SAĞLIK - 08 Şubat 2021 Pazartesi 09:21

Bilim Kurulu üyesinden kritik uyarı

A
A
A
Bilim Kurulu üyesinden kritik uyarı

Korona virüsle mücadelenin aşılamayla sürdüğü günlerde pandemiye ilişkin konuşan Sağlık Bakanlığı Korona Virüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, “Mevcut önlemleri gevşetmemeyi öneriyoruz, herkes aşılanmadığı müddetçe maskenizi çıkartma şansınız yok” dedi.

Korona virüsle mücadele tüm dünyada sürerken Türkiye’de aşılama çalışmaları da hızla devam ediyor. Aşılanan kişi sayısı 2.5 milyonu geçerken, toplumsal hareketliliğin önüne geçilmesi amacıyla sokağa çıkma kısıtlamaları sürdürülüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Şubat’ta köy okullarının açılacağını açıklarken, 1 Marttan itibaren ise, 8. ve 12. sınıflar ile bazı kademelerin de ders başı yapacağı duyuruldu. Gelişmeler normalleşmeye yönelik soruları da beraberinde getirdi. Sağlık Bakanlığı Korona virüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz da mutasyon geçiren korona virüs, aşı ve önlemlere yönelik açıklamalarda bulundu.

“Mevcut önlemleri gevşetmemeyi öneriyoruz”

Pandemiye ilişkin değerlendirmelerde bulunan Sağlık Bakanlığı Korona Virüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, “Türkiye’de 30-40 binli rakamları görmüştük Kasım ortalarında o döneme göre karşılaştırdığımızda bir kontrolden söz edebiliriz. Şu an 7-8 bin gibi bir vaka bandındayız, açıkçası 5 binlere düşmüşken buralara gelmek bizi biraz kaygılandırıyor. Kaygılanmamızın nedeni sadece rakamlara bakarak değil, biliyorsunuz bir de bu varyant meselesi var. Özellikle varyant 1 dediğimiz bulaşıcılık özelliği yüksek olan hatta hastalandırdığı kişilerde de ölüm oranının daha yüksek olduğuna dair güçlü kanıtlar çıkan varyant bizleri kaygılandırıyor. Çünkü eğer bu varyant yüzünden bu iş artıyorsa önümüzdeki süreçte mevcut önlemlerle bu varyantı kontrol altına almamız pek mümkün olamıyor. O nedenle biraz kaygılanıyoruz ve mevcut önlemleri gevşetmemeyi öneriyoruz herkese” dedi.

“Herkes aşılanmadığı müddetçe maskenizi çıkartma şansınız yok”

Türkiye’de aşılama sürecinin olumlu şekilde seyrettiğini belirten Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, “Şu ana kadar 2.5 milyon aşı yapıldı ciddi bir istenmeyen etkisinin olmadığını görmüş olduk. Tabi ki uzun dönem sonuçları takip edilecek beklenen; uzun dönem sonuçlarının da bununla benzer olacağı yönünde. Hastalığın neden olduğu şeyler o kadar kötü ki, aşı çok kabul edilebilir durumda kalıyor. Aşının neden olduğu herhangi bir ölüm yok şu ana kadar. Ama Korona virüsün dünyadaki ölüm sayısını herkes çok iyi biliyor. Aşının virüse karşı korunması için her iki dozunun yapılmış olması gerekiyor. Yapıldıktan sonra en az 15 gün geçmesi gerekiyor. Aşı özellikle sizi ağır hastalığa karşı koruyor, hastaneye yatmanızı engelliyor ama virüsü alıp boğazınızdan saçmanıza engel olamıyor. Sizin çevrenizde herkes aşılanmadığı müddetçe maskenizi çıkartma şansınız yok. Bütün toplum aşılanmamışsa kimse maskesini çıkaramaz. Çünkü diğerlerine bulaştırabilir. Şu ana kadar yapılan çalışmalarda varyant 1 dediğimiz ve dünyada en çok korkulan, ölüm ihtimali yüksek olan varyant için bu aşılar etkili görünüyor. Varyant 2 ve 3 bir miktar aşının sağladığı bağışıklığı azaltıyor, ama yüzde yüz değil. Aşının bulunması bilim dünyasının son yıllardaki en büyük başarısıdır. Aşı şu andaki en büyük ümidimiz ama önümüzdeki yılı kurtarmak için en büyük ümidimiz, bu yılı kurtarmak için değil. Bu yılı kurtarmak için elimizde olan şey mesafemiz, maskemiz ve hijyen” diye konuştu.

