ASAYİŞ - 09 Eylül 2016 Cuma 19:42

Bombaların taşındığı valizlere inceleme

A
A
A
Bombaların taşındığı valizlere inceleme

Bursa’da 27 Nisan tarihinde 13 kişinin yaralandığı ve çevredeki iş yerlerinin zarar gördüğü canlı bomba saldırısının duruşması yapıldı. Bombanın taşındığı iddia edilen 4 valiz, incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.

Bursa'da 27 Nisan’da 13 kişinin yaralandığı canlı bomba saldırısıyla ilgili davanın görülmesine devam edildi. 13 kişiyi 'tasarlayarak adam öldürmeye teşebbüs' suçundan 20’şer yıl, 11 esnafın 'malına zarar vermekten' 2’şer yıl, 'terör örgütüne üye olmak' suçundan 7’şer yıl, ve 'terör örgütüne yardım ve yataklık yapmak' suçundan 15 yıl haklarında hapis cezası istenen sanıklar, Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Duruşmaya tutuklu sanıklar Mithat T., Tuba K., Emine K., İsa C. ve Ümmü Gülsün M. ile müştekiler, sanıkların yakınları ve avukatlar katıldı. Tutuklu 5 sanık ve Zekiye Z. hakkında bin 824 yıl hapis cezası isteniyor.

“Gülsüm siyah bir çanta bıraktı”
Şüpheli sıfatıyla gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Kevser O, şahit olarak mahkemede dinlendi. Mithat T.'nin kız arkadaşı olan Kevser O., “Ümmü Gülsüm M., İstanbul’dan akşam saatlerinde geldi. Mithat’ın evine gelen Ümmü Gülsüm M., yanındaki kırmızı valizden çıkardığı siyah bir çantayı kaldığı odada bırakarak ayrıldı. Aynı gece de kampustan otobüse bindirip terminale yolladık. Eve dönünce çanta Mithat'ın odasında yerdeydi. Sorunca Gülsüm’ün yaz okulundan kalan eşyaları olduğunu söyleyerek beni geçiştirdi. Çantayı yatağın altına koyacaktık, sığmayınca masanın altına koyduk. Gülsüm'ün okulda işim var dediği halde neden hemen döndüğünü ve çantayı evde bıraktığını bilmiyorum" diye konuştu.

“Sultan çok suskundu, az yemek yiyor ve kısık sesle konuşuyordu”
Kendisini Sultan olarak tanıtan canlı bombanın yaklaşık bir hafta sonra eve geldiğini belirten Kevser O., şöyle konuştu:
“Emine, Gülsüm’ün bıraktığı çantadan pijama aldı giydi, sonra taksiye bindiği gün üzerinde olan kıyafeti de gördüm çantada. Sonra Mithat'a sorunca çantanın Sultan'a ait olduğunu söyledi. Telefon ve ulaşım için kart istedi, ona telefon aldık. Ayrıca Mithat'ın üzerine bir de hat aldık. Telefonu 'Bir hafta kullanıp atacağım' dedi. Yeni aldığımız telefonu verdi bana. Ben de ona kendi eski telefonumu verdim. Mithat bana 'Verdiğin telefonda senin bilgilerin var mı?' diye sordu, ben de 'kontrol ettim yok' dedim. Sultan, çok suskundu, az yemek yiyor ve kısık sesle konuşuyordu. Hastaneye gitmek için geldiğini söylemişti, midesinden rahatsız olduğunu söyledi."

“Sultan yerdeki pembe çantayı alıp gitti”
Canlı bomba saldırısının olduğu günü de anlatan Kevser O, şunları söyledi:
“Eve gittiğimizde kız evdeydi ve bilgisayardan bir şeyler bakıyordu. Ne baktığını görmedim. Bana, 'Hastaneye gittim, haftaya tekrar çağırdılar' dedi. Yemek hazırlayacağımı söylediğimde 'Aç değilim, arkadaşla buluşacağım' dedi. Sonra yerde pembe çanta vardı, onu da alıp gitti. O gittikten sonra siyah çantanın yerinde olmadığını fark ettim. Siyah çanta katlanabiliyorsa pembe çantaya sığardı. Patlamayı Mithat'ın yengesi arayınca öğrendim. Mithat'ın olayla ilişkisi olduğunu düşünmüyorum, öyle olsaydı gelmezdim. Sultan’ın kaldığı odada, kapının arkasında, kesik çöp kovası, bilgisayar bataryası ambalajı ve alüminyum folyo parçaları vardı. Hepsini polisler aldı.”

