GÜNDEM - 24 Ekim 2020 Cumartesi 09:38

Bilim Kurulu Üyesi İlhan: “İstanbul ve Doğu Marmara’da iller arası geçişler ile birlikte vakaların arttığını görüyoruz”

A
A
A
Bilim Kurulu Üyesi İlhan: “İstanbul ve Doğu Marmara’da iller arası geçişler ile birlikte vakaların arttığını görüyoruz”

Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, "İstanbul’da şöyle düşünmek gerekiyor, Tekirdağ, İstanbul, Kocaeli ve Bursa. Burada iller arası geçiş çok fazla. Bursa’da insan oturuyor, gelip Kocaeli’nde çalışıyor. Ya da Kocaeli’nde çalışıyor, İstanbul’da ikamet ediyor. Tekirdağ’a gidip geliyor. Böyle baktığımız zaman bu geçişler ile birlikte vakaların arttığını görüyoruz” dedi.

Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, son zamanlarda İstanbul başta olmak üzere Doğu Marmara bölgesinde Covid-19 hasta sayılarında oluşan artışın bu iller arasında geçişkenliğin çok fazla olması ile bağlantılı olabileceğini söyledi. Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlhan, ayrıca Türkiye genelinde havaların soğuması ile beraber kapalı alanlarda toplanmaların arttığını ve bu sebeple de hasta sayılarında bir artış yaşandığını vurguladı.

“Ankara’da son dönemde başlayan artışta kapalı alanlarda daha çok bir araya gelmenin etkisi var”

Ankara’da son haftalarda az da olsa bir hasta artışı olduğunu ve bunun en büyük sebebinin kapalı ortamlarda kalabalık buluşmaların artması olduğunu belirten Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlhan, “Korona virüs gibi solunum yoluyla bulaşan hastalıkların rezervuarı insan olduğu için insan hareketliliğinden çok etkileniyor. Örneğin Ankara’da biliyorsunuz Eylül ayının başlarında çok zor zamanlar yaşadık. Son 3-4 haftadır daha iyi gidiyorduk açıkçası. Ama geçen haftadan itibaren biz de gözlemledik. Kendi Gazi Üniversitesi Tıp Fakültemizde de yüzde 4-5’lik artışlar oldu başvurularda. Aynı şey Ankara’da diğer hastanelerde de oldu. Bakan Koca da bunu söylemişti. Burada tabi Ankara’daki kontrol sisteminden sonra, özellikle sahada yapılan filyasyonun Ankara’da salgının azalmasında çok büyük etkisi oldu. Sahada tek tek araç içerisinde bekledi filyasyon ekibindekiler. Bunlar içerisinde, Sağlık Bakanlığı çalışanları var, merkez teşkilattan var. Hatta bizim üniversiteden asistanlarımız, halk sağlığı, aile hekimliği, diş hekimliği asistanlarımız da Sağlık Bakanlığı’nın filyasyon sistemine destek oldular. Saha da gidilip tek tek temaslı taraması yapıldığı için, Ankara’da iyi bir kontrol sağlandı. Fakat son dönem artışta ise aynı şart İstanbul için de geçerli. Ama son dönem artışta Ankara’da kapalı alanlarda daha çok bir araya gelmenin, bulunulan yerlerde havalandırmanın yapılmamasının çok etkisi var. Bunu çok net görüyoruz. Havaların soğuması ile birlikte insan davranışları üşüme yaklaşımını daha çok benimsiyor ve bu şekilde de havalandırma da olmayınca hastalık artıyor” şeklinde konuştu.

Bilim Kurulu Üyesi İlhan: “İstanbul ve Doğu Marmara’da iller arası geçişler ile birlikte vakaların arttığını görüyoruz”

“İstanbul ve Doğu Marmara’da iller arası geçişler ile birlikte vakaların arttığını görüyoruz”

