozitif olan kişileri hasta olarak tanımladık zaten”

Vaka ve hasta tanımlarının sorulması üzerine cevap veren Bakan Koca, “Türkiye olarak pandemideki mücadelemizi vaka hasta kavramlarına indirgeyerek gölgelemeliyelim. Biz özellikle tedavi rehberimizde semptomu yani bulgusu olan kişilere test yapan ülkeler arasındayız. Oxford'un hazırladığı dünya haritasında Türkiye olarak biz semptomu olan kişilere test yapan ülkeler arasında yer alıyoruz. Bu semptomu olan kişilere yaptığımız testler dışında Temmuz ayından itibaren de bizim özellikle kesitsel taramalar, yani ülkeler arası geçişlerin olduğu dönemde havaalanında gele ya da yurtdışına gidenlere yapılan testler. Askeri celp ve terhis döneminde yapılan testler, cezaevinde yapılan testler, sporculara yapılan testler, OSB'lere yapılan testler gibi kesitsel yaptığımız taramalar oldu. Ayrıca saha taramalarımız oldu. Daha önce 153 bin kişiye yapılan bir testti. Yarından itibaren de haneler tespit edildi, mümkün mertebe geç olmadan saha çalışmasını tekrarlamak istiyoruz. Dolayısıyla bu tablo Temmuz ayından itibaren gündeme gelen ve bizim hasta olarak tanımladığımız semptomu olan testi pozitif olan kişiler olarak tanımladık zaten. Semptomu olan testi pozitif olan kişileri hasta olarak tanımladık zaten. Daha önce bu kesitsel taramalar olmadığı için vatandaşa karşı daha şeffaf olmak anlamında “hasta” tanımını kullandık. Bu kesitsel taramaları da yer yer bildiriyor olmuş olacağız. Açıkladığımız rakamları DSÖ ile paylaşıyor olacağız” şeklinde konuştu.

“Özellikle bu dönemde yüz yüze eğitimin başladığı öğrenciler arasında salgının seyrini biz bilmek istiyoruz”

Üniversitelerde yüz yüze eğitimin başlayıp başlamayacağının sorulması üzerine cevap veren Bakan Koca, “Özellikle bu dönemde yüz yüze eğitimin başladığı öğrenciler arasında salgının seyrini biz bilmek istiyoruz. Bilim Kurulunda da bugün konuşulmuş oldu. 2 hafta geçtikten sonra başlayan, yaş grubuyla ilgili vaka seyrini, sayılarını tekrar değerlendirip gerektiğinde kademeli olarak da geçmiş olacağız. Burada salgının seyri, yüz yüze eğitimle yaş gruplarındaki dağılımın nasıl şekillendiğini gördükten sonra gündeme alınmış olur. Dolayısıyla önümüzdeki 2-3 haftanın değerlendirmek için önemli olduğunu düşünüyorum. Bilim Kurulunun da bugün değerlendirmesi bu yönde oldu” diye konuştu.

“Çok yakınız, dolumu bugün bitti, sterilite ile ilgili çalışmalar da yarından itibaren başlamış oluyor”

Yerli aşıların ne durumda olduğunun sorulması üzerine cevap veren Bakan Koca, “Daha önce bahsettiğim bir aşının üretim aşamasına söylemiştim. İkinci aşının da çok yakın olduğunu ifade ettim. Birinci aşının dolumu bugün bitti. Yarından itibaren sterilite safhasına geçilmiş olacak. Zannediyorum sterilite çalışmaları da 2 hafta kadar sürmüş olacak. Bu arada aşı yapılacak kişilerin tespiti ve o kişiler üzerinde karantina ve uygulanacak testlerle ilgili bir zaman dilimi söz konusu olmuş olacak. Bu 2 haftalık dönem sonrası gönüllüleri almış olacağız. Yani çok yakınız, dolumu bugün bitti, sterilite ile ilgili çalışmalar da yarından itibaren başlamış oluyor” ifadelerini kullandı.

