SAĞLIK - 16 Ekim 2019 Çarşamba 10:50

Bir yılda üç kez kalbi durdu, yapay kalp nakli ile yaşama tutundu

A
A
A
Bir yılda üç kez kalbi durdu, yapay kalp nakli ile yaşama tutundu

KKTC’de yaşayan ve uzun yıllardır kalp hastası olan Çetin Şadi’de kalp nakli gerektirecek kadar ileri derecede kalp yetmezliği bulunuyordu. Son bir yılda 3 kez kalbi duran Şadi, geçirdiği yapay kalp nakli operasyonu ile yaşama yeniden tutundu.

Uzun yıllardır kalp hastası olan ve ileri derecede kalp yetmezliği bulunan Çetin Şadi, sürekli yaşadığı ritim bozukluğu şikayetiyle hayatına devam ediyordu. Sık sık kalbi duran ve her seferinde hayata yeniden döndürülen Çetin Şadi’ye bu süre zarfında anjiyo, stent ve kalp pili implantasyonu tedavileri uygulanmış ancak bu tedaviler geçici rahatlama sağlamaktan ileriye gidememişti. Son bir yıl içinde kalbinin 3 kez durması nedeniyle kalp nakli kaçınılmaz oldu. Koma halinde iken ailesinin onayı ile Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde yapay kalp nakli ameliyatına alınan Çetin Şadi, geçirdiği operasyon sonrası yaşama yeniden tutundu.

Yrd. Doç. Dr. Özlem Balcıoğlu, “Son bir yıl içinde kalbi 3 kez durdu”
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı tarafından gerçekleştirilen yapay kalp nakli operasyonunda yer alan Yrd. Doç. Dr. Özlem Balcıoğlu, Çetin Şadi’nin operasyon öncesi sağlık durumunu şöyle anlattı; “Kalp ritim problemi yaşayan Çetin Şadi, sürekli kalp durması ile karşı karşıya kalmakta, ileri derece kalp yetmezliği ile mücadele etmekteydi. Son bir yılda 3 kez kalbi duran hastamız gerçekleştirilen acil müdahalelerle hayata dönmeyi başardı. Hastaneye son yatışında solunum cihazına bağlanan hastamıza kalbi destekleyen birçok ilaç başlanmasına rağmen sonuç alınamadı.”

“Donör bulmada zorluk yaşıyoruz”
Donör bulmada yaşanan zorluklar nedeniyle kalp naklinin istendiği zaman gerçekleştirilebilecek bir operasyon olmadığına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Özlem Balcıoğlu, bu nedenle KKTC’de sınırlı sayıda kalp nakli gerçekleştirilebildiğini belirtti. Yrd. Doç. Dr. Özlem Balcıoğlu bu güçlüklere ek olarak, hastanın hayatta kalışı için zamanla yarış halinde olmaları nedeniyle Çetin Şadi’ye, günümüzde dünyada kalp nakli bekleyen hastalarda kullanılan ve çığır açan bir yöntem olan ventrikül destek cihazı implante edilmesine karar verdiklerini bildirdi.

Uzm. Dr. Ali Önder Kılıç; “Hastamızın hayatta kalması için tek çözüm, kalp destek cihazı operasyonuydu”
Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı uzmanı Dr. Ali Önder Kılıç ise Çetin Şadi’nin sağlık durumu ile ilgili açıklamalarında; “Hastamız, iskemik kardiyomiyopati denilen, kalp krizine bağlı kalp fonksiyonlarında ileri derecede gerileme sonrası, kalp yetmezliği tablosu ile hastanemize gelmiş ve yapılan müdahaleler hastayı toparlama açısından yetersiz kalmıştır. Çetin Bey çok zor durumdaydı, bilinci kapalı, bütün organ fonksiyonları bozulmuş vaziyetteydi. Kalp nakli operasyonu olmaması ya da kalp destek cihazı takılmaması durumunda hastamızın kaybı söz konusuydu” ifadelerinde bulundu.

