DÜNYA - 26 Kasım 2025 Çarşamba 12:50 | Son Güncelleme : 26 Kasım 2025 Çarşamba 12:53

Bolsonaro hakkındaki 27 yıllık hapis cezası kesinleşti

A
A
A
Bolsonaro hakkındaki 27 yıllık hapis cezası kesinleşti

Brezilya Yüksek Mahkemesi, temyiz sürecindeki eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'nun aldığı 27 yıl 3 ay hapis cezasının kesinleştiğine ve infazının başlatılmasına hükmetti.

Brezilya'da darbe teşebbüsü suçlamasıyla yargılanarak Eylül ayında darbe teşebbüsü suçundan 27 yıl 3 ay hapis cezası istenen ve ev hapsinde tutulan eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, destekçilerince evinin önünde yapılması planlanan eylem öncesinde kaçma riski oluşturacağı gerekçesiyle polis tarafından gözaltına alınmıştı. Brezilya Yüksek Mahkemesi, temyiz sürecindeki eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'nun aldığı 27 yıl 3 ay hapis cezasının kesinleştiğine ve infazının başlatılmasına hükmetti. Davaya bakan Yüksek Mahkeme Hakimi Alexandre de Moraes, hukuki sürecin tanındığını ve temyiz yolunun da kapalı olduğunu açıkladı. 70 yaşındaki Bolsonaro’nun Cumartesi gününden bu yana başkent Brasilia’da tutulduğu polis merkezinde tutulmaya devam edileceğini aktaran Moraes, eski Devlet Başkanına kötüleşen sağlığı göz önünde bulundurularak tam zamanlı tıbbi bakım sağlanması kararını verdi.

Gözaltına alınmıştı

Brezilya'da darbe teşebbüsü suçlamasıyla yargılanan ve ev hapsinde tutulan eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro, destekçilerince evinin önünde yapılması planlanan eylem öncesinde kaçma riski oluşturacağı gerekçesiyle polis tarafından gözaltına alınmıştı. Bolsonaro'nun ayak bileğindeki elektronik takip cihazını kurcaladığına ilişkin kanıtlar bulunduğu, Bolsonaro'nun daha önce Arjantin'in Brezilya Büyükelçiliği'ne sığınma talebinde bulunmayı düşündüğüne dair kanıtlar bulunduğu aktarılmıştı.

Darbe teşebbüsüyle suçlanmıştı

Sağ görüşlü ve ordunun daha fazla kontrol sahibi olmasını savunan Brezilyalı lider, ikinci dönemi için yarıştığı 2022 yılındaki devlet başkanlığı seçimlerini solcu mevcut Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio da Silva'ya karşı kaybettikten sonra yenilgiyi kabul etmemişti. Bolsonaro, destekçilerinin orduyu müdahaleye çağırdığı süreçte Silva'nın yemin töreninden 2 gün önce ABD'ye gitmiş ve bu gelişme yerel basın tarafından "kaçış" olarak nitelendirilmişti.
Bolsonaro'nun destekçileri 8 Ocak 2023'te ABD'deki Kongre baskınına benzer bir şekilde Ulusal Kongre, Yüksek Mahkeme ve Başkanlık Sarayı'nı basmış, şiddetli olaylarda Bolsonaro'nun rolü tartışma konusu olmuştu. Bolsonaro, darbe teşebbüsünde bulunmakla suçlanmış ve aleyhindeki dava sürecinde ordudaki generallerle "seçim sonuçlarını iptal etme" görüşmeleri yapmakla itham edilmişti. Bolsonaro hakkında Eylül ayında darbe teşebbüsü suçundan 27 yıl 3 ay hapis cezası istenmişti.

Trump, Bolsonaro aleyhindeki davaya "cadı avı" demişti

ABD Başkanı Donald Trump, görevi başındayken Bolsonaro ile yakın ilişki içindeydi ve Brezilyalı lider aleyhindeki davayı bir "cadı avı" olarak nitelendirmişti. Trump, davayı yürüten Hakim Moraes aleyhinde yaptırım uygulamış ve Brezilya'dan ithal edilen bazı ürünlere yönelik tarifeleri yüzde 50'ye çıkarmıştı.

Halüsinasyon sonucu ayak bileğindeki elektronik izleme cihazını kurcaladığını iddia etmişti
Bolsonaro, destekçilerince evinin önünde yapılması planlanan eylem öncesinde kaçma riski oluşturacağı gerekçesiyle polis tarafından 22 Kasım’da gözaltına alınmıştı. Bolsonaro'nun ayak bileğindeki elektronik takip cihazını kurcaladığına ve daha önce de Arjantin'in Brezilya Büyükelçiliği'ne sığınma talebinde bulunmayı düşündüğüne dair kanıtlar bulunduğu aktarılmıştı. Bolsonaro, 23 Kasım’da yapılan 30 dakikalık gözaltı duruşmasında kaçma veya ayak bileği izleme cihazını çıkarma niyetinde olduğu iddialarını reddederek, farklı doktorların kronik hıçkırık için verdiği reçeteli ilaçlardan kaynaklı paronaya ve halüsinasyon sonucu ayak bileğindeki elektronik izleme cihazını kurcaladığını söyledi. Aldığı ilaçlar nedeniyle ayak bileğindeki izleme cihazının içinde bir dinleme cihazı olduğunu düşünerek bu şekilde davrandığını kaydeden 70 yaşındaki eski Devlet Başkanı Bolsonaro, yaşananlar sırasında kızı, büyük oğlu ve danışmanının evde uyuduklarını kendisinin ise yalnız olduğunu sözlerine ekledi. Bolsonaro, başkent Brasilia’da bulunan bir polis merkezinde içinde yatak, televizyon, klima ve özel banyo bulunan 12 metre karelik hücrede tutuluyordu.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.