DÜNYA - 13 Mart 2019 Çarşamba 11:46

BM: 'Demokratik Kongo'da yeni şiddet dalgaları görülebilir'

A
A
A
BM: 'Demokratik Kongo'da yeni şiddet dalgaları görülebilir'

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Ofisi, Demokratik Kongo hükümetinin iki toplum arasındaki gerilimi hafifletmediği sürece ülkenin batısında yeni bir şiddet dalgasının patlayabileceği konusunda uyarıda bulundu.

Demokratik Kongo'da geçtiğimiz yılın sonunda, Mai-Ndombe iline bağlı Yumbi kasabasında planlı bir şekilde yüzlerce erkek, kadın ve çocuk öldürüldü. 16-17 Aralık olaylarına dair yapılan BM soruşturmasına göre olaylardaki şiddet insanlığa karşı suç teşkil edebilir.

Soruşturmanın geçtiğimiz ay yayımlanan sonuçlarına göre, 16 ve 18 Aralık 2018 tarihleri arasında dört noktada gerçekleştirilen saldırıların kanıtlarını bulundu.

Yaklaşık 900 kişi öldürüldü

BM İnsan Hakları Bürosu (OHCHR) Sözcüsü Ravina Shamdasani, Cenevre'deki gazetecilere verdiği demeçte, Banunu ve Batende toplulukları arasındaki çatışmalar sonucunda 890 kişinin öldüğünü ve binlerce kişinin yerlerinden edildiğini bildirdi.
Shamdasani, "Yumbi kasabasında Bongende köyünde ve Nkolo II köyünde en az 535 erkek, kadın ve çocuğun öldürüldüğünü ve 111 kişinin de yaralandığını tespit ettik. Bazı kurbanların cesetlerinin Kongo Nehrine atıldığını rakamların düşündüğümüzden daha fazla olma ihtimali oldukça yüksek" dedi.

Binlerce insan yerlerinden edildi

OHCHR Sözcüsü Shamdasani, 19 bin kişinin şiddet yüzünden yer değiştirdiği için kayıp insan sayısının doğrulanamayacağını, bunların 16 bininin Kongo Nehrini geçerek Kongo Cumhuriyeti'ne geçtiklerini belirtti.
BM’nin Demokratik Kongo Barışı Koruma Misyonu (MONUSCO) ve OHCHR ekibinden ve ülkedeki araştırmacılardan yapılan açıklamaya göre şiddet olayları Banunu topluluğunun şefinin cenaze töreni sırasında çıkan bir anlaşmazlık yüzünden Batende köyünde meydana geldi.

Shamdasani, gerçekleştirilen saldırıların birbirleriyle aynı olduğunu, aşırı şiddet ve hızlarıyla nitelendirildiklerini ve saldırılarda insanların kaçmasına çok az zaman tanındığını belirterek, Batende köylülerinin av tüfekleri, el aletleri, yaylar, oklar ve benzin dahil ateşli silahlarla donatıldığını sözlerine ekledi.

Araştırmanın bulgularında, mağdurlara öldürülmeden önce etnik Banunu olup olmadıkları sorulduğuna dair tanık ifadeleri yer alıyor.

Saldırıların seçimlerle bir alakası yok

Shamdasani, araştırma sonuçlarında yer alan 2 yaşındaki çocuğun foseptik çukuruna nasıl atıldığı, bir kadına kocası öldürülüp 3 yaşındaki çocuğunun kafası kesildikten sonra tecavüz edildiği gibi bilgileri paylaştı.
Bu tür kanıtlarla karşı karşıya olan OHCHR yetkilileri, soruşturmanın Yumbi bölgesinde belgelenen suçların insanlığın cinayet, işkence, tecavüz ve diğer cinsel şiddet biçimlerinin yanı sıra zulmü ile ilgili suçları da içerebileceğini belirtti.

Araştırmacılar, saldırıların Aralık ayında gerçekleştirilecek seçimlerle bir bağlantısının olup olmadığının araştırıldığını ancak seçimlerin şiddet olayları yüzünden Mart ayına ertelendiğini bu yüzden buna dair bir kanıtın bulunmadığını ifade etti.

"Bu bölgede 31 Mart'ta seçimler yapılacak" diyen Shamdasani, "Ancak yerlerinden edilerek sınırdan Kongo Cumhuriyeti'ne giden insanlar muhtemel şiddet olayları yüzünden evlerine geri dönüp oy kullanamayacaklar" dedi.

Saldırılar başlamadan polis bölgeden ayrılmıştı

Demoktatik Kongo hükümetinin vatandaşlarını koruma sorumluluğuna değinen Shamdasani, bölgede artan gerginlikler olduğuna dair net işaretler bulunduğunu vurguladı. Shamdasani, Aralık ayındaki saldırıların öncesine bölgeye polisin konuşlandırıldığını ancak bunun önleyici bir etkisi olmadığını belirtti.

BM'nin nihai raporunda iki topluluk arasındaki gerilim ve misilleme olacağı söylentilerinin herhangi bir zamanda yeni şiddet dalgalarına yol açabileceğini belirtildi.

MONUSCO Başkanı Leila Zerrougui, hükümeti Yumbi bölgesindeki devlet otoritesini geri kazanmak için acil önlemler almaya ve yerinden edilmiş kişilerin güvenli ve gönüllü geri dönüşü için koşullar oluşturmaya çağırdı.
Zerrougui, "Polis de dahil olmak üzere devlet kurumlarının tarafsız varlığı, yasa ve düzeni sağlamak ve daha fazla şiddet riskini önlemek için önemlidir" dedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da asayiş uygulaması: Aranan şahıslar yakalandı, uyuşturucu madde ele geçirildi Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekiplerince Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinde gerçekleştirilen geniş kapsamlı asayiş uygulamalarında aranan şahıslar yakalanırken, uyuşturucu madde ele geçirildi, çok sayıda araç ve iş yeri denetlendi. Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinde 12 ayrı noktada yapılan sabit asayiş uygulamasında 291 araç sorgulandı. Uygulamada 504 şahıs sorgulanmış olup, yoklama kaçağı olduğu tespit edilen 2 aranan şahıs yakalandı. Asayiş Şube Müdürlüğü koordinesinde Asayiş, Terörle Mücadele, Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele, Çevik Kuvvet, Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ve ilçe emniyet birimlerinin katılımıyla 24 farklı noktada sabit, hareketli yol ve umuma açık iş yeri uygulaması gerçekleştirildi. Yapılan yol uygulamalarında 2 bin 741 şahıs sorgulanırken 4 aranan şahıs yakalandı. Denetimler sırasında 1 şahıstan 0,41 gram kokain, 1 şahıstan ise 2,94 gram bonzai ele geçirilerek şüpheliler hakkında adli işlem yapıldı. Ayrıca 1 şahıstan havalı tabanca ele geçirilirken, şahıs hakkında idari işlem uygulandı. Uygulamalar kapsamında bin 230 araç sorgulandı, 1 araç trafikten men edilirken 17 araca toplam 115 bin 800 TL idari para cezası kesildi. Umuma açık iş yerlerine yönelik denetimlerde ise 12 iş yeri kontrol edildi, 129 şahıs sorgulandı ve herhangi bir olumsuzluğa rastlanılmadı. Denetimler sonucunda 1 iş yerinin ruhsatsız faaliyet gösterdiği tespit edilirken, 5 iş yerine idari para cezası uygulandı. Bursa Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin il genelinde huzur ve güvenliğin sağlanmasına yönelik denetim ve uygulamalarının aralıksız devam edeceği bildirildi.