“Kalp destek cihazları hastaları büyük ölçüde rahatlatıyor”
Çetin Şadi’nin operasyon sonrası sağlık durumu ile ilgili de açıklamalarda bulunan Uzm. Dr. Ali Önder Kılıç, hastanın vücudunun kalp destek cihazına uyum gösterdiğini, buna bağlı olarak da kısa sürede sağlığında çok hızlı bir düzelme kaydedildiğini ve hastaneden yürür vaziyette taburcu edildiğini söyledi.
Bu hasta gruplarının gece nefes darlığı ile uyanma, normal yaşantılarında egzersiz yapamama, merdiven çıkamama ve yürüyüş sırasında zorlanma gibi sıkıntılar yaşadığını ifade eden Uzm. Dr. Ali Önder Kılıç, ventrikül destek cihazı takıldıktan sonra bu sıkıntıların büyük ölçüde atlatıldığını kaydetti. Bu cihazla birlikte hastaların çok rahat hareket edebildiğini ve merdiven çıkabildiğini belirten Kılıç, "Hastalar ventrikül destek cihazı takıldıktan sonra seyahat edebiliyor, araba kullanabiliyorlar ve daha kaliteli bir uykuya sahip olabiliyorlar. Yapamadıkları bütün eylemleri, cihazın implante edilmesiyle birlikte büyük ölçüde gerçekleştirebiliyorlar” dedi.

Çetin Şadi ,“Günlük ihtiyaçlarımı görebiliyorum”
Geçirdiği kalp destek cihazı operasyonu öncesi ve sonrasında yaşadıklarını anlatan Çetin Şadi ise “En son, göğüste ve özellikle sırt bölgesinde çok şiddetli ağrı şikayeti ile hastaneye getirildim. Burada tekrar komaya girdim. Eşimin ve çocuklarımın onayı ile kalp destek cihazı operasyonuna alındım. Başarı ile gerçekleştirilen operasyon sonrası 3. günde kendime geldim. Kendimi gün geçtikçe daha iyi hissetmeye başladım ve yataklı servisteki tedavim sonrasında hastaneden taburcu oldum. Günlük ihtiyaçlarımı rahatlıkla görebiliyorum” diye konuştu.