“Kendimi fırında gibi hissettim”
Duruşmada, patlama sırasında yaralanan bazı müştekiler de dinlendi. Müştekilerden Ayşen Ö., “Patlama sesini duydum. Kendimi fırında gibi hissettim. Olayın ardından psikolojim bozuldu. Vücudumdan yanık ve kırıklar oluştu. Kulağımdan ve yüzümden cisim çıkartıldı. Sağ ayağım ve yüzümde izler oluştu. Sinir zedelenmesi sebebiyle ayağımın üst kısmını hissetmiyorum. Her an patlama olacak diye dışarıya çıkamıyorum” dedi.

“Ulucami’de 4 pencere doğraması ve 16 adet renkli cam zarar gördü”
Ulucami Yaptırma ve Donatım Derneği Başkanı Mehmet Mustafa Gökbulut ise, “Patlamadan 15 dakika sonra Ulucami’ye geldim. 6 asırlık camiye tarihinde ilk defa böyle saldırı oldu. Caminin 4 pencere doğraması ile mihraptaki 16 adet renkli cam zarar gördü. Daha sonra Vakıflar Bölge Müdürlüğü tadilat yaptı. Ancak parçalar orijinali ile bir değil. Dernek olarak şikayetçiyiz” diye konuştu.
Duruşmaya katılan diğer müştekiler de şikayetçi olduklarını söyledi.
Bombanın jelatininde parmak izin çıkan tutuklu sanık Emine K’nin babası Ahmet K. ise, “Kızım Emine 2 sene önce Uşak’ta edebiyat bölümünü bitirdi. Sonra İstanbul ve Afyon’da kardeşimin yanında geldi. Ben jelatin paketindeki parmak iziyle alakalı bir şey bilmiyorum. Hediye için alınan paketi kullanmış olabilir. Kızım daha öncede cumhurbaşkanımızın seçildiği tarihlerde 2.5-3 ay ortadan kaybolmuştu. Ardından bana telefon açıp, İstanbul otogarında olduğunu söyledi. Bir süre Afyon’da kaldı. Biz kızımla, İstanbul’da Tuba’nın evinin önünde buluştuk. Sonra Tuba’nın evine gittik. Bizim tartışmamız ise aile içi meseleydi. Mesele büyüdü ve çocuklar dağılma noktasına geldi. Ardından kızım kaybolmuştu” açıklamasında bulundu.

"Ben kızı Suriyeli sandım"
Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinden SEGBİS yoluyla mahkemeye bağlanıp ifade veren Murat B., şunları söyledi:
“Yolcuyu bana İsa getirdi. İsa’nın yanında çocuğu vardı. Ben kızın Suriye’den geldiğini düşündüm. İsa, taksicilik yapıyordu. Bana yolcu getiriyor ve karşılığında para alıyordu. Yolcuyu parka getirdiğini söyledi. Ayrıca bu yolcu için para almadı.”

“Daha iyi iş bulmak için kimliğimin fotokopisini almıştı”
Canlı bombanın üzerinden kimliği çıkan Sultan Y. ise, “Ablam, Emine Y.’nin amcasının iş yerinde çalışıyordu. Emine Y. benim yanıma geldi. Ben mağazada çalışıyordum. ‘Sana daha iyi iş bakalım’ dedi. Benden nüfus cüzdanımı istedi. Ardından fotokopisini çektirip bana verdi. Kağıt-kalem ile bana hangi okuldan mezun olduğumu falan sordu. Birkaç hafta sonra bana, ‘Senin bilgilerini verdim. Kolejden haber bekliyorum’ dedi. Ben de Diyanet'in mülakatına gireceğim için fazla önemsemedim. Ailem de şehir dışını istemedi. Ben Emine’ye bu konuları söylemedim. Daha sonra da zaten konuşmadık. Bir akşam beni emniyetten aradılar. Canlı bombanın üzerinden benim kimliğim çıkmış” şeklinde konuştu.