“Okulları açabilmek için mevcut önlemlere harfiyen uymamız çok kritik”

Köy okullarında 15 Şubat’tan itibaren eğitime başlanılmasını değerlendiren Yavuz, “Köy okullarında uzaktan eğitime ulaşamadıkları için çok ciddi bir sorun var. Covid-19 kadar büyük bir sorun olarak değerlendirmek lazım. O bölgelerde insan sayısı çok fazla olmadığı için enfeksiyonun kontrolü de çok daha rahat yapılıyor. Büyükşehirlerden önce köy okullarını açmak daha akıllıca. Süreçleri yönetirken mevcut duruma göre karar değişiklikleri tabii ki olabilir. Okulları açabilmek için de mevcut önlemlere harfiyen uymamız çok kritik, çünkü okulları açmak çok önemli. Çocuklar açısından Covid-19 hastalığının sonuçları istenmeyen etkileri çok da fazla değil. Sıkıntı, çocukların hastalanıp büyüklere bulaştırması, Dolayısıyla biz büyükleri ne kadar aşılayabilirsek okulların açılması da o kadar kolay olacak. Erişkinlerin aşılanması çok kritik şu anda” diye konuştu.

Hasibe Karadağ - Emre Baba
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara LGS öncesi uzmanından tavsiyeler Eğitim ve Kariyer Uzmanı İsmail Yolcu, Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında yarın uygulanacak sınav öncesinde tavsiyelerde bulunarak, turlama tekniğinin önemini vurguladı. Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında 1 milyon 38 bin 192 öğrencinin başvuru yaptığı merkezi sınav yarın, 973 yurt içi sınav merkezinde 3 bin 891 okulda 62 bin 663 salonda, yurt dışında ise 11 sınav merkezi ve 11 okuldaki 35 salonda yapılacak. Sınav öncesi Eğitim ve Kariyer Uzmanı İsmail Yolcu, sınava ilişkin açıklamalarda bulundu. Öğrencilerin bilgiden ziyade psikolojik hazırlık süreci olduğunu belirten Yolcu, "Bugün itibariyle deneme sınavı telaşına çok düşmesinler. Eğer yeni bir tane deneme sınavı çözecek olurlarsa da benim tavsiyem en azından sonuçlarına bakmasınlar. Sınavın hemen öncesinde çözülen sorularda öğrencinin bütün algısı gerçek sınava odaklandığı için haliyle bir deneme sınavlarında performans düşüklüğü yaşıyorlar. Netleri istedikleri gibi olmuyor. Bugünden itibaren kitaplarını, not aldıkları, tuttukları defterlerini böyle minik kısa Türkçeden unuttuğunu zannettiği bir konuya tanıma, bir dakikalık bir göz atacak. Bu sayede geriye dönük bakacağı bu birer dakikalarla ve birçok onlarca konu başlığını zihninin üzerine taşımış olacak. Bu da yeniden hatırlamayı sağlayacak ve sınav anında çok büyük işlerine yarayacaktır bu göz atma tekrarları" diye konuştu. "Sınav sabahının en büyük avantajı pozitif iletişim kurma sanatı" Sınava ilişkin ailelere uyarıda bulunan Yolcu, "Öğrencilere kesinlikle bugünden itibaren ‘şunu yap bunu yap ama şöyle davran böyle davran’ asla bilgi bombardımanı hem sosyal medyadan hem ev içinden hem de öğrencinin bir akrabası olabilir, komşusu olabilir iyi niyette sürekli taktik vermeye başlayacaklar. Bu yoğun uyarılar öğrencileri zihinsel olarak birazcık daha yıpratacak. O yüzden artık benim öncelikle ailelere mesajım öğrencilerine verecekleri mesajları sınav sabahı verirlerse aşırı bir gerginlik yaşanır. Sınav sabahının en büyük avantajı pozitif iletişim kurma sanatı. Eğer