GÜNDEM - 19 Şubat 2019 Salı 16:15

Binali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım, YHT yolculuklarını Pendik’te tamamladı

A
A
A
Binali Yıldırım ve eşi Semiha Yıldırım, YHT yolculuklarını Pendik’te tamamladı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, sabah saatlerinde eşi Semiha Yıldırım’la birlikte Ankara’dan çıktığı yüksek hızlı tren yolculuğunu Pendik YHT Garı’nda tamamladı. Yıldırım, trenden inişinde sorulan “Treni beğendiniz mi?” sorusuna, “Tabi. Biz yaptık” cevabını verdi.

AK Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım, dün meclis başkanlığı görevinden istifa ettikten sonra İstanbul’daki ilk temaslarını gerçekleştirmek üzere yüksek hızlı trenle Pendik’e geldi. Sabah saatlerine Ankara’dan eşi Semiha Yıldırım’la birlikte yola çıkan Binali Yıldırım’ı taşıyan yüksek hızlı tren, saat 14.20 sıralarında Pendik YHT Garı’na ulaştı. Trenden inişinde basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Binali Yıldırım, “Dün itibarıyla, yürütmekte olduğum TBMM Başkanlığı’ndan 31 Mart yerel seçimlerindeki adaylığım nedeniyle ayrıldım. ‘Bismillah’ deyip İstanbul’dan, Eyüp Sultan’dan bugün çalışmalarımızı başlatıyoruz. Hayırlı uğurlu olsun. Allah mahcup etmesin. Kalan 39 gün içerisinde bütün ilçelerimizi ziyaret edeceğiz. İstanbullularla konuşacağız. Daha çok dinleyip daha az konuşacağız. Ben zaten 15-16 yıldır hep böyle yapıyorum. Yavaş konuşurum ama adım gibi iş yaparım” dedi.
Basın mensuplarının mikrofon uzattığı Semiha Yıldırım ise eşi Binali Yıldırım’ın İstanbul adaylığını ailecek memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, “Bizim için güzel oldu. Çocuklar burada, torunlar burada. Onlarla biraz daha fazla zaman geçiririz” diye konuştu. 

Yolculuğun gayet iyi ve rahat geçtiğini belirten Binali Yıldırım, bir gazetecinin “Treni beğendiniz mi?” sorusuna “Tabi. Biz yaptık” cevabını verdi. Yıldırım, “Bunun yapımında ben her ay bu hat boyunca incelemelerde bulundum ve çalışmaları bizzat takip ettim. Bu çok büyük bir proje. Kolay olmadı ama seyahat ederken insanların yüzündeki mutluluğu görmek bütün yorgunluğa değiyor” dedi. 

“Ankara’dan İstanbul’a yüksek hızlı trenle geldiniz. Bu bir mesaj mıydı?” sorusunu yanıtlayan Yıldırım, şu açıklamalarda bulundu: “Gelmemiz gereken yere, dünya şehri İstanbul’a geldik. Ankara’ya yolculuğumuz İstanbul’dan başlamıştı. Şimdi tekrar bizi biz yapan, çocuk yaşta geldiğim bu şehirde İstanbul, bize her şeyi verdi. Ortaokulu, liseyi, üniversiteyi okuduk. Meslek sahibi olduk. Aile sahibi olduk. Çoluk çocuk sahibi, torun sahibi olduk. Yetmedi İstanbul, Sayın Cumhurbaşkanımızla AK Parti’yi kurup iktidar yaptı. Ben de milletvekili oldum, bakan oldum, başbakan oldum. Meclis başkanlığı yapmak da nasip oldu. Şimdi de bizi buralara getiren İstanbul’a borcumuzu ödemek için, şehrin belediye başkanı olmak için İstanbul’dayız. İstanbulluların desteğiyle İnşallah bu göreve de gelirsek ne yapacağımızı biliyoruz çünkü arkada 15 yıllık çok kıymetli tecrübelerimiz