EKONOMİ - 20 Nisan 2019 Cumartesi 10:57

BIO Startup Programı'nın 5 finalisti seçildi

A
A
A
BIO Startup Programı'nın 5 finalisti seçildi

Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AIFD) tarafından desteklenen, yürütücülüğünü ReDis Innovation'ın üstlendiği ve bu yıl 65 biyogirişimcinin başvurduğu dördüncü BIO Startup Programı'nda 5 finalist belli oldu. Finalistler, Haziran ayında ABD'ye gidecek.

Araştırmacı İlaç Firmaları Derneği (AIFD) tarafından desteklenen, yürütücülüğünü ReDis Innovation'ın üstlendiği ve bu yıl 65 biyogirişimcinin başvurduğu dördüncü BIO Startup Programı'nda 5 finalist belli oldu. Online programın ardından 3 günlük bir kampa katılan biyogirişimciler, 19 Nisan’da BIO Expo'daki TÜSEB 'Güçlü Bir Biyoekonomiye Doğru: Biyoteknolojide Öncelikler ve İşbirlikleri' sempozyumu kapsamında düzenlenen BIO Startup Demo Day'de jüri karşısına çıktı. Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen Demo Day’de sunumlarını yapan biyogirişimciler arasından jüri tarafından seçilen 5 biyogirişimci, 3-6 Haziran tarihleri arasında Philadelphia'da düzenlenecek BIO Entrepreneurship Bootcamp ve BIO Convention'a katılma ABD programına katılma hakkına sahip oldu. 

''ABD'ye gidecek firmalar ve diğer firmalar 3 gün boyunca burada eğitim aldılar'' 

Starup programı hakkında bilgi veren AIFD Yatırım Politikaları ve Kurumsal İletişim Direktörü Cengiz Aydın, ''Burada AIFD'in üstlendiği BIOS Startup Programı'nın Girişimcilik Kampı'nın 3'üncü günündeydik, bugün sonlandırdık. Programa katılan firmalarımızla birlikte 3 gündür yoğun bir şekilde eğitim süreci yaşadık. Bugün Demo Day günümüzdü. 11 tane startup'ımız jüri karşısına çıktı, projelerini ve iş modellerini anlattılar. Bunlardan 5 tanesi seçildi, 5 tane başarılı olan starup'ı ABD'ye BIO Convention'a götürüyor olacağız. Etkinlik, 3 ve 6 Haziran arasında Philadelphia'da olacak. Bu etkinlik, dünyadaki en büyük biyoteknoloji etkinliğidir. Kazanan firmalarımızı buraya götürerek küresel ağ ve yatırımcılarla tanıştırıp onların ticarileşmesinde hızlandırıcı bir rol oynamayı düşünüyoruz. Oraya gitmek avantaj ama bu sefer firmalarımız hazırlıklı gidiyor olacaklar. Buradaki eğitimin amacı da buydu. ABD gibi bir dünyaya giderken, orada ne beklendiğini, nasıl bir ortamda karşılaşacaklarını, oradaki uluslararası karar alıcıların neler istediğini biliyor olmaları lazım. Burada buna yönelik eğitim aldılar. Şimdi oraya hazırlıklı gidiyor olacaklar. Biz de dernek olarak; kendi üye firmalarımız ile onları bir araya getirmeye ve mümkün olduğunca doğru insanlarla tanışmalarını sağlamaya çalışacağız'' dedi.

''Her yıl biyoteknoloji startup'larının havuzundaki nitelik artıyor'' 

Biyoteknoloji startup'larında niteliklerin arttığını vurgulayan ReDis Innovation'ın Kurucusu Selin Arslanhan, ''Her yıl biyoteknoloji startup'larının havuzundaki nitelik artıyor. Hem gelen başvurulardan hem de programa katılan 11 biyogirişimci açısından bunu söylemek mümkün. 11 tane Demo Day'e çıkan biyogirişimciğe bakınca gayet ileri aşamalardaki girişimlerin içinde olduklarını görüyoruz. Bu çok önemli bir durum. Çünkü önümüzdeki dönemde onların küreselleşmelerini, küresel bağlantılara erişmelerini hızlandırmak istediğimiz için bulundukları aşama, çalışan bir prototipi sahip olmaları çok kritik. Bizde 11 biyogirişimci arasında çalışan prototipe sahip olanları görüyoruz. Yatırım alanlar ve önümüzdeki dönemde yatırım almaya hazır olanları ve pazara çıkmış ve ilk satışını yapmış olanları görüyoruz. Dolayısıyla geçtiğimiz yıllara göre bu yıl ki startup havuzumuzda ileri aşamada girişimler var. Alanlara göre bakarsak; dünyada biyoteknoloji alanında hangi alanlar öne çıkıyorsa bizim 11 biyogirişimcinin de benzer alanları odaklandığını söylemek mutluluk verici. BIO startup programı söz konusu olduğunda dünyadaki gündem, Türkiye'nin gündemi oluyor'' şeklinde konuştu.