İstanbul’da son dönemde yaşanan hasta artışının Ankara’da da bir süre önce yaşandığını hatırlatan Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlhan, “İstanbul’da da aslında benzer bir süreç oldu. Fakat İstanbul bu sürecini geç yaşadı. Çünkü İstanbul’da biliyorsunuz hala tatil beldelerinde insanlar devam ediyordu izinlerine. Veya geçişkenlik çok fazlaydı. Yani bakıyorsunuz, Selim Paşa’da, Silivri’de veya Çeşme’de, Bodrum’da İstanbul’da yaşayan insanlar var. Bunların dönmesi ile beraber, örneğin İzmir bölgesinde hasta sayıları azaldı. Hepimizin gözlemlediği gibi Muğla bölgesinde azaldı. Bunların dönüşü ile beraber bu defa İstanbul’da bir hasta sayısında artış meydana geldi. Aynı zamanda İstanbul’da hatta şöyle düşünmek gerekiyor, Tekirdağ, İstanbul, Kocaeli ve Bursa. Burada iller arası geçiş çok fazla. Bursa’da insan oturuyor, gelip Kocaeli’nde çalışıyor. Ya da Kocaeli’nde çalışıyor, İstanbul’da ikamet ediyor. Tekirdağ’a gidip geliyor. Böyle baktığımız zaman bu geçişler ile birlikte vakaların arttığını görüyoruz. Sadece İstanbul olarak değil, İstanbul ve Doğu Marmara olarak bunu tanımlamak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

“İstanbul’da sosyal yaşamın Ankara ve diğer bölgelere göre çok daha fazla olması ve genelde de havalandırmanın yapılmaması şuan ki artışın nedeni gibi görünüyor”

İstanbul özelinde salgının son zamanlarda çok yayılmasının, şehirdeki sosyal yaşantının diğer illere göre çok daha fazla olması ve kapalı alanlarda toplanmaların artmasının önemli etken olduğunu belirten Prof. Dr. İlhan, “Aslında devlet pek çok önlem aldı biliyorsunuz. Kamuda esnek çalışma söz konusu oldu. Yine özel sektör için de uygulanabilecek şekilde kademeli çalışma söz konusu oldu. Özellikle İstanbul için 8 buçukta mesaiye başlayanların, 9 buçuk, 10 buçuk gibi kademelendirilmesi istendi ama çalışma hayatında buna çok uyum gösterilmediğini görüyoruz. Buna uyum gösterilmemesi ile beraber, insanların daha çok toplu taşıma araçlarında beraber olması, bunun üzerine kapalı ortamlarda bulunulan yerlerde havalandırılmanın yapılmaması ve yine özellikle İstanbul özelinde söylüyoruz, sosyal yaşamın Ankara ve diğer bölgelere göre çok daha fazla olması ve genelde de havalandırmanın yapılmaması şuan ki artışın nedeni gibi görünüyor. Aslında 2 bin, ya da bin 800 ya da 2 bin 200, günlük rakamlardan değil de trendden konuşmak gerekiyor. Son 1 haftaya baktığımızda, pazartesi gününden bugüne bin 800, 2 bin gibi bir artış söz konusu. Tabi önlememiz gereken en önemli konu yeni hastaların oluşmasını engellemek” diye konuştu.