var. Altyapı, trafik, ulaşım, bunlar zaten olacak. İstanbul’un daha fazla yeşil alana ve otoparka ihtiyacı var. Bunları biliyoruz, bunlar bizim işimiz. Ama bundan daha önemlisi, İstanbul’da 4 milyona yakın genç var. Gençleri hayatın içinde daha fazla görmek istiyoruz. Gençler bizim geleceğimiz. Dolayısıyla gençlerle birçok ortak proje yapacağız. Çünkü bilgi iletişim teknolojilerine gençler çok daha hakim. Biz onların bu özelliklerinden çok daha fazla yararlanmak istiyoruz. Kadınların İstanbul yönetiminde daha fazla yer almasını istiyoruz. Kadınlarımızın hayata katılmalarını daha çok önemsiyoruz. Dolayısı ile İstanbul’u İstanbullularla birlikte yöneteceğiz ve gelecek kuşaklara iyi bir miras bırakmayı birlikte başaracağız.”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, “İstanbul’u zaten yıllardır AK Parti yönetiyordu. Siz Binali Yıldırım farkını mı göstereceksiniz? İlklerden bahsettiniz” şeklindeki soruya ise şu şekilde yanıt verdi: “Evet, İstanbul’u 1994’te Cumhurbaşkanımızın belediye başkanlığından beri, 25 yıldır biz yönetiyoruz. Geride kalan 25 yılın iyisiyle, kötüsüyle bütün sorumluluğu bize ait. Bu sorumluluğu da biliyoruz. Sizler belki 1994’te yoktunuz. Çöplerin alınmadığı, suların akmadığı, hava kirliliğinin had safhaya ulaştığı bir İstanbul vardı ama Z kuşağı bunu bilmiyor. Zannediyor ki İstanbul hep böyleydi. Tabi zaman değişiyor, ihtiyaçlar değişiyor. Bizim yeni hedefimiz, geleceğimiz İstanbul 4.0. Bu 4.0 ne çağrıştırıyor, teknolojiyi çağrıştırıyor. Akıllı şehir, çevreci şehir, sportif şehir ve dayanıklı şehir. Depreme ve her türlü risklere karşı dayanıklı şehir. O günün ihtiyaçlarına İstanbul 1.0 desek, bugünün ihtiyaçlarına İstanbul 4.0 anlamına geliyor. Ben 11 yılla Türkiye’de en uzun süre ulaştırma bakanlığı yapan kişiyim. Benden önceki bakanların ortalama kalış süresi 8 buçuk ay. Ama bu süre içerisinde Türkiye birçok iş yaptı. Havayolunu halkın yolu yaptık, 26 yeni havalimanı yaptık, 22 bin kilometre bölünmüş yol yaptık, hızlı tren hayalini gerçeğe dönüştürdük. Bunun dışında akıl yollarıyla, hızlı internetle yurdun her köşesini donattık. Hastaneler, okullar, bunları saymıyorum. Ama İstanbul’a da çok şey yaptık. Ne yaptık diye sorarsanız, 7 tepeli İstanbul’a dünya çapında 7 büyük proje yaptık. Hızlı tren, Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, dünyanın en büyük havalimanı olan İstanbul Havalimanı, İstanbul - İzmir otoyolu ve şu anda yapımına devam edilen Kuzey Marmara otoyolu. İstanbul’la doğrudan değil ama, dolaylı yoldan ilgili olan Çanakkale Köprüsü. O da 2022’de bitecek. Bütün bu projeler dünyada emsali çok az olan projeler. Biliyorsunuz 2008’den beri bir dünya krizi var. Dünya krizinde bu saydığım projelere benzer 10 proje yapıldı. Bunların 6 tanesi İstanbul’da. Bu İstanbul’un önemini ortaya koyuyor. İstanbul bir dünya şehri. Dünyanın ekonomisi en büyük otuz beşinci şehri. Eğer İstanbul tek başına bir ülke olsaydı, Avrupa’nın on üçüncü büyük ülkesi, dünyanın kırk birinci büyük ülkesi olurdu.”  