bir ailede anne, baba ve öğrenci pozitif bir iletişim kurabiliyorlarsa sınav odaklı cümlelerin dışarısında göz temasları, gülümsemeler, yerli yerinde kullanmalıdır" ifadelerini kullandı. Sınav sabahı yapılacak kahvaltıya dikkati çeken Yolcu, kahvaltıda rutinin dışına çıkılmaması konusunda uyarıda bulundu. "Rahat kıyafet seçsinler" Sınav günü öğrencilerin rahat kıyafet seçmeleri gerektiğini belirten Yolcu, "Yumuşak uçlu kalemlerini, silgilerini ve kimlik kartlarını bir gün önceden hazırladıklarını varsayarak sınav sabahı ailede kurulan o pozitif iletişimin dışında işte evden öğrenci hangi duygularla çıkıyor? Bir panik bir olağanüstü hal durumu gibi çıkıyor olursa bir sıfır yenik başlarız sınava. Bunun da temel taşları yine anne babaya düşüyor. Evdeki pozitif iletişimi kurabilen ailelerin çocukları unutmasınlar ki sınavı kazanarak evden çıkarlar" dedi. "Abartılı sarılmalar duygusal çöküntü oluşturur" Anne ve babaların çocuğu sınava gönderirken fazla duygu yüklemesini vurgulayan Yolcu, "Sanki onu askere gönderiyormuş gibi sanki yurt dışına gönderiyormuş gibi böyle çok fazla abartılı sarılmalar, dönüp bir daha hadi ikinci kere sarılmalar öğrenciye bir duygusal çöküntü oluşturur. Normal okul yazılısına gönderir gibi göndermeye özen göstersinler ve okulun bahçesine giren öğrenciler, okul bahçesinde başkalarının söylediği cümleleri mümkünse çok fazla ciddiye almasınlar. Sınav salonuna girdiklerinde etrafla artık çok ilgilenmeyecekler. Öğrenciler sorularda her zamanki rutinin dışına çıkmasınlar" dedi. "Turlama tekniği sınav kazandırır" "Her öğrenci en iyi olduğu dersten başlıyorlar biliyoruz ama sınavın ilk başlangıcında bütün öğrencilerin algısı minnacık oluyor" diye konuşan Yolcu, şunları aktardı: "Doğru çözdükleri her soruda o daralan algı gittikçe genişleyecek. O yüzden öğrenciler böyle bir göz atıp ilk bir dakika direkt hemen aşırı süratli viraja giren arabalar gibi sınava başlamasın. Bir panik yapmadan soru seçsinler. Sınav anında etrafta böyle anlamsızca çok hızlı sayfa çeviren öğrencileri görecek sesini duyacak ‘aman Allah’ım herkes çok hızlı çözüyor. Acaba ben de bir problemi var?’ hiç ilgisi yok. Belki de o öğrenci o anki stresinden çözemediği için hızlıca geçiyor. Bazı öğrenciler öksürecek, sıra kaydıracak tamamen soru bankasına ve optik kağıdı odaklansın. Turlama tekniği sınav kazandırır. Öğrenci yedinci soruya geldi, o an okudu kesin bildiği bir konu ama hatırlayamıyor. ‘Kesin yaparım’ diyorsa kitapçığın sol tarafına 1 yazıp yuvarlak içine alsın geçsin. 12’nci soruya geldi ‘aslında biliyordum ama neydi’ demek ki birazcık daha zorlanıyor bu o soruya 2, hayatında sanki ilk defa gördüğü bir soruymuş gibi geliyorsa 3. Sınav bitti, sınavın son 10 dakikası genel kaydırma kontrolü yaptığı anda öğrenciler turlama tekniğiyle sınavın başına dönecekler. İşaretledikleri sorulardan başlayıp çözmeye başlayacaklar. Numaralandırma yapmazsak öğrenci hiç ilgisi olmadığı sorulardan başlayacak ve gereksiz zaman kaybedecek."