Utku Şimşek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Türk balıkçı tekneleri okyanusları mesken tuttu Türkiye’de bin 600 kadar endüstriyel balıkçı teknesi bulunurken bu tekneler yurt içi ve yurt dışı sularda avcılık yapıyor. Ülkemizde denizlerde 15 Nisan’da başlayan av yasağının ardından bazı balıkçı tekneleri ağırlıklı olarak Atlas ve Hint Okyanusu’na yönelerek avcılık yapıyor. Türkiye, Afrika ülkeleri başta olmak üzere 12 ülkeyle balıkçılık konusunda antlaşması yaparken, 15 ülke ile de antlaşma yapmak üzere müzakereler sürüyor. Türkiye’den yapılan uluslararası anlaşmalar kapsamında Türk balıkçı gemileri ağırlıklı olarak Atlas Okyanusu’nun Batı Afrika sahilleri olmak üzere Fas, Moritanya, Fildişi Sahili, Somali gibi ülkelerin sularında tıpkı Karadeniz, Ege, Marmara ve Akdeniz’de olduğu gibi farklı balık çeşitlerini avlıyor. Uluslararası sularda avlanan gemilerin çoğunluğunu Doğu Karadeniz’den giden balıkçı gemileri oluştururken, Türkiye şu ana kadar Afrika ülkeleri başta olmak üzere 12 ülkeyle balıkçılık konusunda antlaşması yaptı. 15 ülke ile anlaşma yapmak üzere müzakereler devam ediyor. Türkiye karasuları dışında onlarca balıkçı teknesi, 2 binin üzerindeki tayfası ile avlanma yaparken, son yıllarda ülkemizde gerek iklimsel değişiklik gerekse çevresel faktörlerden dolayı su ürünleri avcılığı üretiminde yaşanan dalgalanmalar endüstriyel balıkçılık yapan balıkçı teknelerinin zor duruma düşmesine neden oluyor. Hem balıkçıların avlanma miktarını nispi olarak artırmak hem yeni ürün alanları bulmak için son yıllarda Türkiye su ürünleri üretiminin olduğu ülkelerle beraber ikili balıkçılık antlaşmaları yaparak bu doğrultuda Atlas ve Hint Okyanusu’nun yolunu tuttu.
Kayseri ERÜ, THE 2024 Asya Üniversiteleri sıralamasında ilk 500’de Dünyanın en itibarlı üniversite derecelendirme organizasyonlarından birisi olan Times Higher Education (THE) 2024 Asya Üniversiteleri Sıralaması açıklandı. Açıklanan sıralamaya göre Erciyes Üniversitesi (ERÜ) en iyi 401-500 üniversite aralığında sıralanarak önemli bir başarı elde etti. THE 2024 Asya Üniversiteleri Sıralaması açıklandı. 2023 yılına ait kurumsal veriler dikkate alınarak gerçekleştirilen THE Asya 2024 sıralamasında Türkiye’den 75 üniversite sıralamaya girdi. Açıklanan sonuçlara göre, ERÜ en iyi 401-500 üniversite aralığında sıralanarak önemli bir başarı göstererek, devlet üniversiteleri arasında ise 13. sırada yer aldı. THE Sıralama Sistemi Asya üniversitelerini, dünya üniversiteleri sıralamasında kullandığı Öğretim, Araştırma Ortamı, Araştırma Kalitesi, Endüstri ve Uluslararası Görünürlük olmak üzere 5 ana başlıkta 18 göstergeye göre derecelendirmekte olup, toplam puan belirlenirken Araştırma Kalitesi yüzde 30, Araştırma Ortamı yüzde 28, Öğretim yüzde 24.5, Endüstri yüzde 10 ve Uluslararası Görünürlük ise yüzde 7.5 oranında ağırlığa sahip bulunmaktadır. Erciyes Üniversitesi’nin kuruluşundan itibaren her zaman kendinden söz ettiren ve her zaman üst derecelerde yer alan bir Üniversite olduğuna dikkat çeken ERÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Altun, bu önemli başarıya katkı sağlayan tüm ERÜ mensuplarına teşekkür etti.
Amasya Türkiye şampiyonu güreşçi Kaan Buğra Yüksel ve arkadaşları şehir turu attı Okullar Arası Küçükler Serbest Güreş Türkiye Şampiyonası’nda Türkiye şampiyonu olan güreşçi 13 yaşındaki Kaan Buğra Yüksel ve madalyalar kazanan arkadaşları Berat Öztürk ile Emirhan Kadir Şehri, döndükleri memleketleri Amasya’nın Taşova ilçesinde araçlarla şehir turu attı. Taşova Belediyesi Spor Kulübü ve Atatürk Ortaokulu güreşçileri Türkiye şampiyonu Kaan Buğra Yüksel, Türkiye üçüncüsü Berat Öztürk ve Türkiye beşincisi Emirhan Kadir Şehri, Edirne’deki şampiyona sonrası döndükleri memleketlerinde okul arkadaşlarının alkışları eşliğinde belediye başkanının makam aracına binerek konvoyla şehit turu atıp başarılarını kutladılar. Pikapla halkı selamlayarak belediye binasına geçen güreşçilere altın hediye eden Taşova Belediye Başkanı Ömer Özalp, “Sporcularımızı bu başarılarından dolayı kendileri başta olmak üzere hocalarımı, ailelerini kutluyorum. Evlatlarımızdan inşallah dünya birinciliği bekliyoruz. Sonuna kadar yanlarında olacağız” dedi. 6. sınıf öğrencisi Türkiye şampiyonu Kaan Buğra Yüksel, “Birinci olmak çok güzel bir duygu. İnşallah daha da çalışıp, daha büyük dereceler yapmayı düşünüyorum” diye konuştu. Berat Öztürk ve Emirhan Kadir Şehri de daha çok çalışacaklarının sözünü verdiler. Antrenör Abdulkadir Duyum, “Sporcularımın böyle bir başarı elde etmesi bizleri çok mutlu etti. İnşallah daha iyi başarılarla, daha iyi yerlerde bu çocuklarımızı göreceğiz. Bundan sonraki hedefimiz büyük yaş gruplarında sporcularımızı şampiyon olup milli takıma katmak. Sonrasında Avrupa, dünya şampiyonalarına kadar başarı elde etmek ve madalya kazanmak” şeklinde konuştu. Beden Eğitimi Öğretmeni Okan Aydın ile Taşova Gençlik Merkezi Müdürü Sercan Şenel ise sporcularıyla gurur duyduklarını söyledi.