İsa C.’nin söylediği Viranşehir meydanındaki şahsın araştırılmasına, İsa C.'nin 20-25 Nisan tarihleri arasındaki telefon görüşmelerinin incelenmesine, 4 valizin İstanbul Adli Tıp Kurumu İhtisas Kurumu'na gönderilerek üzerlerinde RDX+PETN bulaşıklıklarının bulunup bulunmadığının incelenmesine, ayrıca parmak izinin teknik olarak plastik, çanta, jelatin, alüminyum folyo gibi maddelerde kaç gün kalabileceği konusunda görüş bildirilmesine, gelmeyen bazı müştekilerin zorla getirilmesine, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. 

Ahmet Faruk Çabuk
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Okan Buruk: "Önümüzdeki hafta inşallah şampiyonluğumuzu ilan edeceğiz" Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Fenerbahçe karşısında kendi performanslarının altında kaldıklarını söyleyerek, "Üzgünüz, başımızı kaldıracağız, 3 puan öndeyiz. Önümüzdeki hafta inşallah şampiyonluğumuzu ilan edeceğiz" dedi. Trendyol Süper Lig’in 37. haftasında Galatasaray sahasında karşı karşıya geldiği Fenerbahçe’ye 1-0 mağlup oldu. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, "Bugün 6 puan önde çıktığımız bir maçtı. Maç sonunda hayalimiz, düşüncemiz burada şampiyonluk kutlaması yapmaktı. Şampiyonluğu bugün yaşayacak oyunu ortaya koyamadık. Maç berabere bitebilirdi, rakip 10 kişi kaldı. Şanssız da gol yedik. Oyun içerisinde daha fazla üretmeliydik. 11-11 olsaydı maç belki bizim için daha iyi olabilirdi. İkini yarının sahaya yerleşimlerimizi biraz daha düzenledik. İkinci yarı başında daha çok rakip sahadaydık, pozisyon üretmeye çalıştık. Bireysel ve takım olarak iyi günümüzde değildik. Sahamızda şampiyonluk hayal ederken, maçın sonunda üzüntülü bir gece yaşıyoruz. Muhteşem bir taraftar vardı. Bu sene içeride 18 maç kazanmıştık, ilk mağlubiyetimizi aldık. Bu anlamda da çok üzgünüz. Diğer yandan bakarsak zaten 6 puanlık avantaj da bu tür kazalara karşı belki bizim için güvenlikti. Önümüzdeki Konya deplasmanında şampiyon olmaya çalışacağız. Konyaspor’un da şu andaki durumunu biliyoruz. Bazen bu tür maçlarda oyuncuları çok motive görürsünüz. Hafta içi çok motive gördüm. Son idman çok iyiydi. Maç ısınması çok iyiydi ama maçtaki performansımız o derece iyi değildi. O yüzden bu tür baskı olabiliyor. Kazanarak bugün maçı bitirmek istedik. Üzgünüz, başımızı kaldıracağız, 3 puan öndeyiz. Önümüzdeki hafta inşallah şampiyonluğumuzu ilan edeceğiz" diye konuştu. "İki takımın da emeğine saygı duymamız gerekiyor" Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal’ın ’Şampiyonluğu hak ediyoruz’ sözünün hatırlatılması üzerine Buruk, "İsmail Hoca soyunma odasına geldi, bana farklı konuştu. Burada ne konuştu bilmiyorum. Bana daha farklı bir şekilde, iki takımın da başarılı olduğunu söyledi. Ben de söylüyorum, iki takım da çok başarılı bir sezon geçiriyor. Puan rekoru kırarak geçiyor. Geçen sene de buna benzer bir şey yaşamıştık. Eğer biz Fenerbahçe’yi sahamızda 3-0 yenmesek o maçtan sonra da buna benzer şeyler konuşulacak. Tam olarak ne dediğini bilmediğim için sorunuz üzerinden gidiyorum. İki taraf için önemli bir sezon geçiyor. Puan ve galibiyet rekorları kırılıyor. Çok emek verdik, 25 Haziran’da antrenmanlara başladık. Emek verdiğimiz için, çok başarılı olduğumuz için de rakibimizin 6 