“Sağlık çalışanlarımız içinde testi pozitif olanların sayısı 40 bini geçti”

Test sonucu pozitif çıkan ve vefat eden sağlık çalışanlarının sorulması üzerine cevap veren Koca, “Sağlık çalışanlarımızın özellikle, pozitif olan, semptomu olan ya da olmayan. Biz çünkü riskli grupta çalışan, Covid servisi, poliklinik, yoğun bakım, acil gibi alanlarda çalışan sağlık çalışanlarımızı, talepleri halinde haftalık taramalarını yapıyoruz. Bunu başladık biliyorsunuz. Sağlık çalışanlarımız içinde testi pozitif olanların sayısı 40 bini geçti. Hayatını kaybeden, testi pozitif olan sağlık çalışanlarımızın sayısı da son dönem arttı maalesef. Sayıları 100’ü geçti, 107 olduğunu söyleyebilirim. Yakınlarına baş sağlığı, hepimize baş sağlığı, Allah'tan rahmet diliyorum” açıklamasında bulundu.

Mehmet Kalay - Utku Şimşek

Bilim Kurulu sonrası önemli açıklamalar: Son 24 saatte korona virüsten 57 kişi hayatını kaybetti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da Üç Aylar başlangıcında Terzibaba Külliyesi’nde sabah namazı programı düzenlendi Erzincan’da Üç Aylar’ın başlaması dolayısıyla İl Müftülüğü tarafından Terzibaba Külliyesi’nde özel bir sabah namazı programı düzenlendi. Programa vatandaşlar yoğun ilgi gösterirken, manevi bir atmosferde geçmesi dikkat çekti. Sabah namazının hep birlikte kılınmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti yapıldı ve dualar edildi. İl Müftülüğü yetkilileri, programın Üç Aylar’ın ruhuna uygun şekilde düzenlendiğini belirterek, vatandaşların bu dönemi ibadet ve dua ile değerlendirmelerinin önemine değindi. Programa katılan vatandaşlar, bu tür dini etkinliklerin toplumsal birlik ve dayanışmayı güçlendirdiğini ifade ederek, manevi duyguların pekişmesine vesile olduğunu söylediler. İl Müftülüğü yetkilileri, ilerleyen günlerde Üç Aylar boyunca çeşitli dini sohbet, mevlit ve programların da düzenleneceğini duyurdu. Erzincan’da düzenlenen sabah namazı programı, hem bireysel hem de toplu ibadet imkanını sunarak, vatandaşlara ruhani bir deneyim yaşattı. Etkinlik, yerel halkın dini değerler ve toplumsal bağlılık açısından bir araya gelmesini sağladı ve özellikle aileler ile gençlerin yoğun katılımıyla dikkat çekti. İl Müftülüğü, Üç Aylar boyunca bu tür programların devam edeceğini belirterek, vatandaşları dini faaliyetlere katılmaya davet etti. Bu sayede hem manevi kazanımlar sağlanacak hem de toplumda birlik ve beraberlik duygusu pekiştirilecek.
Kocaeli 7 kez üst üste Türkiye şampiyonu olmuştu, bugün sporu bıraktı Artistik Buz Pateni’nde üst üste elde ettiği başarılarla piste imzasını atan ve uluslararası organizasyonlarda Türkiye’yi başarıyla temsil eden milli sporcu Burak Demirboğa kariyerini noktaladı. Alkışlar arasında son kez piste çıkan başarılı sporcu, "25 yılın ardından sporculuğumu sonlandırdığım için mutlu, huzurlu ve hüzünlüyüm. Geriye bakınca pişman olmayacağım. Başardıklarım için mutluyum" dedi. 18-21 Aralık tarihleri arasında Kocaeli’de düzenlenen Artistik Buz Pateni Türkiye Şampiyonası son günkü büyükler kategorisi performanslarıyla tamamlandı. Kocaeli Olimpik Buz Sporları Salonu’ndaki şampiyonanın son gününde Buz Pateni Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Derya Aksoy, Kocaeli Gençlik ve Spor İl Müdürü Gökhan Yavaşer de takip etti. Şampiyonanın son gününe, 7 yıl üst üste Türkiye şampiyonu