HAKKI ÖZ
İSTANBUL
İstanbul Şehir Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi açılışına katılan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Başbakan’ın Rusya temaslarını değerlendiren Bakan Davutoğlu, “Bazen görüş ayrılıklarımız olsa dahi Rusya ile her zaman yakın bir iletişim içinde olduk. Dün gerek heyetler arası görüşmeler, gerek Başbakanımızın Putin ile görüşmesi gerekse benim Lavrov ile yaptığım görüşmelerde çok açık görüşlü tavır sergilenmiştir. Suriye ili ilgili bütün hususlar ele alınmıştır. Dün Suriye’de yaşanların bizim toplantılarımız sırasında gerçekleştiği için şunu söylemeliyim tekrar Esad’ın uyguladığı katliamlar konusunda açık görüş paylaşımı olduğu gibi bundan sonrası için de görüşmeler gerçekleştirilecektir” dedi.
Davutoğlu Cenevre mutabakatı konusuna da değinerek, “Bizim Cenevre mutabakatında ana unsur olarak gördüğümüz geçiş hükümetinin derhal kurulması ve yetkinin bu hükümete devredilmesidir. Herhalde şu anki hükümet yetiklerini doğru kullanıyor olsa geçiş hükümetine gerek kalmazdı. Bu olsaydı Cenevre’de bir araya gelip bunun yerine geçiş hükümeti kurulsun denmezdi. Bizin için esas olan budur. Cenevre mutabakatının bir an önce Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından devreye sokulmasına önem veriyoruz” diye konuştu.
Rusya ile Türkiye ilişkilerini bir ikna süreci olarak göstermemek gerektiğine dikkat çeken Davutoğlu, “İstişare ediliyor. O kadar dinamik bir tablo ile karşı karşıyayız ki ‘bu aktör bunu ikna ediyor’ diye düşünmeyin. Karşılık istişarelerle en doğruyu bulmaya çalışıyoruz. Bizim için doğru olan Suriye’de halkın desteğine sahip meşrutiyet zemini kuvvetli bir hükümetin kurulmasıdır. Rusya’da temelde böyle bir prensibe sahip çıkıyor. Yöntemler konusunda olabilecek alternatifleri görüştük” ifadelerini kullandı.
Suriye’de dün yaşanan saldırıyı da değerlendiren Davutoğlu, şunları söyledi:
“Aslında dünkü tablonun ortaya çıkmasını kimse istemezdi. Suriye gibi dost ve kardeş bir halkın Şam gibi kutsal büyük bir medeniyet merkezinin böylesine bir bombardımana tabii tutulmasını istemezdik. Ama son aşama dediğiniz yere aslında Suriye yönetimi kendi halkıyla barışma yerine, bu halkı bastırmak kararı aldığında son aşamaya girilmiştir. Geçen sene ramazan ayında ben Suriye’yi ziyaret ettiğimizde Hama şehri top ateşi altındaydı. Bizim müdahalemizle bir gün durduruldu ama tekrar başlatıldı. Son aşama o zaman başladı. Keşke bu acıları Suriyeli kardeşlerimiz görmemiş olsalar. Bu acıların nedeni kendi halkına savaş açan yönetimdir.”
Ahmet Davutoğlu, Irak’ın hava sahasını kapattığı yönündeki haberlere ilişkin olarak, “Böyle bir durum söz konusu değil. Bu anlamda bir gerginlik yaşanmış değil. Irak tarafından tespit edilen bir uçağın güzergah dışında Irak semalarında hareket halinde olduğu bilgisi iletildi.
Bizim kendi araştırmalarımızda hava kuvvetlerimizin uçağı olmadığını bildirdik. Uçağın kimin tarafından yapıldığı o ülke ile Irak arasındaki ilişkidir. Konu bize intikal ettikten sonra geri cevap verilmiştir. Türkiye-Irak hava sahası bir dakika bile kapanmamıştır. Buradan hareketle basında bazı kalemlerin kriz çıkarma çabalarını hayretle izliyorum” şeklinde konuştu.
Davutoğlu Bulgaristan’da yaşanan terör saldırısı ile ilgili şunları söyledi:
“Bulgaristan’da Yahudi turistlere karşı yapılan saldırı konusunda bir açıklama yaptık. Kınıyoruz. Hiçbir şekilde sivillere karşı terör eylemini tasvip etmem mümkün olmadığı gibi Türkiye’nin tutumu açıktır. Vefat eden şoför Bulgaristan vatandaşıdır. Terör bulaşanlarla ilgili bir iddia bize ulaşmış yok. Böyle bir veri varsa her zaman tartışmaya açığız”
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun kendisi hakkında sarfettiği sözlerine Mevlana’nın “Her lâfa verilecek cevabım var. Lakin; bir bakarım laf laf mı diye. Bir de bakarım söyleyen adam mı diye' sözü ile cevap verdi.