Konya Bangladeş’in Ankara Büyükelçisi Hag, Başkan Altay’ı ziyaret etti Bangladeş Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi M. Amanul Haq, Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Dünya Teşkilatı (UCLG) Başkanı ve Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ı ziyaret etti. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Başkan Altay, “İnşallah Konya ve diğer şehirlerle ülkeniz arasındaki dostlukların artmasına vesile olan bir görev döneminiz olur. Mesafeler uzak olsa da ülkelerimizin insanlarının birbirlerini sevdiklerini biliyoruz. Konya’ya hoş geldiniz” ifadelerini kullandı. Bangladeş Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Haq ise, Konya’da bulunmaktan dolayı duyduğu mutluluğu belirterek, misafirperverliği için Başkan Altay’a teşekkür etti. Konya’daki çalışmaların yerinde daha iyi görülebileceğini ifade eden Büyükelçi Haq, “Konya’ya gelen herkes belediye başkanının ne yaptığını çok rahat bir şekilde görüp anlayabilir. Sizin söylediğiniz gibi şehirlerimiz arasındaki mesafe çok uzak olabilir ama insanların arasındaki mesafe çok kısa. Sizin de bildiğiniz gibi bizim önde gelen şehirlerimizden birisi Sylhet, Konya ile kardeş şehir. Sizi ziyaret ettikten sonra şunu çok daha iyi anladım; şehirlerimiz arasında iş birliği kurabileceğimiz ve alışverişte bulunabileceğimiz çok fazla fırsatımız var. Konya’da bir Bangladeş evi ve aynı şekilde Bangladeş’teki bir şehirde Konya evi kurmak gayemiz” dedi.
Bursa Osmanlı Devleti’nin 634 yıllık ilk hastanesinin kurşunları rulo yaparak çalmaya çalışmışlar Bursa’da, Osmanlı Devleti’nin ilk hastanesi olan 634 yıllık Yıldırım Darüşşifası’nın kubbesindeki kurşun levhalarını çalmak için tırmanan iki şüpheli gece kartalları tarafından fark edildi. Şüphelilerden biri çatıda yakalanırken diğeri ise kaçtığı sırada kırdığını ayağıyla 50 metre sonra yakalandı. 200 kilo kurşunu rulo yaparak çalmaya çalıştıkları ve çatıda yakalanan şüphelinin tutuklanarak cezaevine gönderildiği öğrenildi. Olay, dün gece saat 01.00 sıralarında merkez Yıldırım ilçesi Yıldırım Caddesi’nde meydana geldi. Osmanlı Devleti zamanında Yıldırım Beyazıd tarafından yaptırılan 634 yıllık Yıldırım Darüşşifası’nın kubbesindeki kurşun levhalarını çalmaya çalışan 2 şüpheli şahıs, Yıldırım Beyazıt Polis Merkezi Amirliği’ne bağlı gece kartalları tarafından fark edildi. Hemen olay yerine destek ekipler gelirken şüphelilerden biri çatıda kıskıvrak yakalanırken diğeri ise ayağı kırık şekilde gece kartallarından 50 metre kaçtıktan sonra yakalandı. 200 kilo kurşunu rulo yaparak çalmaya çalıştılar 2 şüpheli yanında getirdikleri nacak ile yaklaşık 200 kilo kurşunu rulo yaparak çalmaya çalıştıkları tespit edildi. Gece kartalları ile polisler tarafından muhafaza altına alınan kurşunlar Yıldırım Beyazıt Polis Merkezi Amirliği’ne götürülerek muhafaza altına alındı. Şüphelilerden biri tutuklandı diğeri ameliyat oldu Şüpheli Ahmet Ç. Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürülürken Şükrü Can Ş. ise Yıldırım Beyazıt Polis Merkezi Amirliği’ne götürüldü. Polis merkezindeki işlemleri tamamlanan Şükrü Can Ş. sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Ayağı kırılan Ahmet Ç.’nin ise ayak bileğinin kırık olduğu ve ameliyata alındığı öğrenildi.