Açıklamalarının sonunda organ bağışının önemine de değinen Çetin Şadi, “Halkımız bu konuda henüz yeterli bilince sahip olmadığı için organ bağışında bulunmamakta, bu da nakil operasyonlarının gerçekleştirilmesinde zorluklar yaşanmasına neden olmaktadır. Halkın organ bağışında bulunması gerektiğine inanıyorum” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Eğitmeninden ’astroloji’ vurgusu, ’medyum’ yanılgısı Astrologların medyum olarak görüldüğünü, astroloji denince insanların aklına fal, büyü ve cadılık gibi yanlış bilginin geldiğini ifade eden astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, astrolojinin, M.Ö. 4000’li yıllara dayandığını söyledi. Astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, gökyüzü bilimi ve astroloji hakkında toplumda doğru olarak kabul edilen yanlışlar konusunda açıklamalarda bulundu. Öztürk, astrolojinin, gökteki gezegenlerin hareketleriyle, dizimleriyle, güneş sisteminin varlığı ve yokluğuyla, dereceleriyle alakalı bir bilim dalı olduğunu kaydetti. Özellikle astrologların, medyum, falcı ve cadı olarak tanımlanmasının yanlış olduğunu ifade eden Öztürk, yaşam koşullarını, hayat kalitesini ve yaşamın sürdürebilirliği için evrenle sürekli bağlantı halinde olunması için insanlara, astrolojiyi araştırma ve öğrenme önerilerinde bulundu. ’’Gezegenlerin hareketleri ile dünyadaki sarsılmalar eş zamanlı’’ Astrolojinin tarihsel gelişimine değinen astroloji eğitmeni Yüsra Öztürk, ’’Astrologlar medyum olarak görülüyor. Batıya göre doğu tarafında astroloji hiç gelişmemiş. Astroloji denince insanların aklına fal, büyü ve cadılık geliyor. Bizim yaşadığımız toplumda bizlere çok garip bir gözle bakılıyor. Batıda astroloji, bir ilim bir bilim olarak kabul edildi ama doğuda bu şekilde değil. Astroloji, haram bir şey olarak görülüyor. Aslında astroloji, Kur’an’da da geçen, fizikte de kanıtlanmış ve matematik hesapları ile ortaya çıkan bir bilim dalıdır. Astroloji, M.Ö. 4000’li yıllara dayanan, en büyük gelişimini İslamiyet sayesinde gerçekleştiren bir bilim dalıdır” dedi. Astrolojinin yıldızları inceleyen gökyüzü bilimi olduğunu belirten Öztürk, “Biz de uzman astrologlarımız gibi sürekli, depremleri, heyelanları, doğa olaylarını, insanların ruh halini ve hastalıklarını anlatıyorlar. Astroloji, yalan değildir. Astroloji, gökteki gezegenlerin hareketleriyle, dizimleriyle, güneş sisteminin varlığı ve yokluğuyla, dereceleriyle alakalı bir bilim dalıdır. Örneğin, pandemi döneminde balık burcu dolunayı etkisi altındaydı. Balık burcu astrolojide sağlık demektir. Pandemi döneminde balık burcu dolunayı komple Türkiye ve dünyanın sağlığını derinden etkiledi. Depremlerin hepsi önceden gökyüzünde biliniyor. Çünkü gezegenlerin hareketleri ile dünyadaki sarsılmalar eş zamanlı” şeklinde konuştu. ’’Evrenin hareketleri bizi etkiler’’ Astrolojinin araştırılması ve doğru bilinmesi gerektiğini vurgulayan Öztürk, “Bizim yaşam koşullarımız, hayat kalitemiz ve yaşamımızı sürdürebilmemiz için evrenle sürekli bağlantı halinde olmamız gerekmektedir. Evrenin hareketleri bizim günlük hayatımızı, duygularımız, düşüncelerimizi, ruh halimiz ve sağlığımızı çok derinden etkiler. Astrolojiyi, araştırmaktan öğrenmekten çekinmeyin. Astroloji, bir fal değildir veya medyumlarla alakalı bir şey değildir. Astroloji tamamen yıldız bilimidir, gökyüzü ile alakalıdır. İnsanlar, astrolojiyi araştırmaya, öğrenmeye daha çok meylederse doğuda da batıda da astroloji hayatımızın her alanında kolaylıklar sağlayacak bir ilimdir” diye konuştu.