puan önündeydik. Bugün de yine 3 puan önündeyiz. Bu sene kim şampiyon olmazsa zaten kimseyi başarısız sayamasınız. Geçen 88 puanla bitirmişti. Fenerbahçe ve Beşiktaş da şampiyonluğa yakın puan bitirmişti. Çok emek var. Bu emeğin karşılığında başarılı bir Galatasaray var. Bunu da ligdeki kazandığımız maçlarda gösterdik. Hedefimiz bir sonraki maçı kazanarak şampiyonluğumuzu ilan etmek istiyoruz. Futbol bu, futbol içerisinde her şey var. İki takım için denet pozisyonlar çıkmadı. Barış ile kafa vuruşumuz var. Rakibimizin ilk yarı Fred ile ve kornerden yediğimiz gol var. Onun dışında net pozisyon çıkmadı. İki takımın da emeğine saygı duymamız gerekiyor" şeklinde konuştu. "Kendi performansımızın çok altında kaldık" İki takımın net bir şekilde birbirine üstünlük kuramadığını ifade eden sarı-kırmızılıların teknik direktörü, "Rakibimiz iyi savundu, topun arkasına iyi geçti. 10 kişi kaldıktan sonra iyi savunma yaptılar. Çok özel ve kaliteli oyuncularımız var. Daha net bir şekilde rakibimiz kapandıktan sonra kırabilirdik. Taktiksel maç çok fazla bir şey söyleyemeyeceğim. Biz kendi performansımızın çok altında kaldık" açıklamasında bulundu. İlk yarıyı iyi bitirmediklerini, ikinci yarıya da iyi başladıklarını aktaran Okan Buruk, "Üretme sonu çekerken Kerem’i düşündük. Kerem Demirbay’ın iki hafta önce kasık sakatlığı geçirdi. Ondan sonra performans olarak da tam olarak bulamadı. Orada iki hamle yaptı. Oyuna girerek gol yedik. Devamında değişiklikler yaptık. Değişiklikler olumlu şeyler getirmedi. Risk aldık, iki forvete döndük. Bu riskler de bize sonuç getirmedi" dedi. "Önümüzdeki hafta daha iyisini yapacağız" Bu hafta çalışmaların iyi geçtiğini söyleyen Buruk, "Bu hafta içi iyi geçti. Dünkü antrenman çok iyi geçti. Oyuncuların çok istekli olduklarını gördük. Biz aynı motivasyonla her maça hazırlanıyoruz. Bu maça da böyle hazırlandık. Belki şampiyonluk baskısı iç sahada oyununuzun üstüne çıkabiliyor. Rakibimizin de bu anlamda daha rahat olduğunu gördük. Çok istediklerini biliyorum ama bazen olmuyor. Önümüzdeki hafta daha iyisini yapacağız. Bu oyuncuların, ben de dahil olmak üzere hata yapma hakkımız var. Önemli olan bir maç sonra daha yukarıya çekmek” diyerek sözlerini tamamladı.
Antalya Binlerce kişi 400 metrelik Türk bayrağı eşliğinde yürüdü Antalya’da 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı binlerce kişinin katıldığı fener alayı ile kutlandı. Binlerce kişi 400 metrelik Türk bayrağı eşliğinde yürüdü. Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıktığı, milli mücadelenin başlangıcı olan 19 Mayıs 1919’un 105’inci yıl dönümü ve Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Antalya’da Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlendiği fener alayı ile kutlandı. Antalyalıların yoğun katılımıyla gerçekleşen fener alayında binlerce kişi 400 metrelik Türk bayrağı eşliğinde yürüdü. Saat 20.00’de Konyaaltı Varyant’tan başlayacak fener alayı için katılımcılar saat 18.30’dan itibaren alana gelmeye başladı. Yoğun güvenlik önlemlerinin alındığı yürüyüş güzergahı, tamamen bariyerle kapatıldı. Alana girmek isteyen vatandaşlar polis tarafından iki ayrı arama noktasından geçtikten sonra alana girebildi. 