ABD'ye gitmeye hak kazanan VacciZone şirketinin Genel Müdürü Dr. İbrahim Gökçe Yayla şöyle konuştu: ''Projemiz kansere karşı ilaç geliştirme projesiydi. Aslında son yıllarda kanser tedavisinde bir devrim yaşıyoruz. Biz bu devrime immünoterapiler diyoruz. Yani vücudumuzun bağışıklık sistemini kansere karşı harekete geçirerek vücudun kendi kanser hücrelerinin temizlemesidir. Kısmen büyük başarılar elde edildi. Bazı kanserlerde, artık kanser tarihçemizde hiçbir zaman görmediğimiz iyi cevaplar görmeye başladık. İyi çalıştığı zaman faydalı olan bir tedavi yöntemi. Önceden kanserin yayılmış; terminal vakaları bile immünoterapi, bir kısmını kurtarmaya başladı. Ne yazık ki, kanserlerin 5'te 1'inde iyi çalışıyor. İmmünoterapinin destek tedavilerle geliştirmesi lazım. Şirketimiz bu destek tedavilerden bir tanesini yapıyor. Şu anlaşılmasın: immünoterapi sistemi vitaminlerle kuvvetlendirme gibi değil. Çok daha bilimsel, bugünkü immunoterapi ilaçlarının eksik kaldığı biyolojik yolakları tetikleyerek onlara destek olmaktır. Bizim geliştirdiğimiz ilaç, kanseri vücudun geliştirdiği immüno sistemi hücrelerine daha iyi tanıtmak. Yani birinci aşamasını geliştirmeye çalışıyoruz''.

Dünyanın en büyük biyoteknoloji organizasyonlarından BIO Convention'a katılma imkanı 

Seçilen biyogirişimciler ABD programı süresince yatırımcılar, küresel şirketler, inkübasyon merkezleri gibi uluslararası ekosistemin farklı aktörleri ile bir araya gelecek.

BIO Startup 2019 kazananları şöyle; 

