POLİTİKA - 23 Ağustos 2017 Çarşamba 13:51

Bozdağ'dan Kılıçdaroğlu'nun tutuklanacağı iddialarına ilişkin açıklama

A
A
A
Bozdağ'dan Kılıçdaroğlu'nun tutuklanacağı iddialarına ilişkin açıklama

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tutuklanacağı iddialarına ilişkin yaptığı açıklamada, "CHP tarafından bilinçli olarak ortaya atılmış ve mağduriyet oluşturma ve AK Parti’yi ve hükümeti yıpratma hedefi olan bir mühendislik argümanı olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanımızın açıklamaları çok nettir. Hiçbir açıklamasında Sayın Kılıçdaroğlu’nun tutuklanmasına ilişkin ifade yoktur" dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, TRT Haber’de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları cevaplandırdı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tutuklanacağına ilişkin iddiaları değerlendiren Bozdağ, "CHP tarafından bilinçli olarak ortaya atılmış ve mağduriyet oluşturma ve AK Parti’yi ve hükümeti yıpratma hedefi olan bir mühendislik argümanı olduğunu düşünüyorum. Cumhurbaşkanımızın açıklamaları çok nettir. Hiçbir açıklamasında Sayın Kılıçdaroğlu’nun tutuklanmasına ilişkin ifade yoktur. Bu tartışma bizzat CHP’nin içinden çıkıyor. Bu tamamen CHP’nin uydurduğu ve CHP’nin değirmenine su taşıma hedefi güden uydurma bir tartışmadır" diye konuştu.

CHP’nin düzenleyeceği kurultaya ilişkin konuşan Bozdağ, "Adalet yürüyüşü hesaplı bir imaj çalışmasıdır. Sözde adalet yürüyüşü, adalet arayışıyla alakası olan bir yürüyüş değil, Sayın Kılıçdaroğlu'nu 2019 seçimlerine hazırlamak için yapılmış, cumhurbaşkanlığı adaylık yürüyüşüdür. Oradaki miting de cumhurbaşkanlığı adaylık mitingidir, adalet mitingi değildir. 16 Nisan’dan sonra genel başkan seçimi dahil kurultay talebi varken, Sayın Kılıçdaroğlu o talebi bir kenara itti, kurultaya götürüyor. Kurultaya götürüyor, adaylık kurultayına götürüyor. Kurultay talebinde bulunmaları yanıltmadı, kurultay yapıyor, adaylık kurultayı yapıyor" açıklamasında bulundu.

"2019’de CHP’nin adayı Kılıçdaroğlu"

Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ben aday değilim diyor. Çok net söylüyorum. 2019’un CHP’in adayı Kılıçdaroğlu’dur. İktidara talip olmayan bir partiye halk niye oy versin? Siz bir ana muhalefet partisi lideri olarak 'Ben aday olmuyorum' dediğinizde, halk, 'Bu seçilmekten korkuyor' diyecek. Adaylık hazırlıklarını yapıyorlar. CHP’nin adayı Kılıçdaroğlu'dur. Aday olmayacağım açıklamaları geniş konsensusu muhafaza etmek için yapılan açıklamalardır."