400 metrelik Türk bayrağı eşliğinde yürüdüler Binlerce kişi kortejin önündeki ‘Cumhuriyet İçin Antalya El Ele’ yazılı pankartın arkasında 400 metrelik Türk bayrağı altında yürüyüşe başladı. Ellerinde bayrak ve meşale taşıyan grup, yürüyüş boyunca sloganlar atıp, marşlar söyledi. Konyaaltı Caddesi’nde oturan vatandaşların balkondan izlediği kortej yürüyüşünde, onlarca çocuğun iki bin metrelik yolu yorulmadan yürümesi ilgi topladı. Yürüyüş Cumhuriyet Meydanı’nda sona erdi. Yürüyüş sonrası Cumhuriyet Meydanı’nda devam eden kutlamalarda, binlerce kişinin bulunduğu alanda açılış konuşmasını yapan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 31 Mart seçimlerinde ikinci kez seçilmesini sağlayan Antalyalılara teşekkür etti. Başkan Böcek, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a Çıkarak yaktığı meşalenin 105 yıldır ülkenin yolunu aydınlatmaya devam ettiğini söyleyerek, "Varını yoğunu kaybetmiş, aziz vatanın dört bir yanı işgal altındayken, her şey bitti denildiği anda bile, 7’den 70’e, inançlı Türk halkı, tüm imkansızlıklara rağmen topyekun verdiği mücadeleyle tüm dünyaya örnek olan büyük bir destan yazmıştır. ’Bağımsızlık benim karakterimdir’ diyen Atamızın, siz gençlere en büyük mirasıdır bugün. 19 Mayıs kurtuluşa olan inancın, bağımsızlığın ve özgürlüğün, vazgeçmeyenlerin, pes etmeyenlerin günüdür. Sana söz Atam, kurduğun Cumhuriyeti, bıraktığın emaneti nice yüzyıllara taşıyacağız" dedi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in konuşmasının ardından, sahneye çıkan Buray’a binlerce Antalyalı eşlik etti. Başkan Böcek, Buray’a “Hiç şüphesiz ki Antalya dünyanın en güzel yeridir” yazan tablo hediye etti. Kortej yürüyüşüne Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in yanı sıra CHP Antalya milletvekilleri, Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan ve STK temsilcileri katıldı.
Bursa Bursa’da Blok3 rüzgarı Türk rap müziğinin sevilen ismi Blok3, sahne aldığı şarkılarıyla Bursa’da sevenlerini coşturdu. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı çerçevesinde düzenlediği ’Gençlik Şenliği’ Hüdavendigar Kent Parkı’nda dolu dolu etkinliklerle devam ediyor. Gençlerin gün boyunca renkli, sportif ve interaktif etkinliklere katıldığı şölende, Emre Fel konseriyle gençler doyasıya eğlendi. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği bir birinden özel etkinliklerle kutlanıyor. Şenliğin ana mekanı olan Hüdavendigar Kent Parkı’nda buluşan 7’den 70’e yüzlerce Bursalı renkli, sportif ve interaktif etkinliklere katılarak unutulmaz bir gün geçirdi. Atatürk ve 19 Mayıs sergisi, ‘Gülümse Bursa’ fotoğraf alanı, resim yarışması, grafiti alanı, 360 derece fotoğraf alanı, fikir duvarı gibi aktivite alanlarına katılan gençler, retro, canlı langırt, sumo güreşi, zıpla yarış, slot car araba, mini masa tenisi, e-spor ve Redbull F1 simülasyonu gibi oyun alanlarında ise keyifli dakikalar geçirdi. Günün sonunda ünlü rap sanatçısı Blok3 sahne alarak Bursalılara unutulmaz bir konser verdi. Sevilen şarkılarını gençler için seslendiren sanatçı, izleyenleri performansıyla coşturdu. Dillerden düşmeyen şarkılarını Bursalılarla yeniden buluşturan ünlü şarkıcı, renkli anlara imza attı. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, rap müziğin sevilen ismi Blok3’e çiçek hediye ederken anı olarak selfie çektirdi.