1- VacciZone Biotech: Dört uluslararası bölgede patent sahibi, Türkiye’nin ilk ve tek biyoteknoloji buluşunun ticarileşmesi için kurulan startup şirketi. VacciZone Biotech ile tamamen milli ve yerli anti-kanser immün tedavi yöntemi geliştiriyor.
2- Vagustim: Geliştirdikleri cihazla kulaktaki vagus sinirini elektriksel olarak noninvazif bir şekilde uyarıyor ve otonom sinir sistemini düzenleyerek migren ataklarının oluşmasını engelliyor.
3 - Pera Labs: Sperm hücresine zarar vermeden, sağlıklı sperm hücrelerini seçip, görüntü işleme algoritmaları ve derin öğrenme modelleri ile DNA kalite analizi yapıyor.
4- Tarabios: Kan Pıhtılaşma süresi ölçüm cihazı geliştiriyor.
5- ELAA Teknoloji: 3 Boyutlu Akciğer Navigasyon Sistemi geliştiriyor.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara İYİ Parti’de devir teslim töreni yapıldı İYİ Parti’nin 5. Olağanüstü Kurultayı’nda Genel Başkan seçilen Müsavat Dervişoğlu, görevi Meral Akşener’den devraldı. Partisinin 5. Olağanüstü Kurultayı’nda Genel Başkan seçilen Müsavat Dervişoğlu, görevi devralmak için parti genel merkezine gitti. Dervişoğlu’nu kapıda İYİ Parti’nin kurucu Genel Başkanı Meral Akşener karşıladı. Dervişoğlu ve Akşener, daha sonra partilerin alkışları arasında devir teslim için makam katına çıktı. Dervişoğlu ve Akşener, burada karşılıklı sohbet etti. Dervişoğlu yaptığı konuşmada, “İYİ Parti’nin Türk demokrasisi için bir fidan dikmesiyle o fidan, kutlu bir çınara dönüştü. Güçlendi ve büyüdü. Mensuplarını ve yol arkadaşlarını hiçbir zaman utandırmadı. Ben bu devir teslim töreninde dikmiş olduğu fidanın aslında orman olduğunun müjdesini vermeye geldim. Şimdi ‘İyiler ormanı’ oluşturuyoruz Sivas’ta Ovacık bölgesinde. Bunun hatırası olarak 2017’de bir fidan bağışladık. Kabul buyurursanız teşekkür ederim” ifadelerini kullandı. İYİ Parti’nin nasıl bir yolculuk seyrettiğini çok iyi bildiğini ifade eden Dervişoğlu, “Devletimiz için de itibar yolculuğudur çıktımız yolculuk. Bu yolculuğun her adımında genel başkanımızın teri ve fedakarlıkları var. Türk milletinin huzurunda kendisine partimizi oluşturarak insanlarımıza yeni bir umut ışığı vermesi münasebetiyle şükranlarımı arz ediyorum. Sadece bir koltuk devralmıyorum. Bir ülküyü, hedefi ve idealleri teslim alıyorum. Onu da bir bayrak gibi teslim alıyorum. O bayrağı da arkadaşlarımla birlikte kutlu hedeflere götürmenin sözünü veriyorum” diye konuştu. Akşener ise yaptığı konuşmada, “Bu dostluk içerisindeki değişim Türkiye’ye ve gençlerimize örnek olacak. Kutuplaşan ve birbirine düşman hale getirilen ülkenin fertlerine ve milletimize rahatlama açısından örnek olacak. Ben çok mutluyum çünkü. O bayrak hepimizin emeği olan bir bayrak. Onu daha yükseğe çıkaracak” dedi. Devir teslim töreninin ardından Dervişoğlu, Akşener’i parti genel merkezi önünde uğurladı.
Eskişehir ESTÜ’de Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu açıldı Eskişehir Teknik Üniversitesi’nde (ESTÜ) teknolojinin geleceğini şekillendirecek ’Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu’ kuruldu. Üniversitede ’Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi’ açılmasında da son aşamaya gelindi. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından başlatılan çalışmayla ESTÜ’de 2 lisans ile 3 önlisans programı açılacak. YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, yapay zekâ, dijitalleşme ve büyük veri alanlarındaki yeni program ve bölümler ile bunların hangi üniversitelerde olacağını açıkladı. İstanbul Teknik Üniversitesinde düzenlenen programa ESTÜ’yü temsilen Rektör Prof. Dr. Adnan Özcan katıldı. Toplantıda ESTÜ’de Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri ile Bilgi Güvenliği Teknolojisi lisans; Oyun Geliştirme ve Programlama, Bulut Bilişim Operatörlüğü, Robotik ve Yapay Zeka önlisans programlarının açılması yönündeki karar Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar tarafından açıklandı. Prof. Özvar, ’Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi’ kurulacak üniversitelerin Ege Üniversitesi, Eskişehir Teknik Üniversitesi, Kayseri Üniversitesi, Konya Teknik Üniversitesi, Manisa Celâl Bayar Üniversitesi ve Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi; ’Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu’ kurulacak üniversitelerin ise Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, Eskişehir