Kılıçdaroğlu'nun atletli fotoğraf çektirmesi

Bozdağ, Kılıçdaroğlu’nun atletli fotoğrafını da eleştirerek, "Öyle atletle karavan içerisinde fotoğraf çektirip, 'halkın adamı' diye yandaş medyaya manşet yapılarak halkın adamı olunmuyor. Yaşantınızla, konuşmanızla, her türlü hal ve tutumunuzla halkın adamı olursunuz. Halk sizi kendi adamı kabul eder. Seçkin, elit çevrelerin adamı olmakla övünen birisi halkın adamı olabilir mi? Her seçim sonrasında CHP'liler açıklamalar yapıyorlar, 'Eğitim düzeyi arttıkça zenginleşme arttıkça CHP'nin oyu artıyor.' Bunun bir anlamı nedir, zengin olmayanlara saygısızlıktır, hakarettir, küçümsemedir. Eğitimi, lisans, yüksek lisans üstü olmayanlara bir saygısızlık ve hakarettir, küçümsemedir. Bunu genel başkan dahil, aşağıya doğru herkes yapıyor. Her seçimde halkı küçümseyeceksiniz, ekonomik imkanlarına göre oy dağılımı yapacaksınız, eğitim durumuna göre oy taksimi yapacaksınız ve 'biz bu yüzden alamıyoruz' diyeceksiniz, halka saygısızlık yapacaksınız sonra bir atletle fotoğraf çektirip, halkın adamı olacaksınız. Bu iş böyle ucuz değil ve kolay değil. Halk kalbinde hisseder manşetlerde hisseder" dedi.

