GÜNDEM - 02 Ekim 2016 Pazar 10:55

Bir annenin 'Kızımı bulun' feryadı

A
A
A
Bir annenin 'Kızımı bulun' feryadı

İzmir’de 7 yaşındaki kızının 17 gün önce boşanmak üzere olduğu eşi tarafından kaçırıldığını iddia eden anne, bu sene okula başlaması gereken kızının formalarına ve fotoğraflarına bakarak gözyaşı döktü.

İzmir’in Karşıyaka ilçesinde yaşayan Canan Özyiğit, geçici velayeti kendisinde olan 7 yaşındaki kızı Defne Özyiğit’in 2010 yılından bu yana boşanmaya çalıştığı eşi tarafından mahkemenin verdiği görüş izninde alınarak bir daha geri getirilmediğini öne sürdü. Eşinin kızını bayramın ikinci günü aldığını, üçüncü günü geri getirmesi gerekirken “Defne bundan sonra benimle yaşayacak. Onu geri getirmeyeceğim. Sen de onu görmeyeceksin” dediğini öne süren anne, kızının hiç giyemediği okul formasına, fotoğraflarına ve çizdiği resimlere bakarak gözyaşı döktü. Aynı zamanda Amerikan vatandaşı olan eşinin Defne'yi yurt dışına kaçırmış olabileceğini söyleyen Canan Özyiğit, "Bu vicdansızlık. Bu babalık değil. Babalık böyle olmaz" diye konuştu.

“Bayramın ikinci günü aldı, bir daha da geri getirmedi”
Kızı Defne’nin belirli günler babasını gördüğünü ve mahkemenin verdiği karara her zaman uyduğunu ifade eden Canan Özyiğit, “2010 yılından beri boşanma davamız devam ediyor. Mahkeme tarafından geçici velayet bana verildi ve ona da görüşme günleri ayarlandı. Bu görüşme günleri kapsamında çocuğuyla zaten görüşüyordu. Bayramın ikinci günü çocuğu aldı. Üçüncü günü teslim etmesi gerekiyordu ama telefon açıp pazar günü getireceğini söyledi. Hemen karakola haber verdik çünkü ilk eşinden olan çocuklarını defalarca yurt dışına kaçırmışlığı var. O tehlike karşısında yasal yollara başvurduk. Pazar günü tek başına geldi ve Defne'yi getirmeyeceğini, benim kızımı bundan sonra görmeyeceğimi ve çocukla kendisinin yaşayacağını söyledi. 'Buna hakkında yok' deyince 'Görürsün, uğraşırsın' dedi ve gitti. O günden beri çocuğumdan haber alamıyorum. Nerede olduğunu bilmiyorum" ifadelerini kullandı.

“Babalık böyle olmaz”
Boşanmak üzere olduğu eşinin aynı zamanda Amerikan vatandaşı olduğunu ve kızını yurt dışına kaçırmasından endişe ettiğini söyleyen Canan Özyiğit, “Ailesi onunla hiçbir şekilde kendisiyle görüşmediğini, kendisinden haber alamadıklarını söylüyor. Ayın 14’ünden beri kızımdan ne haber alıyorum, ne de görüyorum. Bunun artık bir sona ermesi gerekiyor. Çünkü ortada söz konusu olan şey bir çocuk. Bu çocuğun okula başlaması gerekiyor. Bu vicdansızlık. Bu babalık değil. Babalık böyle olmaz. Çocuğumu görenlerin benimle temasa geçmesini istiyorum” diyerek tepkisini dile getirdi.

“Yurt dışına kaçırma ihtimali çok yüksek”
Kızının bulunması için hem eşinin ikametgahının bulunduğu Aydın Kuşadası’nda, hem de İzmir’de gerekli işlemleri yaptığını kaydeden anne, sözlerini şöyle sürdürdü:  “Güvenlik güçleri ellerinden geleni yapıyor ama bir adrese ihtiyaçları var. Koskoca Türkiye’de nereye gittiklerini bilmiyorum. İkametgahı Kuşadası’nda olduğu için aile fertlerini dolaşıyorum, sokaklarda dolaşıyorum. Çocuğuma ulaşmaya çalışıyorum. Bir iz arıyorum. Kuşadası’ndaki ikametgahını da kapatmış. Çevresindekiler en son pazartesi günü bir valiz ve çocukla gittiğini, bir daha da hiç görünmediğini söylüyor. Gümrük kapılarında çocuğun yurt dışına çıkarılamayacağına dair tedbir var ama bu insan kızımı kaçırmak için illegal her yolu deneyebilir.”

"Baba kaçırdığı için suç sayılmıyor"
Kızıyla 17 gündür konuşamadığını, kendisinden haber alamadığını dile getiren Canan Özyiğit, şöyle devam etti:  “Babasının telefonları kapalı, adresinde bulunamıyor. Baba kaçırdığı için suçlu sayılmıyor. Dolayısıyla bu kişi adına arama emri çıkartamıyoruz. Sadece çocuk aranıyor. Baba da olsa bir çocuğu kendi iradesi dışında alıkoyuyorsunuz. Üstelik okulların başladığı bir dönemde. Çocuk okula başlayacakken alıkoyuyor. Buna hakkı yok. Çocuğum telefon açmayı bilmiyor. Okuma yazma bilmiyor. Onu görenlerin, duyanların bilgi aktarımına ihtiyacımız var."

