SAĞLIK - 20 Ocak 2022 Perşembe 09:07

Boyun fıtığının yaş ortalaması gençlere kadar düştü

A
A
A
Boyun fıtığının yaş ortalaması gençlere kadar düştü

Son dönemlerde boyun fıtığındaki yaş ortalamasının gittikçe düştüğü, gençlere kadar gerilediği bildirildi. Buna sebep ise yanlış cep telefonu kullanımı olduğu ortaya çıktı.

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mahmut Akyüz, “Başımızın boynumuz üzerindeki ağırlığı 5 kilogramken, öne doğru eğdiğimiz zaman yaklaşık 20-25 kilograma kadar ağırlık oluyor, bu da boynumuzda ciddi bir travma ve boyun fıtığı riski ortaya çıkartıyor” diyerek, gençlere uyarılarda bulundu.

Günümüz çağında iletişimin vazgeçilmezi haline gelen cep telefonunun yanlış kullanımı, boyun fıtığına yol açıyor. Boyun fıtığı vakalarında yaş ortalamasının son dönemlerde oldukça düştüğü, buna sebep olarak ise cep telefonunu daha sık ve uzun süre kullanan gençlerin, boyunlarını öne eğerek kullanımı olduğu belirtildi. Memorial Hastanesi’nden Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Mahmut Akyüz, bel ve boyun fıtığı hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

“Her 10 bel fıtığından bir tanesi cerrahiye adaydır”

Bel fıtığının, toplumda her iki kişiden birinin hayatı boyunca rastlayabileceği bir durum olduğunu belirten Akyüz, hastaların genellikle bacak ağrısıyla doktora başvurduklarını söyledi. Başvuru sonrası asıl problemin tedavi süreciyle ilgili olduğuna dikkati çeken Akyüz, “Bu tedavi nörolojik muayene ile ortaya konmaktadır. Hastada var olan nörolojik defisitler, bizim hangi tedavi yöntemini seçeceğimiz yönünde belirleyicidir. Her 10 bel fıtığından bir tanesi cerrahiye adaydır. Geri kalan yüzde 90’ı cerrahi dışı tedavi yöntemleriyle tedavi edilmektedir” diye konuştu.

“Tedavi edilmemesi en büyük tehlike”

Bel fıtığına sebep olarak, omurganın yük altına girmesi, sürekli oturma pozisyonu, uzun süre araç kullanımı sırasında omurganın strese maruz kalması gibi maddeleri sıralayan Akyüz, ağır yük taşıyan kişilerin de bu riski taşıdığını vurguladı. Akyüz, bacak ya da beldeki ağrıların tedavi edilmezse kalıcı olabileceğine de işaret ederek, “Fizik tedavi, diğer tedavi yöntemleri veya cerrahi tedavi yapılsa bile geri dönmeyebilir. En büyük tehlike bu” dedi.

Alternatif tedavi uyarısı

Tedavi öncesi ya da sonrasında memnun kalmayıp alternatif tedaviye yönlenmenin son derece yanlış olduğunu kaydeden Akyüz, “Çoğu kişi denetimsiz bir şekilde, usta çırak ilişkisiyle öğrendikleri yanlış yöntemlerle halkı maalesef ciddi nörolojik sıkıntılara maruz kalacak düzeyde bir takım hareketlerle, hastaların bel fıtıklarını düzelttiklerini söylüyorlar. Ancak nörolojik yaralanma riskleri çok fazla. Mümkün olduğu kadar halkımıza bilimsel gerçeklerden uzaklaşmamasını, bu işle ilgili doktor arkadaşlar tarafından tetkik ve tedavisini yaptırmasını öneririm. O bölgedeki egzersizler, ısıtmalar ve manevralarla bel ağrısının geçtiğini söylüyorlar. Ama hiçbir bilimsel kanıtı yok. Yaptıkları işlerle hastaların tedavi edildiğine yönelik hiçbir bağlantı yok. Hastalar daha çok yanlış tedavilerle, ciddi nörolojik kayıplara ortaya çıkan sıkıntılar yaşayabilir. Bunun esas sebebi bence alternatif tedavi yöntemler arayışı. Hastaların bir bölümünde ortaya çıkan cerrahilerden sonra, hastaların olumsuz tedavi durumlarda, birbirlerini aralarındaki iletişim, farklı alanlara kaymalarını sağlayabiliyor” ifadelerini kullandı.