olan ve 235 puanlık rekoru elinde tutan milli sporcu Burak Demirboğa’nın son kez piste çıkarak veda etti. Son şampiyonada sporculuk kariyerini 186.77 puanla ikinci olarak noktalayan başarılı milli sporcuya gösterilen yoğun ilgi, sevgi ve saygı zaman zaman duygusal anların yaşanmasına neden oldu. "25 yılın ardından sonlandırdığım için mutlu ve hüzünlüyüm" Kariyerine antrenör olarak devam etmeyi planlayan başarılı sporcu Burak Demirboğa, duygularını İHA mikrofonuna paylaştı. Demirboğa, "Ağabeyimin başlamasının ardından onu takip ederek buz sporculuğuna başladım. Burada başladık. 25 yılın ardından bu buzda sporculuğumu sonlandırdığım için hem mutluyum, huzurluyum, biraz da hüzünlüyüm. Ama başardıklarım ve yaptıklarım için mutluyum. Geçmişe baktığımda pişman da olmayacağım. Emekleri ve destekleri için aileme, hocalarıma, federasyonumuza, herkese teşekkür ederim" dedi. "Olimpiyat kotası için beklemiştim. Bu sene sonlandırmam planlanan bir şeydi" Burak Demirboğa, sporu bırakma kararını ve kariyerinin devamıyla ilgili şunları söyledi: "Uzun yıllardır bu seneye göre kendimi planlamıştım. Olimpiyat kotası almak için beklemiştim. Onu da kaçırdık, alamadık. Bu sene sonlandırmam planlanan bir şeydi. Bundan sonra antrenörlük kısmında devam edeceğim. Kendi antrenörümün yanında yeni sporcular yetiştirmek için mücadelemize devam edeceğiz. Bundan sonra buzdan kopamam. Doğduğumdan, gözümü açtığımdan beri buzun içindeyim. Yine buz pistinde bu sefer pistin dışında devam edeceğim." "Benden iyi sporcular yetiştirmeyi hedefliyorum" Başarılı sporcular yetiştirmeyi hedeflediğini sözlerine ekleyen Demirboğa, "7 kere Türkiye şampiyonu oldum. 6 kere Avrupa ve Dünya Şampiyonası’nda ülkemizi temsil ettim. Avrupa Şampiyonası’na finallere kalmayı 4 kere başardım. Bir de challenger seride tek madalya sahibiyim. Bu şekilde kariyerimi sonlandırmış oldum. Benim yaptığımın daha iyisini yapacak sporcular yetiştirmek hedefindeyim. İnşallah gelecek sporcular çok daha üstünü başarabilir" temennisinde bulundu. "Antrenörüm şansımdı. İlk Avrupa şampiyonamda finallere kaldığım anı hiç unutamıyorum" 25 yıllık süreçte unutamayacağı olay ve kişileri de paylaşan Demirboğa, "Kişi kesinlikle antrenörüm. Çok şanslıyım o konuda. Allah bana böyle bir antrenör nasip etti. Onun sayesinde, buz içinde ve buz dışında, her yerde yanımdaydı. Sürekli beni motive etti. Bu konuda çok şanslıydım. Unutmadığım olaylar ise; ilk Avrupa şampiyonasında finallere kaldığım anı hiç unutamıyorum. Benim için de, Türkiye için de çok mutluluk vericiydi. Bir de challenger seride tek madalya olduğum ilk yarışmada da çok farklı duygular hissetmiştim. Bu iki anım mutluluk ve gurur vericiydi" diye konuştu. "Aileler çocuklarını güvenle buz pistine gönderebilir. Korkuları olmasın" Son olarak çocuklarını buz sporlarına göndermek isteyen ailelere mesaj veren milli sporcu Burak Demirboğa, "İnsanlar buzu duyunca tedirgin olabiliyor. Ayaklarını kırarım ya da kafamı vururum korkusu falan oluyor. Ama diğer sporlara göre çok daha az riskli bir spor. Çünkü sakatlık oranına baktığınızda hiç korkulacak düzeyde değil. Tabii ki sakatlık da oluyor. En bilindik spor olan futbolda çok daha fazla sakatlık yaşayabiliyorlar. Buz pistine çok rahat bir şekilde, güvenle gönderebilirler. Akıllarında soru işaretleri olmasın" ifadelerini kaydetti. Antrenör Rana Belkıs Göçmen: "Birlikte bir devri kapattık" 25 yıl boyunca Burak Demirboğa’yı çalıştıran, önemli müsabakalarda kürsüye taşıyan antrenör Rana Belkıs Göçmen, "Burak ile beraber bir çeyrek asrı, bir devri kapattık. 