Caner Evyapan - Metin Başar
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Sokak köpekleri yavru köpeği ve kediyi parçaladı: O anlar kamerada Kocaeli’nin İzmit ilçesinde sürü halindeki başıboş sokak köpekleri yavru köpeği parçaladı. Aynı bölgede yaşanan diğer olayda ise motosikletin brandasına saklanan kedi, iki sokak köpeği tarafından parçalandı. Mahalleli sokağa çıkmaya korkarken, dehşet anları ise cep telefonu ve güvenlik kamerasınca kaydedildi. Geçtiğimiz günlerde Alikahya Fatih Mahallesi Hekimoğlu Sokak’ta meydana gelen olayda, 7 başıboş sokak köpeği bir yavru köpeğe saldırdı. Saldırı sırasında kaçmaya çalışan fakat etrafı sokak köpeklerince çevrilen yavru köpek feci şekilde parçalanarak telef oldu. Olayın ardından sokak boyunca dolaşan ve havlayan köpekler ise etrafta panik oluşturdu. Aynı bölgede yer alan Yuvam Akarca sitelerinde yaşanan bir diğer olayda ise iki köpeğin kovaladığı bir kedi üzeri branda ile örtülen motosiklete saklandı. Kaçmaya çalışan kedi, köpekler tarafından parçalandı. "Küçük çocuklar tek başına dışarıya çıkamayacak hale geldi" Alikahya Fatih Mahallesi’nde başıboş köpekler sebebiyle dışarda dolaşmakta zorlandıklarını söyleyen vatandaş, "Burada birçok köpek birbirine saldırıyor. Her gece insanları uyutmadan sabahtan akşama kadar kavga ediyorlar. İnsanlar bu durumdan mağdur, okula giderken köpekler bize dik dik bakıyor, saldırmaya çalışıyorlar. Yaşı küçük çocuklar tek başına dışarıya çıkamayacak hale geldi" dedi. "Yavru köpeği ve iki yavru kediyi parçaladılar" Köpeklerin bölgeyi sahiplendiklerini söyleyen vatandaş, "Eskiden daha azdı şimdi köpek sayısı yaklaşık 40 oldu. İnsanlar da evlerinden çıkamıyorlar. Sürü halinde geziyorlar, arada kavga ediyorlar, arada bir ortak oluyorlar. Yavru köpeği ve iki yavru kediyi parçaladılar. Dışarıya çıktığımız zaman ’Acaba buradan geçebilecek miyiz?’ diye düşünüyoruz. Stres oluyorum. Mahalledeki insanlar da şikayetçi. Kaç kez dilekçe verildi, şikayetçi olduk. Toplamaya geldiklerinde köpekler kaçıyor" ifadelerini kullandı.