Adil Öksüz’ün ABD Konsolosluğu tarafından aranması

Bozdağ, ABD Konsolosluğu tarafından Adil Öksüz’ün aranmasına ilişkin, "Adil Öksüz’ün üzerine kayıtlı 2 tane telefon var. Bu telefonlardan birini fiilen kendisi kullanıyor, biri fiilen kendisinin kullanmadığı başkasının kullandığı telefon. Konsolosluktan yapılan arama fiilen kullandığı telefondan yapılan arama. Burada merak edilen soru şu, ABD konsolosluğu fiilen kullanılan bu numarayı nereden biliyor? Üzerine kayıtlı gözüküyor numara ama fiilen kullandığı numara o. 2 tane telefon var. Yanında olan telefon bu. Öbür telefon yanında değil başkası kullanıyor veya kullanmıyor da olabilir. Ama fiilen kullandığı telefon bu. Ve ilginçtir, en son arayan numara da ABD Konsolosluğu, oradan aranıyor. Başka arama da yok en son arama o. Şimdi burada 2 tane şey var. Bir, elçiliğe vize müracaatı var mı ki var diyorlar varsa o zaman bu müracaatta beyanda bulunduğu telefon numaraları vardır. Orada bir numara mı beyan etmiş iki numara mı beyan etmiş? Beyan ettiği telefon numarası Adil Öksüz’ü aradığı numara mı yoksa başka bir numara mı? Birincisi bunun açıklığa kavuşması gerekiyor. Bunun için de ne lazım? Bu vize müracaatı varsa o müracaata ait evrakın açıklanması lazım. O evrakta hangi telefon numarası var açıklanması lazım. Kafayı karıştıran soru: şimdi üzerine kayıtlı 2 numara var fiilen birini kullanıyor. ABD Konsolosluğundan yapılan aramada fiilen kullandığı telefon aranıyor. O telefonu fiilen kullandığını nereden biliyor? En son o, başka arama yok, ondan sonra telefon kapanıyor zaten. Yani oradaki bu şeylerin açıklığa kavuşturulması son derece önemli. Yani konsoloslukla ilgili milletin sorduğu sorulara net bir şekilde cevap vermesi burada bir takım senaryoları ortadan kaldırır. O nedenle bunların açıklanmasında ben de fayda görüyorum" ifadelerini kullandı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da sağlıklı yaşam için pedal çevirdiler Muğla’da sağlıklı yaşam ve bağımlılıkla mücadeleye dikkat çekmek amacıyla gerçekleştirilen bisiklet turunda bir araya gelen vatandaşlar, sağlıklı yaşam için pedal çevirdi. Muğla’da her yıl gerçekleştirilen Yeşilay Bisiklet Turu’nun bu yıl 11.’si gerçekleştirildi. Muğla Valisi İdris Akbıyık’ın startını verdiği etkinlikte, protokol üyeleri ve vatandaşlar, sağlıklı yaşam için pedal çevirdi. Yeşilay’ın 2011 yılından bu yana geleneksel olarak düzenlediği bisiklet turu, bu yıl da Gençlik ve Spor Bakanlığı işbirliğiyle gerçekleştirildi. "Sağlıklı yaşamın keyfini birlikte sürelim" sloganıyla 81 ilde eş zamanlı olarak düzenlenen etkinlik, Muğla’da da büyük ilgi gördü. Muğla Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Muğla Yeşilay Spor Kulübü ve Yeşilay Şubesi’nin işbirliğiyle düzenlenen etkinlik, saat 10.00’da Cumhuriyet Meydanı’nda başladı. Muğla Valisi İdris Akbıyık, etkinliğe katılanlara teşekkür ederek bisiklet turunun startını verdi. Vali Akbıyık’ın yanı sıra, Vali Yardımcısı Murat Kahraman, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Ali Gemalmaz, İl Emniyet Müdürü Ali Canbolat, Gençlik ve Spor İl Müdürü Kazım Açıkbaş, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Yakup Kütük, İl Sağlık Müdürü Ali Burak Mülayim, Yeşilay Muğla Şubesi Başkan Yardımcısı Sebahattin Çevikbaş, Yeşilay Muğla Spor Kulübü Başkanı Ebru Uyan, Bisikletçiler Muğla İl Temsilcisi İlker Cömert ve vatandaşlar da etkinliğe katıldı. Bisiklet turu, Muğla Valiliği önünden başlayıp Ortaköy Mahalle kahvesi önünde sona erdi. Bu etkinlikle birlikte, sağlıklı yaşam ve bağımlılıkla mücadele konusunda farkındalık oluşturulması amaçlandı.