“Özellikle gençlerde son derece artmaya başladı”

Son olarak boyun fıtığı konusuna değinen Akyüz, günümüzde boyun fıtığının yaş ortalamasının gençlere kadar indiğini bildirdi. Akyüz, şunları söyledi:

“Boyun fıtığında özellikle günümüzde bankacılarda, devamlı olarak bilgisayar kullananlarda ve çağımızın sıkıntısı cep telefonu kullanımlarında, boynun öne doğru yanlış pozisyonda olması, en önemli etken. Özellikle gençlerde son derece artmaya başladı. Bunun da nedeni, cep telefonu kullanırken yanlış pozisyonda kullanılması. Başımızın öne doğru eğik pozisyonda kalarak yer çekimine maruz kalmasıdır. Gelen gençlere söylüyoruz, ‘cep telefonu kullanırken başınızı öne doğru eğmeyin, yer çekimine maruz kalmasın’ diye. Çünkü başımızın boynumuz üzerindeki ağırlığı 5 kilogramken, öne doğru eğdiğimiz zaman yaklaşık 20-25 kilograma kadar ağırlık oluyor, bu da boynumuzda ciddi bir travma riski ve boyun fıtığı riski ortaya çıkartıyor”.

Suat Metin - Ahmet Serdar Eser
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beyoğlu’nda Hıdırellez coşkusu Beyoğlu Belediyesi tarafından “Beyoğlu’nda Bahar” temasıyla düzenlenen Hıdırellez şenlikleri vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşti. Alanı dolduran kalabalık yapılan gösterilerle Hıdırellez’i coşkuyla kutladı. Beyoğlu Belediyesi tarafından düzenlenen Hıdırellez şenlikleri Kızılay Meydanı’nda düzenlendi. Vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleştirilen şenliklerde sihirbaz, jonglör, ateşbaz, palyaço ve Roman dansı grubu sahne alırken Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney yaptığı açıklamada, "Bütün milli bayramlarımızı, dini bayramlarımızı, manevi bayramlarımızı böyle coşkuyla, bir arada, kaynaşarak kutlayacağız. Her seferinde farklı mahallelerde bir araya geleceğiz. Belediyenin hizmetlerini farklı mahallelerdeki çocuklarımız hissetsin, farklı mahallelerde yaşayan komşularımız hissetsin diye tek bir noktada değil Beyoğlu’nun değişik mahallelerinde bu faaliyetlere devam edeceğiz. Bugün Hıdırellez bahar bayramı doğanın yeniden canlanması demek. Aynı 31 Mart’ta olduğu gibi. 31 Mart’ta da Beyoğlu yeniden canlandı. 31 Mart’ta Beyoğlu’nu hep beraber rengarenk yaptık. Hıdırellez duaların edildiği, darda kalanların çare aradığı, hasta olanların şifa bulmak için dua ettiği, yardıma muhtaç insanların dua ettiği dolayısıyla dileklerin kabul olduğuna inanılan bir gün. Bugün karada darda kalanlara yardım eden Hızır ile denizde zorda kalanlara yetişen İlyas’ın 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece gül ağacının dibinde buluşmasına istinaden kutladığımız Hıdırellez bayramı. Bizler Beyoğlu’nda tüm kimliklere ait bayramları kutlayalım” dedi. Konuşmasının sonlarında Gazze’de zulüm gören insanlara dua eden Güney şunları söyledi: "Bizler Beyoğlu’nun renkliliğini el ele verip birlikte geleceğe taşıyalım. Yine dualarla dileklerle kapatalım. Özellikle Gazze’deki mazlumlara inşallah zulmün son bulduğu günler olsun diyorum. Hastaların şifa bulduğu günler olsun, darda kalanların darına Hıdırellez’in yetişmesini diliyorum. Hepinize buraya katıldığınız için, bu coşkuya destek verdiğiniz için bayramı bizlerle birlikte el ele kutladığınız için çok teşekkür ediyorum. Sağ olun var olun” ifadelerini kullandı. Güney’in konuşmasının ardından Hıdırellez balonu uçurulurken, etkinlik müzik ve dans gösterileriyle devam etti.