"Her neredeysen seni bulacağız"
“Bir insanı beraberken değil, ayrılırken tanıyorsunuz” diyen Özyiğit, çocukların intikam objesi haline getirilmemeleri gerektiğini söyledi. Özyiğit, gözyaşları içinde “Okula başlayacaktı. Forması hazır, bir tek kuzumuz eksik. İnşallah geldiği zaman önlüğünü giyip arkadaşlarıyla birlikte okula gidecek. Oyun masasını da hiç ellemedik. Aynı şekilde duruyor. Okula başlayacağı için ona hediyeler almıştık. Hediye paketlerini kızım geldiğinde birlikte açacağız. Formasını, kalemini defterini hazırladık. Hepimiz Defne'yi bekliyoruz" dedi.

Kızına da seslenen gözü yaşlı anne, "Defne seni çok seviyorum. Benim için çok değerlisin. Seni ne yapıp edip bulacağız. Hiç merak etme annecim. Her neredeysen seni bulacağız" dedi. 

Ali Gözeten - Ceren Atmaca - Halil Karahan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Rize Rize’de 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlandı Rize’de 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı coşkuyla kutlandı. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Rize’de de 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlandı. Sabah saatlerinde Rize Valiliği Atatürk Anıtı önünde düzenlenen törende Gençlik ve Spor İl Müdürü Ramazan Öztürk çelenk sundu. Törende saygı duruşu ve İstiklal Marşı okundu. Tören daha sonrasında Rize Kapalı Spor Salonu’nda devam etti. Gençlik ve Spor İl Müdürü Ramazan Öztürk 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nın anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Öztürk’ün konuşmasını yapmasının ardından şiir okundu. Program müzik konserinin ardından parkur dalında olan sporcuların yeteneklerini sergilemesiyle devam etti. Ardından Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi folklor ekibi halk oyunları oynadı. Kutlamalar müzik konserinin yapılmasının ardından son buldu. Törene, Vali İhsan Selim Baydaş, Belediye Başkanı Rahmi Metin, ÇAYKUR Genel Müdür Yardımcısı Erdinç Hatinoğlu, İl Jandarma Komutanı Albay Ali Güngör, İl Emniyet Müdürü Murat Türesin, İl Milli Eğitim Müdürü Yusuf Tüfekçi, daire müdürleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Gençlik ve Spor İl Müdürü Ramazan Öztürk konuşmasında, “Bugün Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı tüm yurtta coşkuyla kutluyoruz. Milletimizin tüm onur ve asaletiyle büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün rehberliğinde tarih sahnesinde bir defa daha şaha kalkışının başlangıcıdır. Bu tarihle birlikte Türk milleti bu durumu tersine döndürmeye başlayarak esaret altında var olunmayacağını ve kutsal vatan topraklarımızın ilelebet işgal edilemeyeceğini tüm dünyaya haykırmıştır” ifadelerini kullandı.
Adıyaman Adıyaman Üniversitesi öğrencilerinden Gazze’ye destek İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırıma Adıyaman Üniversitesi öğrencileri tepki göstererek basın açıklaması yaptı. İsrail’in zulmünde kalan Filistinlilere destek amacıyla Adıyaman Üniversitesi kampus alanında bir araya gelen üniversite öğrencileri, İsrail’e tepki gösterdi. Bazı akademisyenlerin de destek verdiği protesto yürüyüşünde ‘Nehirden denize özgür Filistin’, ‘insanlık kardeşine sahip çık’ Filistin’e selam, direnişe devam’ sloganları atıldı. Yürüyüşe katılan İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hamdi Gündoğar yaptığı konuşmada Filistin’de yaşanan zulme karşı bütün dünyanın vicdanının sesine kulak verdiğini ve bu zulme karşı çıktığını, bu davanın asıl sahibi olan Müslümanlarınsa yeterli tepkiyi veremediğini ifade etti. Filistin’de yaşananlara karşı çıkmanın dini bir sorumluluk olduğuna da değinen Gündoğar, eğer durdurulmazsa Siyonist rejimin saldırganlığının yarın Türkiye topraklarına da yöneleceği uyarısında bulundu. Yürüyüş sonunda öğrencilerden Ramazan Uzun ise öğrenciler adına yaptığı basın açıklamasında, “Bizler, bilgi ve vicdanın buluştuğu bu akademik platformda, insan haklarının savunulması ve barışın tesisi için sesimizi yükseltiyoruz. Filistin’de süren çatışmaların oluşturduğu trajedi, sadece bir bölgeyi değil, tüm insanlığın vicdanını etkilemektedir. Bu nedenle, Adıyaman Üniversite olarak, bölgedeki masum hayatların korunması, acil insani yardımın sağlanması ve adil bir çözüm yolunun bulunması için uluslararası toplumu ve ilgili kurumları göreve çağırıyoruz. Bu çağrıyla birlikte, üniversitemizde, toplu yürüyüşler, çadır protestoları çeşitli etkinlik ve faaliyetlerin yanı sıra toplumsal projelerle, Filistin halkının yanında olduğumuzu gösteriyoruz. Buradan, dünyanın dört bir yanındaki dostlarımıza, kardeşlerimize ve terör devleti İsrail’in karşısında duran herkese sesleniyoruz. Yanınızdayız, Ey Gazze’nin yiğit evlatları, anaları, babaları, inşallah direnişiniz ile Siyonist rejimin ve dostlarının sonu gelecek” diye konuştu.