Muğla Akdeniz’in suyu bu yıl 23. kez Ege Denizi ile buluşuyor Muğla’nın Datça ilçesinde geleneksel hale gelen etkinlik çerçevesinde Akdeniz’den alınan ve testilerle taşınan deniz suyu, bu yıl 23. kez Ege Denizi ile buluşacak. Ege ile Akdeniz’in birleşme noktası olan Muğla’nın Datça ilçesinde su testilerine doldurulan ve Akdeniz’den Ege’ye sembolik olarak taşınan deniz suyu, Ege Denizi’ne dökülecek. Datça Çevre ve Turizm Derneği’nin (DAÇEV) girişimi, Datça Kaymakamlığı ve Datça Belediyesi’nin katkıları ile her yıl düzenlenen geleneksel Akdeniz’den Ege’ye Dostluk ve Doğa Yürüyüşü’nün bu yıl 23.’sü gerçekleştirildi. Sabah saatlerinde Cumhuriyet Meydanı’nda toplanılmasının ardından başlayan törende Ege Denizi’ne götürülmek üzere Çatalmağara önünden Datça testilerine Akdeniz suyu dolduruldu. Datça Kaymakamı Murat Atıcı, Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt ve Düzenleme Komitesi Başkanı Hüseyin Tüzün tarafından testilere doldurulan Akdeniz’in suyu, belirlenen güzergah üzerinden Gökova körfezi kıyısındaki Gereme koyunda bulunan Katıyalı mevkiine ulaştırmak üzere davul zurna eşliğinde yola çıkarıldı. Testilere doldurulan sular, yürüyüşün ikinci etabı olan Gereme koyu Katıyalı mevkiinde Ege Denizi’ne dökülecek. “İnşallah çocuklarımız torunlarımız devam ettirir” Törenin açılışında kısa bir konuşma yapan Datça Kaymakamı Murat Atıcı, etkinlikten duyduğu heyecanı da dile getirerek, “Ege’nin birleşim yeri Datça’dayız. Bu yıl 23.’sü düzenlenen Akdeniz’den Ege’ye testilerle su taşıma töreni gerçekleştiriyoruz. Artık geleneksel hale geldi. Bu yıl 23.’sü düzenleniyor. Mayıs ayında bu yürüyüşü bu etkinliği hep beraber, ilçe halkımızla yapıyoruz. İnşallah doğaya bir katkımız olur. Bu farkındalığı oluşturmak için şimdiye kadar bu etkinliği yapan herkese teşekkür ediyorum. İnşallah devamı da gelir ve 100.’sünü de çocuklarımız, torunlarımız gerçekleştirir” dedi. “Temsili olarak iki suyu birleştirmiş oluyoruz” Kısa bir konuşma yapan Datça Belediye Başkanı Aytaç Kurt ise “Tarihin bize yüklediği misyonla, 3 bin yıldan beri bulunan bu coğrafyada yaşayan insanların tarihsel süreçte oluşturdukları bir kültüre katkı olsun diye DAÇEV sayesinde bir yürüyüş başlatmıştık” diyerek etkinlik sürecini anlatması için sözü DAÇEV kurucusu ve Düzenleme Komitesi Başkanı Hüseyin Tüzün’e bıraktı. Knidosluların başlattığını kendilerinin sembolik olarak tamamladıklarını ifade eden DAÇEV kurucusu ve Düzenleme Komitesi Başkanı Hüseyin Tüzün; "2000 yılında rahmetli Turgay Sönmez’in fikriydi bu yürüyüş olayı ve bizler tamam dedik. Yılda bir kere Mayıs ayının ilk Pazar gününde bu yürüyüşü yapma kararı aldık. Datçalıları bir araya getirelim, birlikte dostluk ve doğa yürüyüşünü yapalım. Hem birbirlerini daha yakından tanımış olsunlar hem sonunda da eğlenelim baharın tadını çıkaralım dedik. Böylece bu etkinliği başlattık ama bu arada aklımıza Knidosluların Perslere karşı kendilerini savunmak için Balıkaşıran’da kanal açarak iki denizi birbirine kavuşturma girişimi geldi. Biz de bunun üzerine madem onlar beceremedi, biz bu olaya bir gönderme yapalım Akdeniz’in suyunu alıp Gökova Körfezi’ndeki Gereme koyuna dökeriz ve böylece onların beceremediklerini biz yapmış oluruz, temsili olarak da iki suyu birleştirmiş oluruz dedik” şeklinde konuştu.
İstanbul Büyükçekmece’de lüks villada sır ölüm: 17 yaşındaki genç havuzda can verdi Büyükçekmece’de haftalık kiralık lüks bir villada 17 yaşındaki Mervan İpek arkadaşları eğlenirken iddiaya göre havuza düşerek hayatını kaybetti. Olayla ilgili inceleme başlatan polis ekipleri şüpheli ölümün arkasındaki sır perdesinin polis tarafından geniş çaplı inceleme başlatılırken, hayatını kaybeden İpek’ten geriye ise arkadaşlarıyla birlikte çekildiği fotoğraf kaldı. Olay, 3 Mayıs günü akşam saatlerinde Büyükçekmece Tepekent’te bulunan lüks bir villada meydana geldi. İddiaya göre, 17 yaşındaki Mervan İpek arkadaşlarıyla birlikte haftalık kiralık lüks bir villada eğlence düzenledi. Düzenlenen eğlence sırasında İpek dengesini kaybederek havuza düştü. İpek, havuzda boğularak hayatını kaybederken, durumu fark eden diğer arkadaşları durumu polis ve sağlık ekiplerine haber verdi. Gencin cenazesi yapılan ilk inceleme ardından kesin ölüm nedeni tespiti için Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Polis evde bulunan arkadaşlarını gözaltı alarak savcılık talimatı ile incelemeye başlattı. İpek’ten geriye ise arkadaşlarıyla birlikte havuza girmeden önce çekildikleri fotoğraf kaldı. Öte yandan polis ekipleri tarafından villada yapılan geniş çaplı incelemelerde uyuşturucu ve silah bulunmadığı öğrenilirken, yaşları 18’den küçük kişilerin villayı nasıl kiraladığı ise merak uyandırdı.