İstanbul "Turquality ve Marka Destek Programı ile 377 firmanın 400 markası Bakanlığımız tarafından desteklenmekte" Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Turquality ve Marka Destek Programı ile yaklaşık 377 firmanın 400 markası Bakanlığımız tarafından destekleniyor. Turquality’i marka-inovasyon yoluyla ihracat miktarının katma değerini yükselterek toplam değeri arttırma modeli. Turquality, Türk ürünlerinin dünyada bilinirliğini ve cazibesini arttırma programıdır" dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, bu yıl 4’üncüsü düzenlenen Turquality-Marka Uzmanlık ve Vizyon Programı’nın kapanış törenine katıldı. Bakan Bolat, programda yaptığı konuşmada markalaşmanın ihracata katkısının önemine dikkat çekti. Bakan Bolat, Turquality-Marka Uzmanlık ve Vizyon Programı’nın inovasyon ve markalaşma yoluyla ihracatın katma değerini artırmayı hedeflediğini belirtti. İhracatın Türkiye için olmazsa olmaz olduğunu ifade eden Bakan Bolat, "İhracat Türkiye açısından olmazsa olmaz bir zorunluluk. İhracatta önemli bir yol kat ettik, ama daha çok yolumuz var. Türkiye’nin bu ihracat yolculuğunda ’Turquality ve Marka Uzmanlık-Vizyon Programı’ çok önemli bir konumda. Üniversite-sanayi-STK ve biz olmak üzere dörtlü iş birliği modeliyle yapılan bu program örnek bir çalışma" dedi. "Turquality, Türk ürünlerinin dünyada bilinirliğini ve cazibesini arttırma programıdır" Programa ilişkin de bilgi veren Bakan Bolat, "Turquality’i marka-inovasyon yoluyla ihracat miktarının katma değerini yükselterek toplam değeri arttırma modeli olarak özetleyebiliriz. Turquality, hizmetlerde, mallarda, ürünlerde yeni büyük markalar geliştirerek Türk ürünlerinin dünyada bilinirliğini ve cazibesini arttırma programıdır. Bu program çok da başarılı olmuştur. Bugüne kadar aşağı yukarı Turquality programına katılan 189 şirketin 205 markası Turquality destek programı tarafından destekleniyor. Turquality genel-geçer bir program değil, çok önemli program. Bir alt programı da Marka Destek Programı. Bunda da 291 firmanın 312 markası desteklenmekte. Bu şekilde Turquality ve Marka Destek Programı ile yaklaşık 377 firmanın 400 markası Bakanlığımız tarafından desteklenmekte" şeklinde konuştu. Bakan Bolat, dünya ihracatından Türkiye’nin aldığı paya ilişkin de verileri paylaştı. Bolat, "Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre 2002 yılında dünya mal ihracatındaki payımız yüzde 0,49’du, bu rakam 2023 yılı sonunda yüzde 1,08’e yükseldi. Hizmet ihracatımız ise dünyadaki payımız 2002 yılında 0,89’du 2023 yılı sonunda 1,30’a yükseldi. Bu ülkemiz için başarıdır, bunu daha yukarı taşıma hedefindeyiz. Mal ihracatında 2028 yılında dünyadaki payımızı yüzde 1,30’a, hizmet ihracatı payımızı da yüzde 2’ye yükseltmeyi hedefliyoruz" ifadelerini kullandı. Bakan Bolat, konuşmasının ardından Turquality-Marka Uzmanlık ve Vizyon Programı’nı başarıyla tamamlayan öğrencilere diplomalarını verdi. Program diploma töreninin ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
İstanbul Galatasaraylı Sporcular Derneği’nin dayanışma yemeği düzenledi Galatasaraylı Sporcular Derneği, birlik ve beraberlik mesajı vermek adına dayanışma yemeği düzenledi. Şişli’de bir otelde düzenlenen organizasyona, Galatasaraylı Sporcular Derneği Başkanı Levent Nazifoğlu, Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman ile Burak Elmas, sarı-kırmızılı kulübün eski ikinci başkanlarından Ergun Gürsoy, Divan Kurulu eski Başkanı İrfan Aktar, mevcut Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan, Galatasaray Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Metin Ülgen ve oyuncular ile davetliler katıldı. Galatasaraylı Sporcular Derneği Başkanı Levent Nazifoğlu, burada yaptığı konuşmada, “Bu gece, futbolla ilgili önümüzdeki çok önemli maçlarda bütün camianın bir arada olduğunu göstermek için yapılan bir gecedir. Galatasaray Kadın Futbol Takımı’nın da bu hafta sonu maçı var. Kazandıkları takdirde ilk kez şampiyon olacaklar ve direkt Şampiyonlar Ligi’ne katılacaklar. Takımın bu maçı kazanmasını istiyoruz" dedi. Nazifoğlu, konuşmasının ardından Galatasaray eski başkanlarından Alp Yalman ile Burak Elmas’a, sarı-kırmızılı kulübün eski ikinci başkanlarından Ergun Gürsoy’a, Divan Kurulu eski Başkanı İrfan Aktar’a, mevcut Divan Kurulu Başkanı Aykutalp Derkan’a, Galatasaray Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Metin Ülgen’e ve oyunculara desteklerinden ötürü plaket takdim etti.