Samsun Öğretmen eşini öldüren koca adliyeye sevk edildi Samsun’da boşanma aşamasındaki İngilizce öğretmeni eşini tabancayla öldüren büfeci koca, polisteki sorgulanmalarının ardından adliyeye sevk edildi. Olay, Samsun’un İlkadım ilçesi 19 Mayıs Mahallesi’nde gece meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İlkadım ilçesinde bulunan Belediye Ortaokulu’nda İngilizce öğretmeni olarak görev yapan Saadet Çay (43) ile büfeci eşi Adem Çay (48) boşanma aşamasında oldukları için ayrı yaşamaya başladılar. Adem Çay, 2 çocuk annesi eşi Saadet Çay’ı kendi kafasına silah dayamış halde görüntülü arayarak ‘intihar edip kendini öldüreceğini’ şeklinde mesaj attı ve söyleyip son kez görmek istediğini söyledi. Saadet Çay da kendisini öldürmesin diye yardım etmek için yanına erkek arkadaşı ve 2 çocuğunu da alarak konuşmak için Adem Çay’ın depo olarak kullandığı eve gitti. Saadet Çay ile Adem Çay arasında Atakum ilçesinde bulunan yazlık evin kime kalacağı konusunda tartışma çıktı. Yan odada bulunan Saadet Çay’ın erkek arkadaşı silahın doldur boşalt sesini duyunca kendini evden dışarı atıp bekçilerden yardım istedi. Polis ve bekçiler evin kapısını kırıp içeri girdiklerinde İngilizce Öğretmeni Saadet Çay’ı silahla öldürülmüş olarak buldular. Evde bulunan Adem Çay, Samsun Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alındı. Kasten yaralama, tehdit, yağma, görevli memura mukavemet gibi suçlardan 19 suç kaydı bulunan Adem Çay, polisteki sorgulanmalarının tamamlanmasının ardından geniş güvenlik önlemi altında bugün Samsun Adliyesine sevk edildi.
Muş Emanet kitapla öğretmen olan Tümay, Malazgirt’te çocukları sevindirdi MUŞ (İHA) – Tümay Tüm Çocukların Derneği Başkanı Yusuf Tümay, köy ziyaretleri kapsamında Muş’un Malazgirt ilçesindeki çocuklara okul ve giyim malzemesi hediye etti. Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde öğretmenlik yapan Yusuf Tümay (47), 23 yıl önce komşusunun verdiği kitap ile gittiği dershaneden sonra üniversiteyi kazanarak öğretmen olduktan sonra yaşadığı zorlukları unutmayarak öğrencilere el uzatmaya devam ediyor. Okuldan arta kalan zamanlarında köy köy gezerek maddi durumu iyi olmayan öğrencilere sosyal medyadan topladığı kitap, kırtasiye malzemesi, oyuncak, şeker, ayakkabı ve giyim malzemesi dağıtan Tümay, bu sefer ise Malazgirtli çocukların yüzünü güldürdü. Çocukları çok sevdiği için onlar adına Tümay Tüm Çocukların Derneğini kurduğunu ifade eden Yusuf Tümay, Malazgirt ilçesindeki iki köy, ADEM kreşi ve rehabilitasyon merkezinde eğitim gören çocuklara çeşitli hediyeler ve spor ayakkabısı dağıttığını belirtti. Okuldan arta kalan zamanlarında il il, ilçe ilçe ve köylere gittiğini ifade eden Tümay, “Tümay Tüm Çocukların Derneği kurucusu ve başkanıyım. Biz tüm köyleri geziyoruz. Her hafta bir ile gidiyoruz. Geçen sene 13 bin çocuğumuza ulaştık. Bizim hedefimiz, tüm çocuklar gülene kadar Türkiye’yi dolaşacağız. Malazgirt ilçemizde Aynalı Hoca ve Hasretpınar köylerinde 150 çocuğumuza ayakkabı ve hediye getirdik. Ayrıca ilçe merkezimizde eğitim gören özel birey çocuklarımız ve kreşteki çocuklarımıza çeşitli hediyeler dağıttık. Bizler bir çocuk gülsün, dünya değişsin diye yola çıktık. Tüm çocuklarımız gülene kadar da yola devam diyoruz. Bizim amacımız çocuklara yardım etmek değil, çocukları mutlu etmektir” dedi. Tümay Tüm Çocukların Derneğini Malazgirt ilçesine davet eden Bir Umutta Sen Ol Derneği Başkanı ve Muhtar Hasan Başaran ise “Kardeş derneğimiz bizi kırmadı. Davetimiz üzere ilçemize geldi. İlçemizde çeşitli hediyeler dağıttılar. Ayrıca engelli bir çocuğumuza da tekerlekli sandalye getirdiler. Kendilerine çok teşekkür ederim” diye konuştu.