Teknik Üniversitesi, Karabük Üniversitesi, Kayseri Üniversitesi ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi olduğunu, ayrıca Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’ndeki ’Karasu Meslek Yüksekokulu’nun adının ’Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu’ olarak değiştirildiğini belirtti. Açıklamaya göre yukarıda belirtilen üniversitelerde 21 yeni lisans programı ve 50 önlisans programı açılacak. "Öğrencilerimizi sektörün zirvesine taşıyacak bilgi ve becerilerle donatacağız" Konu hakkında bir açıklama yapan ESTÜ Rektörü Prof. Dr. Adnan Özcan, “Üniversitemizde Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu kurulması ve Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi’nin açılmasında son aşamaya gelinmesi ve 2 lisans ile 3 önlisans programının açılmış olmasından dolayı büyük memnuniyet duymaktayız. Bu konuda bizi destekleyen YÖK Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar ve YÖK Yürütme Kurulu üyelerine minnettarız. Yeni lisans programlarımız Bilişim Sistemleri ve Teknolojileri ile Bilgi Güvenliği Teknolojisi Fen Fakültesi bünyesinde; önlisans programlarımız Oyun Geliştirme ve Programlama, Bulut Bilişim Teknolojileri Operatörlüğü, Robotik ve Yapay Zeka ise Bilişim Teknolojileri Meslek Yüksekokulu bünyesinde açıldı. Böylece yakın gelecekte öğrencilerimizi sektörün zirvesine taşıyacak bilgi ve becerilerle donatacağız. Geleceğin oyun geliştiricilerini yetiştirecek Oyun Geliştirme ve Programlama Programı bizzat üniversitemiz tarafından hazırlanmıştır. Burada biz öğrencilerimizin hayal güçlerini serbest bırakarak teknik becerilerini en üst düzeye çıkaracakları bir ortam sunmayı hedefliyoruz” dedi.
İzmir Aliağa’da 1 Mayıs coşkusu İzmir’in Aliağa ilçesinde, 1 Mayıs İşçi Bayramı büyük bir coşkuyla kutlandı. Aliağa 1 Mayıs tertip komitesinin düzenlediği kutlamalarda, işçiler sabahın erken saatlerinde Aliağa Petrol-İş Sendikası binası önünde toplandı. Oluşturulan kortej, İstiklal Caddesi boyunca Demokrasi Meydanı’na kadar coşkulu bir yürüyüş gerçekleştirdi. Aliağa Demokrasi Meydanı’nda saygı duruşu ve istiklal marşının ardından ilk konuşmayı Aliağa Petrol İş Şube Başkanı Hasan Toptan yaptı. Toptan, "İnsanca bir yaşam ve güzel bir gelecek isteyenler, eşitlikten ve adaletten yana olanlar; 1 Mayıs İşçi Bayramı, 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günümüz kutlu olsun" diyerek, tüm emekçilere seslendi. "Emekçilerin hakları tehdit altında" Toptan, sermayenin çıkarları doğrultusunda uygulanan politikaların işçi sınıfının temel haklarını tehdit ettiğine dikkat çekti. "Emekli aylıkları sefalet düzeyinde, enflasyon nedeniyle alım gücümüz azalıyor" diyerek, adaletsiz vergi sistemi ve iş cinayetleri gibi ciddi sorunlara işaret etti. "Güzel bir gelecek umuduyla bir araya geldik" Hasan Toptan, işçilerin ve sendikaların sorunlara karşı en güçlü silahının, 1 Mayıs ruhuna uygun bir şekilde mücadele etmek ve örgütlenmeyi güçlendirmek olduğunu vurguladı. "Bu talepler doğrultusunda biz emekçiler sesimizi daha çok yükseltmeli, örgütlü gücümüzü göstermeliyiz" diyerek, tüm emekçileri mücadeleye ve dayanışmaya davet etti. Aliağa Petrol İş Şube Başkanı Hasan Toptan’nın konuşmasının ardından 1 Mayıs tertip komitesinin hazırladığı basın açıklamasını Aliağa 7 Nolu Eğitim İş Sendikası Şube Başkanı Mustafa Gök okudu. Gök, "İşçiler, memurlar, emekliler ve gençlerin, insanca bir yaşam ve güzel bir gelecek umuduyla bir araya geldiklerini belirtti. Gök, "Bugün burada, insan onuruna yakışır çalışma imkanlarını savunuyoruz" dedi. "Genişletilmiş sosyal haklar istiyoruz" Son olarak Gök, sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini, işçi düşmanı işverenlere karşı sendikal güvencelerin arttırılması gerektiğini vurguladı. "Örgütlenmeye karşı olan işçi düşmanı işverenlere karşı işçinin sendikal güvenceleri arttırılsın. Sendikal haklarımızı kullanmak, insanca yaşamak, alın terimizle ürettiğimiz değerlerden adil pay almak istiyoruz. Grev, örgütlenme ve toplu sözleşme hakkımızı sınırsız kullanmak istiyoruz. Dengeli ve yeterli bir ücret, genişletilmiş sosyal haklar talep ediyoruz" diyerek sözlerini tamamladı. Konuşmaların ardından işçiler Demokrasi Meydanı’nda halaylar çekti. Daha sonra İzmir’de Gündoğdu Meydanı’nda yapılacak olan miting için yola çıktılar.