6 yaşında teknik olarak çalışmaya başladık ama ben onu 4 yaşından beri tanıyorum. Çalıştırmak için çok peşinden koştum. ‘Asla bir kadın hoca ile çalışmam’ diyerek ağladığı günlerden bugünlere diyebilirim. 25 senedir hiç ayrılmadan; iyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla büyük bir savaşın içinden geçerek 25 seneyi tamamladık. Hala çok formda. Çok formda ama zamanı gelmişti, tatlı bitirmek istedik. Bundan sonra Burak ile beraber çok daha iyi sporcular yetiştirip olimpiyatlara hazırlanmaya çalışacağız. Çok büyük ihtimalle beraber çalışacağız. Kocaeli’de çok yetenekli sporcular var. Bugünün junior şampiyonu keza yine Kocaeli’den. Bundan sonra yola beraber devam edeceğiz" şeklinde duygularını paylaştı. Gökhan Yavaşer: "Türk sporuna verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür ederim" Kocaeli Gençlik ve Spor İl Müdürü Gökhan Yavaşer, ise başarılı kariyere sahip sporcu hakkında şöyle konuştu: "Burak Demirboğa güzel bir kariyerin ardından sporu bıraktı. Türk sporuna ve özellikle Kocaeli’mize ve milli takıma verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür ediyorum. Kocaeli birçok branşta şampiyon sporcular yetiştiriyor. Olimpiyat ve Avrupa şampiyonları yetiştiriyor. Bu sporculardan biri de Burak. İnşallah Burak teknik adam olarak ülkemize hizmet edeceğini düşünüyorum. Daha birçok şampiyon sporcular yetiştirecek. Emeği geçen anne ve babasına, ailesine, antrenörüne, tüm ekibe, gençlik ve spor ekibine, bakanlığımıza ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Kocaeli’nin ve ülkemizin sporcu için çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu. Yeni Türkiye şampiyonu en güçlü rakibine duygusal veda etti Son olarak bu yıl kürsünün en tepesine çıkan ve ikinci kez Türkiye şampiyonluğunu elde eden Alp Eren Özkan, buza veda eden güçlü rakibiyle ilgili değerlendirmede bulundu. Alp Eren Özkan, "Burak abiyi çok uzun zamandır tanıyorum. 10-12 yaşındayken onun ilk Türkiye şampiyonluğunda bende minikler kategorisindeydim ve ailesiyle birlikte onun şampiyonluğunu kutlamıştım. Kendisiyle çok iyi bir ilişkimiz var. Bana çok iyi rol model oldu. Onunla mükemmel zamanlar geçirdik. Buz patenini bana çok iyi anlattı, tanıttı. Onunla buzu paylaşmak benim için gurur verici. Sporu inanılmaz derecede ilerleten, bir önceki nesil için imkansız görünen şeyleri norm haline çeviren ve çocuklar için çok güzel yol açan bir sporcumuz. Burak ağabey onu ne kadar çok sevdiğimi biliyor. Onunla son kez buzu paylaşmak benim için de gurur vericiydi. Onu çok seviyorum" ifadelerini kaydetti. "Umarım benim yaptığımın çok üstünde başarılar elde edecektir" Türkiye şampiyonluğunda birincilik kürsüsünü devrettiği Alp Eren Özkan’ın kendisiyle ilgili değerlendirmesi üzerine Burak Demirboğa, "Geçen sene de Türkiye şampiyonu o olmuştu. Ben ondan önceki 7 yılın şampiyonu oldum. Onun için çok gururlu ve mutluyum. Umarım benim yaptığımın çok daha üstünde başarılar elde edecektir. Yolu açık olsun. Hep destekçisiyiz ve bundan sonra takipçiyiz. Elimizden ne geliyorsa ona yardımcı olacağız" diye karşılık verdi.